Akciğer grafis inde anormallik tespitedilmesi sebebiyle istem yapılan toraks BTbulgularının direkt grafi ile korelasyonu
Correlation of thoracic CT findings with direct chest radiography in cases with abnormalities detected on chest radiography
- Tez No: 911116
- Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZGÜR KARABIYIK
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Erciyes Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 60
Özet
Bu çalışmada amaç herhangi bir sebeple akciğer grafisi çekilen ve klinisyen tarafından yapılan ön değerlendirmede akciğer grafisinde anormallik tespit edilen v e Toraks bilgisayarlı tomografisi (BT) çekilen olgularda retrospektif olarak direkt grafi BT korelasyonunu yapmak ve direkt grafide yapılan hatalı yorumlamaların sebebini ortaya koymaktır. Gereç ve Yöntem: Retrospektif olarak, Ocak 2021 Aralık 2024 tarihl eri arasında, herhangi bir sebeple Erciyes Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi kliniklerinden posteroanteriyor akciğer grafisi ( çekile n, klinisyen tarafından yapılan ön değerlendirmede anormal bulgu tespit edilen ve tomografiye yönlendirilen 18 yaş ve üstü erişkin grup 310 hasta çalışmaya dahil edildi. Tüm olgularda klinisyen tarafından şüphelenilen bulgu, Toraks Radyolojisi ile ilgilenen uzman doktor tarafından PACS yardımı ile eş zamanlı tomografi bulguları ile korele edildi. Dijital röntgen ve tomografi görüntüleri hastanemiz Radyoloji bölümünde yer alan PACS (Picture Archiving and Communication Systems) ( Sectra Workstation IDS7, Link öping, İsveç ) sistemi üzerinden incelendi. Hastalara ait olgu geçmişi, labaoratuar , klinik ve demografik verilere HBYS üzerinden ulaşıldı. Veriler Excel (Microsoft Office 2010) çalışma sayfası şeklinde kaydedildikten sonra analiz için istatiksel yazılım (SPSS, 22.0, IBM) kullanıldı. Verilerin normallik dağılımında Kolmogorov Smirnov testi veya Sh apiro Wilk testi ; değişkenler arasındaki bağımsızlık analizinde Ki kare testi kullanıldı. Korelasyon analizi için Pearson ve Spirman korelasyon testleri kullanıldı. Bulgular: 310 olgu üzerinden akciğer grafisi ve toraks BT görüntülemeleri incelenerek klinisyenler ve radyologlar arasındaki tanısal uyum değerlendirildi. Olguların yaş ortalaması 58 yıl olup, %53'ü erkek ve %47'si kadın hastalardan oluşmaktaydı. En yaygın klinik bilgi, kontrol amacıyla çekilen grafiler (%32.6) ve nefes darlığı şikayetiydi (%23.9). Klinisyenlerin akciğer grafisi incelemelerinde en sık tespit edilen radyolojik bulgular opasite artışı (%51) ve hiler dolgunluk (%29) iken; BT incelemelerinde, bu bulguların %51.6'sında negatif sonuç elde edildi. En yaygın BT bulguları normal görüntü (%51.6) ve psödolezyonlar (%9) olarak raporlandı. Psödolezyon tespit edilen olgularda en sık yağ yastıkçığı (%42) izlendi. Grafide opasite artışı olarak değerlendirilen 158 olguda, en sık rastlanan bulgu konsolidasyon-buzlu cam opasitesi (%42) oldu. Cinsiyet açısından anlamlı farklılık bulunmazken, radyolojik bulguların toraks BT ile korelasyonu değerlendirildiğinde en sık rastlanan bulgu normal BT görüntüsüydü. Klinisyenlerin belirlediği bulgular, radyologlar tarafından değerlendirildiğinde 310 olgunun %54.5'i pozitif, %45.5'i ise negatif olarak değerlendirildi. BT'de ise klinisyen tarafından saptanan anormalliklerin %48.4'ü pozitif olarak doğrulanırken, %51.6'sında doğrulama yapılmadı. Radyoloğun direkt grafi değerlendirmesi ve BT sonuçları üzerinden yapılan analizlerde, duyarlılık %100, özgüllük %88.13, pozitif öngörü değeri %88.76 bulundu. Kappa değeri 0.219 olarak hesaplandı. Sonuç: Sonuç: Bu çalışma, akciğer grafisinde tespit edilen bulguların toraks BT ile Bu çalışma, akciğer grafisinde tespit edilen bulguların toraks BT ile korelasyonunun, tanısal doğruluğun artırılmasında krikorelasyonunun, tanısal doğruluğun artırılmasında kritik bir rol oynadığını göstermiştir. tik bir rol oynadığını göstermiştir. Direkt grafide şüphelenilen opasite artışları ve diğer radyolojik bulguların yarısından Direkt grafide şüphelenilen opasite artışları ve diğer radyolojik bulguların yarısından fazlasında, BT incelemesi negatif sonuç vermiş ve psödolezyon olarak fazlasında, BT incelemesi negatif sonuç vermiş ve psödolezyon olarak değerlendirilmiştir. Bu bulgular, özellikle opasite ve hiler ddeğerlendirilmiştir. Bu bulgular, özellikle opasite ve hiler dolgunluk gibi yanlış pozitif olgunluk gibi yanlış pozitif bulguların gereksiz BT çekimlerine neden olabileceğini göstermektedir. Ayrıca, bulguların gereksiz BT çekimlerine neden olabileceğini göstermektedir. Ayrıca, klinisyen ve radyologlar arasındaki düşük uyum, tanı sürecinde multidisipliner klinisyen ve radyologlar arasındaki düşük uyum, tanı sürecinde multidisipliner yaklaşımın ve ileri görüntüleme yöntemlerinin önemini vurgulamaktadıryaklaşımın ve ileri görüntüleme yöntemlerinin önemini vurgulamaktadır..
