Geri Dön

Analysing positive energy district concept for energy system transformation: Revealing enablers & barriers

Pozitif enerji bölgesi kavramının enerji sistemi dönüşümü için analiz edilmesi: Kolaylaştırıcılar ve bariyerler

  1. Tez No: 913175
  2. Yazar: BERK YILDIZ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ASLI ÖĞÜT ERBİL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Enerji, Sosyoloji, Energy, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Enerji Sistem Dönüşümü, Kolaylaştırıcılar ve Bariyerler, Ortak Üretim, Kentleşme, Pozitif Enerji Bölgesi, co-production, enablers and barriers, energy system transformation, positive energy district, urbanization
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Bilim, Teknoloji ve Toplum Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Bilim, Teknoloji ve Toplum Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 159

Özet

Küresel enerji talebi, hızla artan nüfus, sanayileşme ve şehirleşme süreçlerinin etkisiyle her geçen gün büyümektedir. Bu talebin büyük kısmı, fosil yakıtlar gibi çevresel olarak zararlı enerji kaynaklarından karşılanmaktadır. Bunun sonucunda, sera gazı emisyonlarının artışı, doğal kaynakların tükenmesi ve iklim krizinin derinleşmesi gibi sorunlar ortaya çıkmaktadır. Geleneksel enerji üretim yöntemleri, çevresel yıkımın temel nedenlerinden biri olmasına rağmen, yenilenebilir enerji kaynaklarının kullanımında hala çeşitli bariyerler bulunmaktadır. Bu durum, daha sürdürülebilir enerji çözümlerine olan ihtiyacı ve bu çözümlerin pratikte nasıl uygulanabileceği üzerine araştırmaları kaçınılmaz hale getirmiştir. Bu bağlamda, güneş, rüzgâr, biyokütle, jeotermal ve dalga enerjisi gibi yenilenebilir enerji kaynaklarının sürdürülebilir bir şekilde entegre edilmesi yalnızca enerji sistemlerinin teknik yapısında değil aynı zamanda toplumsal, kültürel ve yönetsel dönüşümlerde de köklü değişiklikler gerektirmektedir. Avrupa Birliği bu ihtiyaç doğrultusunda 2010'ların ikinci yarısında Pozitif Enerji Bölgesi (PED) konseptini geliştirmiştir. PED bir bölgenin enerji üretiminin tüketimini aşarak net pozitif enerji üretmesi esasına dayanır. Bu model, sürdürülebilir kentleşme hedefleriyle uyumlu olup enerji sistem dönüşümünde (EST) yenilikçi bir yöntem olarak değerlendirilmektedir. Bu tez, PED konseptini hem küresel hem de Türkiye özelindeki bağlamda, çok boyutlu bir çerçevede ele almaktadır. Çalışmanın temel amacı, PED uygulamalarını etkileyen kolaylaştırıcılar ile bariyerleri belirlemek ve bu bulgular doğrultusunda politika önerileri geliştirmektir. Bu doğrultuda kullanılan ana yöntem olan sistematik literatür taraması, PED ile ilgili mevcut literatürü belirli kriterlere göre analiz ederek bilgi birikimini bir araya getirmiştir. Sistematik literatür taramasına ek olarak, Türkiye bağlamına özgü dinamikleri anlamak amacıyla yarı yapılandırılmış mülakatlar gerçekleştirilmiştir. Bu iki yöntemin bir arada kullanılması, PED konseptinin uygulanabilirliğine dair daha kapsamlı ve derinlemesine bir analiz sunmuştur. Sistematik literatür taraması, PED uygulanabilirliğini etkileyen faktörleri teknik, sosyal, ekonomik ve kültürel boyutlar kapsamında incelemiştir. Literatürden elde edilen bulgular, PED uygulamalarını destekleyen çeşitli kolaylaştırıcıların yanı sıra bu uygulamaların önündeki bariyerleri de ortaya koymuştur. Kolaylaştırıcılar arasında, paydaş iş birliği, politika ve düzenleyici destek, yenilikçi finansman modelleri, teknolojik altyapı ve kamu farkındalığı öne çıkmaktadır. Paydaş iş birliği PED projelerinin başarısı için kritik bir faktördür. Yerel yönetimler, özel sektör ve topluluklar arasındaki iş birliği bu projelerin uygulanabilirliğini ve sürdürülebilirliğini artırmaktadır. Benzer şekilde, yenilikçi finansman modelleri projelerin ekonomik uygulanabilirliğini desteklemekte ve kamu ile özel sektör arasındaki ortaklıkları teşvik etmektedir. Güçlü bir teknolojik altyapı ve kamu farkındalığının artırılması da