Kalça kırığı cerrahisi planlanan geriatrik hastalarda nötrofil lenfosit oranının deliryumu öngörmede etkinliğinin değerlendirilmesi
Evaluation of the efficiency of neutrophil-lymphocyte ratio in predicting delirium in geriatric patients undergoing hip fracture surgery
- Tez No: 800672
- Danışmanlar: UZMAN DİLEK KALAYCI
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Dr. Abdurrahman Yurtaslan Ankara Onkoloji Eğitim ve Araştırma Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Amaç: Postoperatif deliryum (POD), yaşlı hastalarda en sık görülen komplikasyonlardan biri olup artmış morbidite, mortalite, hastanede yatış süresi ve tıbbi bakım maliyetleri ile ilişkilidir. Deliryumun patofizyolojisi ile ilgili öne sürülen mekanizmalardan biri nöroinflamatuar süreçlerdir. Nötrofil lenfosit oranı (Neutrophil-lymphocyte ratio-NLR), inflamasyon ve oksidatif stresin uygun maliyetli kolay uygulanabilir bir belirtecidir. NLR; çeşitli hasta gruplarında ve hastalıklarda komplikasyonları öngörme, prognozu belirleme ve mortaliteyi değerlendirme amacıyla kullanılmıştır. Kalça kırığı cerrahisi geçiren yaşlı hasta grubunda NLR ve postoperatif deliryum arasındaki ilişkiyi araştıran çalışmaların çoğu retrospektif olup prospektif geniş seri araştırma sayısı yetersizdir. Biz de bu çalışmamızda kalça kırığı cerrahisi geçiren yaşlı hastalarda NLR'in postoperatif deliryumu öngörmede etkinliğini değerlendirmeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız tek merkezli, prospektif, gözlemsel bir araştırmadır. Çalışmamıza 65 yaş ve üstü, Mini Mental Test (MMT) skoru 24 ve üstü, kalça kırığı cerrahisi uygulanacak, kendisi ya da yakını gönüllü onamı verebilen, ASA skoru I-IV olan 100 hasta dahil edildi. Tüm hastaların rutin preoperatif anestezi değerlendirmesi yapılarak yaş, cinsiyet, kalça kırığı tipi ve yapılacak olan cerrahi işlem, birlikte yaşadıkları ve hastanede refakat edecek kişilerin yakınlık derecesi, boy, kilo, vücut kitle indeksi (VKİ), eğitim düzeyi, komorbid hastalıklar, bası yarası varlığı, sigara ve alkol kullanım öyküsü, düzenli kullanılan ilaçlar, American Society of Anesthesiologists (ASA) skoru, preoperatif hastane yatış süresi kaydedildi. Hastalara preoperatif vizitte Mini Mental Test (MMT) uygulanarak hastaların temel bilişsel işlevleri değerlendirildi. Hastaların rutin preoperatif bakılan kan testlerinden lökosit, nötrofil, lenfosit, hemoglobin, hematokrit, platelet, glukoz, BUN, kreatinin, albümin, sodyum, potasyum, karaciğer fonksiyon testleri, C-reaktif protein (CRP) ve prokalsitonin sonuçları kaydedildi. Preoperatif NLR hesaplandı. Postoperatif deliryum gelişimi, postoperatif ilk 3 gün içinde günde iki defa Konfüzyon Değerlendirme Ölçeği (KDÖ) kullanılarak değerlendirildi. KDÖ ile postoperatif deliryum tanısı konulan hastalarda deliryumun geliştiği yer (postoperatif yoğun bakım ünitesi veya servis), deliryumun geliştiği zaman ve deliryumun tipi kaydedildi. Postoperatif dönemde 1., 16. ve 24. saatlerde alınan rutin hemogram sonuçlarından NLR hesaplanarak kaydedildi. Ayrıca hastaların postoperatif hastanede yatış süreleri kaydedildi. Bulgular: Kalça kırığı cerrahisi geçiren 100 yaşlı hasta incelendi. Hastaların %55'inde postoperatif deliryum gelişti. POD gelişen hastaların %78,2'sinde hiperaktif tipte, %58,2'sinde postoperatif 0. günde ve %76,4'ünde postoperatif yoğun bakım ünitesinde deliryum gelişti. POD gelişen ve gelişmeyen hasta grupları arasında preoperatif NLR açısından istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamadı. Bununla birlikte, POD gelişen grupta preoperatif NLR düzeyleri daha yüksek bulundu. Postoperatif 16. ve 24. saatte bakılan NLR değerleri ise POD gelişen hastalarda gelişmeyenlere göre anlamlı olarak daha yüksek bulundu. 24. saatte bakılan NLR değerleri preoperatif NLR'ye göre POD gelişen hastalarda daha yüksekken, POD gelişmeyen hastalarda daha düşük bulundu. Araştırılan diğer parametreler incelendiğinde ise yaş, femur kırık tipi, preoperatif MMT skoru, lenfosit sayısı, sodyum değeri, invaziv arter monitörizasyonu yapılma durumu, intraoperatif verilen kristaloid miktarı ve postoperatif hastane yatış süresi açısından POD gelişen ve gelişmeyen hastalar arasında anlamlı bir fark bulundu. Düşük preoperatif MMT skorunun, yüksek preoperatif sodyum değerinin ve intraoperatif verilen yüksek kristaloid miktarının postoperatif deliryumu öngörmede bağımsız risk faktörü olduğu bulundu. Sonuç: Çalışmamızda kalça kırığı