Geri Dön

İnönü dönemi demokratikleşme girişimleri çerçevesinde Türk basınında CHP'nin 2. Olağanüstü Kurultayı ve 12 Temmuz Beyannamesi

Second Extraordinary Congress of CHP and the July 12 Declaration in the Turkish Press within the context of democratization attempts in the İnönü era

  1. Tez No: 829387
  2. Yazar: KORAY TAŞDEMİR
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. MALİKE BİLEYDİ KOÇ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Tarih, Türk İnkılap Tarihi, History, History of Turkish Revolution
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Marmara Üniversitesi
  10. Enstitü: Türkiyat Araştırmaları Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 135

Özet

Türkiye'nin demokratikleşme adımları Osmanlı Devleti dönemine kadar uzanır. Osmanlı Devleti'nde 19. yüzyılın sonlarından itibaren başlatılan yenileşme hareketleri sonucunda ilk olarak 23 Aralık 1876'da meşruti bir yönetime geçilmiştir. İlan edilen Kanun-i Esasi padişah iradesinin yanında yeni bir meclis kurulmasını öngörmüştür. Kanun-i Esasi'ye göre meclis halk tarafından seçilen milletvekillerinden oluşan“Meclis-i Mebusan”ve üyeleri padişah tarafından seçilen“Meclis-i Ayan”olarak iki kanattan oluşmuştur. Meclis, İstanbul'un 16 Mart 1920 tarihinde işgal edilmesinin ardından Sultan Vahdettin tarafından 11 Nisan 1920 tarihinde kapatılmıştır. Bunun üzerine Heyeti Temsiliye Reisi Mustafa Kemal Paşa yeni meclisin Ankara'da toplanması için çağrıda bulunmuştur. Yeni toplanan meclis Türk İstiklâl Savaşı'nı başarıyla sonuca ulaştırmıştır. Yeni bir seçim kararı alan meclis 16 Nisan 1923'te son toplantısını yaparak dağılmıştır. Yeni kurulan meclis ise cumhuriyetin ilan edilmesi ve halifeliğin kaldırılması başta olmak üzere önemli kararlar almıştır. 17 Kasım 1924 tarihinde cumhuriyetin ilk muhalefet partisi Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası kurulmuştur. Ancak Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, irticai faaliyetlerin odağı olduğu gerekçesiyle 3 Haziran 1925 tarihinde kapatılmıştır. Çok partili siyasal hayatın ilk denemesi, devrimlerin henüz yerleşmemesinden kaynaklanan sorunlar yüzünden başarısızlıkla sonuçlanmıştır. Daha sonra Cumhurbaşkanı Mustafa Kemal Atatürk'ün de desteğiyle yeni bir muhalefet partisi olarak 7 Ağustos 1930 tarihinde Serbest Cumhuriyet Fırkası kurulmuştur. Serbest Cumhuriyet Fırkası da kısa ömürlü olmuş ve 17 Kasım 1930'da kendini feshetmiştir. Türkiye Cumhuriyeti bu tarihten Demokrat Parti'nin kuruluşuna kadar tek parti idaresi tarafından yönetilmiştir. İkinci Dünya Savaşı döneminde Türkiye'yi savaş dışında tutma gayreti Cumhurbaşkanı İsmet İnönü'yü çok partili siyasal hayat üzerinde düşünmekten alıkoymuştur. İkinci Dünya Savaşı'nı Amerika başta olmak üzere liberal ve demokratik değerleri temsil eden cephenin kazanması üzerine Cumhurbaşkanı İnönü, rejimin demokratikleştirilmesi amacıyla çok partili siyasal hayat konusunu Türkiye'nin gündemine almıştır. Türkiye'de rejimin en büyük eksiğinin bir muhalefet partisi olduğunu söyleyen İnönü, yeni bir partinin kurulması için teşviklerde bulunmuştur. İnönü'nün teşvikleri sonucunda 7 Ocak 1946'ta Demokrat Parti kurulmuştur. Demokrat Parti'nin kurulmasından sonra İnönü rejimin demokratikleştirilmesi için hem Cumhuriyet Halk Partisi tüzüğünde hem de ilgili kanunlarda gerekli değişiklikler yapılmasının önünü açmıştır. 10 Mayıs 1946 tarihinde gerçekleştirilen CHP 2. Olağanüstü Kurultayı'nda alınan kararlar çok partili siyasal hayat için önemli köşe taşı olmuştur. Demokrat Parti'nin kurulmasından sonra iktidardaki CHP ile DP arasında ciddi gerilimler meydana gelmiştir. Çok partili siyasal hayatın gerekliliğine inanan İnönü, iki parti arasındaki sorunların çözülmesi için tarafsız bir devlet başkanı rolüyle devreye girmiştir. Her iki partinin lideriyle uzun görüşmeler gerçekleştiren İnönü, 1947'de ünlü 12 Temmuz Beyannamesi'ni yayımlamıştır. Bu beyanname ile muhalefetin iktidar karşısında güvenli bir şekilde çalışacağı temin edilmiştir. İktidar partisine de muhalefetin, mücadelesini demokratik yollardan yapacağının güvencesi verilmiştir. Türkiye'nin demokratikleşmesinde önemli bir yer işgal eden bu iki gelişme, dönemin basınının gündemini de belirlemiştir. Gazetelerde yer alan haberler ve makaleler incelendiğinde gazetelerin her iki gelişmeye de Türkiye'nin demokratikleşmesi açısından büyük önem verdiği görülmüştür.

