Geri Dön

Opiyat kullanım bozukluğu tanılı hastalarda serum ürik asit seviyesinin impulsivite ve suisidalite ile ilişkisi

Relationship between serum uric acid levels and impulsivity and suicidality in patients diagnosed with opioid use disorder

  1. Tez No: 843953
  2. Yazar: SERPİL CEYLAN HOCA
  3. Danışmanlar: DR. SALİH CİHAT PALTUN
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Psikiyatri, Psychiatry
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Psikiyatri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 86

Özet

Amaç: Pürin metabolizmasının son ürünü olan ürik asitin, adenozin iletimindeki ve antioksidan sistemdeki işlevinden dolayı, çeşitli zihinsel bozukluklarda bir gösterge olabileceği öne sürülmüştür. Purinerjik sistemin duygudurum düzenlemesi, motor aktivite, bilişsel işlev, uyku ve davranış üzerindeki rolüne dair artan kanıtlar, serum ürik asit düzeyinin bipolar affektif bozukluk hastalarının mani döneminde yüksek çıkarken, majör depresif bozuklukta düşük çıkması umut vadetmektedir. Aynı zamanda serum ürik asit seviyesindeki bu farklılıklar, majör affektif bozukluğun atak dönemlerinde değişim gösteren davranışsal ve klinik özelliklerle de ilişkili görünmektedir. Önemli bir toplum sağlığı sorunu olan impulsivite ve suisidaliteyi bir biyobelirteç yardımıyla önceden tespit edebilmek, ona yönelik tedavilerin geliştirilmesi ve önlemlerin alınması açısından son derece önemlidir. Opiyat kullanım bozukluğu hastalarında da impulsivite ve suisidalitenin yüksek olduğu bilinmektedir ve bu çalışmada opiyat kullanım bozukluğu tanılı hastalarda serum ürik asit düzeyi ile impulsivite ve suisidalite arasındaki ilişkinin incelenmesi amaçlanmıştır. Gereç ve Yöntem: Araştırmamız kesitsel ve gözlemsel bir çalışmadır. Çalışmaya, Mart 2023 - Ağustos 2023 tarihleri arasında dahil etme, hariç tutma kriterlerini karşılayan, çalışmayı kabul eden ve aydınlatılmış onamı imzalayan Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi AMATEM Servisi'nde yatan, yatışında ürik asit dahil biyokimya ve hemogram tetkikleri yapılmış, opiyat kullanım bozukluğu tanılı 62 erkek hasta ve Erenköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Eğitim ve Araştırma Hastanesi Aile Hekimliği Polikliniği'ne başvuran ve hemogram ve ürik asit dahil biyokimya tetkikleri yapılmış 53 erkek sağlıklı kontrol olmak üzere toplamda 115 kişi dahil edilmiştir. Kan testleri sonrasında çalışmaya dahil edilen kişilere araştırmacı tarafından hazırlanan Sosyodemografik ve Klinik Veri Toplama Formu, Barratt Dürtüsellik Ölçeği-11 (BDÖ-11), Columbia-İntihar Şiddetini Derecelendirme Ölçeği (C-İŞDÖ), İntihar Olasılığı Ölçeği (İOO) ve DSM-5 için Yapılandırılmış Klinik Görüşme Formu (SCID-5-CV) uygulanmıştır. Bulgular: Kontrol ve hasta grubunda serum ürik asit seviyesi ile ölçek puanları arasındaki anlamlı bir korelasyon bulunamamış (p>0,05), ancak total grupta bakıldığında, ürik asit ile C-İŞDÖ düşünce toplam geçen ay (p=0,001), C-İŞDÖ düşünce yoğunluk toplam geçen ay (p=0,001), C-İŞDÖ girişim toplam ömür boyu (p=0,032), İOÖ (p=0,002), BDÖ-11 toplam (p=0,001), BDÖ-11 plan yapmama (p

Özet (Çeviri)

