Tasarımda orijinallik mitlerini çözümleyici bir model önerisi
A method proposal for analysing the myths of originality in design
- Tez No: 828747
- Danışmanlar: PROF. DR. NURBİN PAKER KAHVECİOĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Mimarlık, Architecture
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2023
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Mimari Tasarım Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 134
Özet
Orijinallik kavramı; mimarlık, tasarım ve ilişkili disiplinlerde tartışmalı bir kavramdır. Bir tasarımın benzersiz, özgün ve başka tasarımlardan ayrıksı olma durumu, günümüzde yaratıcılıkla ilişkili olarak arzulanan bir olgudur. Orijinallik, tasarım sürecinde yaratıcılığı teşvik ederken, tasarımcıya da bir çeşit özgürlük alanını açar. Özgün tasarımlar, önceki tasarım kalıplarından farklı olarak, yeni fikirlerin ve yaklaşımların kullanılmasıyla karakterize edilir. Ancak orijinallik her zaman mutlak bir kavram olmamıştır. Sanattan felsefeye, bilimden tasarıma kadar bir çok disiplinde, zaman içerisinde farklı anlamlar yüklenmiş ve tartışmaların odak noktası olmuştur. Orijinalliğin modern bir fenomen olduğundan bahsedebiliriz, zira klasik gelenekte taklit sanatı hem uygulanmış hem de teorileştirilmiştir. Gelenekler iletimi, nesilden nesile aktarımı ifade eder; uygulanması için gerekli kuralları, taklit edilmek üzere olan modeller aracılığıyla iletiriz. Çünkü bir modelin iyi bir şekilde taklit edilebilmesi, tam olarak anlaşılması ve az ya da daha fazla yaratıcı bir şekilde yeniden üretilebilmesi için tekniğin öğrenilmesi gerekmektedir. Dolayısıyla gelenekler; taklit, kopya ya da yeniden üretimi öğrenmenin doğal bir parçası, süreci olarak görmektedir. Dahası, tarihsel olarak bakıldığında, bu türden bir üretim sanat, tasarım ya da mimarlık alanlarında bir stilin, dilin oluşmasını, yayılmasını da sağlayan şeydir. Eskiler; taklit ve yaratım sürecini ayrılmaz bir bütün olarak görmüş, bununla ilgili pek çok felsefik spekülasyonlar, çeşitli teoriler üretmiş ve yaratıcı taklidi bir öğretim modeli olarak uygulamıştır. Ancak zaman içerisinde, orijinalliğin idealleştirilmesinin bir sonucu olarak, taklidin yaratıcı potansiyeli ve bir öğrenme biçimi olarak saygın görülen konumu giderek itibarsızlaşmıştır. Orijinallik / özgünlük kavramı tarihi görece yakın zamana aittir. Kökeni latince -oriri, originem-den gelen ve kaynak, başlangıç gibi içkin bir biçimde geriye dönük anlamlara sahip orijin, 14. yüzyıldan beri var olsa da, bu kelimeden türeyen orijinal ve orijinallik kavramları zaman içerisinde farklı şeyleri ifade etmeye başlamıştır. Orijinal kelimesi zaman içerisinde, bir tarafta orijin ile bağlantılı olarak retrospektif anlamlarını korurken, diğer taraftan yeni, diğerleri gibi olmayan, özgün gibi anlamlar yüklenmeye başlamıştır. Orijinallik ise tamamen modern bir fenomen olarak, idealleştirilmiş bir yeniliği ve özgünlüğü tariflemek üzere kullanılan bir kavram haline gelmiştir. Orijinallik; sıfır noktasını hemen, şimdi, kendisi üretmektedir. Dolayısıyla bu anlamda, geçmişe dönük olan klasik geleneklere zıt bir kavramdır. Orijinal kelimesinin birbirinden farklı ve zıt anlamlar yüklenebilmesi, orijinal kavramı ile birlikte kendisine eş ve zıt anlamları olan diğer kavramları ele alış biçimlerimizi değiştirirken, özellikle tasarım, mimarlık, sanat, estetik gibi alanlarda idealleştirilmiş bir arayış olma durumu ile birlikte bakıldığında, orijinallik ekseninde olan tüm kavramları tartışmaya açık hale getirmektedir. Orijinallik ve kopya/ taklit kavramları çerçevesinde tartışılan tanımlamalar ve yan kavramlar farklı söylem alanlarında yer alsalar dahi, birbirlerine değişen koşullar yaratmakta ve birbirlerini ilişkisel olarak dönüştürmektedir. Bu koşulların ve dönüşümün izleri, kelimelerin anlamları üzerinde kendini göstermektedir. Dilde anlamsal olarak meydana gelen ve düşünme biçimlerimize yansıyan bu değişimleri görsel olarak temsil edebilme işi ise zordur. Tez çalışması, bu anlamda tarihsel olarak anlamsal salınım gösteren bu kavramlara odaklanacaktır. Modern