Yonca silajına farklı seviyelerde ilave edilen kurutulmuş akasya ağacı (Robinia pseudoacacia) yaprakları ve melasın silaj kalitesi, in vitro rumen fermantasyonu, metan üretimi ve ham besin madde sindirilebilirliği üzerine etkileri
Effects of different levels of acacia (Robinia pseudoacacia) tree leaves and molasses on alfalfa silage quality, in vitro rumen fermentation, methane production and nutrient digestibility
- Tez No: 811914
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET GÜL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Veteriner Hekimliği, Veterinary Medicine
- Anahtar Kelimeler: akasya yaprakları, melas, metan oluşumu, proteoliz, yonca silajı, alfalfa silage, acacia leaves, molasses, methanogenesis, proteolysis
- Yıl: 2023
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Atatürk Üniversitesi
- Enstitü: Sağlık Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Hayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 82
Özet
Amaç: Son yıllarda, ruminantlar için sürdürülebilir ve alternatif yem maddelerine olan ilgi artmaktadır. Ruminantlar için yem kaynağı olarak kullanılabilecek olan Akasya, bol miktarda yaprak üreten bir baklagil ağacı olup yaprakları protein ve yoğun tanenler açısından zengin bir atık üründür. Düşük düzeyde suda çözünür karbonhidrat içermesi , yüksek tamponlama kapasitesi ve yoğun proteoliz ile besin kayıplarına eğilimli olması nedeniyle yonca bitkisinin silolanması zordur. Bu nedenle, bu çalışma da akasya ağacı yaprakları ve melas ilavesinin yonca silajının (AAS) fermantasyon kalitesi, in vitro rumen fermantasyonu, besin sindirilebilirliği, anti-metanojenik özelliği ve amonyak azotu (NH3-N) atılımı üzerindeki etkilerini değerlendirmek için yapılmıştır. Çalışma aynı zamanda ruminant üretim sisteminde alternatif ve sürdürülebilir bir besleme kaynağı bulmayı da amaçlamaktadır. Materyal ve Metot: Temmuz 2022'de Türkiye'nin Erzincan (39° 44′ 47″ N ve 39° 29′ 29″ E) ilinde yetiştiriciliği yapılan Yonca (Medico sativa L.), 3. Biçim ve orta çiçeklenme döneminde hasat edilmiştir. Akasya ağacının yaprakları (A; Robinia pseudoacacia), Türkiye'nin Erzurum (39° 54′ 31″ N ve 41° 16′ 37″ E) ilinde en az 10 ağaçtan olacak şekilde Haziran ayının başlarında toplanmıştır. Toplanan taze yapraklar laboratuvarda oda sıcaklığında 1 hafta boyunca havada kurutulmuş olup, şeker pancarı melası (M) (Brix değeri% 85), yerel bir şeker fabrikasından temin edilmiştir. Toplanan taze yonca, 20 mm boyutunda çim biçme makinesi ile doğranmıştır. Doğranan yonca, yığın şeklinde sekiz gruba ayrılmış olup her grup 4 paralel olarak çalışılmıştır. Gruplar; kontrol (C), %5 melas (M5), %3 akasya yaprağı (A3), %6 akasya yaprağı (A6), %12 akasya yaprağı (A12), ve akasya yaprakları ile melas kombinasyonları olan M5+A3, M5+A6, M5+A12 şeklinde her biri 1 litre hacimli cam kavanozların içerisine 700'er gr örnek konulup ağızları sıkıca kapatılarak oda sıcaklığında laboratuvarda 90 günlük siloya bırakılmıştır. Toplanan taze yonca ve akasya yaprakları ile silaj örneklerinin kuru madde içerikleri, etüvde 48 saat boyunca 65°C'de bekletilerek tespit edilmiştir. Ardından tüm örneklerin, besin bileşim analizi için Wiley değirmeni (ZM200, Retsch GmbH) ile (1 mm boyutunda) öğütülerek AOAC'nin standart yöntemleri kullanılmıştır. Nitrojen (N), eter ekstrakt (EE) ve kül içerikleri AOAC'nin standart yöntemleri ile belirlenmiştir. Nitrojen (N), Kjeldahl yöntemi kullanılarak analiz edildi ve ardından ham protein değerini hesaplamak