COVİD 19 pandemisinde uygulanan farmakolojik olmayan müdahalelerin pandemi sürecinde ve sonrasında yenidoğanın viral solunum yolu enfeksiyonları üzerine etkileri
The effects of non-pharmacological interventions used during the COVİD-19 pandemic on viral respiratory infections in newborns during and after the pandemic
- Tez No: 909756
- Danışmanlar: PROF. DR. SERDAR ALAN
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Covid-19, SARS-CoV-2, Yenidoğan, Farmakolojik Olmayan Müdahaleler, Respiratuar Sinsityal Virüs, Rinovirüs, Solunum yolu Enfeksiyonu, Viral Bronşiolit, Covid-19, SARS-CoV-2, Neonatal, Non-Pharmacological Interventions, Respiratory Syncytial Virus, Rhinovirus, Respiratory Tract Infection, Viral Bronchiolitis
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Kırıkkale Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 83
Özet
Yenidoğan döneminde viral solunum yolu enfeksiyonları, hastane yatış oranlarının yüksekliği ve yarattıkları mortalite ve morbidite nedeniyle önemli bir sağlık problemidir. Covid-19 pandemisindeki Farmakolojik Olmayan Müdahaleler (FOM) nedeniyle değişen solunum yolu virüslerinin yayılım ve şiddetinin yenidoğan bebekler üzerindeki etkileri ile ilgili veriler gerek ülkemizde gerek dünyada oldukça sınırlıdır. Bu araştırmada ülkemizde FOM uygulamaları ile birlikte ve sonrasında yenidoğanlarda solunum yolu virüslerinin dağılımı, görülme sıklığı, solunum yolu enfeksiyonlarının klinik seyri ve bu süreçteki viral solunum yolu etkenlerindeki değişiklikler belgelenerek FOM'ların yenidoğanın solunum yolu enfeksiyonları üzerine etkinliğini karşılaştırmak amaçlanmıştır. Retrospektif, klinik ve tanımlayıcı bir araştırma olarak planlanan bu çalışmaya Kırıkkale Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi, Yenidoğan Yoğun Bakım Ünitesi, Yenidoğan ve Çocuk Acil Polikliniklerine Ekim 2020 ile Ekim 2023 tarihleri arasında üst solunum yolu enfeksiyonu (ÜSYE) veya alt solunum yolu enfeksiyonu (ASYE) semptomları ile başvuran ve reel time PCR testi ile viral etken tespit edilen yenidoğanlar dahil edildi. Toplanan veriler FOM'ların yoğun olarak uygulandığı Ekim 2020 – Ekim 2021 (Dönem 1) dönemi, FOM'ların kısmen gevşetildiği Ekim 2021 – Ekim 2022 (Dönem 2) dönemi, FOM'ların kaldırıldığı Ekim 2022 – Ekim 2023 (Dönem 3) dönemi olacak şekilde 3 dönemde incelendi. Çalışma döneminde kriterlere uyan ve gerçek zamanlı PCR tetkiki gönderilen toplam 129 olgu mevcuttu. Gerçek zamanlı PCR sonucuna göre viral ajan 100 olguda saptandı. Çalışma grubuna dahil olan hastaların çalışma dönemlerine göre dağılımı incelendiğinde; Dönem 1, 2, 3'te sırasıyla 5 (%5), 41 (%41), 54 (%54) hasta dönemlere dahil oldu (p:0.001). En sık görülen viral ajan RSV idi (n:38, %35). Dönem 1'de RSV PCR pozitif olgu saptanmaz iken dönem 2 ve 3'te sırasıyla 13 (%28) ve 25 (%44) RSV PCR pozitif olgu tespit edildi. İkinci sık görülen viral ajan olan rinovirüs/enterovirüs dağılımı dönemler arasında benzerdi seasons (Dönem 1: %40, Dönem 2: %32, Dönem 3: %30). Dönem 2'de RSV Kasım 2021 ve Ocak 2022 arasında, Dönem 3'te ise Ekim 2022 ile Mart 2022 arasında tespit edilmiştir. Dönem 1'de rinovirüs/enterovirüs Mart ile Ağustos 2021 arasında görüldü. Dönem 2'de Kasım 2021 ile Eylül 2022 arasında tespit edilmiş, Dönem 3'te ise Ekim 2022 ile Mayıs 2023 arasında tespit edilmiştir. Viral ajan tespit edilen olguların %68'i ASYE tanısı aldı. RSV tespit edilenlerde ASYE %97.4 iken rinovirüs/enterovirüs olgularının %53'ünde ASYE tespit edildi. Dönemler arasında prematürite (p:0,005), risk faktörü olması (p:0,003), aile solunum semptomu öyküsü olması (p:0,003), ASYE olan hasta oranı (p:0,001) ve hastane yatış oranı (p:0,001) dönem 1 de istatiksel olarak anlamlı yüksek saptanmıştır. İnhale steroid (p:0,018), inhale salbutamol (p:0,001) kullanımı ve non-invaziv mekanik ventilasyon uygulaması (p:0,049) yönünden ise istatistiksel olarak dönem 3'te yüksek saptanmıştır. Sonuç olarak FOM'ların sıkı uygulandığı dönemlerde özellikle prematüre gibi riskli gruplarda enfeksiyon ihtimali yüksek olsa da, FOM'ların esnetilmesi ile birlikte tüm yenidoğanlarda viral enfeksiyon görülme sıklığı artmıştır. FOM'ların sıkı uygulandığı dönemde özellikle RSV ve influenza etkeni hiç tespit edilmemiş ve FOM'ların gevşetilmesi ile birlikte özellikle RSV etkeninin görülme sıklığı ve klinik şiddeti artmıştır. Mevsimsel dağılım gösteren solunum yolu enfeksiyonları FOM'ların esnetilmesi ile farklı mevsimsel dağılıma sahip olmuştur ancak özellikle RSV FOM'ların tamamen ortadan kaldırıldığı dönemde pandemi öncesi döneme benzer bir mevsimsel dağılım ortaya koymuştur.
