İyimserlik ve kötümserlik üzerine inancın etkisi: Arthur Schopenhauer örneği
The effect of faith on optimism and pessimism: The example of Arthur Schopenhauer
- Tez No: 906462
- Danışmanlar: PROF. DR. MEHMET CEM ŞAHİN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Din, Psikoloji, Religion, Psychology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 69
Özet
İnsan, varlığını olabilecek en iyi şekilde devam ettirmek ister. Bunu yapabilmesi için hem maddi hem de manevi ihtiyaçlarını karşılayabilmesi gerekir. Modern toplumlar maddi ihtiyaçların çoğunlukla karşılanabildiği toplumlardır. Ancak manevi ihtiyaçların yeterince karşılanamamasından kaynaklanan bir sorun olarak modern insan anlam krizi yaşamaktadır. Hayatın bir objektif bir anlamı olup olmadığı, hayatın yaşamaya değer olup olmadığı gibi sorular gün geçtikçe insanlar tarafından daha fazla sorulur olmuştur. Anlam krizini aşabilenler hayatlarına olumlu bir şekilde devam ederken bu krizi aşamayanlar yavaş yavaş kötümser dünya görüşünün atmosferine doğru ilerlemektedirler. Bu çalışmada, hayata iki farklı bakış açısı olan kötümserci ve iyimserci görüşün oluşmasında dini inancın etkisi ortaya konulmaya çalışılacaktır. Bu etkiye dini inanç söz konusu olduğunda akla gelen Tanrı, akıl ve amaç kavramları çerçevesinde bakılacaktır. Tanrı'nın varlığını kabul etmek evrenin, yüce bir plan sonucu var olduğunu kabul etmek yani amaçlı olduğunu düşünmek ve insan aklının gerçekliğin doğasına erişebileceğini düşünmek varlık ve yaşam üzerine daha iyimserci bir tavrı ortaya çıkarırken tersi bir durum ise kötümserciliğe kapı aralayacaktır. Bunun nedeni, Tanrısız bir evrende insanın kendisini yalnız hissetmesi, bilinçsiz süreçlerin sonucu olarak ortaya çıkma düşüncesinin verdiği değersizlik hissidir. Tanrı'nın var olmaması aynı zamanda objektif bir anlamın yakalanabilmesini zora sormaktadır. Öte yandan aklın gerçekliği kavrayamayacağı düşüncesi varoluşsal sorularımıza hiçbir zaman cevap veremeyeceğimiz düşüncesiyle bizi daha da umutsuzluğa sevk etmektedir. Biz bu çalışmada bu üç kavram açısından Arthur Schopenhauer'un kötümserliğini ele aldık ve onun kötümser görüşünün temelinde bu üç kavrama yönelik takındığı negatif tavrın büyük rol oynadığını tespit ettik. Buradan yola çıkarak, modern dönemin önemli sorunlarından olan objektif anlam bulma krizinin aşılmasında din ve dini içeriklerin oldukça önemli olduğu sonucuna vardık.
Özet (Çeviri)
Human beings want to continue their existence in the best possible way. In order to do this, he must be able to fulfil both his material and spiritual needs. Modern societies are societies where material needs can mostly be met. However, as a problem arising from the inability to meet spiritual needs sufficiently, modern man is experiencing a crisis of meaning. Questions such as whether life has an objective meaning or not, whether life is worth living or not, have been asked more and more by people day by day. Those who can overcome the crisis of meaning continue their lives in a positive way, while those who cannot overcome this crisis are gradually moving towards the atmosphere of a pessimistic worldview. In this study, the effect of religious belief on the formation of pessimistic and optimistic views, which are two different perspectives on life, will be tried to be revealed. This effect will be analysed within the framework of the concepts of God, reason and purpose that come to mind when it comes to religious belief. Accepting the existence of God, accepting that the universe exists as a result of a supreme plan, in other words, thinking that it is purposeful and thinking that human reason can access the nature of reality will reveal a more optimistic attitude towards existence and life, while the opposite situation will open the door to pessimism. The reason for this is the feeling of loneliness in a Godless universe, and the feeling of worthlessness caused by the thought of emergence as a result of unconscious processes. The non-existence of God also makes it difficult to grasp an objective meaning. On the other hand, the idea that reason cannot grasp reality leads us to despair with the thought that we will never be able to answer our existential questions. In this study, we examined Arthur Schopenhauer's pessimism in terms of these three concepts and found that his negative attitude towards these three concepts played a major role in the basis of his pessimistic view. Based on this, we concluded that religion and religious contents are very important in overcoming the crisis of finding objective meaning, which is one of the important problems of the modern period.
Benzer Tezler
- Carl Schmitt'in insan anlayışı çerçevesinde siyasal kuramların antropolojik temelleri üzerine bir inceleme
A study on the anthropological foundations of political theories within the framework of Carl Schmitt?s understanding of man
TOROS GÜNEŞ ESGÜN
- Sermaye piyasası yatırım kararlarında etkili olan davranışsal faktörler: Kırılgan beşli üzerine bir uygulama
Behavioral factors influencing capital market invesment decisions: The case on the fragile five
CEM TEMİR
Yüksek Lisans
Türkçe
2021
Ekonomiİstanbul Ticaret ÜniversitesiSermaye Piyasası Ana Bilim Dalı
PROF. DR. SERKAN ÇANKAYA
- Bireysel yatırımcıların finansal karar ve davranışlarına psikolojik faktörlerin etkisi üzerine bir araştırma
A research on the effect of psychological factors on the financial decisions and behaviors of individual investors
ÖZKAN İMAMOĞLU
Doktora
Türkçe
2023
İşletmeKaramanoğlu Mehmetbey Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OSMAN ÇEVİK
- Tüketicilerin duygu durumlarının satın alma davranışları üzerine etkisi
The effect of consumer emotional conditions on purchase behavior
EMRE GÜRCANLAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
İşletmeKütahya Dumlupınar Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CENGİZ DURAN
- Ergenlerde, mükemmeliyetçilik ile bilişsel esneklik arasındaki ilişkide iyimserlik, öz şefkat ve psikolojik iyi oluşun aracı rolünün incelenmesi ve geliştirilen bilişsel esneklik psikoeğitim programının etkililiğinin belirlenmesi
Investigation of the mediator role of optimism, self-compassion and psychological well-being in the relationship between perfectionism and cognitive flexibility in adolescents and the efficiency of the developed cognitive flexibility psycho-education program
OSMAN CIRCIR
Doktora
Türkçe
2023
PsikolojiBurdur Mehmet Akif Ersoy ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZLEM TAGAY