What justifies liberal education in John Stuart Mill's theory of freedom?
John Stuart Mill'in özgürlük teorisinde liberal eğitimin gerekçelendirilmesi
- Tez No: 854257
- Danışmanlar: DOÇ. DR. EMİNE ASLI ÇALKIVİK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Eğitim ve Öğretim, Felsefe, Siyasal Bilimler, Education and Training, Philosophy, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: İngilizce
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Çalışmaları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Siyaset Çalışmaları Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
John Stuart Mill, klasik liberalizm akımının ve faydacı etiğin önde gelen isimleri arasında yer almaktadır. Özgürlüğün insanın doğal hakkı ve gelişmenin kaynağı olduğunu, dolayısıyla devlet tarafından sınırlandırılamayacağını savunuyor. Bu nedenle Mill'in bireyci okumaları oldukça yaygındır. Ancak Mill'in toplumsal yorumu da mümkündür. Bu nedenle Mill'in liberal eğitim konusundaki çalışmasına, bireysel ilerlemenin yanı sıra toplumsal gelişmeye de atıflar içermesi nedeniyle bakmak gerekir. Mill, St. Andrew Üniversitesi'ndeki konuşmasında liberal eğitim terimini kullanıyor ve böyle bir eğitimin niteliklerini açıklıyor. Liberal eğitimin ne olduğu konusunda tek bir anlaşma olmadığından ona çeşitli roller atfedilmiştir. Vatandaşın milli eğitimi olarak kabul edilirken. Günümüzün ekonomik perspektifinde kar elde etmek için bir pazar yeri olarak da anılmaktadır. Orta Çağ'da üst sınıflara yönelik aristokratik bir eğitimdi. Ancak Aydınlanma döneminde klasik liberal gelenek yeni bir bakış açısı sunmuş ve bu dönemin önemli isimlerinden biri olan J.S. Mill, insanın özgür olduğunu ve ona doğuştan verilen yeteneklerin varlığının, ondan bunları özgürce kullanmasının gereğinin kanıtı olduğunu savunur. Ancak eğitim, yani insanların en büyük medeniyeti nasıl kurup geliştirmelerini sağlayan araç, insanın bu doğasını göz ardı etmektedir. Bu onların doğuştan gelen yeteneklerini bırakın kullanmayı, kullanamamalarına ve hatta unutmalarına neden olur. Dolayısıyla eğitim hem bireysel hem de toplumsal gelişmeyi engellemektedir. Mill, St. Andrew Üniversitesi'ndeki konuşmasında liberal eğitimin niteliklerini açıkladı. Mill'e göre liberal eğitim bireysel özgürlüğü tanımalıdır çünkü bu bireysel gelişimi sağlayacaktır. Bireysel özgürlüğü sağlayan bir eğitim, insanların çıkarlarını kısıtlamamalı, onlara zevkleri ve kapasiteleri doğrultusunda seçenekler sunmalıdır. Bu nedenle müfredatın felsefi olduğu kadar bilimsel, sanatsal, edebi de olması gerekir. Ancak bireylerin gelişimi özgürlük ilkesinden ayrılmamalı, dolayısıyla bu ilkeyi benimseyen bir toplum yaratmak da önemlidir. Başka bir deyişle liberal eğitimin amacı, bireysel özgürlükleri koruyarak hem bireysel hem de toplumsal gelişmeyi sağlamaktır. Liberal eğitim, bireysel iradeyi kaybetmeden bu yapıyı oluşturmanın aracıdır. Mill'e göre toplumsal yaşam da insanın doğasının bir parçasıdır. Bu yaşamdaki düzen öyle bir kurgulanmalıdır ki herkes eşit derecede özgür olabilmeli ancak kimsenin özgürlüğü başkasının özgürlüğünü kısıtlama malıdır. İşte bu zarar ilkesini baz alan bir sosyal düzen ve bu sosyal düzeni destekleyecek bir eğitim şarttır. Liberal eğitim bu tanımı karşılayan bir eğitimdir. Bu tanımı karşılaması bilginin doğasından gelir yani insanın doğasının yadsınamaz olduğudur. Bu doğa her şeyi öğrenmeye açıktır. Dışarıda farklı gerçeklikler ve bilgileri mevcuttur insanın ise bu gerçekliklerle tanıştırılması yani öğrenme