Proje finansmanında yap-işlet-devret modeli ve Türkiye uygulaması
Build-operate-transfer as a project financing model and its application in Turkey
- Tez No: 81789
- Danışmanlar: PROF. DR. HALİL SARIASLAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İşletme, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 1999
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Ankara Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İşletme Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 134
Özet
ÖZET YİD modeli, kamu sektörüne ait altyapı, bayındırlık, ve enerji projelerinin özel sektörce- hayata geçirilmesi, belirli bir süre işletilerek yatırımların geri dönüşü sağlandıktan sonra devlete devredilmesidir. Genel olarak kamu kurumlarınca üretilen bir malın ya da hizmetin ilgili kamu kuruluşunca verilecek satmalına garantisi kapsamında, özel sektörce üretilmesi ve kamu kuruluşuna veya doğrudan tüketiciye satılması amacına yöneliktir. Modelde kurulan bir ortak girişim şirketinin finansmanını da kendisi sağlayarak tüm yatırımı yapması, işletme ve bakım giderlerini üstlenmesi, sermayesini geri alması ve önceden anlaşılmış olan işletme süresi sonunda yatırımı ilgili kamu kuruluşuna devretmesi esastır. YİD modelinin doğuşu başlıca iki nedene dayanmaktadır; bunlar : Kamu kaynaklarının artık ülke yatırım ihtiyaçlarını karşılayamaz olması ve Büyük yatırım projelerinin finansmanını büyük ölçüde dış kredilerle karşılayan hükümetlerin, dış kredi temininde zorlanmalarıdır. Bu sayılan koşulların Türkiye'de varlığı tartışılamayacağından ülkemiz açısından alternatif bir yatırım aracı olarak YİD modeli vazgeçilmez bir gündem maddesi olmaktadır. YİD modelinde genel olarak iki taraf vardır bunlardan birincisi kamu kesimi ikincisi ise Ortak Girişim Şirketi (OGŞ)'dir. Kamu kesimi proje sahibidir. Bu kesimi ikiye ayırmak mümkündür. Birincisi ev sahibi hükümet, ikincisi ise proje sorumlusu aynı zaman da mal ve hizmeti satın alacak kuruluştur. (Belediye, bakanlık, Elektrik idaresi kurumu vs)Modelin karşı tarafında ise yerli ve yabancı şirketlerin oluşturduğu özel kesim vardır. Bir YİD projesi kronolojik sıra ile imzalanması gereken bir çok sözleşmeyi kapsar. Tüm projeler içerisinde önem açısından en önde gelen sözleşme“uygulama sözleşmesidir.”Bu sözleşme tüm projenin kalbini oluşturur. YİD projelerinin finansmanı oldukça komplike ve zorludur. Burada önemli olan nokta proje çerçevesinde yaratılan gelirlerin ana kriter olarak finansman yapısına dayanak teşkil etmesidir. Kreditörler ilk olarak proje gelirlerinin sağladıkları kredileri ödemeye yeterli olup olmadığına bakarlar. Dolayısıyla proje finansmanının ana zorluğu ve kilit noktası projenin taahhütlerinin yerine getirilmesinin teminat altına alınması ve bu konuda ilgili taraflarda güven tesis edilmesidir. Bu güvenin tesisi ise yapılan sözleşmeler ve sağlanan teminatlarla sağlanmaktadır. Yap-işlet devret modeli Türkiye'de en çok enerji sektöründe kullanılmaktadır. Bunun sebebi Türkiye'nin hızla sanayileşen ve hızla kentleşen dinamik yapısıdır. Türkiye enerji sektöründe proje finansmanı yöntemi olarak YİD modelini uygularken diğer sektörlerde de uygulamalarına rastlanmaktadır. Hükümet tarafından, yatırımların özel sektörce yapılmasını sağlamak amacıyla YİD modelleri geliştirilmiş ve uygulamaya geçilmiştir. İleride yapılması planlanan enerji santralleri de ancak bu yöntem çerçevesinde hayat bulabileceklerdir. Şu anda mevcut yıllık enerji üretimimizin aşağı yukarı %9 kadarlık bir kısmı YİD modeli ile hayata geçmiş projelerden karşılanmaktadır.139 Türkiye'de Yap-İşlet-Devret modeli ile alt yapı yatırımlarının finansmanı yöntemi yurt içi ve dışı yatırımcılar tarafından oldukça talep görmüştür. Bu amaçla DPT'ye ikiyüze yakın izin başvurusu gelmiştir. Ancak bir özelleştirme yöntemi olarak kullanılmak istenen modelin önünde çok ciddi hukuki alt yapı engelleri olduğundan, bir türlü istenilen yol katedilememiştir. Hatta bu engeller o kadar caydırıcı olmuştur ki şiddetle ihtiyaç duyduğumuz yabancı yatırımcılar projelerden çekilmeye başlamış ve yeni yatırımlara soğuk bakmaya başlamışlardır. YİD projelerinin önündeki hukuki engellerin temel dayanağını, Anayasa Mahkemesi'nin YİD kanunu olarak bilinen 3996 sayılı Yasa ile ilgili olarak almış olduğu İptal Kararı oluşturmaktadır. Anayasa Mahkemesi 3996 sayılı Kanun kapsamındaki YİD yatırım ve hizmetlerini“imtiyaz”olarak kabul etmiş ve Bölüm 7.1. 'de açıklandığı gibi bazı maddelerini iptal etmiştir. Anayasa mahkemesinin YİD kanunu hakkında vermiş olduğu bazı maddelerin iptali kararı sonucu sözleşmeler Danıştay'ın öndenetiminden geçirilmekte ve Danıştay tarafından yabancı finansörlerin çok fazla üzerinde durduğu uluslararası tahkim imkanı sözleşmelerden çıkarılmaktadır. Bu iki konu Türkiye'de YİD modeli ile yapılacak yatırımlara yabancı sermayenin iştirakini ciddi şekilde engellemektedir. Söz konusu problemlerin aşılabilmesi için Yap-İşlet-Devret modeli çerçevesinde yapılan sözleşmelerde tahkim ile ilgili hükümlere yer verilebilmesiT sağlamak amacıyla köklü bir mevzuat değişikliği gerçekleştirilmesi gerekmektedir.
