Housing the reciprocal and transformative nature of theatre: Disclosing avant-garde theatre's unbounded architectures with hayalhane, play and fusion of horizons
Tiyatronun karşılıklı ve dönüştürücü doğasını barındırmak: Avangart tiyatronun sınırlanamayan mekanlarının hayalhane, oyun ve ufukların çakışması ile ortaya çıkarılması
- Tez No: 850934
- Danışmanlar: PROF. DR. MUALLA ERKILIÇ
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Mimarlık, Sahne ve Görüntü Sanatları, Architecture, Performing and Visual Arts
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: Orta Doğu Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Fen Bilimleri Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Mimarlık Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 298
Özet
Mimarlık ve tiyatronun yüzyıllardır süregelen karmaşık ilişkisi, tiyatronun fiziksel, kurgusal ve imgesel mekanları içeren yoğun mekânsallığıyla ilgilidir. Tiyatro mekanını, etkinliğini, performansı ve insanın hayal gücünü ifade eden bir tiyatro terimi olan“hayalhane”kelimesinin de özünde yer alan bu yoğun mekânsallık, izleyicilerin ve sanatçıların aynı mimari mekânda bulunarak dinamik, karşılıklı bir ilişki kurmalarına dayanır. Hans-Georg Gadamer, bu karşılıklılığı, oyun kavramıyla açıklar ve sanat eseri ile gözlemci arasındaki oyunun, ufukların çakışması ile onları dönüştürdüğünü savunur. Yüzyüze gerçekleşen bir sanat olan tiyatro, sanatın özündeki oyun ve ufukların çakışmasını fiziksel, kurgusal ve imgesel mekânlarda somutlaştırır. Dolayısıyla mimarlık, fiziksel gerekliliklerinin yanı sıra tiyatronun ontolojisiyle de ilgilenir ve“Tiyatro mekanı neyi barındırır?”sorusunu gündeme getirir. Sürekli dönüşen tiyatro mekanı paradigmasının insan-insan ve insan-mekân etkileşimleriyle ilişkili olarak araştırılmadığını vurgulayan bu tez, tiyatro mimarisi ile tiyatro ontolojisi arasındaki ilişkiyi sorgulamaktadır. Tiyatro mekanının fiziksel gereksinimlerinin ötesindeki doğası irdelenerek performans, mimari mekân ve insan yaşamı arasındaki ilişkinin ortaya çıkarılması amaçlanır. Çalışma, tiyatronun karşılıklılığa dayanan ve dönüştürücü doğasını barındırmak amacıyla, tiyatro mekânında, sınırlandırılmamış mekanlara doğru bir paradigma kayması yaratan avangart tiyatroya odaklanır. Avangart tiyatroyu tarihsel bir dönem ile kısıtlamayı reddeden bu tez, avangart kavramını mimarlık ve tiyatro ilişkisi kapsamında yeniden tanımlar. Kavramsal, eleştirel ve analitik bir metodoloji izleyen çalışma, Batılı ve Türk tiyatro mekanlarının tarihsel dönüşümünü irdeler, avangardı yeniden kavramsallaştırır ve hayalhaneyi Gadamer'in felsefi yorumbilimi aracılığıyla çözümleyerek tiyatronun yoğun mekansallığını çözümler. Güncel avangart performans mekânlarını bu çerçevede ele alan tez, tiyatro mekanının, performansın kurgusal mekanının ötesinde, tüm katılımcıların paylaştığı ve karşılıklı ilişkilerle dönüşen, iletişimsel, ortak bir hayal gücünü barındırdığını ortaya koyar. Tiyatronun çok katmanlı mekanına yerleşik olan bu ortak, dinamik hayal gücü, fiziksel mekana müdahalede bulunarak onu hayal güçlerinin çakışmasını barındıran bir mekana dönüştürür. Çalışma, tiyatronun karşılıklı, dönüştürücü ve sürekli akış halindeki doğasını barındırmak için kendini mimarlığın yarattığı fiziksel sınırlardan özgürleştirdiğini ve diğer mekanlara sızdığını öne sürer. Deneyim ve etkileşimi ön planda tutan mimarlık ve tiyatronun ufuklarının çakıştığını ve böylece insan yaşamı ve hayal gücüyle iç içe, akıcı, festival benzeri bir bütünlük oluşturduklarını savunur. Tez, tiyatronun sınırlandırılmamış mekanlarla daha güçlü bir ilişki kurduğunu ve mimarlık alanında avangart bir çabaya dönüştüğünü göstererk mimarlık eleştirisine bir katkı sunar.
