Geri Dön

Nazal septal perforasyon onarımında yağ dokusukaynaklı mikrovasküler fragman kullanımı: deneysel tavşan modeli

Adipose tissue derived microvascular fragments on nasal septal perforation repair: Rxperimentalrabbit model

  1. Tez No: 910743
  2. Yazar: MEHMET ECE
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. BİLGE TÜRK
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kulak Burun ve Boğaz, Otorhinolaryngology (Ear-Nose-Throat)
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: İstanbul Şişli Hamidiye Etfal Eğitim ve Araştırma Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 63

Özet

Amaç: Nazal septal perforasyon bilateral mukoperikondriyum septal kemik ve/veya kartilajı içeren tam kat doku defektidir. Çalışmamızın amacı nazal septal perforasyonu için lokal flep tekniği ile onarımı sırasında adipöz doku kaynaklı mikrovasküler fragmanların (Ad-MVF) cerrahi başarıya etkisini makroskopik ve histopatolojik olarak araştırmaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışmamız randomize kontrollü tek kör deneysel hayvan çalışması olarak planlandı. Hayvan Deneyleri Yerel Etik Kurulu'ndan (21/10/2024, No: 2024-50) etik onay alındıktan sonra 2-3 kg arası 14 adet, Yeni Zelanda suşu tavşan üzerinde çalışıldı. Tavşanlar randomize olacak şekilde 7 tanesi çalışma grubu, 7 tanesi kontrol grubu olmak üzere 2 gruba ayrıldı. Tüm tavşanlarda anestezi altında iyatrojenik 10x10 mm tam kat septal perforasyonlar oluşturuldu. Çalışma grubunda 1 adet tavşanın inguinal bölgesinden yağ dokusu alınarak bu dokuların tip 1 kollajenaz Ad-MVF elde edildi. Her bir tavşan için 1 ml lik enjektör içinde (30.000 MVF adet/ml) hazırlandı. Tüm tavşanların oluşturulan perforasyonları için lokal ilerletme flep kullanılarak cerrahi onarımı uygulandı. Flepler kapatıldıktan sonra çalışma grubu tavşanlarında ilerletilen flep arasına 1 ml Ad- MVF, kontrol grubu tavşanlara ise aynı miktarda serum fizyolojik (SF) enjekte edildi. 2 haftalık takipten sonra tüm tavşanlar sakrifiye edildi. Perforasyon kapanma oranları ve miktarları, lokal enfeksiyon ve histopatolojik bulgular değerlendirildi ve sonuçlar gruplar arası karşılaştırıldı. Bulgular: 2 haftalık izlem sonrasında septal perforasyonlara bakıldığında çalışma grubunda (n=7) 4 hayvanda septal perforasyonun kapandığı, kontrol grubunda ise tüm hayvanlarda perforasyonların devam ettiği görüldü. Perforasyon kapanma oranının anlamlı olarak çalışma grubunda daha fazla idi (p = 0,035). Kapanmayan septal perforasyonların boyutları analiz edildiğinde Ad-MVF kullanılan grupta kalan septal perforasyonu boyutunun kontrol grubuna kıyasla istatistiksel olarak daha küçük bir alan olduğu bulunmuştur x (p=0,001). Komplikasyonlara bakıldığında çalışma grubunda 1, kontrol grubunda 2 tavşanda makroskopik enfeksiyon lehine yorumlanabilecek pürülan sekresyon olduğu görüldü. Komplikasyon açısından gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark gözlenmedi. Operasyon sahasındaki inflamasyon ve konjesyon histopatolojik olarak incelendiğinde, 0-3 arası puanlama yapıldı. İnflamasyon ve konjesyon açısından her iki grup arasında istatistiksel anlamlı farklılık bulunmamıştır. Histopatolojik olarak cerrahi alan fibrovasküler doku gelişimi yönünden incelendiğinde çalışma grubunda fibrovasküler doku gelişiminin kontrol grubundaki gelişime göre istatistiksel anlamlı fazla olduğu bulundu (p=0,026). Sonuç: Septal perforasyon cerrahi tedavisinde otolog Ad-MVF kullanımının septal perforasyon kapanma oranı artırdığı, perforasyonu boyutunun küçülmesini anlamlı olarak sağladığı bulunmuştur. Komplikasyon gelişme açısından anlamlı bir fark saptanmazken, histopatolojik olarak incelendiğinde fibrovasküler doku gelişimini anlamlı olarak artrdığı gösterilmiştir. İatrojenik ya da habituel oluşmuş olan septal perforasyonu cerrahisi sırasında Ad-MVF kullanılmasının cerrahi başarıyı ve histopatolojik iyileşmeyi artırdığı gösterilmiş, perforasyonu onarımında kullanması için daha fazla sayıda, kontrollü hayvan çalışmaları yapılarak ileri araştırma önerilmektedir

Özet (Çeviri)

