Geri Dön

23 gauge transkonjonktival sütürsüz vitrektomi ve 20 gauge pars plana vitrektomi cerrahisi sonrası astigmatizmaların karşılaştırılması

Comparison of astigmatism after 23 gauge transconjunctival sutureless vitrectomy and 20 gauge pars plana vitrectomy surgery

  1. Tez No: 939536
  2. Yazar: ECE ÖZAL
  3. Danışmanlar: UZMAN HÜSEYİN AVNİ SANİSOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göz Hastalıkları, Eye Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Sağlık Bakanlığı
  10. Enstitü: İstanbul Haydarpaşa Numune Eğt. ve Arş. Hastanesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 90

Özet

Sağlık Bakanlığı Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 1.Göz Kliniği'nde Mart 2009- Kasım 2009 tarihleri arasında pars plana vitrektomi yapılan 50 hastanın 50 gözü çalışmaya alındı. Hastalar 20 G PPV (Grup I: 20 hasta) ve 23 G TSV (Grup II: 30 hasta) yapılanlar olmak üzere iki gruba ayrıldı. Gruplar arasında cerrahi yöntem dışında fark yoktu. Tüm hastalar 1. hafta, 1. ay ve 3. ayda olağan muayenelerine ek olarak keratometri ve topografi ölçümleri ile değerlendirildi. Cerrahi öncesi ve sonrası korneal astigmatizma değerleri ve vektör analiz yöntemi ile hesaplanan cerrahinin neden olduğu astigmatizma değerlendirilerek cerrahi yöntemin cerrahiye bağlı astigmatizmaya etkisi karşılaştırıldı. Astigmatizma yönü hesaba katılmadan, ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 1. hafta, 1.ay ve 3. aydaki ortalama astigmatizma değerleri göz önüne alındığında iki grup arasında istatistiksel olarak anlamlı fark vardı. Astigmatizma yönü hesaba katılmadan ortalama astigmatizma değerlerinin değişimleri incelendiğinde, Grup I' de ameliyat sonrası astigmatizma, ameliyat öncesi değerlere göre artmış olup, bu değişim istatistiksel olarak anlamlı idi. Grup II' de ise ameliyat sonrası 1. hafta astigmatizma, ameliyat öncesi değerlere göre yüksek iken 1. ay ve 3.aydaki astigmatizma ile ameliyat öncesi astigmatizma değerleri arasında istatistiksel olarak fark yoktu. Vektör analiz yöntemiyle hesaplanan cerrahinin neden olduğu astigmatizma karşılaştırıldığında, 1.hafta ortalama değerleri Grup I ve II'de sırasıyla 2.12 ± 0.79 D ve 0.67 ± 0.34 D idi.Her iki grupta ölçülen astigmatizma değerleri kademeli olarak azaldı ve 3. ayda sırasıyla 0.54 ± 0.13 D ve 0.22 ± 0.16 D olarak saptandı. Her dönemde Grup I' deki değerler Grup II' deki değerlerden yüksekti ve iki grup arasındaki fark istatistiksel olarak anlamlıydı. Bu bize 23 G TSV'de yapılan tünel kesilerin daha az astigmatizmaya neden olduğunu ve kesi yerlerinin daha çabuk kararlı hale geldiğini göstermektedir. Her iki grupta da ameliyat sonrasında özellikle oblik astigmatizmada artış, kurala aykırı astigmatizmada azalma görülse de bu değişim istatistiksel olarak anlamlı değildi. İki grup arasında da istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu. Sonuçta, günümüzde gelişen teknoloji sayesinde vitrektomi gerektiren patoloji yelpazesi genişlemiştir. Ameliyat sonunda elde edilen anatomik başarı kadar görme kalitesi de önemlidir. Ameliyat sonrası görülen astigmatizma görme kalitesini olumsuz etkilemektedir ve özellikle görme beklentisi yüksek olan hastalarda önemli bir sorundur. 23 G TSV sonrası daha az astigmatizma görülmesi ve yara yerinin daha hızlı kararlı duruma gelmesi, cerrahların 23 G TSV'ye yönelmelerinin nedenlerinden biridir.

