Geri Dön

Meme, kolon, mide ve akciğer kanseri ile takipli olan hastalarda leser trelat, akantozis nigrikans ve seboreik keratoz bulgularının değerlendirilmesi

Evaluation of leser trelat, acanthosis nigricans and seborrheic keratosis findings in patients followed up with breast, colon, stomach and lung cancer

  1. Tez No: 785980
  2. Yazar: BETÜL ERSÖZ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. FEYYAZ ÖZDEMİR
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Onkoloji, Dermatology, Oncology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 59

Özet

Amaç: Kanser 21. yüzyılda artan insidansı nedeniyle önemli bir halk sağlığı sorunudur. Çok sayıda cilt belirtisi, altta yatan bir malignite varlığının habercisi olabilmektedir. Paraneoplastik deri hastalıkları terimi; kanserle ilişkili olan ancak kendileri malign karakterde olmayan cilt bulgularını tanımlamak için kullanılmaktadır. Klinik uygulamada hekimlerin kanserle ilişkili dermatozları tanıması önemlidir, böylelikle malignitenin erken teşhis ve tedavisine katkıda bulunulmaktadır. Bu çalışmamızda sık görülen meme, kolon, mide ve akciğer malignite tanılı hastalarda paraneoplastik bulgular olan akantozis nigrikans, seboreik keratoz ve leser trelat bulgularını ortaya koymayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız Karadeniz Teknik Üniversitesi Tıp Fakültesi İç Hastalıkları Anabilim Dalı Tıbbi Onkoloji Bilim Dalı ve Deri ve Zührevi Hastalıklar Anabilim Dalı tarafından ortak yürütüldü. Prospektif olarak dizayn ettiğimiz bu araştırmada çalışmaya Nisan 2022- Ekim 2022 tarihleri arasında Kemoterapi Ünitesine başvuran meme, kolon, mide ve akciğer malignitesi tanılı hastalar alındı. 18 yaşını doldurmuş, çalışmaya katılım onamı alınan bireyler dahil edildi. Çalışmaya alınan bireylerin demografik özellikleri, ek kronik hastalık, ilaç öyküsü, sigara ve alkol kullanımı, güneşten korunma alışkanlıkları, Fitzpatrick cilt tipi, birincil malignitelerine ilişkin detaylı özellikleri ve aldığı tedaviler ayrıntılı olarak kaydedildi. Çalışmaya alınan tüm bireyler Deri ve Zührevi Hastalıkları hekimleri ile istişare edilerek akantozis nigrikans, seboreik keratoz ve leser trelat cilt bulguları açısından incelendi. Standart bir form hazırlanarak her bir olgunun bilgi ve bulguları kaydedildi. Bulgular: Çalışmaya 503 hasta dahil edildi, hastaların 249'u erkek (%49.5), 254'ü kadın (%50.5), yaş ortalaması 59.39±10.7 yıldı. Hastaların ortalama vücut kitle indeksi (VKİ) 26.8 kg/m2 ±5.2 idi. Hastalarda en sık karşılaşılan birincil maligniteler sırasıyla meme (%33.2), akciğer (%30.1), kolon (%26.8) ve mide kanseri (%9.9) idi. Muayene esnasında hastaların 486'sı (%96.6) kemoterapi altındaydı. 183 hastanın (%36.4) radyoterapi öyküsü vardı. En sık kullanılan kemoterapi ajanı okzaliplatin (%22.1) idi. Çalışmamızın amacı olan paraneoplastik cilt bulguları değerlendirildiğinde 28 hastada (%5.6) akantozis nigrikans, 143 hastada (%28.4) seboreik keratoz, 14 hastada (%2.8) leser trelat bulgusu vardı. Seboreik keratoz bulgusu en sık hastaların yüz bölgesinde idi. Akantozis nigrikans kadınlarda (%8.3) istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha fazla idi (p=0.01). Seboreik keratozun cinsiyetler arasında görülme sıklığı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık saptanmadı (p=0.43). Leser trelatın erkeklerde (%4.8) görülmesi istatistiksel açıdan anlamlı olarak daha fazla idi (p=0.006). Akantozis nigrikans maligniteler arasında en sık meme kanseri (%10.2) ile takipli hastalarda görüldü ve diğer maligniteler arasında istatistiksel olarak anlamlı idi (p=0.013). Seboreik keratoz bulgusu en sık akciğer kanseri (%33.1) ile takipli hastalarda, leser trelat bulgusu en sık kolon kanseri (%5.2) ile takipli hastalarda görüldü ancak maligniteler arasında görülme sıklığı açısından istatistiksel olarak anlamlı farklılık gözlenmedi (p=0.190, p=0.208). Çalışmaya katılan hastalarda kullanılan kemoterapötik ajanlardan cetuximab tedavisi alanlarda almayanlara nazaran leser trelat bulgusu anlamlı olarak daha fazla idi (p=0.025). Hastaların Fitzpatrick cilt tipi ile akantozis nigrikans, seboreik keratoz ve leser trelat cilt bulgularının varlığı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark saptanmadı (p=0.883, p=0.226, p=0.383). Sonuç: Çalışmamızda meme, kolon, mide ve akciğer kanseri ile takipli hastalarda paraneoplastik cilt bulgusu olarak sırasıyla en sık seboreik keratoz, akantozis nigrikans ve leser trelat görüldü. Seboreik keratoz görülme sıklığı cinsiyetler arasında anlamlı farklılık oluşturmazken, akantozis nigrikans kadınlarda, leser trelat en sık erkek hastalarda görüldü. Akantozis nigrikans bulgusu istatistiksel açıdan meme kanseri ile takipli hastalarda daha fazla saptandı. Çalışmamızda EGFR'yi hedef alan ve kanser immun terapi amaçlı kullanılan bir monoklonal antikor olan cetuximab tedavisi alan hastalarda leser trelat bulgusu daha sık izlendi. Prospektif çalışmamızın verilerinin hekimlerin günlük