Geri Dön

Tedaviye dirençli atipisiz endometrial hiperplazilerde endometrial dokuda hyaluronan sentaz ve CD44 aktivitesinin araştırılması

Investigation of hyaluronan synthase and CD44 activity in endometrial tissue in treatment-resistant endometrial hyperplasia without atypy

  1. Tez No: 756575
  2. Yazar: EMİNE BOYBAY
  3. Danışmanlar: PROF. DR. REMZİ ATILGAN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kadın Hastalıkları ve Doğum, Obstetrics and Gynecology
  6. Anahtar Kelimeler: Endometrial hiperplazi, kanser, HAS 2, CD44, Endometrial hyperplasia, cancer, HAS 2, CD44
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Fırat Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 55

Özet

Endometrial hiperplazi (EH), morfolojik endometrial değişikliklerin bir spektrumunu temsil eden bir uterus patolojisidir. Normal proliferatif endometrium ile karşılaştırıldığında, ağırlıklı olarak endometrial bez-stroma oranındaki artış ile karakterizedir. EH'nin klinik önemi, ilişkili endometrioid endometrial kansere ilerleme riskinde yatmaktadır ve EH'nin 'atipik' formları premalign lezyonlar olarak kabul edilmektedir. Hücre dışı matrisin ana polisakkarit bileşeni olan hyaluronan, hücre yüzeyi reseptörleri ve bağlayıcı moleküller ile etkileşimler yoluyla doku mimarisinin organizasyonunda ve hücre çoğalması ve göçü gibi hücresel fonksiyonların düzenlenmesinde önemli roller oynar. Ayrıca, ortaya çıkan kanıtlar, hyaluronan sentazların ve hyalüronidazların değiştirilmiş ekspresyonuna bağlı olarak hücre dışı matriste hyaluronan ve fragmanlarının birikmesinin, tümör mikro-ortamını yeniden şekillendirerek kanser gelişimini ve ilerlemesini güçlendirdiğini ileri sürmüştür. CD44, hyaluronan ve diğer birçok hücre dışı matris bileşeni için bir reseptör ve ayrıca büyüme faktörleri ve sitokinler için bir kofaktör olarak işlev görür. Biriken kanıtlar, CD44'ün, özellikle CD44v izoformlarının, kanser kök hücre (KKH) belirteçleri ve kendi kendini yenileme, tümör başlatma dahil olmak üzere KKH'lerin özelliklerini düzenlemede kritik oyuncular olduğunu göstermektedir. Bu retrospektif çalışmamızda endometrial hiperplazi tanısı almış olguların patoloji raporlarını tekrar gözden geçirdik. Atipisiz endometrial hiperplazi tanısı alan ve 6 aylık progesteron tedavisinden 6 ay sonraki endometrial biyopsi raporlarını tekrar inceledik. Rastgele seçilmiş proliferatif endometrium olguları kontrol grubu (n=20) olarak oluşturuldu. Atipisiz endometrial hiperplazi tanısı alan 60 olgunun her birinin tedavi öncesindeki ve tedavi sonrasındaki endometrial biyopsi sonuçları incelendi. Bu olguların parafin kesitlerinden 5 µm kalınlığında kesitler alınarak HAS 2 ve CD44 için immünohistokimyasal boyama yapıldı. Preparatlar ışık mikroskobunda değerlendirilerek her bir olgunun tedavi öncesi ve tedavi sonrası immünohistokimya skorları hesaplandı ve gruplar arasında istatistiksel karşılaştırma yapıldı. Çalışmamızın sonucunda HAS 2 immünreaktivitesinin proliferatif endometrium grubuna göre endometrial hiperplazi gruplarının tümünde anlamlı olarak arttığını gördük. Altı aylık tedavinin sonunda ise düzelen endometrial hiperplazi grubunda HAS 2 immünreaktivite skorunun 6 ay önceki skora göre anlamlı olarak azaldığını, proliferatif endometrium grubundaki skorla benzer olduğunu gördük. Altı aylık tedavi sonrası düzelmeyip persiste eden grubumuzda ise proliferatif gruba ve düzelen endometrium grubundaki HAS 2 immünreaktivite skoruna göre ise yüksek seyretti. Yine çalışmamızın sonucunda CD44 immünreaktivitesinin proliferatif endometrium grubuna göre endometrial hiperplazi gruplarının tümünde anlamlı olarak arttığını gördük. Tedaviye direnç gösteren hiperplazi grubu ile tedavi sonrası düzelen grup arasında ise CD44 immünreaktivitesi açısından anlamlı bir fark saptamadık. Sonuç olarak, progesteron tedavisi alan endometrial hiperplazi olgularının ilk biyopsilerine göre ikinci biyopsilerinde HAS 2 immünreaktivite skorunda anlamlı azalma yok ise bu olguların dirençli hiperplazi grubuna dahil olup maligniteye ilerleme potansiyeline daha fazla sahip olabileceği beklenebilir. Bu konuda olgu sayılarının fazla olduğu daha ileri çalışmalar yapılabilir.