Aim: Nasal septal perforation is defined as a full-thickness tissue defect involving bilateral mucoperichondrium, septal bone, and/or cartilage. The objective of this study is to investigate the effect of adipose tissue-derived microvascular fragments (Ad-MVF) on surgical success during nasal septal perforation repair with a local flap technique, using macroscopic and histopathological evaluations. Materials and Methods: This randomized, controlled, single-blind experimental animal study was conducted following ethical approval from the Local Animal Experiments Ethics Committee (21/10/2024, No: 2024-50). Fourteen New Zealand white rabbits, each weighing 2–3 kg, were randomly assigned to two groups: the study group (n=7) and the control group (n=7). Under general anesthesia, iatrogenic full-thickness septal perforations measuring 10x10 mm were created in all animals. In the study group, adipose tissue was harvested from the inguinal region of one rabbit, and Ad-MVF was obtained using type I collagenase. The prepared Ad-MVF suspension (30,000 MVF/ml) was delivered in a 1 ml syringe for each subject. Septal perforations in all animals were repaired using a local advancement flap technique. Following flap closure, 1 ml of Ad-MVF was injected into the flap interface in the study group, whereas 1 ml of sterile saline (SF) was injected in the control group. After a two-week follow-up period, all animals were sacrificed. Macroscopic evaluations included perforation closure rates, residual defect sizes, and local infection signs. Histopathological assessments included inflammation, congestion, and fibrovascular tissue formation, with intergroup comparisons performed. Results: At the end of the two-week observation period, perforation closure was achieved in 4 of 7 animals in the study group, whereas no perforations were closed in the control group. The perforation closure rate was significantly higher in the study group compared to the control group (p = 0.035). Analysis of residual perforation sizes revealed that the mean residual defect area in the study group was significantly smaller than in the control group (p = 0.001). Macroscopic evidence of purulent discharge suggestive of xii infection was observed in 1 animal in the study group and 2 animals in the control group, with no statistically significant difference between the groups regarding complication rates. Histopathological scoring of inflammation and congestion (0–3 scale) showed no significant difference between the groups. However, fibrovascular tissue formation at the surgical site was significantly greater in the study group compared to the control group (p = 0.026). Conclusion: The use of autologous Ad-MVF in the surgical repair of nasal septal perforations was shown to significantly enhance perforation closure rates and reduce residual defect size. While no significant difference was observed in complication rates, histopathological analysis demonstrated a significant increase in fibrovascular tissue formation in the Ad-MVF-treated group. These findings suggest that the application of Ad- MVF during the surgical repair of iatrogenic or habitual septal perforations may improve surgical outcomes and tissue healing. Further large-scale, controlled experimental studies are warranted to confirm these results and support the potential clinical use of Ad-MVF in septal perforation repair.

Benzer Tezler

  1. Nazal septal perforasyon onarımında kompozit kıkırdak greft ve trombositten zengin plazma uygulanması: Deneysel çalışma

    Application of composite cartridge graft and thrombocyte rich plasma in nazal septal perforation repair: Experimental study

    ELEONORA MUKHTAROVA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kulak Burun ve BoğazNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÇAĞATAY HAN ÜLKÜ

  2. Tavşanlarda oluşturulan nazal septal perforasyonlarda topikal nigella sativa (Çörek otu) yağı uygulamasının nazal septal mukozada yara yeri iyileşmesi üzerine etkinliğinin değerlendirilmesi

    The assessment of nasal septal mucosal wound healing efficiency of nigella sativa oil application on nasal septalperforations created in rabbits

    SEDEF ÇORUK KARAHAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Kulak Burun ve BoğazSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HAKAN AVCI

  3. Nazal septal perforasyon kapatılmasında parçalanmış kıkırdak ve blok kıkırdak sonuçlarının hayvan modelinde değerlendirilmesi

    Evaluation of sliced cartilage and block cartilage results in closure of nasal septal perforation in animal model

    VEDAT USLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kulak Burun ve BoğazSelçuk Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BÜLENT ULUSOY

  4. Hayvan nazal septal perforasyon modelinde bölünmüş kıkırdak ve bölünmüş kıkırdakla birlikte trombositten zengin fibrin kullanımının tedavideki etkinliğinin araştırılması

    Evaluation of the treatment efficacy of using platelet-rich fibrin with sliced cartilage and sliced cartilage in animal nasal septal perforation model

    HALİS ÇÖLKESEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Kulak Burun ve BoğazSelçuk Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz ve Baş-Boyun Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇAĞDAŞ ELSÜRER

  5. Nazal septum perforasyonunda trombositten zengin fibrinin (TZF) ve hyalüronik asidin (HA) etkinliğinin araştırılması (deneysel çalışma)

    The effect of platelet-rich fibrin and hyaluronic acid on nasal septum perforation: An experimental study

    SERDAL ÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Kulak Burun ve Boğazİstanbul Medeniyet Üniversitesi

    Kulak Burun Boğaz Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAHMUT TAYYAR KALCIOĞLU