için 6.25xN kullanılmıştır. EE, dietil eter kullanılarak Soxhlet sisteminde belirlenmiştir. Ham lif (CF), nötr deterjan lifi (NDF) ve asit deterjan lifi (ADF), Ankom 2000 lif analizörü (Ankom Technology, Macedon NY, ABD) kullanılarak tespit edilmiştir. Hohenheim ve Daisy inkübasyon gibi in vitro teknikler ile sırasıyla metan ve besin sindirilebilirliğinin nicelendirilmesi için kullanılmıştır. Bulgular: Akasya yapraklarının kimyasal kompozisyonunda %12,5 kuru madde de kondanse tanen (KT) bulunmaktadır. Bu çalışmada, kurutulmuş akasya yaprağı: %3 (KT; silajın 3.75 g/kg), %6 (KT; silajın 7.5 g/kg) ve %12 (KT; silajın 15 g/kg) şeklinde üç farklı oranda kullanılmıştır. Akasya yaprakları ile melas eklemesinin, silajdaki NH3-N üretimini ve bütirik asit içeriğini azaltırken, silajın acetic asid (AA) ve KM içeriğini artırdığı gözlemlenmiştir. Hohenheim tekniğinde, kontrol grubuna göre M5 grubunda melasın toplam gaz üretimini artırdığı ve in vitro kuru madde sindirilebilirliği, gerçek NDF sindirilebilirliği ile organik madde sindirilebilirliğini iyileştirdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, deneme gruplarına akasya yaprağı eklemenin metan üretimini, toplam VFA'ları ve ruminal NH3-N (NH3-N, N atımı için iyi bir gösterge) konsantrasyonunu azalttığı görülmüştür. Kimyasal analiz sonuçlarına göre, yonca ve akasya ağacı yapraklarının besin profillerinin birbirine benzer olduğunu gözlemlenmiştir. Akasya yaprakları yoncaya göre ham protein yönünden daha yüksek fakat ham lif ve NDF içeriği olarak yoncaya göre düşük tespit edilmiştir. In vitro teknik ile yapılan ölçümlerde, akasya yapraklarının taze yoncaya kıyasla rumen NH3, toplam VFA, toplam gaz ve metan üretimi sırasıyla 198.33 mg/dl, 52.63 mM/L, 23.27 ml ve 3.57 ml tespit edilmiş ve yoncadan düşük bulunmuştur. Yonca silajına (AAS) melas (M) eklenmesiyle fleig skoru ve fiziksel özellikleri iyileştirdiği gözlemlenmiştir. Yonca silajına eklenen akasya yapraklarının oranının artmasıyla silajın fleig skorunu düşürdüğü ancak, akasya yapraklarının AAS ve M ile kombinasyon yaparak birlikte silajlanması fleig skorunu iyileştirdiği tespit edilmiştir. Melas %5 (M5) katkısı ile yapılan yonca silajında pH düşerken, akasya yaprakları (A) katkısı ile AAS'da pH kuadratik olarak arttı ve en yüksek pH değeri kontrol grubuna kıyasla A6 grubunda gözlemlenmiştir. Ancak M5 ile A (%3, %6, and %12) kombinasyon grubpları kontrol grubuna göre daha düşük pH değeri elde ettiği bulunmuştur. Silajlara M5 eklenmesi AA %'sini artırdığını ancak propiyonik asit (PA) %'sini kuadratik olarak düşürmektedir. Buna ek olarak, kontrol grubuna göre bütirik asit (% BA) değerini düşürmektedir. Akasya katkılı gruplarda AA %'si kuadratik olarak azaltmış olup, değerlerin kontrol ve M5 grubuna göre A12 hariç yüksek olduğu görülmüştür. Akasya yapraklarının AAS içindeki oranının artması PA %'sini kuadratik olarak arttırmış, ancak PA % değeri kontrol grubuna göre en yüksek A3 grubunda bulunmuştur. Ancak, M5+A3 ve M5+A6 kombinasyonu, M5 grubunda daha yüksek AA% ve PA% elde edilmiştir. A6 ve A12 grubunda BA% kontrol grubundan daha düşüktür. Silajdaki melas (M5) ve akasys (A) takviyesi, BA% 'ti kontrol ve M5 grubundan daha da azaltmıştır. Yalnızca M5 ve A veya her ikisinin kombinasyonunun takviyesi, AAS'daki LA% üzerinde etkili olmadı, ancak A3 grubununda kontrolden daha düşük bir LA% seviyesi gözlemlenmiştir. AAS'nin A ve M5 kombinasyonu ile takviyesi kuru maddeyi % (KM) lineer artırırken, ruminal NH3 