Geri Dön

Lise öğrencilerinin Almanca dersindeki telaffuz kaygıları ve akademik içsel motivasyonlarının incelenmesi

An examination of high school students' pronunciation anxieties and academic intrinsic motivation in German language classes

  1. Tez No: 925332
  2. Yazar: PEMBE AYDIN BAŞ
  3. Danışmanlar: DR. ÖĞR. ÜYESİ FATMA YÜCEL
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Education and Training
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Eğitim Bilimleri Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Yabancı Diller Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Almanca Öğretmenliği Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 104

Özet

Bu araştırmanın temel amacı, lise öğrencilerinin Almanca dersi sürecinde karşılaştıkları telaffuz kaygıları ile akademik içsel motivasyonları arasındaki ilişkiyi incelemektir. Özellikle, telaffuz kaygısının genel ve alt boyutlarının akademik içsel motivasyon üzerindeki etkileri detaylı olarak ele alınmıştır. Ayrıca, bu değişkenlerin, öğrencilerin cinsiyet, kardeş sayısı, ailede Almanca bilen birey sayısı, algılanan ebeveyn davranış tipleri, algılanan akran desteği ve yaşanılan yer gibi demografik özelliklere göre farklılık gösterip göstermediği araştırılmıştır. Araştırma, nicel araştırma yöntemlerinden biri olan ilişkisel tarama modeline dayanmaktadır. Bu kapsamda, Mardin ilindeki bir Anadolu lisesinde öğrenim gören 11. sınıf öğrencileri örneklem olarak seçilmiştir. Toplam 154 öğrenci (84 kız, 70 erkek) çalışmaya katılmıştır. Araştırmada veri toplama aracı olarak“Kişisel Bilgi Formu”,“Yabancı Dil Sınıfında Telaffuz Kaygısı Ölçeği”ve“Akademik İçsel Motivasyon Ölçeği”kullanılmıştır. Verilerin analizi, öncelikle demografik özelliklere ilişkin yüzdelik ve frekans dağılımları ile başlanmış, ardından çarpıklık ve basıklık değerleri hesaplanarak değişkenlerin normal dağılım gösterip göstermediği değerlendirilmiştir. Telaffuz kaygısı ve akademik içsel motivasyon arasındaki ilişkinin incelenmesi için Pearson korelasyon analizi uygulanmıştır. Cinsiyet, ailede Almanca bilen birey sayısı ve yaşanılan yer gibi iki kategorili değişkenler için bağımsız t testi; kardeş sayısı, algılanan ebeveyn davranış tipleri ve algılanan akran desteği gibi ikiden fazla kategoriye sahip demografiklerin analizinde ise tek yönlü varyans analizi (ANOVA) kullanılmıştır. Araştırmanın bulguları, telaffuz kaygısı ile akademik içsel motivasyon arasında negatif yönlü bir ilişki olduğunu ortaya koymuştur. Telaffuz kaygısının alt boyutları (sınıf içi kaygı ve sözlü performans kaygısı, olumsuz değerlendirilme korkusu, öz-yeterlik ve öz-değerlendirilme telaffuzu, öz-imaj kaygısı ve inançlar) ile akademik içsel motivasyon arasındaki negatif yönde ilişki olduğunu göstermiştir. Cinsiyet değişkenine göre yapılan analizlerde, telaffuz kaygısı ve alt boyutlarında anlamlı bir fark bulunmamakla beraber, kız öğrencilerin akademik içsel motivasyon ortalamalarının erkek öğrencilere nazaran anlamlı şekilde daha yüksek olduğu saptanmıştır. Ailede Almanca bilen birey sayısı, öğrencilerin telaffuz kaygısı puanlarını yükseltici bir etkiye sahipken, kardeş sayısı, algılanan ebeveyn davranış tipleri, algılanan akran desteği ve yaşanılan yer gibi demografik değişkenlerin telaffuz kaygısı ve akademik içsel motivasyon üzerinde anlamlı bir etkisi olmadığı tespit edilmiştir. Bu araştırma, öğrencilerin telaffuz kaygısının akademik içsel motivasyon üzerindeki baskılayıcı etkilerini ve bu iki değişken arasındaki olumsuz ilişkiyi ortaya koyarak literatüre önemli katkı sağladığı düşünülmektedir. Telaffuz kaygısının, özellikle dil öğrenme süreçlerinde öğrencilerin akademik içsel motivasyonlarını zayıflatan bir faktör olduğu görülmüştür. Bununla beraber, araştırma bulguları, demografik değişkenlerin etkisinin sınırlı olduğunu, fakat ailede Almanca bilen bireylerin varlığının öğrencilerin kaygı düzeylerinde bir artışa yol açtığını göstermektedir. Çalışma, dil eğitimi alanında telaffuz kaygısını azaltmaya yönelik psikolojik ve pedagojik müdahalelerin gerekliliğini vurgulamaktadır. Elde edilen bulgular doğrultusunda öneriler ise; gelecek araştırmalar, eğitim uygulamaları, kurumsal politikalar ve daha geniş sosyokültürel uygulamalar için olmak üzere dört başlık altında ele alınmıştır.