cerrahisi geçiren yaşlı hastalarda preoperatif NLR değeri ile POD arasında anlamlı bir ilişki bulunamadı. Ancak postoperatif deliryum gelişen hastalarda daha yüksek preoperatif NLR düzeylerinin olması, postoperatif 16. ve 24. saatte bakılan NLR değerlerinin daha yüksek olması ve NLR yüksekliğinin preoperatif dönemden postoperatif 24. saate kadar anlamlı bir şekilde artmış olması; bize inflamatuar süreçlerin POD gelişiminde katkısı olabileceğini düşündürmektedir. Preoperatif dönemde düşük MMT skoruna ve yüksek NLR değerine sahip olan yaşlı hastalarda intraoperatif dönemde gereksiz invaziv işlemlerden kaçınılması ve verilen sıvı miktarının daha yakın takip edilmesi, postoperatif deliryum gelişme riskini azaltabileceğini düşünüyoruz. Ayrıca postoperatif dönemde daha sık NLR düzey takibi yapılması, riskli hastalarda postoperatif deliryumu öngörmede etkili olabilir. Artmış morbidite, mortalite ve tıbbi bakım maliyetleriyle ilişkili olan postoperatif deliryumun, gelişimini öngörebilecek biyobelirteçlerin ve gelişimi için risk faktörü olabilecek değişkenlerin daha farklı ve büyük hasta gruplarında araştırıldığı prospektif çalışmalara ihtiyaç vardır.
Özet (Çeviri)
Aim: Postoperative delirium (POD) is one of the most common complications in elderly patients and is associated with increased morbidity, mortality, length of hospital stay and medical care costs. One of the mechanisms proposed for the pathophysiology of delirium is neuroinflammatory processes. The neutrophil-lymphocyte ratio (NLR) is a cost-effective and easily applicable marker of inflammation and oxidative stress. NLR has been used to predict complications, determine prognosis and evaluate mortality in various patient groups and diseases. Most of the studies investigating the relationship between NLR and postoperative delirium in the elderly patient group undergoing hip fracture surgery are retrospective, and the number of prospective studies with large case-series is insufficient. In this study, we aimed to evaluate the effectiveness of NLR in predicting postoperative delirium in elderly patients undergoing hip fracture surgery. Materials and Methods: Our study is a single-center, prospective, observational study. Our study included 100 patients aged 65 and over, with a Mini Mental Test (MMT) score of 24 and above, who would undergo hip fracture surgery, who -or their legal guardian- could give voluntary consent, with ASA scores of I-IV. Routine preoperative anesthesia evaluation of all patients was performed, and age, gender, type of hip fracture and the surgical procedure to be performed, the degree of kinship with the people they co-live and those who will accompany them in the hospital, height, weight, body mass index (BMI), level of education, existing comorbid diseases, presence of pressure ulcers, history of smoking and alcohol use, medications taken routinely, American Society of Anesthesiologists (ASA) score, and length of preoperative hospital stay were recorded. The patients' basic cognitive functions were evaluated by utilizing the Mini Mental Test (MMT) at the preoperative visit. The routine preoperative blood tests of the patients, including leukocyte, neutrophil, lymphocyte, hemoglobin, hematocrit, platelet, glucose, BUN, creatinine, albumin, sodium, potassium, liver function tests, C-reactive protein (CRP), and procalcitonin results were recorded. Preoperative NLR was calculated. NLR was calculated as the ratio of neutrophil count to lymphocyte count. Postoperative delirium occurrence was evaluated using the Confusion Assessment Method (CAM) twice a day in the first 3 postoperative days. The place where the delirium developed (postoperative intensive care unit or ward), the time when delirium developed, and the type of delirium were recorded in patients diagnosed with postoperative delirium by CAM. NLR was calculated and recorded from the routine hemogram results taken at the 1st, 16th and 24th hours in the postoperative period. In addition, the postoperative hospital stay of the patients was recorded. Results: 100 elderly patients who had undergone hip fracture surgery were studied. Postoperative delirium was presented in 55% of the patients. Patients who had POD; delirium arose in; 78.2% hyperactive type, 58.2% on the postoperative day 0, 76.4% in the postoperative intensive care unit. There was no statistically significant difference in terms of preoperative NLR between