Depresif ergenlerde duygu tanıma ve duyguların yüz ifadesi
Emotion recognition and facial expressions in depressive adolescents
- Tez No: 924664
- Danışmanlar: DOÇ. DR. GÜLSER ŞENSES DİNÇ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Psikiyatri, Psychiatry
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: Ankara Bilkent Şehir Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Çocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 91
Özet
Amaç: Bu çalışmanın amacı, depresif ergenlerde duygu tanıma ve duyguların yüz ifadeleri ilişkisinin, sağlıklı ergenlerle karşılaştırılarak incelenmesidir. Depresyonlu ergenlerin duygu süreçlerine dair daha ayrıntılı bilgi edinmeyi, tedavi ve izleme süreçlerinde daha etkili müdahalelerin geliştirilmesine katkı sağlamayı hedeflemektedir. Çalışma, aynı zamanda bu alanda yapılacak gelecekteki araştırmalara temel oluşturacak ve alan yazındaki boşlukları doldurmaya yönelik bir adım atılmasına yardımcı olacaktır. Gereç ve Yöntem: Çalışma örneklemimiz, 12-18 yaş arasındaki 36 depresif ergen ve 34 sağlıklı ergenden oluşmaktadır. Katılımcıların tümü“Okul Çağı Çocukları için Duygulanım Bozuklukları ve Şizofreni Görüşme Çizelgesi—Şimdi ve Yaşam Boyu Şekli (ÇDŞG-ŞY)”ile değerlendirilerek Major Depresif Bozukluk (MDB) grubunda ek tanıların varlığı, kontrol grubunda ise psikiyatrik tanılar dışlanmıştır. Çalışmada yer alan katılımcılar, Sosyodemografik Veri Formu, Çocuk ve Ergenler için Depresyon Ölçeği (ÇDÖ), Çocuklar için Aleksitimi Ölçeği (ÇAÖ) ve Çocukluk Çağı Kaygı Bozuklukları Değerlendirme Ölçeği (KAYBÖ) ile değerlendirilmiştir. Duygu tanıma ve duyguların yüz ifadesi üç aşamada değerlendirilmiştir: 1) Katılımcılara Sözel Olmayan İpuçlarını Algılama Becerilerini Değerlendirme Aracı (SOİAB)'ndan elde edilen 12 duygu ifadesi içeren fotoğraf gösterilerek, ilgili duyguyu tespit etmeleri ve yoğunluğunu değerlendirmeleri istenmiştir. 2) Katılımcılara duygu betimleyen hikayeler okutulmuş, ana karakterin hissettiği duygunun seçilmesi istenmiştir. Ayrıca katılımcılardan bu duyguyu yüz ifadeleriyle göstermeleri istenmiş ve kayıt altına alınmıştır. 3) Katılımcılara duygu içerikli 6 video (nötr, mutlu, üzüntü, iğrenme, kızgınlık, korku) izletilmiş ve izleme sırasındaki yüz ifadeleri kaydedilmiştir. Tüm yüz ifadesi verileri Morphcast Yüz Tanıma Uygulaması ile analiz edilmiştir. Bulgular: MDB grubu ve kontrol grubu sosyodemografik özellikler açısından benzerdi. Depresyon grubunun ÇDÖ, ÇAÖ ve KAYBÖ puanları kontrol grubuna kıyasla istatistiksel olarak anlamlı şekilde daha yüksek bulunmuştur. SOİAB yüz ifadeleri alanında MDB grubunun toplam puanları kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşüktü. Cinsiyetler arasında ise anlamlı fark saptanmamıştır. Depresyon, varlığı, korku dışındaki duyguların doğru tanınmasında öngörücü bir faktör değildi. Korku duygusunun tanımasında ise depresyon varlığı ve yüksek kaygı düzeyi (KAYBÖ>25) öngörücü faktörlerdi. MDB grubunda ÇDÖ puan artışı, üzüntü ve korku duygularının doğru tanınmasında artış ile ilişkili bulundu. Hikayelerden duygu tanımada MDB ve kontrol grupları arasında anlamlı fark bulunmamıştır. MDB grubunda mutluluğun istemli yüz ifadesindeki değeri kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşüktür. MDB grubunda mutlu video izlerken istemsiz yüz ifadesindeki toplam mutluluk değeri kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşüktür. Depresyonda diğer duygular için istemli ve istemsiz yüz ifadesinde fark bulunmamıştır. Cinsiyetler arasında nötr duygusu dışında istatistiksel olarak anlamlı bir fark saptanmamıştır. Sonuç: Çalışmamız depresif ergenlerin duygu tanıma becerilerinde duygulara özel olmayan bozulma olduğunu göstermektedir. Beklentimizin aksine depresyonda üzüntü ve mutluluk duygularının tanınması korunmaktadır. Depresyonu olan ergenler korku duygusunu tanımada daha duyarlıdır. Depresyon puanı arttıkça korku ve üzüntü duygularına tanıma oranı artmaktadır. Ayrıca, depresif ergenlerde mutluluk duygusunun hem istemli hem de istemsiz yüz ifadelerinde belirgin bir azalma gösterdiği tespit edilmiştir. Bu bulgular, ergenlik dönemindeki depresyonun yalnızca duygu tanıma becerilerini değil, aynı zamanda duyguların yüz ifadesini de olumsuz etkilediğini ortaya koymaktadır. Güncel çalışmalar, duyguların psikopatolojiler ile ilişkisine yoğunlaşmakta olup gelecekte yapay zeka tabanlı yüz ifadesinden duygu tanıma uygulamalarının psikiyatrik hastalıklarda hızlı bir tanı ve tedavi izlem aracı olarak kullanılabileceği düşünülmektedir. Gelecekte yapılacak daha geniş örneklemli ve farklı tasarımlı çalışmalar depresif ergenlerde duygu tanıma ve duyguların yüz ifadesi süreçlerine dair bilgimizi arttıracaktır.