konsantrasyonu lineer olarak azaltmıştır. Kuru madde sindirilebilirliği (KMS), NDF sindirilebilirliği (NDFS), organik madde sindirilebilirliği (OMS), toplam sindirilen besin madde miktarı (TDN), lifli olmayan karbonhidratlar (NCF), göreceli yem değeri (RFV), göreceli yem kalitesi (RFQ), kuru madde alımı (KMT), metabolize edilebilir enerji (ME) ve net enerji laktasyonu (NEL) en yüksek M5 grubunda tespit edilmiştir. A6 grubu hariç AAS'deki OMS, ME ve NEL gibi parametrelerin artması control grubuna göre önemli ölçüde azaltmıştır. Sonuç olarak, melas ve akasya yapraklarının (A) eklenmesi, deneme gruplarının sindirilebilirlik ve kalite parametreleri üzerindeki olumsuz etkisini önemli ölçüde azalttığı tespit edilmiştir. M5+A kombinasyonlarındaki melasın (M5), daha düşük seviyelerde akasya yaprakları içeren gruplarda (A3) etkili bir şekilde KMS, NDFS, OMD, TDN, NCF, RFV, RFQ, KMT, ME ve NEL'i iyileştirdiği gözlemlenmiştir. Bu sonuçlar, M5+A3'ün AAS kalitesini ve sindirilebilirliğini iyileştirmek için en uygun kombinasyon olduğunu göstermiştir. In vitro inkübasyonun 24 saati sonunda, gerçek sindirim derecesi (GSD), gerçek sindirilen besin madde miktarı (GSBM), gerçek kuru madde sindirilebilirliği (GKMS), gerçek NDF sindirilebilirliği (GNDFS), partisyon faktörü (PF), mikrobiyal protein (MP), mikrobiyal protein sentezleme etkinliği (MPSE) ve gerçek organik madde sindirilebilirliği (GOMS) değerlerinin kontrol grubuna en yüksek M5 grubunda gözlemlenmiştir. Ancak, AAS'daki akasya yaprağı (A) oranının artması tüm bu parametreleri olumsuz etkiledi ve sonuç olarak kontrol ve M5 grubundan daha düşük bulunmuştur. Bununla birlikte, melas ve akasya yapraklarının kombinasyonu ile bu parametrelerin iyileştiği gözlemlenmiştir. In vitro ruminal fermantasyonun 24 saati sonunda AAS gruplarının pH değerlerinin etkilenmediği ancak, AAS'daki akasya yaprağı (A) oranının artması toplam UYAs'ı ve ruminal NH3 konsantrasyonunu lineer olarak azaltırken, toplam gaz ve metan üretimi kontrol grubuna göre kuadratik olarak azalttığı tespit edilmiştir. Dahası, kombinasyon gruplarında toplam UYAs'ta lineer bir azalmayı görülmüş olup ruminal NH3 konsantrasyonu M5+A12'de en düşük olmak üzere kuadratik olarak azalmışır. Kontrol grubuna göre metan (%) M5+A3'te daha düşük bulunmuştur. Sonuç: Sonuçlar, yonca silajına şeker pancarı melas ile akasya yaprağı ilavesinin silaj fermantasyon kalitesini iyileştirmede daha etkili olduğunu, rumen CH4 üretimini ve yonca silajının NH3-N konsantrasyonunu azalttığını göstermiştir. Bu bulgular, akasya ve melas kombinasyonunun daha verimli olduğu hakkındaki hipotezimizi kanıtlamıştır. Bununla birlikte, M %5 (M5+A3) ile kombinasyon halinde düşük seviyede akasya yaprağı (%A3) ilavesi, silajın besin içeriğini korumak için oldukça etkili olmuştur. Ayrıca M5+A3, yonca silajının besin parçalanabilirliği üzerinde herhangi bir olumsuz etki olmaksızın pH'ı, proteolizi, ruminal CH4 üretimini ve NH3-N konsantrasyonunu azaltmıştır. Dahası, silajın besin parçalanabilirliğini (IVDMD ve TNDFD) iyileştirmiştir. Daha düşük seviyede akasya yaprağı (KM'nin %3'ü) ve melas (KM'nin %5'i) eklenmesinin yonca silajının fermantasyon kalitesini, enerjisini ve ruminantlarda protein kullanımını iyileştirmek ve yonca silajının çevresel etkisini azaltmak için faydalı olduğu sonucuna varılmıştır. In vitro rumen fermantasyonu üzerinde herhangi bir olumsuz etkisi yoktur. Silaj pH değeri, iyi kaliteli fermantasyon için önemli bir faktördür, daha düşük pH