Geri Dön

Lateral matrisektomi uygulanan hastalarda müzik terapisinin anksiyete üzerine etkisi

The effect of music therapy on anxiety in patients undergoing lateral matrixectomy

  1. Tez No: 939044
  2. Yazar: DİLAY BAŞTUĞ
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ZAFER TÜRKOĞLU, DR. ÖĞR. ÜYESİ NAZLI CAF
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Dermatoloji, Dermatology
  6. Anahtar Kelimeler: Anksiyete, Lateral matrisektomi, Müzik terapi, Tırnak batması, Anxiety, Ingrown toenail, Lateral matrixectomy, Music therapy
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
  10. Enstitü: Başakşehir Çam ve Sakura Şehir Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Deri ve Zührevi Hast. Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 116

Özet

Amaç: Müzik terapinin literatürde, çeşitli girişimsel işlemler esnasında anestezi uygulanmış hastalarda anksiyeteyi azaltmak için non-farmakolojik bir yöntem olarak kullanıldığından bahsedilmiştir. Bu çalışmanın amacı, blok anestezi altında lateral matrisektomi yapılan hastalarda müziğin perioperatif anksiyete ve ağrı üzerine etkisinin değerlendirilmesidir. Gereç ve Yöntem: Prospektif, gözlemsel vaka kontrol çalışmamıza blok anestezi ile lateral matrisektomi yapılan ve yaş aralığı 18-65 yıl olan 80 tane hasta dahil edildi. Hastalar başvuru sırasına göre kontrol ve müzik dinletilen grup olarak ikiye ayrıldı. Çalışmaya dahil edilen hastalar ilk muayenede değerlendirilerek hastaların yaşı, boyu, kilosu, vücut kitle indeksi (VKİ), eğitim durumu, ek hastalıkları, kullandıkları ilaçlar, sigara alkol varsa madde kullanımı kaydedildi. Hastalardan ilk muayenede STAI-S ve STAI-T ölçeğini doldurmaları istendi. (STAI-S1, STAI-T). Ayrıca hastaların ilk muayenede arter kan basıncı, kalp hızı, SpO2, VAS skoru kaydedildi. Müzik dinletilecek hastaların operasyon anında hangi müzik türlerini dinlemek istedikleri ile ilgili bilgileri kaydedildi. Müzik dinletilen grupta hastaların önceden yazdığı şarkılar listelendi ve hastalar için sertifikalı müzikterapist tarafından özel olarak hazırlandı, steril bantlı kulaklıkla operasyon boyunca dinletildi. Her iki gruptaki hastaların operasyon anında arter kan basıncı, kalp hızı, SpO2, VAS skoru, STAI-S skoru (STAI-S2) kaydedildi. Hastalar postoperatif 30. dakikada değerlendirildi ve tekrar arter kan basıncı, kalp hızı, SpO2, VAS değerleri kaydedildi. Bu sürenin sonunda hastalardan tekrar anksiyete ölçeklerini doldurmaları istendi. (STAI-S 3). Ayrıca müzik dinletilen grupta hastalara Likert memnuniyet ölçeği çözdürüldü. Bulgular: Çalışmamızda yaş, cinsiyet, eğitim durumu, meslekler gruplar arasında benzerdi. Operasyondan önce ölçülen anksiyete skorları (STAI-S 1 ve STAI-T