pratiklerinde kanserle ilişkili olabilecek cilt bulgularını tanıyarak malignitenin erken teşhis ve yönetimine katkı sağlayabileceğini düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Objective: Cancer is a major public health problem due to its increasing incidence in the 21st century. A large number of skin manifestations may indicate the presence of an underlying malignancy. The term paraneoplastic skin disorders is used to describe skin manifestations that are associated with cancer but are not themselves malignant. In clinical practice, it is important for physicians to recognize cancer-associated dermatoses, thus contributing to the early diagnosis and treatment of malignancy. In this study, we aimed to reveal the paraneoplastic skin findings of acanthosis nigricans, seborrheic keratosis and leser trelat in patients with common breast, colon, stomach and lung malignancies. Materials and Methods: Our study was carried out jointly by Karadeniz Technical University Faculty of Medicine, Department of Internal Diseases, Department of Medical Oncology and Department of Skin and Venereal Diseases. In this prospectively designed study, patients diagnosed with breast, colon, stomach and lung malignancies who applied to the Chemotherapy Unit between April 2022 and October 2022 were included in the study. Individuals who were over the age of 18 and consented to participate in the study were included. The demographic characteristics of the individuals included in the study, additional chronic disease, drug history, smoking and alcohol use, sun protection habits, Fitzpatrick skin type, detailed characteristics of primary malignancies and the treatments they received were recorded in detail. All individuals included in the study were examined in terms of acanthosis nigricans, seborrheic keratosis and leser trelat skin findings, in consultation with the Dermatology and Venereal Diseases physicians. A standard form was prepared and the information and findings of each case were recorded. Results: 503 patients were included in the study, 249 of them were male (49.5%), 254 of them was female (50.5%), mean age was 59.39±10.7 years. The mean body mass index (BMI) of the patients was 26.8 kg/m2 ±5.2. The most common primary malignancies in the patients were breast (33.2%), lung (30.1%), colon (26.8%) and stomach cancer (9.9%), respectively. At the time of examination, 486 (96.6%) of the patients were under chemotherapy. 183 patients (36.4%) had a history of radiotherapy. The most commonly used chemotherapy agent was oxaliplatin (22.1%). When the paraneoplastic findings, which was the aim of our study, were evaluated, acanthosis nigricans was found in 28 patients (5.6%), seborrheic keratosis in 143 patients (28.4%) and leser trelat in 14 patients (2.8%). Seborrheic keratosis finding was most common in the facial region of the patients. Acanthosis nigricans was statistically significantly higher in women (8.3%) (p=0.01). There was no statistically significant difference in the incidence of seborrheic keratosis between the genders (p=0.43). The incidence of leser trelat in males (4.8%) was statistically significantly higher (p=0.006). Among malignancies, acanthosis nigricans was most frequently seen in patients with breast cancer (10.2%) and was statistically significant among other malignancies (p=0.013). Seborrheic keratosis finding was most common in patients followed up with lung cancer (33.1%) and leser trelat finding was most common in patients followed up with colon cancer (5.2%) but no statistically significant difference was observed between malignancies (p=0.190, p=0.208). The leser trelat finding was significantly higher in the patients who participated in the study in those who received cetuximab treatment, one of the chemotherapeutic agents used, compared to those who did not (p=0.025). There was no statistically significant difference between Fitzpatrick skin type and the presence of acanthosis nigricans, seborrheic keratosis and leser trelat skin findings (p=0.883, p=0.226, p=0.383). Conclusion: In our study, the most common seborrheic keratosis, acanthosis nigricans and leser trelat were seen as paraneoplastic skin findings in patients followed up with breast, colon, stomach and lung cancers, respectively. While the incidence of seborrheic keratosis did not differ significantly between the sexes, acanthosis nigricans was seen in women and leser trelat was most common in men. The finding of acanthosis nigricans was statistically more common in patients followed up with breast cancer. In our study, leser trelat finding was observed more frequently in patients treated with cetuximab, a monoclonal antibody that targets EGFR and is used for cancer immune therapy. We think that the data of our prospective study may contribute to the early diagnosis and management of malignancy by recognizing skin findings that may be associated with cancer in the daily practice of physicians.

