Geri Dön

Nefrotik sendrom hastalarında serum lipid değerlerinin hastalığın prognozu ile ilişkisi

The relationship between serum lipid values and the prognosis of nephrotic syndrome patients

  1. Tez No: 822793
  2. Yazar: SÜMEYRA İREM DURAN
  3. Danışmanlar: UZMAN MUHARREM BOSTANCI, UZMAN OKAN AKACI
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 82

Özet

Giriş: Nefrotik sendrom, glomerüler filtrasyon bariyerindeki hasarlanmaya bağlı olarak idrardan yoğun miktarda protein atılımı ile karakterize çocukluk döneminde sık görülen bir hastalıktır. Çalışmamızda, kliniğimizde 2015-2022 yılları arasında nefrotik sendrom tanısı ile takip edilen hastaların tanı ve atak dönemlerinde ortaya çıkan serum lipid yüksekliğinin hastalığın prognozu ve hastalığın klinik seyri ile ilişkisini gözler önüne sermeyi amaçladık. Gereç ve Yöntem: Çalışmamızda; Sağlık Bilimleri Üniversitesi Bursa Yüksek İhtisas Eğitim Araştırma Hastanesi Çocuk Nefroloji Kliniği'nde 2015-2022 tarihleri arasında nefrotik sendrom tanısı ile takip edilen ve 0-18 yaş aralığındaki 75 hasta yer aldı. Hastaların tamamının kapsamlı laboratuvar verileri, tedavileri ve demografik özelliklerine hastane veri tabanından ulaşılarak retrospektif olarak incelendi. Tüm hastalarımızı steroid cevabına göre steroide duyarlı (Grup1) ve steroide dirençli (Grup2) olmak üzere 2 ana gruba ayırdık. Steroide duyarlı grubu ise sık relaps olmayan ve sık relaps olan olarak yine 2 gruba ayırdık. Çalışmamızda elde ettiğimiz verileri hasta gruplarımız arasında karşılaştırmalı olarak inceledik. Bulgular: Çalışmamızda yer alan 75 hastamızın 48'i erkek (%64), 27'si kız (%36) cinsiyettir. Hastalarımızın tanı anındaki yaş ortalamaları 4,56 ± 2,66 olarak bulundu. Hastalarımızı; steroid cevabına göre duyarlı olması üzerine grup 1 55 hasta (%73,3) ve dirençli olmasına göre grup 2 20 hasta (%26,7) olarak 2 gruba ayırdık. Steroid cevabına göre cinsiyet dağılımına bakıldığında; erkeklerin %35'i steroid dirençliyken kızların %11'inde steroid direnci saptandı. Steroid duyarlı gruptaki tanı yaşı ortalaması 4,63 ± 2,65, steroid dirençli gruptaki tanı yaşı ortalaması 4,38 ± 2,73 bulundu. İstatiksel açıdan anlamlı değildi (p=0,609). Tüm hastaların grup gözetmeksizin ilk atak anındaki laboratuvar parametrelerinin ortalama ve medyan değerleri belirtildi. Bu veriler grup1 ve grup 2 arasında karşılaştırıldı. Tanı anındaki serum albümin, kreatinin, total protein, trombosit, 24 saatlik idrarda proteinüri, sedimentasyon, lipid parametreleri ve lipid profili/albümin oranları değerlendirildiğinde gruplar arasında anlamlı fark görülmemiştir (p >0,05). Steroide duyarlı grupta yer alan 55 hastamızın 36'sında (%65,5) sık relapsa rastlanmazken 19 'unda (%34,5) sık relaps izlendi. Sık relaps olmayan ve sık relaps olan gruplar laboratuvar parametreleri açısından karşılaştırıldığında ortalama trombosit sayısının sık relaps görülen grupta anlamlı derecede yüksek olduğunu saptadık (p=0,0043). Relapsın sık olduğu grupta albümin düşük, total kolesterol ve LDL yüksek olsa da gruplar arasında istatiksel açıdan anlamlı farklılık bulunmadı. Hastalarımızın tamamının tanı anındaki total kolesterol, trigliserid, LDL, VLDL, sedimentasyon, kreatinin ve trombosit değerlerinin; tanı anındaki serum albümin ile karşılaştırılması sonucunda negatif yönde korelasyon ile beraber istatiksel olarak anlamlı bulundu (p

Özet (Çeviri)

