Geri Dön

Bridging knowledge across architectural heritage and digital fabrication technologies

Mimari miras ile dijital fabrikasyon teknolojileri arasında bilgi köprüsü kurmak

  1. Tez No: 909024
  2. Yazar: BEGÜM HAMZAOĞLU
  3. Danışmanlar: PROF. DR. MİNE ÖZKAR KABAKÇIOĞLU
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Mimarlık, Architecture
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Bilişim Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 146

Özet

Bilgi teknolojilerinin kültürel miras çalışmalarına entegrasyonu, mimari miras alanındaki çağdaş, bilgi tabanlı ve bütüncül yaklaşımları desteklemektedir. Ölçme ve modelleme teknolojilerindeki gelişmeler, veri toplama kalitesini hızla artırmaktadır. İşakışlarındaki dijital dönüşümde ilk önce çıkan hedefler otomasyon ile veri toplama sürecindeki hızın ve doğruluğun iyileştirilmesi olsa da, yeni teknolojiler kültürel mirasta sistematik, bütüncül ve adaptif yaklaşımları da beraberinde getirmektedir. Yeni bilgi katmanları üretebilmek için gerekli veri işleme yöntemlerine ve hesaplama yaklaşımlarına dair daha fazla teknolojik araştırmaya ihtiyaç vardır. Bu çalışma, mimarlık alanında yaygınlaşan dijital fabrikasyon teknolojilerinin kültürel miras çalışmalarına entegrasyonunu incelemektedir. Ortaçağ Anadolu'sundaki anıtsal binalarda bulunan oyma taş süslemelerle ilgili vaka çalışmalarına odaklanarak, mimari miras çalışmalarında yapım bilgisinin transferinde hesaplamalı yapım yaklaşımlarının entegrasyonu, ve bu bağlamda özelleştirilmiş dijital fabrikasyon iş akışları geliştirilmesi araştırılmıştır. Ortaçağ Anadolu'sunda etkili olan geometrik mimari süslemeler geometri ve inşa tekniklerinin bilgi olarak birbirini bütünlediği bütüncül bir yapı kültürünü temsil etmektedir. Döneme ilişkin literatürde, tasarımın geometri ile yakından ilişkili olduğu ve ustaların matematikçilerle iletişim halinde olduğu ortaya koyulmuştur. Döneme ait geometrik örüntüler geniş bir coğrafi alanda ahşap, taş, tuğla ve çini mozaik gibi çeşitli malzemelere uyarlanmıştır. Malzeme çeşitliliğine rağmen, kullanılan zanaat araçları ve yöntemlerin yaratıcı sürece katkısı yeterince incelenmemiştir; mevcut literatürün çoğu, yapım teknikleri yerine soyut geometrik şekillere odaklanmaktadır. Anadolu'da yüzyıllardır zengin bir geleneksel zanaat kültürü alışverişi olmasına rağmen, bu tekniklerin çoğu günümüzde artık uygulanmamaktadır ve yok olma tehlikesiyle karşı karşıyadır. Tarihi yapım teknolojilerine olan ilgisizlik Anadolu'daki çok sayıda tarihi yapının kökeni ve yeri ne olursa olsun, taklit ve standart tekniklerle restore edilmesiyle sonuçlanabilmektedir. Mimari süslemeler, karmaşık şekilde işlenmiş formlardan oluşabilmeleri ve inşa bilgilerinin örtüklüğü sebebiyle mimari miras belgelemesinde özel bir durum oluşturur. Üç boyutlu tarama teknolojilerinin yagınlaşması, süslemelere ait formların temsilini ve dökümantasyonu iyileştirecek olanaklar sunmaktadır. Diğer yandan, geometrik veri aslına uygun yeniden inşa ve yapım bilgisinin temsili için yeterli değildir. Kültürel miras alanındaki dijital fabrikasyon uygulamalarında bağlama duyarlı ilişkisel modelleme yöntemlerinin benimsenmesi gerekmektedir. Hesaplamalı tasarım literatürü, malzeme ve zanaat bilgisinin hesaplamalı modellere entegrasyonunun önemini giderek daha fazla vurgulamaktadır ve yapım sürecini üretken tasarım sürecinin temel bir bileşeni olarak ele almaktadır. Yapım hesaplamasında gramer tabanlı yaklaşımlar yöntemsel çeşitlilik sunmuş olsa da, bu tekniklerin kültürel miras bağlamındaki uygulamaları sınırlıdır ve gelişmeye açık bir araştırma alanıdır. Dijital fabrikasyon teknolojileri