sürecine girmesi olasıdır. Burada önemli olan kaynakların çeşitli olması ve insanın farklı kaynaklarla yüzleşip onlardaki mevcut bilgiyi düşünmesi, eleştirmesi, analiz etmesi ve kullanması gerekir. Bu insanın içinde yaşayacağı toplumun kalitesi açısından önemli olmakla birlikte bunun kökü insanın ve bilginin doğasının yadsınamaz oluşudur. Mill'e göre insanlar doğuştan getirdikleri mizaçlarını toplum içerisinde kaybetmektense onları dogma olmayan bir eğitimle keşfederek topluma kazandırmalıdırlar. Bunu sadece topluma faydası olacağı için değil bunun kendi içerisinde bir değeri olduğu, insanın hayatının bir fonksiyonu olduğu için yapılması gerekir. Yani kişisel gelişime dayanan bir toplumsal gelişim kabul edilebilir ancak ikisinden birinin aksaması söz konusu olduğunda bu kabul edilemez ve liberal eğitim amacına ulaşamaz. Bu fikrin ışığında Mill üniversitelerde olması gereken eğitimi tanımlar. Bir üniversite eğitiminin öncelikle dogmadan arınmış olması gerekmektedir. Öğretmenler öğrencilere fikir aktarırken taraf tutmalı veya gizli müfredat olarak adlandırılan Mill'in değişi ile bilginin kaynağının azlığı olarak nitelediği durumun önüne geçilmeli ve kaynaklar çeşitlendirilmelidir. Bu durum Alan Ryan'ın bahsetmekte olduğu modern liberal eğitim anlayışındaki standartlaşma ile çok kültürlülüğün kaybolmasına da çözüm gibi düşünülebilir. Uluslararası ilişkiler, ekonomi politik ve ahlak felsefesi gibi derslerin tarafsızca verilerek öğrencinin kendi aklı ile kuracağı argümanların oluşmasına izin vermek hem bireylerin entelektüel gelişimlerine katkı sağlayacağı gibi var oldukları toplumsal düzeni de geliştirebilecek yurttaşlar yetiştirebillir. Bireylerin iradesini ancak özgür bir eğitim destekleyebilir, özgür iradeleri ile seçim yapmayan bir diğer deyişle gelenek dışında hareket etmeyi bilmeyen kişilerin gerçekte bir seçim yapmadıklarının altını çizen Mill, insanların sorumluluk duygularının da özgürlükle ilintili olduğunu düşünüyor. Kendi aklını kullanmayı öğrenememiş kişilerin vereceği karar onlara ait olmadığı gibi bunlardan doğacak sonuçları da sahiplenemezler. Bu da bir anlamda toplum içerisinde yaşayan insanların ister istemez sebep oldukları durumların telafi edilmesinin önüne geçer bu da özgürlüklerin korunması ilkesini güden ve ilerlemeyi hedefleyen toplumlar için istenmeyen bir durumdur. Mill buna bir de gerçeklik kavramı açısından yaklaşmaktadır. Paul Hirst'in bilginin doğası yani var olan bilginin gerçeklik olarak simgelenmesi olarak tanımladığı durum Mill'e göre her zaman olduğu gibi gerçekleşmeyebilir çünkü gerçek otoriteler tarafından birçok sebeple gizlenebilir. Bunlardan birisi tek taraflı olarak bilginin değersiz olduğuna, öğrenilmesine gerek olmadığına kanaat getirmektir. Bunu devletin ve halkın ilişkisi açısından açıklayan Mill'in bu fikri okullar ve üniversite için de oldukça faydalıdır. Özgürlük ilkesini edinmiş toplumların okullarında tek taraflı karar verilmiş, az sayıda kaynakla oluşturulmuş planlar dogma bilgi ile eğitime eştir. Bunun sonucunda gerçeğin gizlenmesi ile özgürlüklerin kısıtlanması arasındaki bağ ortaya çıkmaktadır. Dogma bilgi ile yetişen nesillerin de özgürlük prensibine bağlı kalıp kalmayacağı da artık akıllarda bir soru işareti oluşturur. J.S. Mill'in ortaya koymuş olduğu özgürlük teorisi, liberal eğitim bağlamında incelendiğinde sanılanın aksine yalnızca bireysel çıktılara değil toplumsal çıktılara da gebedir. Bu sebeple liberal eğitim ne bireysel gelişimden ne de toplumsal gelişimden ayrıştırılabilir.
