Geri Dön

Foreign language teachers' interactions with their students on learning management systems

Yabancı dil öğretmenlerinin öğretim yönetim sistemleri üzerinden öğrencileri ile etkileşimleri

  1. Tez No: 818380
  2. Yazar: NECLA BURÇİN GİRİTLİOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. SELAMİ AYDIN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Medeniyet Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 119

Özet

Öğretmen ve öğrencilerin arasında etkileşim olmayan bir yabancı dil sınıfı düşünülemez. Sınıf içi iletişim tek yönlü değil öğretmenler ve öğrencileri arasında gerçekleşen karşılıklı bir süreçtir. Zamanla sınıftaki iletişimin yalnızca öğretmenler ve öğrenciler arasında olmadığını savunan görüşler ortaya atılmıştır. Örneğin, Moore (1989)'a göre sınıfta öğrenen-içerik etkileşimi, öğrenen-öğretmen etkileşimi ve öğrenen-öğrenen etkileşimi olmak üzere üç tür etkileşim vardır. Moore'a ek olarak, Hillman vd. (1994) öğrenenlerin eğitim-öğretimde kullanılan teknolojik araçlarla da iletişim kurduklarını belirterek öğrenen-arayüz etkileşimi ifadesini ortaya atmıştır. Teknolojideki gelişmeler geleneksel sınıf ortamlarının çevrimiçi ortamlara aktarılmasına sebep olamaya başlamıştır. Ayrıca, geleneksel sınıf ortamlarında iletişimle ilgili sıkıntılar yaşanmaktadır. Sınıfların kalabalık olması, konuşmaya şevkli öğrencilerin kalabalık içinde konuşmaya fırsat bulamaması, öğretmenin tüm öğrencilere özel ilgi göstermeye ve etkileşimli aktiviteler yapamaya uzun vakit ayıramaması ve sınıfta gürültünün hâkim olması gibi olumsuzluklar sınıf içi iletişime ket vurmaktadır. Hem teknolojideki ilerlemeler sayesinde hem de geleneksel sınıf ortamında karşılaşılan sorunları telafi edebilmek adına öğretmenlerin Öğretim Yönetim Sistemleri (ÖYS)'ni kullanarak çevrimiçi öğrenme ortamlarında iletişimi devam ettirmeleri gerekmektedir. ÖYS'ler, çevrimiçi öğrenme ortamlarının işletilmesini mümkün kılan yazılımlar veya internet tabanlı platformlar olarak tanımlanabilir (Srichanyachon, 2014). Başka bir ifadeyle, ÖYS'ler eğitimin yürütülmesini, kayıt altına alınmasını ve raporlanmasını otomatikleştiren; çevrimiçi derslerin açılmasını, verilmesini ve devamlılığını sağlayan; öğrencilerin derslere kayıt olmalarına olanak tanıyan bir yazılımdır (Dagger vd., 2007; Simanullang ve Rajagukguk, 2020). Levy ve Stockwell (2013)'e göre ÖYS'ler eğitmenlerin öğrencilere farklı etkinlikler verdikleri, öğrencilerle iletişim kurdukları, sınıf içi diyalogları öğretim materyallerinin paylaşımını destekleyen dijital programlardır. Açık kaynak kodlu, ticari, kişiselleştirilmiş ve kurumsal gibi çeşitli türleri olan ÖYS'lerin, sınıf etkileşimi üzerinde olumlu etkileri vardır. Uzaktan eğitim alan öğrencilerin senkron ve asenkron etkileşim şekilleriyle diğer kullanıcılarla kolaylıkla iletişim kurabilmeleri; öğretmen ve öğrencilerin zaman ve mekân fark etmeksizin özgürce iletişim halinde olabilmeleri; öğrencilerin ihtiyaç duydukları anda gereken yardımı alabilmeleri; öğrencilerin özgürce iletişim kurabildikleri bu dijital platformlarda sosyal kimliklerini ve çevrelerini geliştirebilmeleri ile nesiller arası etkileşimi ve öğretmen-öğrenci-veli iletişimini kolaylaştırması ÖYS'lerin pozitif etkilerin arasında gösterilebilir. Alanyazında ÖYS'lerin eğitim-öğretimde kullanılmasıyla ilgili yapılmış hem ulusal hem de uluslararası çalışmalar bulunmaktadır. Uluslararası çalışmalar incelendiğinde, ÖYS'lerin öğretmen-öğrenci-veli-okul iletişimini canlandırdığı ve ÖYS'lere oyunlaştırmanın entegre edildiğinde öğrenenlerin daha çok motive olduğu sonuçlarına varılmaktadır. Literatürdeki bazı araştırmalar ise ÖYS'lerin faydalı olup olmadığı hakkında öğretmen ve öğrenci görüşlerinin farklılaştığını ortaya çıkarmıştır. Öte yandan, ÖYS'lerin öğrenciler ve öğretmenler için her zaman yararlı