Özet (Çeviri)
Objective: The aim of this study is to examine the relationship between emotion recognition and facial expressions of emotions in depressed adolescents, compared to healthy adolescents. The goal is to gain more detailed information about the emotional processes of depressed adolescents, contributing to the development of more effective interventions in treatment and monitoring processes. Additionally, the study will lay the groundwork for future research in this field and help fill gaps in the existing literature. Materials and Methods: The study sample consisted of 36 depressive adolescents and 34 healthy adolescents aged 12–18 years. All participants were evaluated using the“Schedule for Affective Disorders and Schizophrenia—Child Version, Present and Lifetime (K-SADS-PL).”In the Major Depressive Disorder (MDD) group, the presence of additional diagnoses was determined, while in the control group, psychiatric diagnoses were excluded. Participants completed the Sociodemographic Data Form, the Children's Depression Inventory (CDI), the Alexithymia Questionnaire for Children (AQC), and the Screen for Child Anxiety and Related Disorders (SCARED). Emotion recognition and expression skills were evaluated in three stages: Participants were shown 12 photographs containing emotional expressions from the Test of Perception of Affect Via Nonverbal Cues (TPANC) and asked to identify the emotion and rate its intensity. 2) Participants were read stories describing different emotions, and they were asked to select the emotion felt by the main character. Additionally, they were asked to display this emotion through facial expressions, which were recorded. 3) Participants watched six emotion eliciting videos ( neutral, happy, sad, disgust, anger, fear), and their facial expressions during viewing were recorded. All facial expression data were analyzed using the Morphcast Facial Recognition Application. Results: The MDD group and the control group were similar in terms of sociodemographic characteristics. The depressive group had significantly higher CDI, AQC, and SCARED scores compared to the control group. In the TPANC facial expressions section, the MDD group's total scores were significantly lower than those of the control group. No significant difference was found between genders. The presence of depression was not a predictive factor for the correct recognition of emotions, except for fear. In the recognition of fear, the presence of depression and high anxiety levels (SCARED >25) were predictive factors. In the MDD group, an increase in CDI scores was associated with an improvement in the correct recognition of sadness and fear. No significant difference was found between the MDD and control groups in emotion recognition from the stories. In the MDD group, the value of the voluntary facial expression of happiness was significantly lower compared to the control group. Additionally, while watching a happy video, the spontaneous facial expression of happiness in the MDD group was significantly lower than in the control group. For other emotions in depression, no significant differences were found in either voluntary or spontaneous facial expressions. No statistically significant differences were found between genders, except for the neutral emotion. Conclusion: Our study demonstrates that depressed adolescents show a non-specific impairment in emotion recognition abilities. Contrary to our expectations, the recognition of sadness and happiness is preserved in depression. Adolescents with depression are more sensitive to recognizing the emotion of fear. As depression scores increase, the recognition rates for fear and sadness also increase. Additionally, a significant decrease in both voluntary and spontaneous facial expressions of happiness was found in depressed adolescents. These findings suggest that depression during adolescence negatively affects not only emotion recognition abilities but also the facial expressions of emotions. Current studies focus on the relationship between emotions and psychopathologies, and it is believed that future artificial intelligence-based emotion recognition applications from facial expressions could serve as a rapid diagnostic and treatment monitoring tool in psychiatric disorders. Future studies with larger sample sizes and different designs will enhance our understanding of emotion recognition and facial expression processes in depressed adolescents.
Benzer Tezler
- İş kazaları ile stres, kaygı ve öfke kavramları arasındaki ilişkinin incelenmesi: 9 Türk ve 2 İngiliz tekstil fabrikasında yapılan bir araştırma
The relations between work accidents and stress, anxiety and anger: A survey at 9 Turkish and 2 English textile factories
M. HÜLYA ÜNAL KARAGÜVEN
Doktora
Türkçe
1997
Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriİstanbul Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞE CAN BAYSAL
- Depresyon tanılı ergenlerde duygu tanıma ve düzenleme işlevleri
Emotion recognition and emotion regulation on adolescent depressive disorder
ECE AYTAÇ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
PsikiyatriBursa Uludağ ÜniversitesiÇocuk Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ŞAFAK ERAY
- Anoreksiya nervoza tanısı olan ergenlerde duygu düzenleme zorlukları ve aleksitiminin, anksiyete bozukluğu ve depresif bozukluk semptomlarıyla ilişkisi
The relationship of emotional regulation difficulties and alexitimia with anxiety disorder and depressive disorder symptoms in adolescents diagnosed with anorexia nervosa
OYA GÜLEŞEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
PsikiyatriSağlık Bilimleri ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET AYHAN CÖNGÖLOĞLU
- Somatik belirti ve ilişkili bozukluğu olan çocukların aleksitimi düzeyleri, güçlükleri, baş etme becerileri ve aile işlevselliği
Başlık çevirisi yok
FATMA PINAR ARI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
PsikiyatriAnkara ÜniversitesiÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ PINAR URAN
- Multipl skleroz tanılı ergenlerde anksiyete ve depresyonun yaşam kalitesi üzerine etkisinde aleksitimi ve yüzden duygu tanımanın aracılık rolü
The mediating role of alexithymia and facial emotion recognition in the impact of anxiety and depression on quality of life in adolescents diagnosed with Multiple Sclerosis
BEYZA NUR SANDIKÇI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Psikiyatriİstanbul Üniversitesi-CerrahpaşaÇocuk ve Ergen Ruh Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MESUT YAVUZ