bir kavram olan orijinallik kavramı, bir dizi niteliksel ve niceliksel değişim ve dönüşüm nedeniyle zihniyetimizi şekillendiren modern mitlerden biri haline gelmiştir. Mitler, bir ideolojiyi ve bir değerler bütününü doğal bir durum olarak yansıtırken, toplumsal olarak inşa edilen bu durumun insan üretimi ve dolayısıyla da yapay (artificial) olduğunu gizlemektedir. Bu nedenle, bugün orijinallik ve kopya gibi kavramlara nasıl yaklaştığımızı açıklığa kavuşturmak için bu sosyal olarak inşa edilmiş anlatıları deşifre etmek çok önemlidir. Orijinallik ekseninde, tasarımın kendisinin ve tasarımcı kavramının zamanla mitolojikleşmeye başlaması, hem ürünün hem de üreticisinin anlamlarındaki değişimi beraberinde getirmektedir. Bu mitlerin ve örüntülerin nasıl ve ne zaman oluştuğu, bugün mimarlıkta ya da herhangi bir tasarım disiplininde orijinallik kavramı ile ilişkili birtakım çelişkileri görebilmek ve anlayabilmek için, orijinallik ve ilişkisel kavramların zaman içerisinde, hangi koşullar altında, ne türden değişimler geçirdiğini gözlemleyebilmek önemlidir. Bu anlamda bu çalışma orijnallik mitlerinin sanatta ve tasarımda nasıl kurulduğunun izlerini sürecektir. Tez, bu mitleri ve zaman içinde oluşan anlamsal değişimleri ortaya koyacak bir okuma/görme biçimini sunmayı amaçlamaktadır. Tez, tartışmaların odağındaki bütün bu kavramların gelişen, değişen anlamlarını, bunları oluşturan dinamik koşulları, zamansal ve disiplinlerarası olarak bir araya getirerek çözümleyecek bir model önerisi yapmaktadır. Geleneksel dilbilimsel araçlara alternatif olarak, Raymond Williams'ın (RW) (1983) ilham veren '
Özet (Çeviri)
Originality is a relatively modern and controversial concept in design. Although it has been widely used in English since the end of the 18th century, its root 'origin' is an old word that has been in the language since the 14th century. Etymologically deriving from the root word 'origin, originem' (lt.) - source, rise, birth -, origin has an intrinsic retrospective meaning. 'Original,' on the other hand, keeps this retrospective meaning of 'source' but also takes on additional definitions as 'new, unique and authentic' over time. Deriving from this secondary meaning of the original, the concept of 'originality' describes an idealized innovation and source of artistic expression. It has been theorized to signify value in creative industries. The fact that the word original can be attributed with different and opposing meanings changes how we deal with originality and related concepts in design, art, and aesthetics, making them open to discussion. Even though the definitions within the framework of the concept of originality take place in different discursive areas, they create changing conditions and transform accordingly. Traces of these conditions and transformations show themselves in the meanings and definitions of words and form the hidden patterns of 'originality'. It is a challenge to visually represent these changes that occur in language and are reflected in our ways of thinking. The concept of originality, as a rather modern concept, has become one of the modern myths that shape our mindsets due to a series of qualitative and quantitative changes and transformations. Barthes (1972) mentions that mythologies emerged in societies to resolve the contradictions between people's experiences and beliefs in their daily lives and have potent effects on our ways of thinking. While myths reflect an ideology and a set of values as a natural state, they also hide that this socially constructed state is artificial and man-made. Therefore it is crucial to decipher these socially constructed narratives to clarify how we approach concepts such as originality and copy today. On the axis of originality, the fact that the design itself and the concept of the designer begin to become mythologized in time brings together the change in meanings of both the product and its producer. Said mentions that the ideals of originality form a dominant pattern and that this pattern is framed