Mardin ve Kayseri yörelerinde immünglobulin e aracılı besin alerjisi tanısı alan hastaların klinik ve demografik verilerinin araştırılıp değerlendirilmesi
Investigation and evaluation of clinical and demographic data of patients diagnosed with immünoglobulin e-mediated food allergy in the regions of Mardin and Kayseri
- Tez No: 920601
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MURAT CANSEVER
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları, Child Health and Diseases
- Anahtar Kelimeler: Çocukluk çağı immünglobulin E aracılı besin alerjisi, Coğrafik farklılıklar, Ürtiker, Atopik dermatit, İmmünglobulin E, Childhood IgE-mediated food allergy, Geographic differences, Urticaria, Atopic dermatitis, İmmünoglobulin E
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Kayseri Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 90
Özet
Giriş: Besin alımından sonra gerçekleşen vücudun gösterdiği immünolojik bir reaksiyon olan besin alerjisi son yıllarda sıklığı giderek artan ve yaşam kalitesini ciddi bir şekilde etkileyen bir halk sağlığı sorunu haline gelmiştir. Coğrafik, sosyokültürel, sosyoekonomik ve genetik faktörlerin immünglobulin E aracılı besin alerjisi prevalansının yanında besin alerjen türlerini, klinik fenotiplerini, eşlik eden hastalıkları ve tanı- tedavi sürecini etkilediği düşünülmektedir. Bu türde yapılan çalışma sayısı az olmakla birlikte yapılan araştırmalar coğrafik ve genetik faktörlerin besin alerjisinde önemli bir rol oynadığını düşündürmektedir. Bu nedenle çalışmamızda, bölgesel farklılıkların besin alerjisi semptomu, tedavisi ve takip süreci üzerine etkisini paylaşarak literatüre katkıda bulunmayı amaçladık. Gereç ve Yöntem: Kayseri Şehir Hastanesi ve Mardin Eğitim ve Araştırma Hastanesi Çocuk Alerji ve İmmünoloji polikliniğine besin alerjisi semptomları ile başvurup spesifik immünglobulin E pozitifliği veya deri prick testi pozitif olup besin provokasyon testine cevap veren 0-15 yaş arası olan hastalar çalışmaya alındı. Dahil edilme kriterlerini sağlaması, dosya ve veri bilgilerinin tam olması nedeniyle; her merkezden 180 tane olmak üzere toplamda 360 hasta çalışmaya dahil edildi. Hastaların alerjik reaksiyon gösterdiği besin türleri, alerjen ile karşılaşma anındaki yaşları ve hastaneye başvuru yaşları, sosyodemografik özellikleri, alerjen besin alımı sonrası görülen semptomlar (cilt, solunum sistemi, kardiyovasküler sistem, sindirim sistemi semptomları, anafilaktik reaksiyon olup olmadığı), alerjene maruz kalındığı zamandaki beslenme şekli, beraberinde atopik hastalık görülme durumu, ailede atopik hastalık olup olmadığı, tanı sırasındaki deri prick testi sonucu ile serum alerjen spesifik immünglobulin E pozitifliği, besin provokasyon testine verilen cevap, tedavide diyet şekli(anne ve/veya bebek) tanı anındaki kan mutlak eozinofil sayısı ve eozinofil yüzdesine hastanelerin bilgi sisteminden ulaşıldı ve çalışmaya dahil edildi. İki il arasındaki veriler istatistiksel olarak karşılaştırıldı. Bulgular: Çalışmamızda erkek hasta oranı Kayseri ve Mardin illerinde kız hastalara göre yüksek bulunmuştur. İllere göre cinsiyet dağılımları istatistiksel olarak benzerdir. Mardin ilindeki hastaların başvuru yaşı Kayseri ilindeki hastalara göre istatistiksel olarak yüksekti. Şikâyet başlama yaşı ise illere göre istatistiksel olarak farklı değildi. Mardin ilinde ilk şikâyeti atopik dermatit+ anjiyoödem/ürtiker ve ek gıda ile döküntü (ürtikeryal) olan hastaların oranı Kayseri iline göre istatistiksel olarak yüksekti. İlk şikâyeti sadece anjiyoödem/ürtiker olan hastaların oranı Kayseri ilinde istatistiksel olarak daha yüksekti. Anaflaksi oranlarında iller arasında istatistiksel açıdan önemli bir fark gözlenmiş olup Mardin ilinde daha yüksek tespit edildi. Mardin ilinde eşlik eden atopik hastalık oranı Kayseri iline göre istatistiksel olarak yüksekti. Eşlik eden atopik hastalıklardan; Mardin ilinde hafif atopik dermatit ve orta atopik dermatit oranı Kayseri iline göre yüksekti. Mardin ilinde ailede atopik hastalık oranı Kayseri iline göre istatistiksel olarak yüksek tespit edildi. Her iki ilde de çoklu besin alerjisi oranı tekli besin alerjisine göre yüksek tespit edildi.