Özet (Çeviri)

Endometrial hyperplasia (EH) is a uterine pathology representing a spectrum of morphological endometrial alterations. It is predominantly characterized by an increase in the endometrial gland-to-stroma ratio when compared to normal proliferative endometrium. The clinical significance of EH lies in the associated risk of progression to endometrioid endometrial cancer and 'atypical' forms of EH are regarded as premalignant lesions. As a major polysaccharide component of the extracellular matrix, hyaluronan plays essential roles in the organization of tissue architecture and the regulation of cellular functions, such as cell proliferation and migration, through interactions with cell-surface receptors and binding molecules. Moreover, emerging evidence has suggested that the accumulation of hyaluronan extracellular matrix and fragments due to the altered expression of hyaluronan synthases and hyaluronidases potentiates cancer development and progression by remodeling the tumor microenvironment. CD44 functions as a receptor for hyaluronan and many other extracellular matrix components, as well as a cofactor for growth factors and cytokines. Accumulating evidence indicates that CD44, especially CD44v isoforms, are cancer stem cell (CSC) markers and critical players in regulating the properties of CSCs, including self-renewal, tumor initiation, metastasis, and chemoradioresistance. In this retrospective study, we reviewed the pathology reports of patients diagnosed with endometrial hyperplasia. We reviewed the endometrial biopsy reports of 6 months after 6 months of progesterone treatment with a diagnosis of endometrial hyperplasia without atypia. Randomly selected proliferative endometrium cases were formed as the control group (n = 20). The endometrial biopsy results of each of the 60 patients who were diagnosed with endometrial hyperplasia without atypia were analyzed before the treatment. In these cases, 5 µm thick sections were taken from paraffin sections and HAS 2 and CD44 immunohistochemical staining was performed. Pre-treatment and post-treatment immunohistochemistry scores of each patient were calculated by evaluating the preparations under a light microscope and statistical comparison was made between the groups. As a result of our study, we found that HAS 2 immünreactivity increased significantly in all groups of endometrial hyperplasia compared to the proliferative endometrium group. At the end of six months of treatment, we found that the TRPM7 immunreactivity score decreased significantly in the recovered endometrial hyperplasia group compared to the score of 6 months ago, and was similar to the score in the proliferative endometrin group. In our group which did not improve after six months of treatment and persisted, it was higher than the proliferative group and the HAS 2 immünreactivity score in the recovered endometrium group. Again as a result of our study, we found that CD44 immünreactivity increased significantly in all groups of endometrial hyperplasia compared to the proliferative endometrium group. We did not detect a significant difference in CD44 immunoreactivity between the hyperplasia group that was resistant to treatment and the group that recovered after treatment. In conclusion, if there is no significant decrease in the HAS 2 immünreactivity score in the second biopsies of endometrial hyperplasia cases receiving progesterone treatment, it can be expected that these cases are included in the refractory hyperplasia group and may have more malignancy and progression potential. Further studies can be conducted with a large number of cases on this subject.

Benzer Tezler

  1. Tedaviye dirençli atipisiz endometrial hiperplazilerde endometrial dokuda TRPM7 aktivitesinin araştırılması

    Investigation of TRPM7 activity in endometrial tissue in treatment-resistant atype-free endometrial hyperplasia

    MESUT ALİ HALİSÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Kadın Hastalıkları ve DoğumFırat Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. REMZİ ATILGAN

  2. Atipisiz endometrial hiperplazi, atipili endometrial hiperplazi ve endometrioid tip endometrial adenokarsinoma olgularında siklin d1, e-kaderin ve hif 1 alfa ekspresyonlarının değerlendirilmesi

    Analysis of siklin d1,e-kadherin ve hif-1α expressions in endometrial hyperplastic lesions and endometrioid type endometrial cancers

    YEŞİM YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PatolojiKırıkkale Üniversitesi

    Patoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR ATASOY

  3. Endometriyal hiperplazi tanısı ile opere olan hastaların demografik verileri ve patoloji sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of demographic data and pathology results of patients who had surgery for the diagnosis of endometrial hyperplasia

    MERİH OĞUR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kadın Hastalıkları ve DoğumSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kadın Hastalıkları ve Doğum Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ALİ NARİN

  4. Tedaviye dirençli şizofren hastalarda elektrokonvulsif tedavinin p50 duyusal kapılama potansiyeli üzerine etkileri

    The effects of electroconvulsive therapy on p50 sensory gating potential of drug-resistant schizophrenic patients

    EBRU ÖZTOPRAK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Psikiyatriİnönü Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ŞÜKRÜ KARTALCI

  5. Tedaviye dirençli şizofreni tanılı hastalarda klozapine klinik cevaba elektrofizyolojik değişkenlerin öngörücülüğü ve klinik ilişkisi

    Prediction of electrophysiological variables to clozapine response and its relationship with clinical manifestation in patients with treatment-resistant schizophrenia

    ŞAKİR GICA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜSEYİN GÜLEÇ

    DOÇ. DR. BURÇ ÇAĞRI POYRAZ