psychologically, economically, and intellectually (1983). How and when these mythologies and patterns are formed is essential to understand better how the meaning changes of the original and the copy occur today. In this sense, this study will trace how mythologies of originality are established in art and design. The thesis aims to reveal a way of reading/seeing patterns that we can benefit from today by exposing these myths and their shifting meanings in time. In this sense, the thesis pursues socially produced and naturalized patterns of originality. Since we are talking about myths as being naturalized structures, it is challenging to reveal them. With this study, a methodical reading is developed to analyze such structures forming our mindsets. A method is proposed to follow various concepts, developed on the axis of originality, evolving with the dynamics that change and cultivate over time. Raymond Williams' 'Keywords' study will be used as a conjunction for all these concepts, which come from different discourse fields but are highly interrelated. 'Keywords' have a unique position in terms of linguistic studies and Cultural Studies. The 'Keywords' study makes semantic and temporal readings through various linguistic tools by highlighting many concepts that have cultural impacts. Since the word originality is another keyword of RW's study, relational networks within will be used to relate the thesis's conceptual pool. This study proposes a method to analyze and represent the evolving and changing definitions of all these concepts around originality and the dynamic conditions that create them by bringing them together contextually, semantically, and interdisciplinary. In design studies and its history, Forty talks about a cultural lobotomy that leaves design connected only with the eye, breaking its connections to the brain and economy (2005). He says it is assumed that if the design is associated too closely with commerce, its intellectual hygiene would be polluted. Limiting the act of design to a purely artistic activity reduces it to a cultural status only, obscuring the fact that design emerged at a particular stage in the history of capitalism and played a vital role in creating industrial wealth (Forty, 2005). Therefore, it is crucial to bring together these two discursive fields that transform and produce different conditions for each other. Unlike traditional linguistic tools of defining and examining words and concepts, this study encourages the use of RW's (1983) inspiring work '
Benzer Tezler
- An Analytical study of creativity in architectural design: Case study of national architectural awards
Mimari tasarımda yaratıcılık üstüne analitik bir çalışma: Ulusal mimarlık ödülleri ile ilgili örnek bir çalışma
EBRU KANDİLCİ
Yüksek Lisans
İngilizce
1999
Mimarlıkİzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AHMET EYÜCE
- Çini ve seramik modeller için bilgisayar destekli desen tasarımı
Computer aided pattern design for ceramic and china models
HÜSEYİN KARAOSMANOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2009
Güzel SanatlarDumlupınar ÜniversitesiGrafik Ana Sanat Dalı
YRD. DOÇ. DR. ALPARSLAN DUYSAK
- Stategic brand communication in product design
Ürün tasarımında statejik marka iletişimi
HANDAN TİRİT EKMEKÇİ
Yüksek Lisans
İngilizce
2007
Mimarlıkİzmir Yüksek Teknoloji EnstitüsüEndüstriyel Tasarım Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. EMRE ERGÜL
- İç mimarlık eğitiminde kavramsal süreç: Mekân tasarımında yaratıcı düşünmeyi geliştirmeye yönelik bir yöntem önerisi
Conceptual process in interior architecture education: A method proposal for developing creative thinking in space design
PELİN KAYA
Doktora
Türkçe
2024
Eğitim ve ÖğretimMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesiİç Mimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İPEK FİTOZ
- Bir mimesis olarak mimarlık ve emsal bilgisi
Architecture as a mimesis and precedent knowledge
FATMA SİNEM ÖZGÜR
Doktora
Türkçe
2019
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. BELKIS ULUOĞLU