olmayabileceğini, hatta öğrencilerin bazı sosyal medya sitelerini iletişim kurma açısından daha faydalı bulduklarını gösteren araştırmalar da mevcuttur. ÖYS'lerin Türkiye'de yabancı dil öğretilirken kullanılmasıyla ilgili yapılan çalışmaların sonuçlarına göre öğretmenlerin ve öğrenenlerin ÖYS'leri iletişim kurma amaçlı kullandıkları, bu dijital öğrenme platformlarının kullanılmasına karşı olumlu bir tutum sergiledikleri ve pozitif etkilerinin farkında oldukları görülmektedir. Hatta bazı çalışmalar, Facebook'un Türkiye'de bir ÖYS olarak etkili bir şekilde kullanılabildiğini göstermektedir. Alanyazında eğitimcilerin demografik özellikleriyle ÖYS kullanımları arasında bir ilişki olup olmadığını gösteren çalışmalar sayıca azdır. Eldeki çalışmaların sonuçları incelendiğinde ise eğitmenlerin çalıştıkları okuldaki pozisyonlarının ve öğretmenlik tecrübelerinin ÖYS'leri kullanmalarında etkili olduğu anlaşılmaktadır. Bu çalışmanın birinci amacı, yabancı dil eğitmenlerinin öğrencileri ile ÖYS'ler üzerinden kurdukları etkileşimin düzeyini belirlemektir. İkinci olarak, ÖYS'lerin bir etkileşim aracı olarak kullanımının cinsiyet, yaş, ana dil, öğretmenlik deneyimi, çalışılan üniversitenin türü, eğitim durumu ve idari görev gibi demografik özellikler ile haftalık toplam ders saati, haftalık yüz yüze ders saati ve haftalık çevrimiçi ders saati gibi değişkenlere göre farklılaşıp farklılaşmadığını anlamaktır. Bu çalışma, Seliger ve Shohamy (1989)'nin belirttiği gibi araştırma sorusunun yazılması, katılımcıların seçilmesi, veri toplama stratejisinin belirlenmesi, veri toplama ve veri analizi gibi beş evreden oluştuğu için betimleyici bir araştırmadır. Çalışmaya, Türkiye'deki özel ve devlet üniversitelerinin hazırlık okullarında çalışan toplam 246 İngilizce öğretim görevlisi katılmıştır. Çalışmanın verileri, ilk kısmında öğretim görevlilerinin demografik özelliklerinin sorulduğu; ikinci kısımda ise Teclehaimanot ve Hickman (2011)'dan uyarlanan ve öğretmenlerin ÖYS'ler üzerinden öğrencileriyle kurdukları iletişimi inceleyen 24 maddelik bir ölçeğin olduğu Google Formlar üzerinden hazırlanan çevrimiçi bir anket aracılığıyla toplanmıştır. Verilerin çevrimiçi ortamda toplanmasının sebepleri olarak hem kısa zamanda Türkiye'nin her yerinden çok sayıda katılımcıya ulaşmak hem de tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını olarak gösterilebilir. Veriler toplandıktan sonra SPSS analiz programının 21. sürümüne geçirilerek analiz edilmiştir. Anketin geçerlik ve güvenilirlik testleri yapıldıktan sonra detaylı veri analizine başlanmıştır. Verilerin normal dağılmadığının gözlemlendiği durumlarda Kruskal-Wallis H ve Mann-Whitney U gibi parametrik olmayan testlerden faydalanılmıştır. Verilerin normal dağıldığının farz edildiği durumlarda ise bağımsız örneklem T testi ve tek yönlü ANOVA kullanılmıştır. Bu analizleri takiben, hangi gruplar arasında anlamlı farklılık görüldüğünü belirleyebilmek için Post Hoc analizlerinden Tamhane'nin T2 testi, Tukey HSD ve LSD testlerinden yararlanılmıştır. Bu çalışmadan elde edilen sonuçlar ışığında yabancı dil öğretim görevlilerinin ÖYS'ler üzerinden öğrencileriyle kurdukları etkileşimin yüksek, orta ve düşük düzeyde olduğu ve öğretim görevlilerinin demografik özelliklerinin ÖYS üzerinden sağlanan öğretmen-öğrenci iletişimini etkilediği söylenebilir. İlk olarak, katılımcı İngilizce öğretim görevlilerinin en sık kullandıkları ÖYS'nin Moodle olduğu ve Moodle'ı kullanırken en çok dizüstü bilgisayarlarını kullandıkları verisine ulaşılmıştır. İkinci olarak, ÖYS'ler aracılığıyla kurulan iletişim düzeylerine bakıldığında, yabancı dil öğretmenlerinin en yüksek düzeyde kurdukları iletişim şekli öğrencilerinin çalışmalarına, ödevlerine ve akademik performanslarına geribildirim vermektir. Bu iletişim şeklini ÖYS platformuna ders materyallerini