bu projelerin sosyal kabulünü kolaylaştıran unsurlar arasında yer almaktadır. Öte yandan, literatürde tespit edilen bariyerler, PED konseptinin neden her bağlamda aynı başarıyı gösteremediğini açıklamaktadır. Özellikle yönetişimdeki parçalanma, finansal kaynakların sınırlılığı, altyapı eksiklikleri ve toplumsal direnç uygulama süreçlerinde karşılaşılan başlıca engellerdir. Literatür taramasının bulguları, bu bariyerlerin aşılabilmesi için çok paydaşlı bir yaklaşımın benimsenmesi gerektiğini vurgulamaktadır. Tezin bir diğer önemli veri toplama yöntemi olan yarı yapılandırılmış mülakatlar, literatür taramasından elde edilen bulguları Türkiye bağlamında test etme ve bu bağlama özgü dinamikleri ortaya çıkarma amacı taşımaktadır. Türkiye'deki akademisyenler, yerel yönetim temsilcileri ve özel sektör uzmanlarıyla gerçekleştirilen mülakatlar, literatürdeki genel bulguların Türkiye'deki pratik karşılıklarını anlamaya olanak tanımıştır. Bu mülakatlardan elde edilen veriler, Türkiye'nin sosyoteknik çerçevesine özgü bulgular sunmuş ve yerel dinamiklerin PED uygulamalarını nasıl şekillendirdiğine dair önemli ipuçları sağlamıştır. Türkiye bağlamında tespit edilen en önemli bariyerlerden biri, yerel yönetimlerin sınırlı kapasitesidir. Özellikle küçük belediyelerdeki teknik uzmanlık ve finansal kaynak eksikliği, yenilenebilir enerji projelerinin uygulanmasını ciddi şekilde sınırlamaktadır. Ayrıca, ulusal ve yerel yönetimler arasındaki politika uyumsuzlukları ve düzenleyici çerçevedeki boşluklar, PED projelerinin önündeki önemli engeller arasında yer almaktadır. Kültürel ve davranışsal direnç de Türkiye'de PED uygulamalarını zorlaştıran unsurlardandır. Toplumun yenilenebilir enerji sistemlerine karşı tutumu, bu projelerin sosyal kabulünü olumsuz etkilemektedir. Ancak, Türkiye'nin güneş ve rüzgâr enerjisi potansiyeli, PED projeleri için güçlü bir fırsat sunmaktadır. Bu potansiyelin etkin bir şekilde değerlendirilmesi, altyapı yatırımlarının artırılması ve politika yapıcıların yerel dinamiklere uygun çözümler geliştirmesi ile mümkün olabilir. Tezde kullanılan teorik çerçeve ortak üretim yaklaşımına dayanmaktadır. Ortak üretim, bilimsel ve teknolojik bilginin toplumsal yapı ve değerlerle nasıl karşılıklı olarak şekillendiğini açıklayan bir yaklaşımdır. Bu çerçeve, PED konseptini yalnızca teknik bir çözüm olarak görmek yerine, sosyal normların, yönetişim mekanizmalarının ve toplumsal değerlerin birlikte oluşturulduğu bir sosyoteknik sistem olarak ele almaktadır. PED uygulamalarının başarısı, teknolojik çözümlerin sosyal kabul görmesi, paydaş iş birliğinin güçlendirilmesi ve kültürel dirençlerin aşılması ile mümkün hale gelmektedir. Tez, bu yaklaşımla PED uygulamalarının enerji sistem dönüşümüne olan katkısını anlamayı ve bu katkıyı artıracak politikalar geliştirmeyi amaçlamaktadır. Sonuç olarak, bu çalışma PED konseptinin enerji sistem dönüşümündeki rolünü anlamak için kapsamlı bir analiz sunmaktadır. Hem teorik hem de pratik düzeyde katkılar sağlayan tez, PED uygulamalarını desteklemek için politika yapıcılar ve uygulayıcılar için somut öneriler sunmaktadır. Küresel bağlamda, paydaş iş birliklerinin teşvik edilmesi, yenilikçi finansman modellerinin geliştirilmesi ve kamu farkındalığının artırılması gerekmektedir. Türkiye özelinde ise, yerel yönetimlerin kapasitesini artıracak eğitim programlarının düzenlenmesi, altyapı yatırımlarının artırılması ve topluluk katılımını teşvik edecek mekanizmaların geliştirilmesi gerekmektedir. Bu tez, PED konseptinin yalnızca teknolojik bir yenilik olmadığını, aynı zamanda toplumsal, yönetsel ve kültürel bir dönüşüm gerektirdiğini ortaya koymaktadır. Karbon nötrlüğü, enerji güvenliği ve enerji adaleti gibi küresel hedeflere ulaşmak için PED uygulamalarının sosyoteknik bir model olarak ele alınması büyük önem taşımaktadır. Çalışma, enerji dönüşümüne yönelik somut politika önerileri sunarak sürdürülebilir enerji sistemlerinin geliştirilmesine yönelik bir katkı sağlamaktadır.

