Türkiye'de kırsal suçların sosyolojik analizi: Ankara kırsalında saha araştırması
Sociological analyses of rural crimes in Turkiye: A field research in Ankara
- Tez No: 941986
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MELİKE AKBIYIK
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Sosyoloji, Sociology
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Sosyoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 277
Özet
Suç olgusu hem kırsal hem de kentsel yaşamı derinden etkileyen en önemli toplumsal sorunlardan biridir. Modern sanayi şehirlerinin ortaya çıkışıyla birlikte suç özellikle kent yaşamının temel meselelerinden biri haline gelmiş ve erken dönemlerden itibaren toplumbilimcilerin dikkatini çekmiştir. Bu durum suç araştırmalarının uzun süre boyunca kent merkezlerine odaklanmasına neden olmuştur. Öte yandan kırsal alanlar erken sosyolojik çalışmalarda genellikle saflığın, samimiyetin ve toplumsal dayanışmanın hâkim olduğu yerler olarak idealize edilmiştir. Bu bakış açısı kırsalda suçun olmadığı veya son derece nadir olduğu yönünde yaygın bir algının oluşmasına neden olmuş ve kırsal suç olgusunun bilimsel olarak yeterince ele alınmasını engellemiştir. Ancak kırsal nüfusun ve ekonomilerin görece etkili olduğu ABD, İngiltere ve Avustralya gibi ülkelerde yapılan araştırmalar kırsal bölgelerde meydana gelen suçların da kentlerdeki kadar önemli sonuçlar doğurabileceğini ortaya koymuştur. Bu çalışmalar kırsal toplumsal yapının bazı suç türlerinin artmasına zemin hazırlayabileceğini göstermektedir. Özellikle tarım ürünleri ve hayvan hırsızlığı gibi kırsala özgü suçların yalnızca bireylerin değil aynı zamanda ulusal ekonomilerin de üzerinde olumsuz etkiler yaratabileceği anlaşılmıştır. Bu tür bulgular kırsal suç araştırmalarının uluslararası literatürde yeniden ivme kazanmasına yol açmıştır. Türkiye'de ise Osmanlı İmparatorluğu'nun son dönemlerinde kırsal alanlara ve köylülere verilen önem artmış bu eğilim Cumhuriyetin ilk yıllarında da devam etmiştir. Ancak bu ilgi çoğunlukla köyün sorunlarına değil pastoral yönlerinin öne çıkarılmasına odaklanmıştır. Aynı şekilde kırsaldan kente göç eden bireylerin kent yaşamında karşılaştıkları zorluklar ve geçmişte sahip oldukları topluluk yapısına duydukları özlem köy yaşamına yönelik nostaljik bir bakış açısını güçlendirmiştir. Bu iki eğilim kırsal alanların sorunlardan özellikle de suçtan arınmış yerler olduğu yönündeki algının kökleşmesine neden olmuştur. Bu durum erken dönem Türk köy sosyolojisi literatüründe suç konusuna görece daha az önem verilmesinde de açıkça görülebilmektedir. Ancak son yıllarda geleneksel ve sosyal medya aracılığıyla kırsal suçların daha görünür hale gelmesi ve bu alanlardan sorumlu kolluk kuvvetlerinin resmi verilerinde yaşanan artış kırsalda suç olgusunun kamuoyunun gündemine daha fazla taşınmasına neden olmuştur. Bu bağlamda kırsal alanda yaşayan bireylerin deneyim ve algılarına dayalı olarak suçun boyutlarını ve olası nedenlerini ortaya koymayı amaçlayan bu çalışma Ankara ilinin kırsal bölgelerinde yer alan ve farklı sosyal ve çevresel özelliklere sahip altı köyde yaşayan 41 katılımcı ile yapılan derinlemesine görüşmelere dayanmaktadır. Elde edilen veriler iki ana tema çerçevesinde değerlendirilmiştir:“Toplumsal yapı ve suç ilişkisi”ile“suç algısı”. Ayrıca bulgular esasen kentsel suçlara yönelik geliştirilen suç kuramları temelinde de analiz edilmiştir. Araştırma sonuçları köylerin sosyal ve çevresel özelliklerinin kırsalda işlenen suçlar üzerinde belirleyici bir etkiye sahip olduğunu ortaya koymuştur. Özellikle köylerin yakınında yer alan sanayi siteleri ya da hobi bahçeleri gibi yabancı nüfusun bulunduğu ve suç fırsatlarının arttığı alanlar suç oranlarını ve suç korkusunu önemli ölçüde artırmaktadır. Öte yandan köylerdeki güçlü sosyal bağlar ve iç içe geçmiş topluluk yapıları aile içi şiddet, kaçak işçilik, izinsiz ekim gibi bazı suçların (doğrudan köy sakinlerini etkilemediği sürece) resmi mercilere bildirilmesini engelleyebilmektedir. Bu durum aşırı yüksek sosyal bağlılığın bazı suçların gizlenmesine ya da görmezden gelinmesine yol açabileceğini, buna karşılık dengeli bir toplumsal uyum düzeyinin suçun önlenmesinde daha etkili olabileceğini göstermektedir. Diğer taraftan kentsel merkezli suç kuramları kırsal alanlardaki suç olgusunu açıklamada belirli ölçüde kullanılabilir olmakla birlikte bu kuramların kırsalın özgün toplumsal ve çevresel özelliklerine uygun biçimde yeniden yapılandırılması gerektiği değerlendirilmektedir.