yükleme, duyuru yapma, gelen öğrenci cevapları için eposta veya ÖYS vasıtasıyla bildirim alma, ders programını paylaşma, öğrencilere düzenli aralıklarla hatırlatmalarda bulunma ve ÖYS'lerin eposta özelliklerini kullanarak öğrencilerle iletişim kurma takip etmektedir. ÖYS'ler üzerinden kurulan orta düzeyli öğretmen-öğrenci iletişimi ise video konferans özelliğini kullanma, öğrencileri ÖYS üzerinden bildirim almaya teşvik etme, ÖYS mobil uygulamasını kullanma, öğrenci gönderilerine yorum yapma, raporlama araçlarını kullanma, kişisel mesaj yollama, canlı sohbet özelliğini kullanma, öğrenci gönderilerini beğenme, interaktif oyunları kullanma ve“yapılacaklar listesi”oluşturma şeklindedir. Son olarak, İngilizce öğretim görevlilerin en düşük düzeyde kullandıkları iletişim şeklinin başında ÖYS üzerinden anketler oluşturarak farklı konular hakkında öğrencilerin fikirlerini alma olduğu tespit edilmiştir. Öğretim görevlileri ayrıca ÖYS'lerin tartışma forumu özelliklerini nadiren kullandıklarını belirtmişlerdir. Benzer şekilde öğrencilerin başarılarına göre onlara rozet verme ve etkileşimli bir öğrenme ortamı sayılabilecek blogların kullanımı düşük düzeyde kalmıştır. Sonuç olarak, yabancı dil öğretmenlerinin öğrencileriyle ÖYS'ler üzerinden kurdukları etkileşimin daha çok içerik paylaşımı ve performans değerlendirme amacıyla yapıldığı görülmüştür. İngilizce öğretim görevlilerin demografik özelliklerine bakıldığında, bu özelliklerin genel olarak öğretmen-öğrenci iletişim düzeyini etkilemediği ancak belirli iletişim şekilleri üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Örneğin, öğretmenlerin cinsiyetlerinin ÖYS'ler üzerinden kurulan iletişim düzeyine bir etkisi olmasa da kadın öğretmenlerin ÖYS'leri daha çok içerik paylaşımı amacıyla kullandığı; erkek öğretmenlerin ise anketler hazırlayarak öğrenci fikirlerini daha çok alan taraf olduğu belirlenmiştir. Öğretim görevlilerinin yaşları incelendiğinde, 30 yaş altı öğretim görevlilerinin özellikle 51 yaş üzeri öğretim görevlilerine göre ÖYS'ler üzerinden öğrencileriyle daha fazla etkileşimde bulunduğu saptanmıştır. Anadili İngilizce ve Türkçe olan İngilizce öğretim elemanları kıyaslandığında, Türk öğretmenlerin ÖYS'leri bir etkileşim aracı olarak daha fazla kullandıkları görülmüştür. Bir diğer bulgu, öğretmenlik tecrübesinin ÖYS'ler vasıtasıyla kurulan iletişim üzerinde etkili olmadığıdır. Ancak, ÖYS'lerin ve oyunlaştırmanın entegre edilerek etkileşimli bir öğrenme ortamı yaratmak konusunda 5 yıl ve altı ile 11-15 yıllık deneyimi olan öğretmenler daha uzun süre öğretmenlik yapanlara göre daha aktif bulunmuştur. Ayrıca, devlet üniversitelerinde çalışan İngilizce öğretim görevlilerinin özellikle öğrenci gönderilerine yorum yapma ve gönderileri beğenme ile blog sayfalarını ÖYS'ye entegre ederek kullanma konularında özel üniversitelerde çalışanlara göre daha aktif oldukları belirlenmiştir. Ek olarak, yabancı dil öğretim görevlilerinin eğitim geçmişleri yalnızca ÖYS'ler üzerinden öğrencilerinin başarılarına rozet verme konusunda anlamlı bir farklılık göstermiştir. Bunların yanında, öğretmenlerin haftalık yüz yüze ve çevrimiçi verdikleri ders saatleriyle ÖYS üzerinden öğrencileriyle iletişim kurmaları arasında negatif bir ilişki olduğu belirlenmiştir. Tüm bunların aksine, öğretmenlerin çalıştıkları kurumda idari görevlerinin olup olmaması ile ÖYS'ler vasıtasıyla öğrencileriyle iletişim kurma düzeyleri arasında bir ilişkiye rastlanmamıştır. Bu çalışmanın bulgularıyla alanyazında karşılaşılan çalışmalar arasında benzerlikler olduğu görülmektedir. İlk olarak, bu çalışma, ÖYS'lerin eğitim-öğretimde iletişim açısından faydalı olduğu (Holmes ve Prieto-Rodriguez, 2018; Snoussi, 2019; Walker vd., 2016) ve geleneksel eğitim ortamlarının kalitesini arttırdığı (Rutter ve Matthews, 2002; Saunders ve Klemming, 2003) ile ilgili