Özet (Çeviri)

Global population growth and the continuous development of industrialisation increase the need and demand for energy day by day. Traditional energy supply methods are among the main causes of the worldwide ecological crisis. For this reason, the search for alternative energy sources is on the agenda; biomass, wave energy, solar, hydraulic energy, geothermal energy and wind energy, which can be listed as renewable resources are increasing. How these trends can be integrated into cities around the world and their effects on urbanisation continue to be discussed. This study introduces the concept of PED, which is defined for energy system transformation and developed by the EU in the second half of the 2010s. By evaluating this concept in sociotechnical contexts, it aims to reveal the enablers and barriers affecting the implementation of the concept. The data collection methods used in the study are systematic literature review and semi-structured interviews. The main data collection method in this thesis is systematic literature review and it has brought together the studies on this subject with the help of the criteria applied. A theoretical framework has been determined together with the classifications related to enablers and barriers. In addition, semi-structured interviews were conducted with highly representative participants from Turkey in order to test the findings of the systematic literature review and to cover the issues encountered in implementation. Through these interviews, limited findings specific to the sociotechnical framework of Turkey were obtained. As a result of the study, it is claimed that the concept of PED is both technical and social, that is, a sociotechnical concept. To conclude, this study enhances our understanding of EST by presenting PEDs as evolving, collaborative frameworks. It clarifies both the enablers and barriers influencing PED deployment and proposes practical strategies for various stakeholders. These are categorised under the four main headings of enablers and barriers encountered in stakeholder relations, enablers and barriers in social elements, enablers and barriers faced by local governments, and relevant policies and legal framework. By integrating both technical and societal perspectives, PEDs are positioned to advance EST significantly, offering substantial contributions towards achieving global goals of carbon neutrality and energy justice.

Benzer Tezler

  1. Binalarda ısıtma performasının örnek bir uygulama üzerinden incelenmesi

    Investigation on the building an application example in heating performance

    ONUR SANCAKTAR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Enerjiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Enerji Bilim ve Teknoloji Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. MURAT ÇAKAN

  2. Tarihi camilerin modern teknolojilerle enerji etkin aydınlatılması

    Energy efficient illumination of historical mosques using modern technologies

    LALE ERDEM ATILGAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2014

    Elektrik ve Elektronik Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    Elektrik Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESMA DİLEK ENARUN

  3. Construction and demolition waste management understanding the phenomenon with a case study in turin

    İnşaat ve yikim atik yönetimitorino'da bir vaka çalişmasiyla fenomeni anlamak

    AHMET CAN AKTOLUĞ

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2022

    MimarlıkPolitecnico di Torino

    Mimarlık Ana Bilim Dalı

    PROF. RICCARDO POLLO

    PROF. MATTEO TRANE

  4. Tüketicilerin sürdürülebilir ambalaja sahip ürün satın alma niyeti

    Consumers' buying intention of the product which has a sustainable package

    SEMA ÖVÜÇ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    İşletmeİstanbul Teknik Üniversitesi

    İşletme Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HURİYE ŞEBNEM BURNAZ

  5. Ortaokul öğrencilerinin fiziksel aktiviteye katılım motivasyonu ile okul iklimi algıları arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Examination of the relationship between secondary school students' motivation to participate in physical activity and their perceptions of the school environment

    NURSENA ATEŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    SporDokuz Eylül Üniversitesi

    Beden Eğitimi ve Spor Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MURAT KANGALGİL