Özet (Çeviri)

Fifty eyes of 50 patients who underwent pars plana vitrectomy (PPV) at the 1st Ophthalmology Clinic of Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital between March 2009 and November 2009 were included in the study. The patients were divided into two groups: Group I (20 patients) underwent 20 G PPV, and Group II (30 patients) underwent 23 G TSV. There was no difference between the groups, except for the surgical method. All patients were evaluated with keratometry and topography measurements in addition to their routine follow-up visits at 1 week, 1 month, and 3 months. The preoperative and postoperative corneal astigmatism values, as well as the surgically induced astigmatism calculated using vector analysis, were assessed and compared to evaluate the impact of the surgical method on postoperative astigmatism. When considering the mean astigmatism values at baseline, 1 week, 1 month, and 3 months postoperatively, without accounting for the direction of astigmatism, a statistically significant difference was observed between the two groups. Upon examining the changes in mean astigmatism values without considering the direction of astigmatism, in Group I, postoperative astigmatism increased compared to preoperative values, and this change was statistically significant. In Group II, however, at 1 week postoperatively, astigmatism was higher compared to preoperative values, but no statistically significant difference was found between preoperative and postoperative astigmatism values at 1 month and 3 months. When comparing the surgically induced astigmatism calculated using vector analysis, the mean values at 1 week were 2.12 ± 0.79 D in Group I and 0.67 ± 0.34 D in Group II. The astigmatism values measured in both groups gradually decreased, reaching 0.54 ± 0.13 D and 0.22 ± 0.16 D at 3 months, respectively. In each period, the values in Group I were higher than those in Group II, and the difference between the two groups was statistically significant. This suggests that tunnel incisions performed with 23 G TSV result in less astigmatism and that the incision sites stabilize more quickly. Although an increase in oblique astigmatism and a decrease in irregular astigmatism were observed postoperatively in both groups, this change was not statistically significant. There was no statistically significant difference between the two groups. As a result, with the advancement of technology, the range of pathologies requiring vitrectomy has expanded. Visual quality is as important as the anatomical success achieved at the end of surgery. Postoperative astigmatism negatively affects visual quality and is a significant issue, especially in patients with high visual expectations. The lower incidence of astigmatism and faster stabilization of the wound site after 23 G TSV are among the reasons why surgeons prefer 23 G TSV.

Benzer Tezler

  1. Vitreoretinal hastalıklarda23 gauge pars plana vitrektomi sonuçları

    23 gauge pars plana vitrectomy results in vitreoretinal diseases

    ERKUT KÜÇÜK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göz HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DEFNE KALAYCI

  2. 23-gauge transkonjonktival sütürsüz pars plana vitrektomi sonuçlarımız

    Başlık çevirisi yok

    TOLGA BİÇER

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Göz HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. COŞAR BATMAN

    DOÇ. DR. MEHMET ÇITIRIK

  3. 23 gauge transkonjonktival sütürsüz vitrektomiden sonra korneal biyomekanik parametrelerdeki değişikliklerin incelenmesi

    Surgically induced changes in corneal biomechanical parameters after 23 gauge pars plana vitrectomy

    ÖZGÜR UZUN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    Göz HastalıklarıCelal Bayar Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. R. GÖKTUĞ SEĞMENOĞLU

  4. İdiyopatik maküler hol ve idiyopatik epiretinal membran olgularında 20 gauge ve 23 gauge pars plana vitrektomi sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparision of 20 gauge standart vitrectomy and 23 gauge transconjunctival suturless vitrectomy for idiopathic macular hole and idiopathic epiretinal membrane surgery

    TUĞBA ERDİNÇ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2009

    Göz HastalıklarıGazi Üniversitesi

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. GÖKHAN GÜRELİK

  5. Epiretinal membranlar ve cerrahi tedavi sonuçlarımız

    Epiretinal membranes and our surgical outcome

    BURAK ERDEN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2007

    Göz HastalıklarıSağlık Bakanlığı

    Göz Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZİYA KAPRAN