Özet (Çeviri)
ABSTRACT Build-Operate-Transfer method is realizing the infrastructure, public- works and power projects of the public sector and operating at a certain period in order to earn back the initial investment plus a ceartain profit. The project is then transferred to the host government. In the BOT model a project company is established by bringing its own finance to carry out the investment and operation of the facilities. The products or services normally undertaken by the public associations are now sold to the state or directly to the consumers by the project company. The government gives a predetermined purchasing guarantee to the project company. The BOT concept emerged from the facts that the public resources are no more enough to meet the huge public infrastructure investmens and governments struggling to find foreign credits for these projects. As it is well known that the capital resources are scarce in Turkey, the BOT model is a very important alternative financing tool for our country. Generally the BOT model involves two parties. One of them is the state and the other is the project company. The state beeing the owner of the project constituted of two parties. First of them is the host government and the second is the organization who is responsible of the project and purchase of the product or service. (Municipality, Electricity administration organization etc.) On the other side of the model there is the private sector which is comprised of local and foreign companies.A BOT project involves a number of important contractual agreements among the participants. A brief description of the major contracts follows, more or less the chronological order in which they typically be negotiated. The first among all BOT contracts in importance although not necessarily in time, is the Project or Concession agreement. It is the only truly unique document in the BOT contract package. The financing of the BOT projects are rather complicated. BOT financing, like project financing, involves the funding of projects on the merits of the projects themselves. But to a much greater degree than the conventional project financing, lenders will seek loan repayment security from a project's cash flow and the contractual agreements making up the project's security package, rather than the physical assets of the project. The BOT model is beeing utilized mainly in energy sector in Turkey because of the high enegy demand due to the fast urbanisation and industrial developoment. At the moment 9% of the realised power projects in. Turkey have been completed by BOT and many projects are under investigation in the meantime. There are 200 hundred projects waiting to be investigated at Danıştay (The high council of state) which shows the interest of local and foreign investors to the projects in Turkey. On the contrary there are serious legal obstacles entangling the BOT model which is used as a means of privatisation. These legal obstacles are so dissuasive that many foreign investors have been withdrawing fom the projects.The fundamental legal barricade in front of BOT is the cancellation sentence of the Constitution Court in regard to the Law number 3996 which is kown as the BOT Law. The Constitution Court had declared that, BOT investments and services in the extent of Law number 3996 were to be accepted as“concessions”. İn relation to this judgment, some items of the law were cacelled as described in Chapter 7.1. As a result of the Sentence of the Constitution Court, the BOT agreements have been undergoing the preinspection of The High Council of State. This preinspection period takes quite a long time and most important, the Council do not allow international Courts in case of conflicts in the BOT agreements. This is the most important dissuasive issue for the foreign investors against coming in to Turkey. To overcome the abovementioned problem, some certain modifications should be applied on the Constitution and on the Laws to allow“international Courts”on the BOT agreements.
Benzer Tezler
- Kamu-özel işbirliği modeli ve Türkiye'de belediyelerin altyapı projelerinin finansmanında uygulanabilirliği
Public-private partnership model and its viability in financing municipalities? infrastructure projects in Turkey
HİDAYET ATASOY
- Türk inşaat sektöründe yap-işlet-sahip ol ve yap-işlet-devret kontratlarının uygulama esasları mukayesesi
Başlık çevirisi yok
SAİM BURÇİN KAPLANOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
İnşaat Mühendisliğiİstanbul Üniversitesiİnşaat Mühendisliği Ana Bilim Dalı
PROF. DR. EKREM MANİSALI
- Proje finansmanında bir araç olarak yap işlet devret modeli ve İzmit Büyükşehir Belediyesi su temin projesinde modelin uygulanışı
Build operate transfer model as a toll of project finance and application of this model on İzmit municipal water supply project
MEHMET BAŞAR