sonuçlara ulaşan çalışmalarla tutarlıdır. İkinci olarak, alanyazında yapılan çalışmalar ÖYS'lerin etkileşimli özelliklerinden ziyade daha çok içerik paylaşımı amacıyla kullanıldığını ortaya koymuştur. Bu çalışma da aynı sonuçları elde etmiştir. Alanyazında, bu çalışmanın bulgularıyla ters düşen bazı araştırmalar da bulunmaktadır. Örneğin, Hazari (1998) ÖYS'lerin mesaj panoları, gerçek zamanlı sohbet özellikleri ve eposta gönderme özelliklerini kullanarak öğrencilerin hem birbirleriyle hem de öğretmenleriyle iletişim kurmalarının önemini savunmaktadır. Benzer şekilde, Henderson (2003) ÖYS'lerin tartışma forumu özelliğinin kullanılarak pasif öğrencilerin aktif katılımcılara dönüştürülebileceğini belirtmektedir. Ancak bu güncel çalışma, yabancı dil öğretim görevlilerinin ÖYS'lerin tartışma forumları, canlı sohbet ve eposta gibi interaktif özelliklerini orta ve düşük düzeyde kullandıklarını ortaya çıkararak Hazari (1998) ve Henderson (2003) ile ters düşmektedir. Öğretmenlerin demografik özellikleri ve ÖYS kullanımları ile ilgili yapılan çalışmaların sonuçlarıyla güncel çalışmanın bulguları arasında farklılıklar bulunmaktadır. Güncel çalışma, yabancı dil öğretim görevlilerinin demografik özelliklerinin ÖYS'ler vasıtasıyla sağladıkları etkileşim düzeyini etkilemediği sonucuna varmıştır. Ancak literatürde, kadın öğretmenlerin öğrencilerin iletişim kurmaları için senkron ve asenkron araçları daha fazla kullandıklarını (Abazi-Bexheti vd., 2018; Tena vd., 2016); öğretim görevlilerinin görev sürelerinin dijital öğrenme platformlarını ne ölçüde benimseyip kullandıklarını etkilediğini (Gautreau, 2011); öğretmenlerin tecrübelerinin arttıkça ÖYS'leri kullanma potansiyellerinin azaldığını (Çiğdem ve Topçu, 2015) ve öğretmenlerin devlet veya vakıf üniversitelerinde görev yapmalarıyla teknolojik platformları kullanmaları arasında bir korelasyon olduğunu (Erdin ve Uzun, 2021) belirten araştırmalar mevcuttur. Çalışmadan elde edilen sonuçların ışığında ÖYS'lerin eğitim-öğretime entegre edilmesi ve etkili kullanılması için bazı pratik öneriler getirilebilir. Yabancı dil öğretmenlerinin ÖYS'leri kullanmak için içsel motivasyonlarının olması ve çalıştıkları kurum tarafından bu platformları kullanmaları konusunda teşvik edilmeleri önemlidir. İkinci olarak, bu dijital öğrenme platformları ders kitaplarına veya öğretim programlarına entegre edilerek öğrenme materyalleri etkileşimli hale getirilebilir. Üçüncü olarak, okullar mobil uygulaması olan ÖYS'leri kullanmayı tercih ederek akıllı telefonlarla büyüyen yeni neslin de bu platformları hızlı ve kolay bir şekilde kullanmasını sağlayabilirler. Dördüncü olarak, yabancı dil öğretmenlerinin ÖYS'leri sadece materyal paylaşımı amacıyla değil bir sosyalleşme ve hedef dili kullanarak etkileşim kurabilecekleri bir ortam olarak görmeleri büyük önem taşımaktadır. Ayrıca, ÖYS'lerin H5P eklentilerinden faydalanılarak bu dijital öğrenme ortamları daha etkileşimli bir hale getirilebilir. Son olarak, öğretmenler yabancı dil öğretirken oyunlar oynatmanın öğrencileri motive edeceğini, eğlendireceğini ve aktif katılmalarını sağlayabileceğini göz önünde bulundurarak kullandıkları ÖYS platformlarına oyunları daha fazla entegre etmelidirler. Gelecekte bu konuyla ilgili daha fazla çalışma yapmak isteyen araştırmacıların örneklem sayısını büyütmeleri ve veri toplama süresini daha uzun tutmaları yerinde olabilir. Ek olarak, bu çalışma sadece öğretim görevlilerinin öğrencileriyle kurdukları iletişime odaklandığı için ilerideki çalışmalar öğrencilerin öğretmenleriyle ÖYS'ler üzerinden ne derece ve nasıl iletişim kurduklarını inceleyebilir. Ayrıca ileriki çalışmaların karma desende planlanması ve öğretmenlerin aldıkları ÖYS eğitimleri ve teknoloji yeterliliği algıları gibi değişkenlerin de incelenmesi bu konuya farklı bir boyut kazandıracaktır.

