Pediatrik ön kol kırıklarında ten ucu cilt üzerinde bırakılması komplikasyonları arttırır mı?
Pediatrik ön kol kiriklarinda ten ucu cilt üzerinde birakilmasi komplikasyonlari arttirir mi?
- Tez No: 912344
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ALİ GÜLEÇ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2024
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 50
Özet
Çocukluk çağı mekanik travmaları çocukluk çağı hastalıklarının büyük bir kısmını oluşturmaktadır. Bu travmaların çoğunluğunu basit ve orta derece travmalar oluşturmaktadır. Kırıklar pediatrik travma hastalarının en sık hastaneye yatış nedeni olarak tespit edilmiştir. Çocukluk döneminde karşımıza çıkan kırıkların tedavisi ve izlenmesi, ilerleyen yaşlarda etkilenen bölgede oluşabilecek fonksiyonel kayıplar sebebiyle önem taşımaktadır. Çocukluk çağında görülen kırıklar sıklıkla düşme nedeniyle veya direkt travma sonrası karşımıza çıkar. Dokuz yaşına kadar çocukların yüzde yirmisinde herhangi bir kemikte kırık meydana gelmektedir. Bu kırıların %40'ını önkol kırıkları oluşturmaktadır. Çocuk önkol kırıklarının sıklıkla görüldüğü iki dönem vardır. Bu dönemlerin ilki 5 ila 9 yaş aralığıdır. İkinci dönem 10 ile 14 yaş aralığıdır. Çocukluk çağı kırıkları erişkin kırıklarından farkılı olarak daha kalın periost daha yüksek remodelizasyon kapasitesi daha hızlı kaynama potansiyeline sahiptir. Çocukluk çağı kırıkları bunlardan dolayı çoğunlukla konservatif takip edilir. Konservatif takibe uygun olmayan kırıklar için cerrahi yapılmaktadır. Cerrahi yöntem olarak farklı teknikler tanımlanmıştır. Cerrahi yöntemleri başlıca dört kategoride incelemek mümkündür: 1) Kapalı redüksiyon ve K-teli (Kirschner teli) tespiti 2) Kapalı redüksiyon ve TEN (fleksibl intramedüller çivi) tespiti. 3) Açık redüksiyon ve K-teli veya fleksibl intramedüller tel tespiti. 4) Açık redüksiyon ve plak osteosentezi. Biz çalışmamızda kapalı redüksiyon ve TEN (fleksibl intramedüller çivi) tespit yönteminin 2 farklı tekniğini karşılaştırmayı amaçladık. Retrospektif olarak Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi'nde ön kol kırıkları TEN ile tedavi edilmiş hastalar tarandı. Hastalar 10 yaş altı TEN cilt altında bırakılan(A grubu) ,10 yaş üstü ten cilt altında bırakılan(B grubu),10 yaş altı TEN cilt üzerinde bırakılan(C grubu)ve 10 yaş üstü TEN cilt üzerinde bırakılan(D grubu) olmak üzere 4 gruba ayrıldı. Çocukluk çağı ön kol kırığı nedeniyle başvuran tüm hastalara kapalı redüksiyon ve sirküler alçılama denendi. Yeterli redüksiyon sağlanamayan hastalara cerrahi olarak TEN tedavisi uygulandı. TEN cilt üzerinde bırakmanın komplikasyonları arttırıp arttırmadığı araştırıldı. Yaptığımız çalışmamızda hastalarımızı TEN ucu cilt altında bırakılan ve TEN ucu cilt üzerinde bırakılan olarak gruplandırdığımızda gelişen komplikasyonlar olarak benzer sonuçlara ulaşıyoruz. Ancak hastaların yaşını dikkate alarak gruplandırdığımızda 10 yaş üzerinde TEN ucu cilt üzerinde bırakmak toplam komplikasyonlarımızı arttırdığını görmekteyiz. Bunun sebebi olarak yaş arttıkça azalan remodelizasyon kapasitesi, azalan kaynama hızı, azalan iyileşme potansiyelini gösterebiliriz. TEN ucunun cilt üzerinde bırakılması hastaya ek anestezi ve cerrahi gereksinimini ortadan kaldırmaktadır. Çocuklarda kaynama potansiyeli yüksek olduğu için kaynama açısından bir problem oluşturmamaktadır. Bu çalışmadan çıkarımlarımızla TEN ucunu 10 yaş altında cilt üzerinde bırakmak güvenlidir. Hastaların implant çıkarılması için ikinci bir anestezi gerekliliği olmaması, hastanede kalış süresinin minimal olması TEN ucunu cilt üzerinde bırakmanın avantajlarındandır. Ancak yaş arttıkça azalan remodelizasyon kapasitesi ve azalan kaynama hızı nedeniyle 10 yaş üzerinde dikkatli olunmalıdır.