proteolitik aktiviteleri ve istenmeyen mikroorganizmaların büyümesini inhibe eder. Önceki çalışmalar, 4.5 veya daha düşük bir pH değerinin iyi bir fermantasyon kalitesine karşılık geldiğini göstermiştir. Bu çalışmada, M5 ve M5+A3, yonca silajının silolama sonrası pH değerini önemli bir şekilde azalttı. Öte yandan, akasya yaprağı oranının artması (A6 ve A12) pH değerini artırırken akasya yaprağına melas ilavesi yonca silajının pH değerini azalttı. Daha önce yapılan benzer nitelikteki çalışmalar homofermentatif laktik asit bakteri (LAB) kültüründe fermentasyon sonucunda büyük çoğunlukla LA üretildiğini, heterofermentatif laktik asit bakteri kültürü sırasında AA ve LA'nın miktarının arttığını ifade etmişlerdir. Bu çalışmada, melas ilaveli yonca silajı grupları heterofermantatif bir özelliğe sahipti. Heterofermenatif yonca silajlarında AA miktarı arttı ve bu da silajın pH'sında azalmaya neden oldu. Ayrıca bu silajlarda BA ve PA düzeyleri de azaldı. Akasya yaprağı ilaveli gruplarda AA içeriği kontrol grubundan daha yüksekken BA içeriği kontrol grubundan daha düşüktü. Ancak, silajlara akasya yaprağı ve melas karışımı ilave edildiğinde AA içeriğini önemli ölçüde artarken BA içeriği azaldı. LA içeriği tüm silaj gruplarında önemli bir değişiklik göstermedi. Bilindiği üzere, propiyonik asit (PA) üretimi çoğunlukla Propionibacterium, Clostridium propionicum ve Selenomonas ruminantium tarafından gerçekleştirilir. Ancak bu bakterilerin fermentasyon faaliyetleri 4.5'ten düşük pH'ya sahip ortamlarda inhibe olur. BA ise genellikle Clostridium butyrate tarafından üretilir ve bu bakteriler daha düşük pH koşullarında baskılanır. BA fermentasyon bozukluklarının bir göstergesi olup amino asit fermentasyonu sırasında üretilir ve besin kaybına neden olur. Silajda oluşan heterofermantatif karakterli fermentasyonun, yoncanın (KM'sinde %26.2) ve akasya yapraklarının (KM'de %30.3) yüksek protein içeriği ve eklenen melas (%5) miktarının silajın fermentasyon karakterini etkili bir şekilde homofermantasyona dönüştürememesinden kaynaklandığı düşünülmektedir. Silajın LA içeriği %5'lik melas ilavesinden etkilenmemesi bu durumu ispatlar niteliktedir. Baklagil silajlarında, çözünür azot ve NH3-N seviyelerinin yüksek olmasının başlıca nedeni Clostridia sp.'nın güçlü proteolitik aktivitesidir. Tanenlerin protein bağlayıcı özellikleri, silaj fermantasyonu sırasında NPN ve NH3-N konsantrasyonlarının azalmasıyla ilişkilendirilmiştir. Silajda üretilen NH3-N miktarı, silolama sürecindeki proteolitik aktiviteyle doğrudan ilişkilidir ve silajın tüketimi ile ters orantılıdır. Bu çalışmada, yonca silajına melas (%5), akasya yaprağı (tüm dozlar) ve bunların karışımın yonca silajına ilavesiyle silajın BA ve NH3-N düzeyleri önemli ölçüde azaldı. Bu çalışmada meydana gelen düşük proteolitik aktivite (HP tüketimi) yonca silajının daha iyi korunmasından kaynaklanıyor olabileceği düşünülmektedir. Silajın fiziksel özellikleri (koku, renk ve tekstür) yonca silajına melas (%5) ilavesiyle iyileşirken yonca silajına akasya yaprağı ilavesi bu özellikleri olumsuz etkiledi. Ancak, diğer tüm uygulama gruplarındaki silajlara ait fiziksel özellikler bakımından gruplar arasında anlamlı bir fark yoktu. Tanenler, CH4 üreten rumen mikroorganizmalarının aktivitesini azaltarak veya selüloz ve hemiselüloz gibi yapısal karbonhidratlarla stabil kompleksler oluşturarak sindirimlerini azaltırlar ve bu sayede ruminal CH4 üretimini sınırlandırırlar. Bu çalışmada, akasya yapraklarının tek