kültürel miras çalışmalarında kullanımı giderek yaygınlaşan bir araç olarak öne çıkmaktadır. Üretim teknolojilerindeki dijital dönüşümle araştırmaların odak noktası yüksek hassasiyetli morfolojik veri elde etmekten, malzeme ve yapım tekniklerinin doğruluğu ve özgünlüğüne yönelmekte ve böylece yeni keşif alanları açılmaktadır. Mevcut çalışmalar, çoğunlukla endüstriyel seri üretim için tasarlanmış standart prototipleme yöntemlerini kullanmıştır ve bu yöntemler, geleneksel zanaatkârlığın inceliklerini aktarmada sınırlı kalabilmektedir. Dolayısıyla, tarihi yapım tekniklerine daha derin bir farkındalık sunacak özel üretim teknolojilerinin geliştirilmesi için daha fazla araştırmaya ihtiyaç vardır. Robotik taş işleme üzerine yapılan öncül deneysel çalışmalar büyük ölçüde teknolojik gerekliliklere odaklanmış olsa da, bu teknolojilerin taş işleme kültürlerinin tarihi bağlamları ve stilistik çeşitlilikleri ile birleştirilmesi önemli bir potansiyel araştırma alanı sunmaktadır. Dijital üretim teknolojilerinin mimari miras çalışmalarına etkin bir şekilde entegre edilebilmesi için teknoloji odaklı ve bilgi odaklı araştırmalar arasındaki boşluğun kapanması kritik öneme sahiptir. Üretim iş akışlarını dijitalleştirmenin birincil amacı süreçleri hızlandırmak ve doğruluğu artırmak olsa da, dijital teknolojiler inşa süreçlerine aynı zamanda sistematizasyon getirmektedir. Dijital fabrikasyon araçları ve yazılımlarındaki gelişmeler, geometrik modellerle ilişkili parametrik üretim kodlarını mümkün kılarak ve özelleştirilmiş otomasyon tekniklerini kolaylaştırarak mimari üretime ilişkin entegre veri akışları sağlamaktadır. Bu tez, dijital fabrikasyonun mimari miras araştırmalarındaki gelişen rolünü, yapım bilgisini formalize etmek ve böylece yapım süreçleri hakkında yeni bilgi katmanları üretmek ve aktarmak olarak çerçevelendirmektedir. 13. yüzyılda Anadolu, taş süslemelerinde plastiklik ve eğrisel formlarıyla öne çıkan yeni bir estetiğin doğuşuna tanıklık etmiştir. Bu özgün stil, bölgenin bol taş kaynakları ile usta taş ustalarının geometrik desen tasarım geleneklerinin birleşiminden doğmuştur ve malzemelerin ve zanaatkârlığın özgün bir görsel stilin evrimini nasıl yönlendirebileceğine dair örnek bir illüstrasyon sunar. Ancak bu değerler yeterli bir şekilde belgelenmemiştir. Hesaplamalı yapım yaklaşımları, bu yeterince incelenmemiş yaratıcı süreçleri daha iyi anlamak için yöntem sunmaktadır. Bu tezde geliştirilen iki iş akışında, parça-bütün ilişkileri ile eksiltmeli üretim arasındaki ilişkilerin formalize edilmesi, taş oymacılığındaki varyasyonların tanımlanmasını mümkün kılmıştır. İlk vaka çalışması, kural formalizasyonlarına odaklanan bir yapım grameri tabanlı yaklaşıma odaklanmaktadır. İş akışı, yapım kurallarından parametrik dijital modellere ve üretim kodlarına bilgi aktarımını içerir. Çıktılar arasında freze ile işlenmiş üç boyutlu formun dijital modeli, eksiltmeli eylem sonucu beliren yeni sınır şekilleri, CNC frezeleme için G-kodu ve kesici alet hareketlerinin simülasyonları bulunmaktadır. Üç yapım kuralı şemasına karşılık gelen üç parametrik model, Rhinoceros-Grasshopper modelleme ortamında özel kullanıcı nesneleri olarak geliştirilmiştir. Sonuç olarak, geliştirilen iş akışındaki yapım kuralı formalizasyonlarının rolü, temsiliyetin ötesinde dijital fabrikasyon sürecini de aktif olarak bilgilendirmek olarak kurgulanmıştır. Bu vaka çalışması, mimari miras araştırmalarında yapım gramerlerinin kullanımına ilişkin özgün bir yöntem önermekte ve denemeler sonucunda bu bağlamda bir yöntemsel çerçevenin geliştirilmesine yönelik bulgular sunmaktadır. İlk olarak, yapım gramerleri, soyut