ST segment elevasyonlu ve ST segment elevasyonsuz mıyokard enfarktüslü hastalarda karotis darlığının araştırılması
Investigation of carotid stenosis in patients with ST-segment elevation and non-ST-segment elevation myocardial infarction
- Tez No: 908175
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SERHAT KOYUNCU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Acil Tıp, Kardiyoloji, Emergency Medicine, Cardiology
- Anahtar Kelimeler: Miyokard infarktüsü, Karotis arter darlığı, İntima-media kalınlığı, Myocardial infarction, Carotid artery stenosis, Intima-media thickness
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Kayseri Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Acil Tıp Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 53
Özet
Amaç: Karotis arter darlığı (KAD) ve miyokard infarktüsü (MI) aterosklerozun önemli klinik sonuçlarıdır ve sıklıkla birlikte görülürler. Bu çalışma, MI hastalarında KAD prevalansını ve bu iki hastalık arasındaki ilişkiyi incelemeyi amaçlamıştır. Ayrıca, cinsiyet, MI alt tipi ve renal replasman tedavisi (RRT) gibi faktörlerin KAH ve klinik sonuçlar üzerindeki etkisi araştırılmıştır. Gereç ve Yöntem: Çalışmaya Kayseri Şehir Hastanesi Acil Servisin'den Kardiyoloji Yoğun Bakım Ünitesin'e MI tanısıyla yatırılan 509 hasta dahil edilmiştir. Hastaların demografik özellikleri, laboratuvar bulguları, koroner anjiyografi sonuçları, karotis arter intima-media kalınlığı (KİMK) ve klinik sonuçları kaydedildi. Bulgular: Hastaların %38,9'u STEMI, %61,1'i NSTEMI tanısı almıştır. En sık görülen koroner arter lezyonu LAD'dir (%44,2). Hastaların %76,6'sına PTCA işlemi uygulanmıştır. Kadın hastalar erkek hastalara göre daha ileri yaşta ve daha yüksek HDL kolesterol seviyelerine sahiptir. Kadınlarda yoğun bakım ünitesinde kalış süresi ve toplam yatış gün sayısı erkek hastalara göre daha yüksektir. Karotis arter değerleri açısından kadın ve erkek hastalar arasında anlamlı bir farklılık gözlenmemiştir. STEMI ve NSTEMI hastaları arasında karotis darlığı sıklığı açısından anlamlı bir fark bulunmamıştır. Cinsiyet, MI alt tipi ve bazı kardiyak parametreler üzerinde etkili bulunmuştur. RRT uygulanan hastaların yaş ortalaması daha düşük, hemoglobin, LDL kolesterol, toplam kolesterol ve CRP değerleri daha yüksektir. RRT uygulanan hastaların yoğun bakımda kalış süresi ve toplam yatış gün sayısı daha düşüktür. Sonuç: Bu çalışma, MI hastalarında KAD prevalansının yüksek olduğunu ve bu iki hastalık arasında güçlü bir ilişki olduğunu göstermiştir. Cinsiyet, MI alt tipi ve RRT gibi faktörlerin KAH ve klinik sonuçlar üzerinde etkili olduğu bulunmuştur. Bu bulgular, MI hastalarının KAD açısından değerlendirilmesinin ve risk faktörlerinin kontrol altına alınmasının önemini vurgulamaktadır.
Özet (Çeviri)
Objective: Carotid artery stenosis (CAS) and myocardial infarction (MI) are significant clinical manifestations of atherosclerosis and often coexist. This study aimed to investigate the prevalence of CAS in MI patients and the relationship between these two conditions. Additionally, the impact of factors such as gender, MI subtype, and renal replacement therapy (RRT) on CAS and clinical outcomes was explored. Materials and Methods: A total of 509 patients admitted to the Cardiology Intensive Care Unit from the Emergency Department of Kayseri City Hospital with a diagnosis of MI were included in the study. Demographic characteristics, laboratory findings, coronary angiography results, carotid artery intima-media thickness (CIMT), and clinical outcomes of the patients were recorded. Results: 38.9% of the patients were diagnosed with STEMI, and 61.1% with NSTEMI. The most common coronary artery lesion was LAD (44.2%). PTCA was performed in 76.6% of the patients. Female patients were older and had higher HDL cholesterol levels compared to male patients. The length of stay in the intensive care unit and the total length of hospital stay were higher in women than in men. There was no significant difference between female and male patients in terms of carotid artery values. No significant difference was found between STEMI and NSTEMI patients in terms of the frequency of carotid stenosis. Gender, MI subtype, and some cardiac parameters were found to be influential. Patients undergoing RRT had a lower mean age and higher hemoglobin, LDL cholesterol, total cholesterol, and CRP values. The length of stay in the intensive care unit and the total length of hospital stay were shorter in patients undergoing RRT. Conclusion: This study demonstrated a high prevalence of CAS in MI patients and a strong association between these two conditions. Gender, MI subtype, and RRT were found to affect CAS and clinical outcomes. These findings emphasize the importance of evaluating MI patients for CAS and controlling risk factors.
Benzer Tezler
- Acil serviste ST segment elevasyonsuz miyokard infarktüslü hastalarda D-dimer düzeylerinin tanısal değeri
Diagnostic value of A-dimer in patient with ST segment elevation myocardial infarction in emergency service
MEHMET ALİ KARACA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
İlk ve Acil YardımHacettepe ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
PROF.DR. GİRAY KABAKÇI
- ST segment elevasyonlu miyokard enfarktüslü primer perkütan girişim yapılmış olan hastalarda kullanılan antiagregan ilaçların girişim öncesi infarkt ilişkili arterde reperfüzyona etkilerinin karşılaştırılması
Başlık çevirisi yok
EMRE EYNEL
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
KardiyolojiSakarya ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET BÜLENT VATAN
- ST segmenti yükselmeli miyokard enfarktüslü hastalarda eritrosit dağılım genişliği (RDW)/ lenfosit oranının syntax skoru ile ilişkisi
Relationship between red cell distribution width (RDW)/lymphocyte ratio and syntax score in patients with st segment elevation myocardial infarction
ALANUR TARHAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Acil TıpDokuz Eylül ÜniversitesiAcil Tıp Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ AHMET ÇAĞDAŞ ACARA
- ST elevasyonu olmayan akut koroner sendrom hastalarında erken dönemde ölçülen kalp tipi yağ asidi bağlayıcı protein değeri ile koroner arter hastalığı ciddiyeti arasındaki ilişki
The relationship between the heart type fatty acid binding protein value measured in the early period and the severity of coronary artery disease in patients with acute coronary syndrome without ST elevation
GÖNÜL ZEREN
- ST elevasyonlu akut miyokard enfarktüslü hastalarda farkli reperfüzyon tedavilerinin serum prolidaz aktivitesi üzerine etkilerinin karşilaştirilmasi
Impact of diffarent Reperfusion Strategies on serum prolidase activity in patients with acute ST elevation myocardial infarction
MUSTAFA POLAT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2010
KardiyolojiHarran ÜniversitesiKardiyoloji Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. DR. YUSUF SEZEN