başına veya melas ile karıştırılarak yonca silajına ilave edilmesiyle CH4 üretiminde (%) bir azalma olması, akasya yapraklarındaki KT'nin ruminal karbonhidrat fermantasyonunu inhibe ettiğini göstermektedir. Öte yandan, sonuçlar akasya yaprağı ilaveli veya melas ve akasya yaprağı karışımı ilave edilen gruplarda UYAs düzeylerinin azaldığını gösterdi. Rumen gazları, rumende karbonhidratların parçalanmasıyla üretilen uçucu yağ asitlerinden (UYAs) sentezlenir. Yapılan çalışmalarda silajlara tanen (KT & HT) ilavesi yonca silajındaki toplam UYAs konsantrasyonlarını azalttığı bulunmuştur ki bu da yaptığımız çalışmadan elde ettiğimiz bulguyu kısmen desteklemektedir. Bu çalışmada, A6 grubu veya akasya yaprağı ve melas karışımı gruplarda yonca silajına katkı maddeleri ilavesi toplam gaz üretimini artırdıği gözlendi. Ancak, %3 akasya yaprağı ilaveli gruplarda silajda üretilen gaz miktarı azaldı. M5 gruplarında CH4 yüzdesi azaldı ve silajın toplam gaz üretimi arttı, ancak kontrol grubuna göre ruminal NH3-N ve toplam UYAs'ı etkilenmedi. Bu çalışmada uygulama gruplarında gaz üretiminde meydana gelen artış, yonca silajındaki suda çözünür karbonhidratlar (WSC) içeriğinin artmasından kaynaklanıyor olabilir. Rumen içinde asetojenik bakteriler de mevcuttur (107 ila 108 hücre/g). Bu bakteriler şekerleri kullanarak heterotrofik veya H2 ve CO2'yi kullanarak ototrofik olarak büyüyebilir. Yapılan in vitro araştırmalarda asetojenezin ruminal H2 eliminasyonu için metanojeneze uygun bir alternatif olabileceğini ortaya koymuştur. Bu çalışmada, tüm uygulama gruplarında CH4 üretiminin (%) azaldığı, AA üretiminin arttığı gözlendi. Bu bulgular ışığında silaja katkı maddesi ilavesinin (akasya yaprağı ve melas) asetojenez yolunu indüklediğini gösterebilir. In vitro ruminal pH, tüm uygulama gruplarında silaj pH'nın normal aralığa (5.5- 7) yakın olduğu ve bu değerin 6.95 ile 6.98 arasında değiştiğini gösterdi. Akasya yaprağının yonca silajına ilavesiyle ruminal NH3-N konsantrasyonu azaldı, bu da protein yıkımının rumen fermantasyonu sırasında azaldığını gösterdi. Akasya yaprakları önemli KT (%12.5) kaynağıdır. Yapılan in vitro ve in vivo çalışmalarda silajlara tanen ilavesinin ruminal NH3-N konsantrasyonunu azalttığı ifade edilmektedir. Tanenler proteinlerle kompleks oluşturarak ruminal protein yıkımını azaltabilmektedir. Yaptığımız çalışmada, kontrol grubuna göre tüm uygulama gruplarında MP ve MPSE'nin azaldığı gözlendi. Bu azalış daha önce yapılan çalışmaların bulgularıyla çelişmektedir. Tanenin fermantasyon üzerindeki etkisi kullanılan substrata, doza ve tanen tipine bağlıdır. Bu nedenle, yaptığımız çalışmada KT içeren akasya yapraklarını bir KT kaynağı olarak kullanıldı ve sadece akasya yaprağının KT içeriği analiz edildi. Yaptığımız çalışmadan elde ettiğimiz bulguların bazıları literatürden farklıydı. Bunun temel nedeninin akasya yaprağında bulunan başka fitokimyasallar olabileceği sonucuna varıldı. Bununla birlikte, yonca silajında KT optimal dozun yanı sıra fitokimyasalların araştırılması için akasya (Robinia pseudoacacia L.) için daha detaylı analiz yapılması gerekmektedir. Ayrıca, yonca silajına melaslı akasya yapraklarının eklenmesinin tam potansiyelini keşfetmek için daha fazla in vitro çalışma yapılması önerilmektedir.
Özet (Çeviri)