şekiller, fiziksel nesneler ve inşa parametreleri arasındaki biçimsel ilişkileri analiz etmek için bir yöntem sağlar. Yapım kurallarının formalizasyonu, tarihsel zanaat geleneklerinde geometrik kompozisyonlar, aletler ve zanaat teknikleri arasındaki örtük biçimsel ilişkilerin incelenmesine görsel ve biçimsel hesaplamanın entegre edilmesine olanak tanır. Ortaçağ Anadolu taş oymacılığından seçilen örnekler bağlamında, kural formalizasyonları, geometrik desenler, kesici alet profilleri ve kesme derinlikleri arasındaki ilişkileri incelemeyi mümkün kılmıştır. Ayrıca, yapım kurallarının şekil kurallarıyla bir arada kullanımı, zanaat süreçlerinde daha geniş bir sonuç çeşitliliği sunar. İnşa sürecinin birbirini takip eden adımlara ayrılması, kısmen benzer oyma tekniklerinden kaynaklanan tarihsel üslup farklılıklarını ayırt etmeye yardımcı olur. Sonuç olarak, yapım gramerleri, çok modlu bir dil aracılığıyla yapım sürecindeki farklı bilgi katmanlarını formalize etme potansiyeli taşır. İkinci yöntemsel yaklaşımda tarihi taş süslemelerin 3 boyutlu nokta bulutu verisinden dijital ve fiziksel parametrik rekonstrüksiyonlara kadar sürekli bir veri akışını içeren bütünsel bir iş akışı hedeflenmiştir. Örneklem, Aksaray Sultanhanı, Konya Karatay Medresesi, Kayseri Sahabiye Medresesi, ve Kayseri Hunat Hatun Külliyesi'nde yer alan ve geliştirilen iş akışını test etmeye yönelik biçimsel farklılıklar sunan sütuncelerden oluşmaktadır. Robotik eksiltmeli imalatın parametrik geometrik modele entegrasyonundan yararlanan bu çalışma, süslemelerin geometrik örüntü, kesme profilleri, kesim açısı, yüzey geometrisi ve bunların biçimsel ilişkileri gibi bileşenlerini ilişkisel dijital modeller olarak formalize etmektedir. Hunat Hatun Külliyesi'ndeki altı katlı geometrik desenli sütunce, Anadolu Selçuklu dönemi karakteristik iki boyutlu desen tasarımlarının eğri yüzeylerdeki yontulmuş formlarla ilişkilendirilmesini örneklemiştir. Karatay Medresesi, Sahabiye Medresesi ve Sultan Han'daki burgu formlu sütunlar, hem aynı tasarım şemasındaki üç boyutlu geometrik tanımların çeşitliliğini hem de aynı geometrik kurgunun farklı kesim yönleriyle malzemeye uygulanmasıyla ortaya çıkan formların karmaşıklığını örneklemiştir. Geometrik örüntü ve kesim stili ile birlikte bezemenin işlendiği yüzey modeli de parametrik olarak hesaplanmıştır. Sarmal biçimli örnek setinin modelleri karşılaştırıldığında sütuncelerin silindirik yüzeylerinin yarıçapları ve yükseklikleri arasındaki çeşitlenme ve bunun geometrik örüntü ile ilişkisi birarada hesaplanabilmiştir. Geliştirilen bu yöntem ile, farklı eğriliklere sahip yüzeylere işlenmiş bezemeler, tasarım kurguları ve yüzey eğriliklerine göre ilişkilendirilebilir ve dökümante edilebilir. Aynı zamanda, benzer yontma biçeminin farklı geometrik örüntü şablonlarına uyarlanması, benzer geometrik örüntü şablonuna farklı yontme biçemlerinin uyarlanması, ortak bir tasarım ve yapım kurgusunun farklı yarıçap ve eğriliğe sahip yüzeylere ve malzemelere uyarlayarak modellenmesi mümkündür. Geometrik örüntüdeki parçalar ile kesim yöntemleri arasındaki üretim şemalarının ilişkilendirilmesi, sürecin aşamalarının ve parça-bütün ilişkilerinin ayrıştırılabilmesini sağlamıştır. Buna göre örneğin çizgisel ve yüzeysel kesim aşamaları ve parametreleri ayrıştırılabilmiş ve hem dijital hem fiziksel modele aktarılabilmiştir. Aynı zamanda, farklı bezeme örnekleri arasındaki ilişkilerin bu eklenen parametreler üzerinden kurulabilmesini sağlamıştır. Ek olarak, parametrelerin optimizasyonu için doğruluk kriteri, parametrik üretim modeli ile sahadan alınan fotogrametrik veriye dayalı yüzeylerin hizanlanma oranı olarak