İnek sütü alerjisi olan hasta oranı Kayseri ilinde %56,1 ve Mardin ilinde %28,9 iken; Yumurta sarısına alerjisi olan hasta oranı Kayseri ilinde %38,8 ve Mardin ilinde %57,8'di. Mardin ilinde yumurta alerjisi sıklığı inek sütüne göre daha yüksek tespit edildi. Bununla birlikte her iki ilde de ilk sırada görülen besin alerjileri süt ve yumurtaydı. İki il arasında eozinofil sayı/yüzdesi ve immünglobulin E düzeyi arasında anlamlı bir fark yoktu. Çoklu besin alerjisine sahip hastaların eozinofil sayı ve yüzdelerinin yüksekliği, tekli besin alerjisine sahip hastalara göre istatistiksel olarak anlamlı bulundu. Sonuç: Çalışmamızın sonuçları her iki bölgedeki çocukluk çağı besin alerjisinin klinik fenotiplerinin, sorumlu besin alerjenlerinin, eşlik eden atopik hastalıkların, genetik faktörün besin alerjisindeki öneminin belirlenmesine katkı sağlayacaktır. Bununla birlikte Mardin ilinde tarihinde ilk alerji kliniği verilerin olması ve daha önce alerji kliniği olmaması da halk arasında ki alerjik hastalıklar hakkında farkındalığın az olmasını destekler olarak değerlendirilmiştir. Çocukluk çağında görülen farklı coğrafik özelliklere sahip illerdeki besin alerjisinin klinik fenotiplerinin ve laboratuvar özelliklerinin bilinmesi hastaların tanısını doğru alıp en uygun tedavinin başlanmasına katkıda bulunurken uygun önleme planlarının geliştirilmesine destek verecektir.
Özet (Çeviri)
Introductıon: Food allergy, an immünological reaction of the body following food intake, has become an increasing public health issue in recent years, significantly affecting the quality of life. Geographic, sociocultural, socioeconomic, and genetic factors are thought to influence the prevalence of IgE-mediated food allergies, as well as the types of food allergens, clinical phenotypes, comorbidities, and the diagnostic-treatment process. Although the number of studies on this topic is limited, research suggests that geographic and genetic factors play a crucial role in food allergies. Therefore, the aim of our study is to contribute to the literature by sharing the effects of regional differences on food allergy symptoms, treatment, and follow-up processes. Materıals and methods: Patients aged 0-15 years who presented with food allergy symptoms at the Pediatric Allergy and İmmünology Clinics of Kayseri City Hospital and Mardin Education and Research Hospital, with positive specific immünoglobulin E (IgE) or positive skin prick tests, and responded to food provocation tests, were included in the study. A total of 360 patients (180 from each center) were enrolled due to meeting the inclusion criteria and having complete data records. The data collected included the types of food allergens that triggered allergic reactions, the ages at the time of exposure to the allergen and hospital presentation, sociodemographic characteristics, symptoms observed after allergen consumption (skin, respiratory, cardiovascular, gastrointestinal symptoms, anaphylaxis), dietary habits at the time of exposure to the allergen, the presence of comorbid atopic diseases, family history of atopic diseases, skin prick test results at diagnosis, serum allergen-specific IgE positivity, response to food provocation tests, treatment diets (mother and/or infant), and absolute eosinophil count and eosinophil percentage at diagnosis, all of which were retrieved from the hospital information systems and included in the study. Data from the two cities were statistically compared. Results: In our study, the proportion of male patients was found to be higher than female patients in both Kayseri and Mardin. The gender distribution between the two cities was statistically similar. The age at presentation was statistically higher in Mardin compared to Kayseri, while