Aims: In the last decades, there is an increase interest in sustainable and alternative feed ingredients for ruminants. Acacia is a fast-growing leguminous tree that produces a huge mass of leaves rich in protein and condensed tannins as a waste that can be utilized as a ruminant feed source. Alfalfa is difficult to ensile because it contains a low level of water-soluble carbohydrates, high buffering capacity and is prone to extensive proteolysis and nutrient losses. Therefore, this study was conducted to evaluate the effects of acacia tree leaves and molasses addition on alfalfa silage (AAS) fermentation quality, in vitro ruminal fermentation, nutrient digestibility, methane mitigation and ammonia nitrogen (NH3-N) excretion. The study also intends to find an alternative and sustainable feeding source in the ruminant production system. Material and methods: Alfalfa (Medico sativa L.) at 3rd cut and mid-flowering stage was harvested during July 2022 from Erzincan (39° 44′ 47″ N and 39° 29′ 29″ E) region of Turkey. Leaves of acacia tree (A; Robinia pseudoacacia) were collected from at least 10 trees at the start of June from the Erzurum (39° 54′ 31″ N and 41° 16′ 37″ E) region of Turkey. The fresh leaves were air-dried for 1 week in the laboratory at room temperature. Sugar beet molasses (M) (Brix value 85%) was obtained from a local sugar factory. Fresh alfalfa was chopped (20 mm dimensions) with a manual chopper. After chopping, alfalfa pile was randomly divided into eight groups: without additive control (C), 5% molasses (M5), 3% acacia leaves (A3), 6% acacia leaves (A6), 12% acacia leaves (A12), and mix of acacia leaves and molasses M5A3, M5A6, and M5A12 ensiled for 90 days in glass jars with 1 litre volume. Ensiling was done in a way that each trial group was having 4 replications and an average of 700g of silage in each jar. The glass jars were tightly sealed and kept at room temperature in the animal feed laboratory. The fresh alfalfa, acacia leaves, and silage were dried in a forced-air oven at 65°C for 48 h for dry matter (DM) estimation. Then, all the samples were ground (1 mm size) via Wiley mill (ZM200, Retsch GmbH) for nutrient composition analysis. Nitrogen (N), ether extract (EE), and ash contents were determined by using standard methods of AOAC. Nitrogen (N) was analyzed with Kjeldahl method and then 6.25xN to calculate the crude protein. The EE was determined by using diethyl ether in a Soxhlet system. Crude fiber (CF), neutral detergent fiber (NDF), and acid detergent fiber (ADF) were quantified via Ankom 2000 fiber analyzer (Ankom Technology, Macedon NY, USA). Condensed tannin contents in the acacia tree leaves were determined using the butanol-HCl method. In vitro techniques, Hohenheim and Daisy incubation were used for the quantification of methane and nutrient digestibility respectively. Results: The chemical composition of acacia leaves showed that it contains condensed tannins 12.5% of dry matter. In the present study, we used three different levels of dried acacia leaves 3% (CT; 3.75 g/kg of silage), 6% (CT; 7.5 g/kg of silage), and 12% (CT; 15 g/kg of silage). The supplementation of acacia leaves and molasses decreased the NH3-N production and butyric acid contents in the silage while increasing AA and DM contents of the silage. In the Hohenheim technique, M5 increased the total gas production and improved the in vitro dry matter digestibility, true NDF digestibility and lowered the organic matter digestibility of AAS than the control. Moreover, acacia leaves addition resulted in reducing the CH4 production, total VFAs and ruminal NH3-N (an indicator for N excretion) concentration. Conclusion: The results illustrated that the addition of acacia leaves with sugar beet molasses in alfalfa silage is more potent to improve the silage fermentation quality, reducing the ruminal CH4 production, and NH3-N concentration of alfalfa silage. These findings had proved our hypothesis about the combination of acacia and molasses is more efficient. However, the addition of a low level of acacia leaves (A 3%) in combination with M 5% (M5A3) was highly effective to preserve the nutrient contents of the silage. Furthermore, M5A3 reduced the pH, proteolysis, ruminal CH4 production, and NH3-N concentration without any negative impact on the nutrient degradability of alfalfa silage. Meanwhile, improved the nutrient degradability (IVDMD, and TNDFD) of the silage. It was concluded that adding a lower level of acacia leaves (3% of DM) and molasses (5% of DM) is beneficial to improve the alfalfa silage fermentation quality, energy, and protein utilization in ruminants and reduce the environmental impact of alfalfa silage without any adverse effect on in vitro ruminal fermentation. However, further analysis of acacia (Robinia pseudoacacia L.) is required to investigate the phytochemicals besides the CT and the optimal dose in the alfalfa silage. In addition, further in vitro studies are also recommended to explore the full potential of adding acacia leaves with molasses in alfalfa silage.
Benzer Tezler
- Bazı kaba yemlere farklı seviyelerde ilave edilen söğüt (Salix alba) yaprağının in vitro metan üretimi üzerine etkisinin araştırılması
Investigating the effect of willow tree (Salix alba) leafs added at different levels to some roughages on in vitro methane production
AHMET ORUÇ
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Veteriner HekimliğiHarran ÜniversitesiHayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET AVCI
- Bazı kaba yemlere çörek otu, kekik otu ve yağları ilavesinin in vitro organik madde sindirimi ve metan üretimi üzerine etkileri
Effects of black cumin seed, thyme and their oils added to some roughages on in vitro organic matter digestibility and methane production
HÜSEYİN GÜL
Yüksek Lisans
İngilizce
2016
Veteriner HekimliğiHarran ÜniversitesiHayvan Besleme ve Beslenme Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET AVCI
- Nar meyve kabukları ve dökme nar çiçeğinin yonca silajında silaj kalitesi ve in vitro gaz üretimi üzerindeki etkileri
Effects of pomegranate peels and pomegranate flowers on silage quality and in vitro gas production of alfalfa silage
CEMİL UÇAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
ZiraatOndokuz Mayıs ÜniversitesiZootekni Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ALİ VAİZ GARİPOĞLU
- Yonca (Medicago sativa L.) silajına farklı oranlarda ilave edilen limon ve elma posalarının silaj kalitesi üzerine etkilerinin incelenmesi
Investigation of the effects of lemon and apple pulps used on different rates on the silage quality of alfalfa (Medicago sativa L.)
CENGİZ DOĞAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
ZiraatDicle ÜniversitesiTarla Bitkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VEYSEL SARUHAN
- Farklı dozlarda peynir altı suyu tozunun yonca silajına ilavesinin silaj fermantasyonu, In vivo sindirilebilirliği ve metabolik enerji değeri üzerine etkisi
The effect of addition of whey powder at different doses to alfalfa silage on the silage fermentation, In vivo digestibility and metabolizable energy values
SEMA ÖZÜRETMEN