tanımlanmıştır. Bezemelerin el ile üretilmiş olması, zamanla çeşitli sebeplerle hasar görmüş olması sebebiyle fotogrametrik yüzey üzerinde farklı noktalardan alınan profil eğrileri değişim gösterebilmektedir. Bu nedenle, bezeme örneğinin bütününe dair bir yüzey hizalaması testi yapıldığında optimum sonucu veren profil eğrisi hesaplanması parametrik modele entegre edilmiştir. Uygunluk kriteri olarak türetilen varyasyondaki noktaların fotogrametrik yüzey verisi ile arasındaki mesafelerinin toplamı hesaplanmış ve optimize edilmiştir. Parametrik modelleme ortamında robotik frezeleme takım yollarını hesaplamak için geliştirilen algoritma, tarihi yapıların modellenmesine yönelik hassas ve entegre veri akışlarını mümkün kılar. Bu yaklaşım, belirli bir döneme ait süsleme varyasyonlarında izi sürülebilecek tarihi yapım bilgisi parametrelerini ortaya çıkarmayı ve ilişkilendirmeyi sağlar. Vaka çalışmasındaki burgulu sütuncelerin robotik üretiminde harici bir eksen olarak döner mekanizma eklenmiş ve üretim denemeleri olası tarihi yapım süreçlerine dair yeni kavrayışlar sağlamıştır. Döner eksen ile kesici araç arasındaki açıları kontrol eden deneyler, form oluşturmanın ortaçağ taş süslemelerinde önceden belirlenmiş bir tasarıma bağlı kalmanın ötesinde inşa aşaması boyunca gelişebildiğini göstermektedir. Vaka çalışmasında geliştirilen iş akışı, robotik takım yollarını üretmek ve simüle etmek için KUKA|prc parametrik robot kontrolünü kullanarak, kesim açısı, geometrik oranlar ve kesici uç özellikleri gibi sonuç formu etkileyen birçok parametrenin keşfedilmesine ve ilişkilendirilmesine olanak tanımıştır. Tezde, yaygın olarak kullanılan bir parametrik modelleme yazılımı içinde robotik üretim kodlarının programlanabilmesinden faydalanarak, evrimsel algoritma çözme işlevli eklenti entegre edilmiş ve bu sayede geometri ve üretim parametrelerinin bütüncül veri akışında doğrulanması örneklenmiştir. Bu sistem, parametreler ile malzeme sonuçları hakkında ölçülebilir ve karşılaştırılabilir veriler sunar ve parametrik robotik üretimin tarihi taş süslemelerinin modellenmesini sistematik hale getirebileceğini destekler. Sonuç olarak bu tez çalışmasında, kavram kanıtı niteliğinde iki deneysel iş akışı sunulmuş ve bulgular üzerinden dijital fabrikasyon teknolojilerinin tarihi mimari süslemelerin süreç bazlı ve bilgi tabanlı bir kültürel miras yaklaşımı geliştirilmesine katkı sağlayabileceğini ve tarihi zanaat kültürlerindeki yapım parametrelerine dair yeni bilgi katmanları oluşturabileceği savunulmuştur. Tezin vaka çalışmaları, Orta Çağ Anadolu'sunun literatürde yeterince temsil edilmeyen taş oymacılığı kültürünün bilgi tabanlı belgelenmesi için özgün bir yöntem ortaya konmuştur. Çalışmanın sunduğu teorik çerçeve, dijital fabrikasyon teknolojilerinin kültürel miras çalışmalarına entegre edilmesinin, tarihi yapım bilgilerinin ve stil varyasyonlarının yapısal kurallarının çözümlenmesine ve bunların açık hale getirilmesine yardımcı olabileceğidir. Üretim teknolojilerin temsili aşan potansiyelleri, var olan yapım tekniklerini ortadan kaldırmak ve standartlaştırmak yerine yeni bilgi katmanları oluşturmada yatmaktadır. Çalışmada ele alınan mimari süslemelerin biçimsel şablonlarının ve eksiltmeli imalat süreçlerinin parametrik rekonstrüksiyonları ve dijital fabrikasyon ile üretim sonuçlarından geri bildirim alma olanağı, çoklu bilgi katmanları sağlamakta ve karşılaştırmalı doğruluk analizine olanak tanımaktadır. Bu çalışmada geliştirilen iş akışlarında örneklendiği gibi bütünsel veri akışları, bilginin bağlanması ve aktarılması açısından mimari miras çalışmaları için dönüştürücü çıkarımlara sahiptir.