Özet (Çeviri)

The main aim of this study is to examine the relationship between high school students' pronunciation anxieties and their academic intrinsic motivations during German lessons. Specifically, the effects of overall pronunciation anxiety and its sub-dimensions on academic intrinsic motivation are analysed in detail. Furthermore, the study investigates whether these variables differ based on demographic characteristics such as students' gender, number of siblings, number of family members who speak German, perceived parental behavior types, perceived peer support, and place of residence. The study is based on the correlational survey model, one of the quantitative research methods. Within this framework, 11th-grade students attending an Anatolian high school in Mardin province were selected as the sample. A total of 154 students (84 girl, 70 boy) participated in the study. The data collection tools used in the research include the“Personal Information Form”, the“Pronunciation Anxiety Scale in Foreign Language Classes”, and the“Academic Intrinsic Motivation Scale.”The data analysis began with the calculation of percentage and frequency distributions of demographics characteristics, followed by an assessment of skewness and kurtosis values to determine whether the variables exhibited a normal distribution. To examine the relationship between pronunciation anxiety and academic intrinsic motivation, Pearson correlation analysis was conducted. Independent samples t-test was applied for binary demographic variables such as gender, number of family members who speak German, and place of residence. For demographic variables with more than two categories, such as the number of siblings, perceived parental behavior types, and perceived peer support, one-way analysis of variance (ANOVA) was employed. The findings of the study showed a negative relationship between pronunciation anxiety and academic intrinsic motivation. Moreover, a negative correlation was identified between the sub-dimensions of pronunciation anxiety (such as in-class anxiety and oral performance anxiety, fear of negative evaluation, self-efficacy and self-assessment of pronunciation, self-image anxiety, and beliefs) and academic intrinsic motivation. Analyses based on the gender variable demonstrated no significant difference in pronunciation anxiety or its sub-dimensions. However, it was found that girl students had significantly higher academic intrinsic motivation averages compared to boy students. While the number of family members who speak German was found to have an enhancing effect on students' pronunciation anxiety scores, demographic variables such as the number of siblings, perceived parental behavior types, perceived peer support, and place of residence were found to have no significant effect on either pronunciation anxiety or academic intrinsic motivation. This study is considered to make significant contribution on the literature by revealing the suppressive effects of students' pronunciation anxiety on academic intrinsic motivation and the negative relationship between these two variables. It was observed that pronunciation anxiety is a factor that particularly undermines students' academic intrinsic motivation during language learning processes. Additionally, the findings show that the influence of demographic variables is limited; however, the presence of family members who speak German contributes to an increase in students' anxiety levels. The study emphasizes the neccessity of psychological and pedagogical interventions aimed at reducing pronunciation anxiety in the field of language education. Based on the findings, recommendations were categorized under four headings: future research, educational practices, institutional policies, and broader sociocultural applications.

Benzer Tezler

  1. Lise öğrencilerinin Almanca dersine ilişkin tutum ve görüşleri

    High school students' attitudes and opinions about German course

    ŞULE ERDEM

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Eğitim ve ÖğretimFırat Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MEHMET NURİ GÖMLEKSİZ

  2. Yaratıcı drama yönteminin liselerde Almanca derslerinde öğrencilerin konuşma kaygısı ve konuşma becerisi üzerine etkisi

    The effect of creative drama techniques on students' speech anxiety and speaking skills at German lessons at high school

    HATİCE YILMAZ SARUHAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Eğitim ve ÖğretimAtatürk Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİL KUMAŞ

  3. Die Charakter verwandlung in dem roman 'Professor Unrat' von Heinrich Mann

    Heinrich Mann'ın 'Professor Unrat' adlı romanında karakter değişimi

    ABDULKERİM UZAĞAN

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    1995

    Alman Dili ve EdebiyatıGazi Üniversitesi

    Alman Dili Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF.DR. HÜSEYİN SALİHOĞLU

  4. Yabancı dil olarak Almanca ögretiminde beden dilinin önemi ve işlevi- uygulamalı bir çalışma

    The importance of using body language in teaching of German as a foreign language - pratical activity

    TARIK ERYALÇIN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2006

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. BİNNUR CANGİL

  5. Die wirkung der pragmalinguistik auf den daf unterricht

    Edimbilimin Almanca yabancı dil dersine etkisi

    HATİCE KOÇ

    Yüksek Lisans

    Almanca

    Almanca

    2022

    Alman Dili ve EdebiyatıNecmettin Erbakan Üniversitesi

    Yabancı Diller Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HASAN YILMAZ