Özet (Çeviri)

Speaking in the target language is an essential requirement in language courses. However, high class population, classroom noise, and students' fear of public speaking are just a few of the obstacles that instructors and students may face while communicating with each other. Therefore, distant and web-based education platforms can facilitate dialogues between students and instructors beyond the confines of the classroom. The purpose of the study is determining the extent of LMS interactions between EFL instructors and their students and whether demographic factors have an impact on this form of communication. This is a descriptive study since it is important to learn about how EFL instructors and their students interact while using LMSs. 246 English instructors who were employed in preparatory schools across a range of state and private universities in Turkey participated in the study. A demographics questionnaire and a survey with 24 items that were adapted from Teclehaimanot and Hickman (2011) were given to the participants for data collection. The statistical data underwent analysis utilizing both parametric and non-parametric tests via SPSS software. The study's findings indicated that there were three levels of interaction between EFL instructors and their students while using LMSs: high, moderate, and low. Moreover, the only purpose of LMSs that were deployed by FL instructors was the distribution of educational materials rather than the development of social connections among learners. In addition, the adoption of LMSs by EFL instructors displayed no differences according to their demographic characteristics except for their native languages and weekly online teaching hours.

Benzer Tezler

  1. Pre-service EFL teachers' professional learning experiences and stakeholder interactions during emergency remote teaching practicum

    Acil durum uzaktan öğretim uygulaması sürecinde hizmet öncesi İngilizce öğretmen adaylarının mesleki öğretim deneyimleri ve paydaş etkileşimleri

    ASLI NUR YEŞİLOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Eğitim ve ÖğretimBolu Abant İzzet Baysal Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ANIL ŞAZİYE RAKICIOĞLU SÖYLEMEZ

  2. Sanal sınıflarda yabancı dil öğretiminin öğretmen, öğrenci ve veli görüşlerine göre incelenmesi

    An investigation of foreign language teaching in virtual classrooms according to teacher, student and parent views

    GÖNÜL ERGEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Eğitim ve ÖğretimYeditepe Üniversitesi

    Eğitim Yönetimi ve Denetimi Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERTUĞ CAN

  3. Öğrenme ortamlarının dijital dönüşümüne yönelik bir araştırma: Merkezi sınavlara hazırlık sistemi tasarımı

    A research on digital transformation of learning environments: System design for preparation of central exams

    HİLAL GÖKTAŞ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Yönetim Bilişim SistemleriAtatürk Üniversitesi

    Yönetim Bilişim Sistemleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ERSİN KARAMAN

  4. EFL learners' spoken interaction practices through technology-enhanced collaborative language learning

    Yabancı dil olarak İngilizce öğrenenlerin teknoloji destekli işbirlikli dil öğrenme yoluyla sözlü etkileşim pratikleri yapması

    HAVVA NUR YEŞİLDAĞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    Eğitim ve ÖğretimGazi Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. KADRİYE DİLEK BACANAK

  5. Exploring the perceptions and experiences of Turkish 9th grade EFL students in the flipped classroom: Findings from a qualitative research study

    9. sınıf İngilizce yabancı dil öğrencilerinin ters yüz sınıfta algıları ve deneyimleri: Bir nitel araştırma çalışmasından elde edilen bulgular

    NERMİN YILDIZ YÜKSEL

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ GÜLŞAH KÜLEKÇİ