Özet (Çeviri)

This thesis investigates the integration of computational making approaches within architectural heritage studies by exploring workflows for customized digital fabrication toolpath generation, with a focus on case studies involving carved stone ornaments from selected monumental buildings in medieval Anatolia. Medieval Anatolian architectural ornaments reflect a rich design culture that merges craftsmanship with formal experimentation. On-site traditional construction, performed by skilled artisans, involves more than just executing predefined designs; it transforms abstract design ideas into a cohesive making process. The geometric decorative patterns have been adapted across various materials, such as wood, stone, brick, tile mosaic, and stucco, over an extensive geographical range. Despite the material variety, the diverse craft tools and methods used to create these intricate patterns remain under-examined, with most existing literature emphasizing their abstract geometric shapes rather than construction techniques. The literature on computational design is increasingly highlighting the importance of integrating materiality and craft knowledge into computational models, considering the act of making as a fundamental component of design ideation. While grammar-based techniques have been introduced and diversified methodologies, their application within heritage contexts is still limited and not fully developed. In the past two decades, digital fabrication has emerged as a new medium in cultural heritage, prompting new discussions on materiality. The focus of research is shifting from acquiring high-precision morphological data to emphasizing the accuracy and authenticity of materials and construction techniques, thus opening new avenues for exploration. Existing studies have predominantly utilized standardized prototyping methods designed for industrial mass production, which may not adequately capture the nuances of traditional craftsmanship. Consequently, further research is necessary to develop tailored fabrication technologies that offer deeper insights into historical construction techniques. While much experimental work on customized robotic stone-working has concentrated on technological challenges, integrating these advancements with the historical contexts and stylistic variations of stoneworking cultures holds significant potential. Bridging the gap between technology-driven and knowledge-driven research is crucial for effectively incorporating digital fabrication technologies into architectural heritage studies. Although accelerating processes and improving accuracy through automation are the primary aims of digitizing workflows, digital fabrication technologies also introduce systematization in architectural construction. Innovations in digital fabrication tools and software have enabled integrated data flows in architectural construction by allowing parametric fabrication toolpaths associated with geometric models and facilitating customized automation techniques. This thesis frames the emerging role of digital fabrication in architectural heritage research as formalizing construction knowledge and thus generating and conveying new layers of information about material forms and construction processes. The medieval stone-carved ornamentation styles of Anatolia are unique to the region yet remain inadequately documented. In the 13th century, Anatolia witnessed the emergence of a new aesthetic in stone ornamentation, distinguished by its plasticity and curvilinear forms. This distinctive style emerged from a fusion of the region's abundant stone resources and skilled masons with geometric pattern design traditions. It serves as an exemplary illustration of how materials and craftsmanship can drive the evolution of a specific visual style. Computational making approaches offer promising avenues to enhance our understanding of these understudied generative processes in crafts. In the two workflows developed in this thesis, formalizing the relations between part-whole relationships and subtractive actions enabled the identification of variations in stone carvings. The first case study employs a grammar-based approach with a focus on rule formalizations. The workflow involves transferring information from the making rules to parametric digital models. The outputs include digital representations of the carved shapes, newly generated boundary shapes, G-code for CNC milling, and simulations of the cutting tool movements. Three parametric models corresponding to the three types of rules were developed as custom user objects in the Rhinoceros-Grasshopper modeling environment. Consequently, making rule formalizations in the developed workflow are not merely representational but also actively inform the digital fabrication process. This case study proposes a novel application of making grammars in architectural heritage research, offering several key insights. First, making grammars provide a framework to analyze formal relationships among abstract shapes, material forms, and construction parameters. Formalizing making rules enables the integration of visual and spatial computation into the study of implicit formal relations between geometric compositions, tools, and crafting techniques in historical artisan traditions. In the context of specific medieval Anatolian stone carvings, rule formalizations made it possible to examine the interrelations among geometric patterns, cutting tool profiles, and cut depths. Additionally, combining making rules with shape rules introduces a broader range of outcomes within craft processes. Breaking down the construction sequence into computational steps also helps to distinguish historical stylistic variations, which partly stem from similar carving techniques. Ultimately, making grammars enable the formalization of processes through a multimodal language, recognizing the various layers of knowledge embedded in making. In the second case study, a holistic workflow is explored to facilitate a continuous data flow from photogrammetric survey data of historical stone ornaments to digital and physical parametric reconstructions. This approach involves developing two parametric models for robotic milling toolpath generation. The engraved column sample from the Hunat Hatun Complex serves as an example for modeling carved forms, drawing from the two-dimensional geometric patterns typical of the Anatolian Seljuk period. The spiral-fluted columns from the Karatay Madrasa, Sahabiye Madrasa, and Sultan Han illustrate the variations of three-dimensional forms that can emerge from similar design layouts when using different cutting orientations. Using a custom algorithm to calculate robotic milling toolpaths within a parametric modeling environment enables precise and integrated data flows to modeling historical structures. This approach makes it possible to uncover historical construction parameters embedded in ornamental variations from a specific era, something standard CAM methods cannot achieve. Adding a rotary mechanism as an external axis provided new insights into the formation of various spiral-fluted columns in the case study. Experiments adjusting cutting orientations by changing the angles between the rotary axis and the cutting tool on the cylindrical surface demonstrated that form-making evolves throughout the construction phase of medieval stone ornamentation rather than adhering to a pre-set design. The developed workflow uses KUKA|prc parametric robot control to generate and simulate robot toolpaths, enabling the exploration of multiple parameters, such as cutting orientation, geometric ratios, and tool attributes that affect material outcomes. Developing customized robotic fabrication not only achieves rapid, precise, and efficient fabrication but also transcends visual resemblance, conveying aspects of materiality, tactile qualities, and material behavior in historical structures. By programming robotic movements within widely adopted parametric software, the workflow integrates established optimization and accuracy-testing algorithms, enabling the validation of geometry and fabrication parameters based on actual material results. This system exemplifies how parametric robotic fabrication can systematize the modeling of historical stone ornamentation, providing measurable and comparable data on parameters and material outcomes.