Objective: It has been suggested that uric acid, the end product of purine metabolism, may be an indicator in various mental disorders due to its function in adenosine transport and antioxidant system. Increasing evidence about the role of the purinergic system in mood regulation, motor activity, cognitive function, sleep and behavior is promising, as serum uric acid levels are high in the manic phase of bipolar affective disorder and low in major depressive disorder. At the same time, these differences in serum uric acid levels seem to be related to behavioral and clinical features that change during episodes of major affective disorder. Being able to detect impulsivity and suicidality, which are important public health problems, in advance with the help of a biomarker is extremely important in terms of developing treatments and taking precautions for it. It is known that impulsivity and suicidality are high in patients with opioid use disorder, and this study aimed to examine the relationship between serum uric acid level and impulsivity and suicidality in patients diagnosed with opioid use disorder. Materials and Methods: Our research is a cross-sectional and observational study. The study included a total of 115 male, who met the inclusion and exclusion criteria, accepted the study and signed the informed consent form. Patient group consists of 62 male, who diagnosed with opioid use disorder, were hospitalized in the Alcohol and Substance Addiction Treatment Center (AMATEM) inpatient service of Erenköy Psychiatric and Neurological Diseases Training and Research Hospital between March 2023 and August 2023, whom hemogram and blood biochemistry tests, including uric acid, were performed upon admission. Control group consists of 53 healthy male, who were examined at Family Medicine Outpatient Clinic of Erenköy Mental and Neurological Diseases Training and Research Hospital and had hemogram and blood biochemistry tests, including uric acid. After the blood tests, the participants were given the Socio-demographic and Clinical Data Collection Form prepared by the researcher, Barratt Impulsivity Scale-11 (BIS-11), Columbia-Suicide Severity Rating Scale (C-SSRS), Suicide Probability Scale (SPS) and DSM-5, the Structured Clinical Interview for DSM-5 (SCID-5-CV) was applied. Results: No significant correlation was found between serum uric acid level and scale scores in the control and patient groups (p>0.05). But when we looked at the total group, although the effect level was low, a reverse correlation was found between uric acid and C-SSRS thought total last month (p=0.001), C-SSRS thought intensity in the last month (p=0.001), C-SSRS attempt in total lifetime (p=0.032), SPS (p=0.002), BIS-11 total (p=0.001), BIS-11 not making plans (p

Benzer Tezler

  1. Opiyat kullanım bozukluğu olan hastalarda serum leptin ve ghrelin seviyeleri ile yoksunluk ve aşerme arasındaki ilişki

    The relationship of serum leptin and ghrelin levels wi̇th withdrawal and craving in patients with opioid use disorder

    HÜSEYİN KARA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriAkdeniz Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET MURAT KULOĞLU

  2. Opiyat kullanım bozukluğu tanılı hastalarda kronotip ve uyku kalitesinin, bağımlılık şiddeti, depresif belirtiler ve intihar davranışı ile ilişkisi

    Relationship between chronotype and sleep quality with addiction severity, depressive symptoms, and suicidal behavior in patients diagnosed with opioid use disorder

    MERYEM TOPAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DR. MİNE ERGELEN

  3. Opiyat kullanım bozukluğu olan hastalarda yatarak tedavi programı terkini yordayan; Sosyodemografik, klinik ve sosyal özelliklerin incelenmesi

    Evaluation of sociodemographic, clinical and socialfeatures of the drop out from inpatient treatmentprogram in patients with opiate use disorder

    RAHİME DİCLE ÇETİNER AKGÜL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    UZMAN MURAT YALÇIN

  4. AMATEM polikliniğine başvuran opiyat kullanım bozukluğu tanılı hastalarda intihar davranışı ve etki eden faktörler

    Suicide behavior and effective factors in patients with diagnosis of opioid use disorders who apply to AMATEM clinic

    İPEK BUSE GÜZELCE

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ruh ve Sinir Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BÜLENT KADRİ GÜLTEKİN

    DR. MUHSİN KORAY KILIÇ

  5. Opiyat kullanım bozukluğu tanısıyla naltrekson implant veya buprenorfin/ nalokson tedavisi alan hastaların sosyodemografik verilerinin karşılaştırılması ve nüksü öngördürücü faktörler: Retrospektif bir değerlendirme

    Comparison of sociodemographic data of patients receiving naltrexone implant or buprenorphine / naloxone treatment with a diagnosis of opiate use disorder and relapse predictive factors: A retrospective evaluation

    MUSTAFA ÇAĞRI YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    PsikiyatriSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    UZMAN ALİ METEHAN ÇALIŞKAN