Özet (Çeviri)
The longstanding, intricate relationship between theatre and architecture is related to the dense spatiality of theatre, including the physical space, fictional space, and the participants' imaginative spaces. Theatre's multi-layered spatiality is also implicit in the theatrical term“hayalhane,”which literally means“house of imagination”but denotes theatre space, event, performance, and human imagination. This dense spatiality relies on the co-presence of audience and performers in the same architectural space, fostering a dynamic, reciprocal relationship. Hans-Georg Gadamer interprets this reciprocity as a play between the artwork and observer wherein their encounter transforms them as their horizons fuse. As a face-to-face event, theatre eventualizes play and fusion of horizons in physical, fictional, and imaginative spaces. Thus, beyond addressing its physical necessities, architecture delves into the ontology of theatre, prompting the question,“What does the theatre space house?”By highlighting the absence of inquiries into the constantly transforming paradigm of theatre space concerning human-human and human-space interactions, this thesis questions the relationship between theatre architecture and the ontology of theatre. It aims to disclose the relationship between performance, architectural space, and human life by unveiling theatre space's nature beyond its physical requirements. The study focuses on avant-garde theatre as a paradigm shift in theatre space towards unbounded spaces that could house reciprocity and transformative power. The thesis rejects limiting avant-garde theatre to a historical period and redefines the concept of avant-garde within the context of the relationship between architecture and theatre. Following a conceptual, critical, and analytical methodology, it elaborates on Western and Turkish theatre spaces' historical transformation, re-conceptualizes avant-garde, and scrutinizes the dense spatiality of theatre by dismantling hayalhane through Gadamer's philosophical hermeneutics. By discussing contemporary avant-garde performance spaces within this framework, the study finds out that beyond the fictional performance world, theatre space houses a communicated, common imagination shared by all participants and transforms with reciprocal relations. This common, dynamic imagination intervenes in the physical space and turns it into a house of fusion of imaginations. The thesis argues that to house this reciprocal and transformative nature in constant flux; theatre unbounds itself from the physical limitations set by architecture and dissolves into other spaces. It finds out that by prioritizing experience and interactivity, architecture and theatre fuse into each other, creating a fluid, festive unity integrated into human life and imagination. Overall, the thesis contributes to architectural criticism by demonstrating theatre's more profound relation to unbounded spaces and revealing theatre as an avant-garde endeavor within architecture.
Benzer Tezler
- Mudanya mübadilleri, ekonomik ve sosyal uyumları
Mudanya exchanges economic and social cohesion
HATİCE AYSER SOĞUKSU
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
TarihYeditepe ÜniversitesiAtatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜLAY ALİM BARAN
- Traditional Urfa dwellings: An Investigation of part of the old town center
Geleneksel Urfa evleri: Eski kent merkezinin bir kısmının incelenmesi
SEVİL IŞIL ÖREN
Yüksek Lisans
İngilizce
1996
MimarlıkOrta Doğu Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. VACİT İMAMOĞLU
- Planning for sustainable communities in suburban residential neighbourhoods: The case of Ümitköy, Ankara
Kent çeperindeki konut mahallelerinde sürdürülebilir toplulukların planlaması: Ankara Ümitköy örneği
MELDA AÇMAZ ÖZDEN
Doktora
İngilizce
2013
Şehircilik ve Bölge PlanlamaOrta Doğu Teknik ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZÜBEYDE MÜGE AKKAR ERCAN
- Collective action of immigrants from Turkey living in Germany
Başlık çevirisi yok
MERAL GEZİCİ YALÇIN
Doktora
İngilizce
2007
PsikolojiPhilipps-Universität MarburgPsikoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ULRICH WAGNER
- Konutun toplumsal boyutu ve paylaşımlı konut: Konut alanlarında kamusal-özel alan etkileşimi
Social aspect of housing and collaborative housing: Public-domestic space interaction in residential areas
UFUK KÜÇÜKYAZICI
Doktora
Türkçe
2024
Mimarlıkİstanbul Teknik ÜniversitesiMimarlık Ana Bilim Dalı
PROF. DR. YASEMİN ALKIŞER BREGGER