the patient groups with and without POD. However, preoperative NLR levels were found to be higher in the POD group. NLR values measured at the postoperative 16th and 24th hours were found to be significantly higher in patients who developed POD than in those who did not. NLR values measured at 24th hours were higher in patients who developed POD compared to preoperative NLR, but were lower in patients who did not develop POD. When the other parameters investigated were examined, a significant difference was found between the patients with and without POD in terms of age, femur fracture type, preoperative MMT score, lymphocyte count, sodium level, existence of invasive artery monitoring, amount of crystalloids used intraoperatively, and length of postoperative hospital stay. Low preoperative MMT score, high preoperative sodium level and high amount of crystalloid given intraoperatively were found to be independent risk factors in predicting postoperative delirium. Conclusion: In our study, no significant relationship was found between preoperative NLR value and POD in elderly patients who had undergo hip fracture surgery. However, in patients who presented with postoperative delirium, having higher preoperative NLR levels, higher NLR values at the postoperative 16th and 24th hours, and the significant NLR elevation from the preoperative period to the postoperative 24th hour; suggests that inflammatory processes may contribute to the development of POD. We think that in elderly patients with low MMT score and high NLR in the preoperative period, avoiding unnecessary invasive procedures and closely monitoring the amount of fluid administered intraoperatively may reduce the risk of developing postoperative delirium. In addition, more frequent follow-up of NLR levels in the postoperative period may be effective in predicting postoperative delirium in risky patients. There is a need for prospective studies done in different and larger patient groups in which biomarkers that can predict the development of postoperative delirium and variables that may be risk factors for its development, which is associated with increased morbidity, mortality and medical care costs.
Benzer Tezler
- Geriatrik hastalar spinal anestezi metotlarının hemodinamiye etkisi
The effect of spinal anesthesia methods on hemodynamics in geriatric patients
MİLAS MAFİZER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FATMA KAVAK AKELMA
- Spinal anestezi altında opere edilen geriatrik kalça kırığı hastalarında kırılganlığın postoperatif morbidite ve mortaliteye etkisi; prospektif kohort çalışma
The effect of frailty on postoperative morbidity and mortality in geriatric hip fracture patients operated under spinal anesthesia; prospective cohort study
YALÇIN ŞENOL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve ReanimasyonEge ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. NEZİH SERTÖZ
- 65 yaş üstü intertrokanterik femur kırığı ile başvuran hastaların cerrahi sonrası mortalite açısından değerlendirilmesi-retrospektif çalışma
Mortality and morbidity rates in terms of treatment methods in patients over 65 years with intertrochanteric femoral fractures
AIGUN ABASOVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Ortopedi ve TravmatolojiKocaeli ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KAYA MEMİŞOĞLU
- 65 yaş üstü kalça kırığı cerrahisi planlanan hastalarda monosit/HDL oranının 1. ay ve 6. aydaki mortalite üzerine prediktif değerinin prospektif olarak araştırılması
Researching predictive value of monocyte to HİGH density lipoprotein ratio in first and sixth month mortality of hip fracture surgery above 65 ages prospectively
MEHMET KURT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Ortopedi ve TravmatolojiKütahya Sağlık Bilimleri ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. TURAN CİHAN DÜLGEROĞLU
DR. ÖĞR. ÜYESİ SELÇUK YILMAZ
- Kalça kırığı hastalarında preoperatif uygulanan femoral sinir bloğu ve perikapsüler sinir grubu bloğunun spinal anestezi uygulama kolaylığı üzerine etkisi
Efficacy of pericapsular nerve group block and femoral nerve block for ease of positioning during spinal anaesthesia in patients undergoing surgery for hip fractures
MUHAMMED SAFA EROĞLU
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve ReanimasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiAnesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SADIK ÖZMEN