Özet (Çeviri)

Turkey's steps towards democratization trace back to the Ottoman Empire era. As a result of modernization efforts initiated in the late 19th century within the Ottoman Empire, a constitutional monarchy was established on December 23, 1876. The proclaimed Kanun-i Esasi introduced a new assembly alongside the imperial authority, envisioning the establishment of a new parliament. According to the Kanun-i Esasi, the parliament consisted of two branches: the“Meclis-i Mebusan”composed of elected representatives and the“Meclis-i Ayan”comprised of members appointed by the sultan. After the occupation of Istanbul on March 16, 1920, by foreign forces, Sultan Vahdettin closed the parliament on April 11, 1920. In response, Mustafa Kemal Pasha, the leader of the Representative Committee, called for the assembly of a new parliament in Ankara. The newly convened assembly successfully concluded the Turkish War of Independence. Following this, the assembly decided to dissolve on April 16, 1923, after which a new parliament was established, making crucial decisions such as declaring the republic and abolishing the caliphate. On November 17, 1924, the first opposition party of the republic, the Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası, was founded. However, due to its association with reactionary activities, the Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası was shut down on June 3, 1925. The initial attempt at a multi-party political system faltered due to challenges arising from the early stages of the reforms. With the support of President Mustafa Kemal Atatürk, a new opposition party, the Serbest Cumhuriyet Fırkası, was established on August 7, 1930. The Serbest Cumhuriyet Fırkası also had a short life span, dissolving itself on November 17, 1930. From that point until the establishment of the Demokrat Parti, Turkey was governed by a single-party regime. During World War II, efforts to keep Turkey out of the war hindered President İsmet İnönü from considering a multi-party political system. However, following the victory of the liberal and democratic values represented by the Allies, including the United States, in World War II, President İnönü introduced the idea of introducing a multi-party system to democratize the regime. İnönü highlighted the need for an opposition party in the regime and encouraged the establishment of a new party. As a result of his encouragement, the Demokrat Parti was founded on January 7, 1946. Following the establishment of the Demokrat Parti, İnönü paved the way for necessary changes to both the Republican People's Party's statute and relevant laws to democratize the regime. The decisions made during the 2nd Extraordinary Congress of the Republican People's Party on May 10, 1946, were crucial milestones for the multi-party political system. Tensions arose between the ruling Republican People's Party and the Demokrat Parti after its establishment. İnönü, who believed in the necessity of a multi-party political system, intervened as a neutral statesman to resolve the issues between the two parties. İnönü engaged in extensive discussions with both party leaders and eventually released the famous“July 12 Declaration”in 1947. This declaration assured the opposition that they could function securely against the government and provided the government with the guarantee that the opposition would engage in democratic means of struggle. These two developments, which played a significant role in Turkey's democratization, also shaped the agenda of the media of that era. Examination of news articles and columns in newspapers reveals the importance given to both developments for Turkey's democratization.

Benzer Tezler

  1. Türk basınında siyasi bir gazeteci Hüseyin Cahit Yalçın

    Başlık çevirisi yok

    AYŞE AZMAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1994

    Gazetecilikİstanbul Üniversitesi

    Gazetecilik Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NECLA ARAT

  2. Türk devriminde Celal Bayar (1918-1960)

    Celal Bayar in the Turkish revolution (1918-1960)

    ERKAN ŞENŞEKERCİ

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Türk İnkılap Tarihiİstanbul Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. MERAL ALPAY

  3. Demokratikleşme sürecinde Millet Partisi

    The Nation Party in the democratization process

    BÜŞRA ÇELİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kamu Yönetimiİstanbul Arel Üniversitesi

    Kamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. FATMA ASLI KELKİTLİ

  4. İnönü Dönemi Tek Parti iktidarının ilke ve politikalarının çok partili siyasal yaşama geçişle birlikte değişimi

    The transformation of the principles and policies of single-party rule in Inönü Era together with the transition to multi-party political life

    FERHAT ÇAKIR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Siyasal BilimlerNiğde Üniversitesi

    Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. NAFİZ TOK

  5. Yeni İstanbul gazetesinin siyasal olaylara yaklaşımı çerçevesinde muhalif konumu 1960-1965

    The Approach of Yeni İstanbul newspaper to the political events between 1960-1965

    HİLAL SÜSLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2002

    Siyasal BilimlerAnkara Üniversitesi

    Türkiye Cumhuriyeti Tarihi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. KURTULUŞ KAYALI