the age of symptom onset was not statistically different between the two cities. The proportion of patients with the first symptom being AD + angioedema/urticaria and rash with complementary food (urticarial) was statistically higher in Mardin compared to Kayseri. The proportion of patients with only angioedema/urticaria as the first symptom was statistically higher in Kayseri. A statistically significant difference was observed in anaphylaxis rates between provinces, with Mardin having a higher rate. The proportion of comorbid atopic diseases was statistically higher in Mardin compared to Kayseri. Among comorbid atopic diseases, the proportion of mild and moderate AD was statistically higher in Mardin than in Kayseri. The proportion of patients with a family history of atopic diseases was statistically higher in Mardin compared to Kayseri. In both cities, the rate of multiple food allergies was higher compared to single food allergies. The proportion of patients with cow's milk allergy was 56.1% in Kayseri and 28.9% in Mardin, while the proportion with egg yolk allergy was 38.8% in Kayseri and 57.8% in Mardin. The frequency of egg allergy was found to be higher than cow's milk allergy in Mardin. However, in both cities, the most common food allergens were milk and egg. No significant difference was observed between the two cities regarding eosinophil count/percentage and IgE levels. Patients with multiple food allergies had statistically higher eosinophil count and percentage compared to those with single food allergies. Conclusıon: The results of our study will contribute to understanding the clinical phenotypes, responsible food allergens, comorbid atopic diseases, and the role of genetic factors in childhood food allergies in both regions. Additionally, the establishment of the first allergy clinic in Mardin, where previously there was none, may explain the lower public awareness of allergic diseases. Knowing the clinical phenotypes and laboratory characteristics of food allergies in regions with different geographical features will assist in accurate diagnosis, appropriate treatment initiation, and the development of suitable prevention strategies for patients.
Benzer Tezler
- Türkiye'de nüfus ve eğitimde fırsat eşitsizliği
Başlık çevirisi yok
ŞENER BÜYÜKÖZTÜRK
Yüksek Lisans
Türkçe
1992
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiEğitim Yönetimi ve Planlaması Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MAHMUT ADEM
- Türkiye'de serbest bölgelerin performans analizi
Performance analaysis of the free zones in Turkey
AYNUR GÜLDAMLA
Yüksek Lisans
Türkçe
2001
İşletmeGazi Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZNUR YÜKSEL
PROF. DR. BEDRİYE SARAÇOĞLU
- İki boyutlu ve üç boyutlu görüntüleme teknikleri kullanılarak planlanan hedef oluşturma geometrik sınırlarının (marj) istatistiksel hesaplanması
Statistical calculation of target creation geometric limits (marj) planned by using two-dimensional and three-dimensional imaging techniques
RUMEYSA GEYİK
Yüksek Lisans
Türkçe
2018
Fizik ve Fizik MühendisliğiAkdeniz ÜniversitesiFizik Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ŞERAFETTİN YALTKAYA
- Görüntü kılavuzluğunda radyoterapi uygulanan meme kanseri hastalarında hexapod masanın translasyonel ve rotasyonel düzeltme değerlerinin analizi ve hedef hacim marjına etkisi
Analysis of translational and rotational correction values of hexapod table and its effect on target volume margin in breast cancer patients using image guided radiotherapy
AYDA BOLAT
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Radyasyon OnkolojisiAkdeniz ÜniversitesiRadyasyon Onkolojisi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYLİN FİDAN KORCUM ŞAHİN
- Türkiye'de bitki örtüsü değerlerinin değişimi ve meteorolojik parametrelerle ilişkilendirilmesi
The Variations of normalized difference vegetation index in Turkey and relationship between meteorological parameters
DENİZ OKÇU