değerleri) gruplar arasında benzerdi. (p=0,557). Operasyon anında ölçülen sistolik kan basıncı değerinde gruplar arasında istatiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (p=0,017). Operasyon anında ölçülen diastolik kan basıncı değerlerinde gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark saptanmadı (p=0,056). Operasyon öncesi ve sonrası sistolik ve diastolik kan basınçları gruplar arasında benzerdi (p>0.005). Müzik ve kontrol grubu kan basınçları ayrı ayrı incelendiğinde operasyon öncesi ve operasyon anında (p=0,012/0,001), tedavi öncesi ve operasyondan sonra (p=0,001/0,001), operasyon anında ve operasyondan sonra (p=0,001/0,001) istatistiksel anlamlı fark mevcuttu. Operasyon anında ölçülen anksiyete skorları değerlendirildiğinde (STAI-S 2) gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (p=0,001). Operasyon öncesi ölçülen VAS1 değerleri gruplar arası istatiksel olarak benzerdi. (p=0,671). Operasyon anında ölçülen VAS2 değerlerinde gruplar arasında istatistiksel anlamlı fark mevcuttu (p=0,001). Operasyon sonrası ölçülen VAS 3 skorlarında gruplar arasında istatiksel olarak anlamlı fark mevcuttu (p=0,001). Hastaların operasyon anında ve sonrasındaki kan basıncı, OAB değeri, kalp atım hızı, SPO, VAS ve STAI-S değerlerinde dinletilen müzik türlerine göre istatistiksel olarak anlamlı bir farklılık saptanmadı(p>0,05). STAI-S 1-2-3 değerlerine bakıldığında müzik dinletilen grupta tedavi öncesi ve operasyon anında (p=0,001), tedavi öncesi ve operasyondan sonra (p=0,001), operasyon anında ve operasyondan sonra (p=0,001) istatistiksel anlamlı fark mevcuttu. Müzik dinletilen grupta STAI-S skorunun operasyon anında düştüğü gözlendi. Kontrol grubunda ise tedavi öncesi ve operasyon anında (p=0,003), tedavi öncesi ve operasyondan sonra (p=0,001), operasyon anında ve operasyondan sonra (p=0,001) istatistiksel anlamlı fark saptanmış olup STAI-S skorunun operasyon anında yükseldiği gözlendi. Sonuç: Çalışmamızda lateral matrisektomi operasyonu sırasında müzik dinletilen grupta anksiyete skorları ve ağrı skorları düzeylerinin ve sistolik kan basıncı değerlerinin kontrol grubuna göre daha düşük olduğunu saptandı. Bu bulgular müziğin anksiyete üzerindeki olumlu etkisini desteklemektedir. Müzik; uygulaması basit, ucuz, non-invaziv ve yan etkisi olmayan bir destekleyici tedavi yöntemidir. Müziğin anksiyeteye olan etkisini araştırmaya yönelik, farklı hasta popülasyonlarında daha fazla hasta ile daha geniş kapsamlı klinik çalışmalara ihtiyaç olduğunu; çalışmamızın bildiğimiz kadarıyla lateral matrisektomi hastalarında yapılan ilk müzik terapi çalışması olduğunu ve dermatocerrahide yapılacak olan müzik terapi uygulamaları ve çalışmalarına öncü olacağını düşünmekteyiz.