Introduction: Nephrotic syndrome is a common childhood disease characterized by significant protein loss in urine due to damage to the glomerular filtration barrier. In our study, conducted between 2015 and 2022, we aimed to elucidate the relationship between elevated serum lipid levels observed during the diagnosis and relapse phases of patients followed for nephrotic syndrome in our clinic and the prognosis of the disease and its clinical course. Materials and Methods: In our study, a total of 75 patients aged between 0-18 years who were diagnosed with nephrotic syndrome and followed at the Pediatric Nephrology Clinic of Health Sciences University Bursa Yüksek İhtisas Training and Research Hospital between 2015 and 2022 were included. Comprehensive laboratory data, treatment regimens, and demographic characteristics of the patients were retrospectively examined by accessing the hospital database. All patients were categorized into two main groups based on their response to steroids: steroid-sensitive (Group 1) and steroid-resistant (Group 2). The steroid-sensitive group was further subdivided into those with infrequent relapses and frequent relapses. We conducted comparative analyses of the data obtained in our study among these patient groups. Results: In our study, out of the 75 patients, 48 were male (64%), and 27 were female (36%). The average age of the patients at the time of diagnosis was found to be 4.56 ± 2.66 years. We divided the patients into two groups based on their response to steroids: Group 1 consisted of 55 patients (73.3%) who were sensitive to steroids, and Group 2 consisted of 20 patients (26.7%) who were resistant to steroids. When looking at the gender distribution according to steroid response, steroid resistance was observed in 35% of males and 11% of females. The mean age at diagnosis for the steroid-sensitive group was 4.63 ± 2.65, and for the steroid-resistant group, it was 4.38 ± 2.73, which was not statistically significant (p=0.609). The mean and median values of laboratory parameters at the time of the initial attack were provided for all patients regardless of their group. These data were compared between Group 1 and Group 2. When evaluating serum albumin, creatinine, total protein, platelet count, 24-hour urinary proteinuria, sedimentation, lipid parameters, and lipid profile/albumin ratios at the time of diagnosis, no significant differences were observed between the groups (p>0.05). Among the 55 patients in the steroid-sensitive group, 36 (65.5%) did not experience frequent relapses, while 19 (34.5%) had frequent relapses. When the groups with and without frequent relapses were compared in terms of laboratory parameters, we found that the mean platelet count was significantly higher in the group with frequent relapses (p=0.0043). Although albumin was lower and total cholesterol and LDL were higher in the group with frequent relapses, there was no statistically significant difference between the groups. When comparing the total cholesterol, triglyceride, LDL, VLDL, sedimentation, creatinine, and platelet values of all patients at the time of diagnosis with serum albumin at the time of diagnosis, a statistically significant negative correlation was found (p

Benzer Tezler

  1. LDL kolesterol düzeyi 250 MG/DL ve üzerinde olan olası, muhtemel ve kesin ailevi hiperkolesterolemi hastalarında farkındalık, yeterli tedavi edilme ve tedaviye uyum oranları

    Awareness, sufficient treatment and treatment compatibility ratings in possible, probable and definite family hypercolesterolemia patients whose ldl cholesterol level is 250 MG/DL and higher than 250 MDL

    SAMET YAMAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıAnkara Yıldırım Beyazıt Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİDEM ÖZDEMİR

  2. Nefrotik sendromlu hastalarda CRPyüksekliğinin proteinüri, lipid parametreleri, EKO göstergeleri ve klinik gidiş üzerine etkisinin değerlendirilmesi

    To assess the impact of CRP levels on proteinuria, lipid parameters, ECHO parameters and clinical outcome at patients with nephrotic syndrome

    İDRİS YILDIRIM

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NefrolojiDicle Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET EMİN YILMAZ

  3. İdiyopatik membranöz nefropati hastalarında ritüksimab tedavisinin klinik sonuçları

    Clinical outcomes of rituximab treatment in idiopathic membranous nephropathy patients

    AHMET MERT YANIK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    NefrolojiMarmara Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. İZZET HAKKI ARIKAN

  4. Hiperlipidemik primer ve sekonder nefrotik sendromlu hastalarda angiopoietin-like protein 3 düzeylerinin karşılaştırılması

    Comparison of angiopoietin-like protein 3 levels in patients with hyperlipidemic primary secondary and nephrotic syndrome

    MEHMET TOLGA BİÇER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    NefrolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EGEMEN CEBECİ