Özet (Çeviri)
John Stuart Mill is among the prominent names of the classical liberalism movement and utilitarian ethics. He argues that freedom is the natural right of man and the source of development, therefore it cannot be limited by the state. For this reason, individualist readings of Mill are very common. However, the social interpretation of Mill is also possible. Therefore, it is necessary to look at Mill's work on liberal education since it has bold references to social development as well as individual progress. Mill uses the term liberal education in his speech at the University of St. Andrew and he explains the qualities of such an education. Since there is not a single agreement on what liberal education is there have been varied roles attributed to it. While it is considered to be the national training of citizens. It is also referenced as a marketplace to make a profit in the economic perspective of contemporary times. It used to be an aristocratic education for high classes during the Middle Ages. However, in the Enlightenment period, classical liberal tradition offered a new perspective and as one of the key figures in this period, J.S. Mill argues that man is free, and the existence of the abilities given to him from birth is proof that he is expected to use them freely. However, education, how people establish and develop the greatest civilization, ignores this nature of people. It makes them unable to use their innate abilities, let alone use them. Hence, education impedes both individual and social development. Mill explained the qualities of liberal education in his speech at the University of St. Andrew. According to Mill liberal education should recognize individual freedom because this will ensure individual development. An education that ensures individual freedom doesn't restrict people's interests, indeed should offer them options in line with their tastes and capacities. For this reason, the curriculum should be scientific, artistic, literary as well as philosophic. However, individuals' development should not be separated from the principle of freedom, therefore it is also important to create a society that embraces this principle. In other words, the purpose of liberal education is to ensure both individual and social development by protecting individual freedoms. Liberal education is a means to creating this structure without losing the individual will.
Benzer Tezler
- Değişme sürecinde Türkiye'de planlama ve planlama örgütü
Planning and planning organization in changing Turkey
SERİYE SEZEN
Doktora
Türkçe
1998
Kamu YönetimiAnkara ÜniversitesiKamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TURGUT TAN
- Liberal theories of self-determination: Towards peaceful settlement of self-determination disputes
Liberal self-determinasyon teorileri: Self-determinasyon anlaşmazlıklarının barıçıl çözümüne doğru
SELÇUK RUSCUKLU
Yüksek Lisans
İngilizce
2019
Uluslararası İlişkilerHacettepe ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MİNE PINAR GÖZEN ERCAN
- Ronald Dworkin'in hukuk kuramı
Ronald Dworkin's law theory
HAKAN KUBALI
Doktora
Türkçe
2012
HukukHacettepe ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÇAĞLAR ÖZEL
- Endüstri 4.0'ın istihdama olan etkisinin panel veri ile ampirik analizi
Empirical analysis of the impact of Industry 4.0 on employment with panel data
KÜBRA UYSAL
Yüksek Lisans
Türkçe
2020
EkonomiMuğla Sıtkı Koçman Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET AVCI
- John Rawls'ın adalet görüşü bakımından devlet problemi
The Problem of state in the view of John Rawls conception of justice
GÜLRİZ ÖZKÖK