Özet (Çeviri)

Objective: Music therapy has been used in the literature as a non-pharmacological method to reduce anxiety in patients undergoing various interventional procedures under anesthesia. In this study, we aimed to investigate the effect of music on perioperative anxiety and pain in patients undergoing lateral matrixectomy under regional (block) anesthesia. Materials and Methods: A total of 80 patients aged between 18 and 65 years who underwent lateral matrixectomy under regional anesthesia were included in the study. The patients were randomly divided into two groups: a control group and a music intervention group. During the initial consultation, demographic and clinical data were collected, including age, height, weight, body mass index (BMI), educational level, comorbidities, medications used, and history of smoking, alcohol, or substance use. All patients were asked to complete the STAI-S and STAI-T questionnaires (STAI-S1, STAI-T) during the preoperative evaluation. In addition, blood pressure, heart rate, SpO2 levels, and visual analog scale (VAS) pain scores were recorded. Patients in the music group were asked about their music preferences, and a personalized playlist was created by a music therapist based on their choices. During the procedure, the selected music was played through sterile, banded headphones. During surgery, both groups were monitored, and their blood pressure, heart rate, SpO2 levels, VAS scores, and STAI-S scores (STAI-S2) were recorded. Thirty minutes after the operation, a postoperative evaluation was performed, during which blood pressure, heart rate, SpO2, and VAS scores were re-recorded. Patients were then asked to complete the STAI-S questionnaire again (STAI-S3). Additionally, patients in the music group were asked to complete a Likert satisfaction scale. Results: There were no statistically significant differences between the groups in terms of age, gender, educational status, or occupation. Preoperative anxiety scores (STAI-S1 and STAI-T) were similar between the groups (p=0.557). A statistically significant difference was found in systolic blood pressure measured during the operation between the groups (p=0.017), while the difference in diastolic blood pressure was not significant (p=0.056). Pre- and postoperative systolic and diastolic blood pressure values were similar between the groups (p>0.05). Within-group comparisons of blood pressure in the music and control groups revealed statistically significant differences between preoperative and intraoperative (p=0.012/0.001), preoperative and postoperative (p=0.001/0.001), and intraoperative and postoperative values (p=0.001/0.001). A statistically significant difference was observed in intraoperative anxiety scores (STAI-S2) between the groups (p=0.001). Preoperative VAS scores (VAS1) were similar between the groups (p=0.671). However, intraoperative (VAS2) and postoperative (VAS3) pain scores showed statistically significant differences between the groups (p=0.001 for both). No statistically significant difference was found between music genres in terms of blood pressure, heart rate, SpO2, VAS, or STAI-S scores during or after surgery (p>0.05). Analysis of STAI-S scores (1-2-3) in the music group showed statistically significant reductions between preoperative and intraoperative (p=0.001), preoperative and postoperative (p=0.001), and intraoperative and postoperative values (p=0.001). In this group, STAI-S scores were observed to decrease during surgery. In the control group, STAI-S scores increased significantly between the same time points (p=0.003, p=0.001, p=0.001, respectively). Conclusion: In our study, the group that listened to music had significantly lower anxiety and pain scores, as well as lower systolic blood pressure values, compared to the control group. These findings support the positive effects of music on anxiety. Music may be a simple, inexpensive, non-invasive, and side-effect-free supportive treatment method. Further studies with larger sample sizes and different patient populations are needed to explore the impact of music on anxiety. To our knowledge, this is the first study investigating music therapy in patients undergoing lateral matrixectomy, and we believe it may serve as a pioneering study for future music therapy applications and research in dermatologic surgery.

Benzer Tezler

  1. Lateral epikondilitte radial extrakorporal şok dalga tedavisinin ağrı ve fonksiyon üzerine etkinliğinin değerlendirilmesi

    Evaluation of the radial extracorporeal shock wave therapy effect on pain and function in the treatmeant of patients with lateral epicondylitis

    MERVE BERGİN KORKMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyonİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Fiziksel Tıp ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HİKMET KOÇYİĞİT

  2. Lateral sagital infraklaviküler blokta tekli ve ikili enjeksiyonun karşılaştırılması

    Single and double injection in LSIB

    ELÇİN AKYILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Anestezi ve ReanimasyonKocaeli Üniversitesi

    Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAVUZ GÜRKAN

  3. Lateral akciğer grafilerinde fissura obliqua'nın değerlendirilmesi

    Evaluation of oblique fissure in lateral chest radiographs

    DÜNDAR KAÇAR

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    AnatomiZonguldak Karaelmas Üniversitesi

    Anatomi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÇAĞATAY BARUT

  4. Lateral epikondilit hastalarında dirseğin radyografik analizi

    Morphometric analysis of the elbow in patients with lateral epicondylitis

    İSMAİL DURAN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. METİN DOĞAN

  5. Kalça artroplastisinde lateral dekübit pozisyonu: Bacak uzunluğu farkının ölçümü ve fiziksel parametrelerin etkisi

    Lateral decubitis position at hip arthroplasty: Leg length discrepancy measurement and effect of physical parameters

    YUNUS KESİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Ortopedi ve TravmatolojiSağlık Bakanlığı

    Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ALİ ŞAHİN