Özet (Çeviri)
Purpose: The aim of this study is to retrospectively analyze the correlation between direct chest radiography and thoracic computed tomography (CT) in cases where abnormalities were detected in chest radiography during preliminary clinical assessment, leading to a CT request. The study also aims to identify the causes of misinterpretations on direct radiography. Materials and Methods: A total of 310 adult patients (aged 18 and above) who underwent posteroanterior chest radiography (PA chest X-ray) for any reason at Erciyes University Medical Faculty Hospital between January 2021 and December 2024 were included in the study. Patients were referred for CT after clinical evaluation detected abnormal findings. Suspicious findings identified by clinicians were correlated with simultaneous CT findings by radiologists specialized in thoracic radiology using the Picture Archiving and Communication System (PACS) (Sectra Workstation IDS7, Linköping, Sweden) in the Radiology Department. Patient records, including clinical, laboratory, and demographic data, were accessed via the Hospital Information System (HBYS). Data were recorded in an Excel (Microsoft Office 2010) spreadsheet and analyzed using statistical software (SPSS, 22.0, IBM). The Kolmogorov-Smirnov or Shapiro–Wilk test was used to assess data normality, and the Chi-square test was used for independence analysis between variables. Pearson and Spearman correlation tests were employed for correlation analysis. Results: Chest radiographs and thoracic CT images of 310 cases were reviewed to assess diagnostic concordance between clinicians and radiologists. The mean age of cases was 58 years, with 53% male and 47% female patients. The most common clinical reasons for radiography were routine follow-up imaging (32.6%) and dyspnea (23.9%). On chest radiographs, the most frequently detected radiologic findings were opacity increase (51%) and hilar fullness (29%); however, 51.6% of these findings yielded negative results on CT. The most common CT findings were normal images (51.6%) and pseudolesions (9%). Among cases with pseudolesions, fat pad (42%) was the most frequently observed cause. In 158 cases assessed as opacity increase on radiography, the most common finding was consolidation or ground-glass opacity (42%). No significant difference was found by gender, and the most common CT finding was a normal image. When clinician-detected findings were re-evaluated by radiologists, 54.5% of the 310 cases were assessed as positive, while 45.5% were considered negative. On CT, 48.4% of the abnormalities identified by clinicians were confirmed, while 51.6% were not. An analysis of radiologist evaluations on direct radiography and CT outcomes revealed a sensitivity of 100%, specificity of 88.13%, and a positive predictive value of 88.76%. The Kappa coefficient was calculated as 0.219, indicating low agreement between clinicians and radiologists. Conclusion: This study demonstrates that correlating findings from chest radiography with thoracic CT plays a crucial role in enhancing diagnostic accuracy. More than half of the suspected opacity increases and other radiologic findings identified on chest radiography were negative on CT and were assessed as pseudolesions. These results indicate that false-positive findings, particularly opacity increases and hilar fullness, may lead to unnecessary CT scans. Furthermore, the low level of agreement between clinicians and radiologists underscores the importance of a multidisciplinary approach and the use of advanced imaging techniques in the diagnostic process.
Benzer Tezler
- Romatoid artrit'li hastalarda akciğer tutulumu ve tanısal yöntemlerin karşılaştırılması
The pulmonary involvement in patients with rheumatoid arthritis and the evaluation of diagnostic methods
İBRAHİM HAKKI KÖKER
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
RomatolojiTrakya Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF.DR. NECATİ ÇAKIR
- Pediatrik pnömonilerin değerlendirilmesinde manyetik rezonans görüntülemenin yeri klinik çalışma
The value of magnetic resonance imaging in evaluating pediatric pneumonia a clinical study
ALİ KOÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2005
Radyoloji ve Nükleer TıpErciyes ÜniversitesiRadyodiagnostik Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ABDULHAKİM COŞKUN
- Sigara içen asemptomatik bireylerde akciğer radyografisi, solunum fonksiyon testi ve yüksek rezolüsyonlu akciğer tomografisi bulguları ile küçük hava yolu hastalıkları arasındaki korelasyon
Correlations of chest radiographs, pulmonary function tests and high resolution computed tomography findings with small airway disease in asymptomatic smokers
ÖMÜR AYDIN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2003
Göğüs HastalıklarıSağlık BakanlığıGöğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. BERNA DURSUN
- Postprimer akciğer tüberkülozunun tanısında semptom süresi, akciğer grafisi ve toraks tomografisinin yeri
The validity of symptom duration, chest x-ray findings and computarized thorax tomography in the diagnosis of postprimary pulmonary tuberculosis
BANU ERİŞ GÜLBAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2001
Göğüs HastalıklarıAnkara ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
DOÇ.DR. TURAN ACICAN
- Akciğer radyografisinde görünür lezyon izlenmeyen hemoptizili hastaların uzun dönem sonuçları
Long-term results of patients with hemoptysis without visible lesions on chest radiography
PELİN PAMİR
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
Göğüs HastalıklarıSağlık Bilimleri ÜniversitesiGöğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. GÜLŞAH GÜNLÜOĞLU