Özet (Çeviri)
Childhood mechanical traumas constitute a significant portion of childhood illnesses. The majority of these traumas are simple to moderate in severity. Fractures have been identified as the most common reason for hospitalization among pediatric trauma patients. The treatment and monitoring of fractures in childhood are crucial due to potential functional impairments in the affected area later in life. Childhood fractures often occur due to falls or direct trauma. Up to twenty percent of children experience a fracture in any bone by the age of nine, with forearm fractures accounting for 40% of these cases. There are two peak periods during childhood when forearm fractures are commonly seen: ages 5 to 9 and ages 10 to 14. Childhood fractures differ from adult fractures in having thicker periosteum, higher remodeling capacity, and a greater potential for rapid healing. Therefore, conservative management is often suitable for childhood fractures, while surgery is reserved for fractures unsuitable for conservative treatment. Various surgical techniques have been described, including: 1. Closed reduction and K-wire fixation 2. Closed reduction and flexible intramedullary nail (TEN) fixation 3. Open reduction and K-wire or flexible intramedullary nail fixation 4. Open reduction and plate osteosynthesis In our study, we aimed to compare two different techniques of closed reduction and flexible intramedullary nail (TEN) fixation retrospectively at Selçuk University Faculty of Medicine Hospital for forearm fractures. Patients were categorized into four groups based on age and whether the TEN was left subcutaneously or above the skin: Group A (TEN subcutaneous, age
Benzer Tezler
- Pediatrik önkol kırıklarında plak vida ile titanyum elastik nail cerrahisinin klinik ve radyolojik sonuçlarının karşılaştırılması
Comparison of clinical and radiological results of titanium elastic nail and plate screw surgical treatment in pediatric forearm fractures
ERCAN KILINÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Ortopedi ve TravmatolojiAdıyaman ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
PROF. DR. İSMAİL AĞIR
- 12-15 yaş arası önkol ikili kırıklarında plak ile osteosentez ve ten uygulama tedavilerinin sonuçlarının karşılaştırılması
Comparison of results of plating with osteosynthesis and tension band application treatments in bilateral forearm diaphyseal fractures in the age group of 12-15 years
ATAKAN ERDOĞAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. UĞUR TİFTİKÇİ
- Konservatif takip edilen pediatrik ön kol çift kırıklarında açılanma ve aşırı büyüme ulnar varyansı etkiler mi?
The effect of angulation and overgrowth on ulnar variance in conservatively managed pediatric both bone forearm fractures
UFUK ÖZKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Ortopedi ve TravmatolojiAmasya ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EMRE ÇALIŞAL
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZKAN ÖZTÜRK
- Pediatrik dirsek kırıklarında dirseğin morfolojik özellikleri kırığa yatkınlık açısından haber verici olabilir mi?
Can the morphological features of the elbow be predictive of frakture susceptibility in pediatric elbow fractures?
NURİ KORAY ÜLGEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ÖZGÜR DOĞAN
- Pediatrik suprakondiler humerus kırıklarında kapalı perkütan pinleme metodlarıyla opere edilen hastalarda klinik ve radyolojik sonuçlarımız
Our clinical and radiological results in patients operated with closed percutane pining methods in pediatric supracondilar humerus fractures
SADDAM Y.M. MALI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Ortopedi ve TravmatolojiKahramanmaraş Sütçü İmam ÜniversitesiOrtopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ MUSTAFA ABDULLAH ÖZDEMİR