Benzer Tezler

  1. Kabartma tekniği ile şamdan uygulamaları

    Candlestick applications in relief technique

    SOUADAD KANDEMİR

    Sanatta Yeterlik

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Geleneksel Türk Sanatları Ana Sanat Dalı

    PROF. DR. SİTARE TURAN

  2. Mimarlık öğrencilerinin aktif olma alanının tanımlanması; herkes için mimarlık oluşumu üzerine bir değerlendirme

    Defining the architecture students' state of being active; a consideration about the formation of architecture for all

    MİHRİBAN DUMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2013

    Mimarlıkİstanbul Teknik Üniversitesi

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. İFFET HÜLYA ARI

  3. ATM'de lan hizmetleri

    ATM-lan services

    İRFAN UĞUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1997

    Elektrik ve Elektronik Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Elektronik ve Haberleşme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNSEL DURUSOY

  4. Bridging the gap: Comparing the relative effects of sustained silent reading (SSR), assisted repeated reading (ARR), and traditional reading (TR) on EFL learners' reading comprehension and silent reading rate, vocabulary knowledge, motivation for reading, and attitudes toward reading

    Aralıksız sessiz okuma (ASO), yardımlı tekrarlı okuma (YTO), ve geleneksel okuma (GO) yöntemlerinin İngilizce'yi yabancı dil olarak öğrenen öğrencilerin okuduğunu anlama ve sessiz okuma hızı, kelime bilgisi, okuma motivasyonu ve okumaya yönelik tutumları üzerindeki nispi etkilerinin karşılaştırılması

    MERVE SAVAŞÇI

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Eğitim ve ÖğretimYeditepe Üniversitesi

    İngiliz Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AYŞE SEMRA AKYEL