Benzer Tezler

  1. Kanser hastalarında damgalanma ve ilişkili değişkenlerin değerlendirilmesi

    Evaluation of stigmatization and related variables among cancer patients

    KHURAMAN NAMAZOVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriAkdeniz Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜLSÜM ÖZGE BAYSAL

  2. Kemoterapi uygulanan kanser hastalarında, serum sitokin (TNF,Il-2,IL-11), immunglobumin, kemoterapi ilişkisi

    Serum cytokine (TNF,IL-2,IL-11) ig, coplement and VRGF levels in patients with cancer and its relation with chemotherapy

    HAVVA YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    OnkolojiAnkara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. AHMET DEMİRKAZIK

  3. Investigation of NFİB function and regulation of its putative target genes in human neural stem cell and SH-SY5Y neuroblastoma cell lines

    İnsan sinir kök hücre ve SH-SY5Y nöroblastom hücre hatlarında NFIB işlevinin ve potansiyel hedef genlerinin regülasyonunun incelenmesi

    BETÜL ULUCA

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Biyoteknolojiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji-Genetik ve Biyoteknoloji Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ASLI KUMBASAR

  4. Aktif tedavi alan farklı evrelerdeki onkoloji hastlarında glim kriterlerine göre malnütrisyonun değerlendirilmesi

    Evaluation of malnutrition according to glim criteria in oncology patients at different stages receiving active treatment

    BÜŞRA ÇENGEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Beslenme ve DiyetetikBiruni Üniversitesi

    Beslenme ve Diyetetik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FATMA ÇELİK

  5. The effect of nNav1.5 gene expression on breast cancer metastasis

    nNav1.5 gen anlatımının meme kanseri metastazı üzerindeki etkisi

    REZAN FAHRİOĞLU YAMACI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2006

    BiyolojiBoğaziçi Üniversitesi

    Moleküler Biyoloji ve Genetik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESRA BATTALOĞLU