Özet (Çeviri)
Viral respiratory infections in newborns are a major public health problem due to high hospitalization rates and associated mortality and morbidity. Limited data exist on the impact of non-pharmacological interventions (NPIs) implemented during the Covid-19 pandemic on the incidence and severity of respiratory viruses in newborns, both nationally and globally. We aimed to evaluate the effectiveness of NPIs in reducing neonatal respiratory infections by documenting viral distribution, incidence rates, clinical outcomes, and changes in viral pathogens during and after NPI implementation in our country. Newborns with the symptoms of upper respiratory tract infection (URTI) or lower respiratory tract infection (LRTI) in which viral agents detected via real-time PCR between October 2020 and October 2023 were retrospectively analyzed in Neonatal outpatient or Pediatric Emergency clinics of the University Hospital of Kirıkkale Medical School. Data were analyzed in three different periods: October 2020 - October 2021 (Season 1, strict NPIs), October 2021 - October 2022 (Season 2, partially removed NPIs) and October 2022 - October 2023 (Season 3, fully removed NPIs). During the study period, 129 eligible newborns underwent real-time PCR testing and viral agents were detected in 100 infants. RSV was found to be the most frequent viral agent (n:38, 35%) during the whole study period. There was no infant with RSV in Season 1. RSV was detected in 28% and 44% of infants in Seasons 2 and 3, respectively. Rhinovirus/enterovirus was the second most common agent. The distribution of rhinovirus/enterovirus between the seasons is %40 in Season 1, %32 in Season 2, and %30 in Season 3. In Season 2, RSV was detected between November 2021 and January 2022, and in Season 3, between October 2022 and March 2022. In Season 1, rhinovirus/enterovirus was detected between March and August 2021; in Season 2, between November 2021 and September 2022; and in Season 3, between October 2022 and May 2023. Of the cases in which a viral agent was detected, 68% were diagnosed with LRTI. RSV was the predominant agent (97.4%) compared to rhinovirus/enterovirus (53%). Between seasons, prematurity (p:0.005), presence of risk factors (p:0.003), family history of respiratory symptoms (p:0.003), rate of patients with LRTI (p:0.001), and hospitalization rate (p:0.001) were significantly higher in Season 1. The use of inhaled steroids (p:0.018), inhaled salbutamol (p:0.001), and non-invasive mechanical ventilation (p:0.049) were significantly higher in Season 3. In conclusion, with the removal of NPIs, the incidence of viral infections in term infants has increased significantly. While RSV and influenza agents were not detected during the season under strict implementation of NPIs, the incidence and clinical severity of RSV increased with the withdrawal of NPIs. Respiratory infections showed a seasonality difference from their classical seasonal distribution due to the strict implementation and subsequent removal of NPIs. RSV had a shorter seasonality with the partial removal of NPIs. In the period when NPIs were fully removed, there was a seasonal distribution similar to the pre-pandemic period.
Benzer Tezler
- Reduction of dental anxiety in children using virtual reality
Çocuklarda dental kaygının sanal gerçeklik ile azaltılması
FATMA BETÜL GÜREŞ
Yüksek Lisans
İngilizce
2021
Bilim ve Teknolojiİstanbul Teknik ÜniversitesiOyun ve Etkileşim Teknolojileri Ana Bilim Dalı
YRD. DOÇ. GÖKHAN İNCE
- Hidroksiklorakin'in P-glikoprotein substratı talinololün farmakokinetiğine etkisi
The effect of hydroxychloroquine on the pharmacokinetics of the P-glycoprotein substrate talinolol
MHD SAEED SAKBANI
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Eczacılık ve Farmakolojiİstanbul ÜniversitesiFarmakoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ZELİHA PALA KARA
- COVID-19 pandemisinin beden kitle indeksindeki etkileri
COVID-19 pandemic effects on body mass index
EKREM BAŞARA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Aile HekimliğiSağlık Bilimleri ÜniversitesiAile Hekimliği Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İSMAİL KASIM
- COVİD-19 pandemisinde uygulanan ilk karantina sürecinin otizm spektrum bozukluğu tanılı çocuklardaki otizm belirti şiddetine etkisi ve ilişkili faktörler
The effect of the first quarantine process in the COVID-19 pandemic on the severity of autism symptoms in children diagnosed with Autism Spectrum Disorder and related factors
HİLAL KAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
PsikolojiÇağ ÜniversitesiPsikoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ PERİHAN ÇAM RAY
- Bir toplum ruh sağlığı merkezinde takip edilen bipolar bozukluk ve şizofreni spektrumu bozuklukları tanılı hastalarda COVİD-19 pandemisi sürecinin akut alevlenmelere etkisi
The effect of the COVID-19 pandemic on acute exacerbationsof patients with bipolar disorder and schizophrenia spectrum disorders in a community mental health center
REMZİ ERŞAH DİNDAR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiRuh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
UZMAN EREN YILDIZHAN