Minimal deplase (2-4 mm) pediatrik humerus lateral kondil kırıklarında cerrahi tedavi ve konservatif takip uzun dönem sonuçlarının karşılaştırılması
The long term result comparison surgical vs conservatively treated minimally deplased (2-4 mm) pediatric humerus lateral condyle fracture
- Tez No: 778267
- Danışmanlar: UZMAN AHMET SEVENCAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
- Anahtar Kelimeler: Pedaitrik humerus lateral kondil kırığı, açık redüksiyon internal fiksasyon, konservatif tedavi, uzun kol alçı, lateral kondil kırığı, Pedaitric humerus lateral condyler fracture, open reduction internal fixation, conservatif treatment, long arm cast, condyler fracture
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Metin Sabancı Baltalimanı Kemik Hastalıkları Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 73
Özet
Amaç: Pediatrik humerus lateral kondil kırıklarında nondeplase kırıklar konservatif takip edilir. Deplase kırıklarda açık redüksiyon ve internal fiksasyon kabul edilen tedavidir. Fakat deplasmanın minimal olduğu (2-4 mm) hasta grubuyla ilgili literatürde fikir birliği mevcut değildir ve bu hastalar genellikle cerrahi olarak tedavi edilmektedir. Biz bu çalışmada deplasman miktarı sınırlı olan (2-4 mm) Milch ve Lagrange & Rigault tip 1, tip 2 lateral kondil kırıklarının cerrahi tedavi ve konservatif takiplerinin uzun dönem (en az 60 ay) klinik sonuçlarını karşılaştırdık. Amacımız bu hastaların tedavi kararına ışık tutmaktır. Gereç ve Yöntem: 2012 - 2017 yılları arasında hastanemizde takip edilen lateral kondil kırıkları tarandı. Milch ve Lagrange & Rigault tip 1, tip 2 olan, deplasman miktarının 2-4 mm arası, konservatif veya cerrahi tedavi seçeneği uygulanmış, en az 60 ay takip edilmiş, 2-14 yaş arası hasta grubu çalışmamıza dahil edildi. Dâhil edilme kriterimize uygun hastaların demografik verileri, ameliyat öncesi kırığın radyografik özellikleri, fizik muayene ve anamnez bilgileri kaydedildi. Sürekli değişkenlerin karşılaştırılmasında Student's t testi kullanıldı. Kategorik değişkenlerin karşılaştırılması Chi² testi ile yapıldı. Çok değişkenli regresyon analizinde değerlendirildi. Cerrahi ve konservatif grubunun mevcut fonksiyonellik durumları, Hareket açıklıkları ve komplikasyon profilleri karşılaştırıldı. Bulgular: Deplasman miktarları benzer olan tek değişkenli cerrahi ve konsevatif grup arasında, fleksiyon, ekstansiyon ve Hardcare Fonksiyonellik Skorları (HFS) arasında anlamlı fark bulunmadı (p=0,499; p=0,644; p=0,728;). İstatistiksel olarak anlamlı olan değişkenler çok değişkenli regresyon analiziyle değerlendirildi. Cerrahi olanların supinasyonu artarken, konservatif takip edilenlerde pronasyonları daha fazlaydı, konservatif grupta Mayo Dirsek Skorları (MEPS) daha yüksek bulundu (p=0,015; p=0,010; p=0,019). Sonuç: Çalışmamızda konservatif takip edilen hastaların uzun dönemde fonksiyonellik açısından cerrahi grup arasında anlamlı fark olmadığı izlendi. Konservatif takipli hastalarda lateral kondiler spur daha az görülürken,“balık kuyruğu”deformitesi, kubitus varus, psödoartroz gibi durumlar artmıştır. Cerrahi grupta ise artmış supinasyon ve kısıtlanmış pronasyon dikkat çekmekteydi. Bu sonuçlar ışığında başvurusu gecikmiş, geç tanı almış, ameliyatının ertelenmek durumunda kalınan ve sosyal faktörleri olan, deplasmanı minimal (2-4 mm) vakalarda, cerrahi riskleri azaltmak için konservatif takip bir alternatif olabilir.
Özet (Çeviri)
Purpose: In pediatric population humerus lateral condyle fracture is one fifth of all elbow fracture. Open reduction and internal fixation is the general treatment for this fracture. However, since there is no clear consensus in the literature regarding the patient group with minimal displacement (2-4 mm), surgical decision is usually made. In this study, we aimed to shed light on the treatment decision of such patients by comparing the long-term (at least 60 months) clinical results of surgical and conservative follow-up of Milch and Lagrange & Rigault type 1, type 2 lateral condyle fractures with limited displacement. Matherial and Method: Between January 2013 and January 2017, the patient group aged 2-14 years with a diagnosis of lateral condylar humerus fracture who was treated surgically or conservative in the pediatric orthopedics and traumatology clinic of our institution was determined as the study population. Demographic datas, preoperative physical examination findings, radiographic features of the fracture and timing of surgery of patients who met our inclusion criteria were recorded. Student's t test was used to compare continuous variables. Chi² test was used to compare categorical variables. The possible predictors identified were evaluated in multivariate logistic regression analysis compare current functionality and complication profiles of the surgical and conservative groups. Results: Univariate (fracture deplasment) analyzes showed that flexion, extention and Hardcare score no statistically significant difference in two group (P=0,499; 0,644; 0,728;). Statistically significant variables were evaluated with multivariate regression analysis. As a result of the multivariate model, there was increase supination in surgery group thus increase pronation in conservative group and the Mayo Elbow Fonctional Score were increase in conservative group (p=0.015; p=0.010; p=0.019). Conclusion: In our study, we determined that the minimally deplased (2-4 mm) lateral condyle fracture can be treated conservatively, in long term presence of cubitus valgus, lateral condyler spur and“fish tail”deformity are increased but not effect fonctional and clinical score. Accordingly, we revealing that in cases where the patient is undecided and the patient presents late, conservative treatment can be preferable to reduce surgical complications.
Benzer Tezler
- Akut skafoid kırıklarının perkütan veya açık fiksasyon yöntemleriyle tedavisinin erken dönem sonuçları
Short term results of acute scaphoid fracture treatment with percutaneous or open fixation methods
MEHMET KABAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2016
Ortopedi ve TravmatolojiDokuz Eylül ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İZGE HAKAN GÜNAL
- Maksillofasiyal fraktürlü hastaların epidemiyolojik, etiyolojik özellikleri ve tedavi stratejilerinin retrospektif çalışması
Retrospective study of epidemiological, etiological properties and treatment stratecies of patients with maxillofacial fracture
REHBER MARŞİL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahiİzmir Katip Çelebi ÜniversitesiPlastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. DOÇ.DR.MELTEM AYHAN ORAL
- Akut non deplase skafoid bel bölgesi kırıklarında minimal invaziv cerrahi tedavi ve konservatif tedavi sonuçlarının karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
OSMAN NURİ ZENGİN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DR. İBRAHİM SUNGUR
- Minimal lezyon hastalığında T lenfosit düzeyi ile plazma inhibitör faktörleri arasındaki ilişki
Başlık çevirisi yok
NEJAT AKSU
- Minimal lezyon nefrotik sendromlu hastalarda volüm yükünün inferior vena kava indeksleri ile değerlendirilmesi
Başlık çevirisi yok
OSMAN DÖNMEZ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
1998
Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıEge ÜniversitesiÇocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SEVGİ MİR