Özet (Çeviri)
Crime is one of the most significant social problems affecting both rural and urban life. With the emergence of modern industrial cities, crime has become a major urban issue, drawing the attention of sociologists and criminologists from early on. Consequently, crime research has historically centered around cities. Meanwhile, early sociologists often depicted rural areas as pure, sincere, and community-oriented, creating a perception of the countryside as crime-free. This idealized view contributed to the marginalization of rural crime studies. However, research in countries where rural economies play a prominent role—such as the United States, the United Kingdom, and Australia—has revealed that rural crimes can have serious consequences. These studies show that certain aspects of rural social structure can contribute to the prevalence of specific types of crime. Notably, offenses such as agricultural and livestock thefts in rural areas can significantly impact national economies. As a result, rural crime has re-emerged as a topic of interest in the international academic literature. In Turkiye, the political developments in the late Ottoman period led to increased attention to rural areas and villagers. This interest persisted in the early Republican era, with politicians emphasizing an idealized, pastoral image of village life rather than addressing its problems. Additionally, the challenges faced by individuals migrating from rural to urban areas and their nostalgia for past rural community life have reinforced the romanticized perception of the countryside as free from issues like crime. This perception is reflected in the limited attention given to crime in early Turkish rural sociological studies. However, recent visibility of rural crime through conventional and social media, along with rising official data from law enforcement agencies responsible for rural areas, has brought greater public awareness to this issue. In this context, the present study aims to explore the dimensions and underlying causes of crime in rural areas through the lived experiences and perspectives of rural residents. In-depth interviews were conducted with 41 participants from six villages in the rural regions of Ankara, each with distinct social and environmental characteristics. The findings were analyzed under two main themes: the relationship between social structure and crime, and perceptions of crime. Also the findings were evaluated within the framework of crime theories originally developed to explain urban criminal behavior. The study revealed that the environmental and social features of villages play a significant role in shaping rural crime patterns. For instance, areas adjacent to villages such as industrial zones or hobby gardens where outsiders are present and crime opportunities are higher, contribute to increased crime rates and heightened fear of crime. On the other hand, strong social ties and close-knit community structures in villages often discourage the reporting of certain crimes -such as domestic violence, illegal employment, and unauthorized farming- especially when these do not directly affect fellow residents. As such, the study concludes that a balanced level of social cohesion is more effective in preventing crime than too high cohesion, which may lead to silence and protectionism. Ultimately, the findings suggest that while urban-based crime theories can be useful, they must be adapted to account for the unique dynamics of rural areas to effectively explain the nature of crime in these settings.
Benzer Tezler
- Ekolojik bakış çerçevesinde kırsal ve suç: Tarımsal sulama sistemlerinden hırsızlıkların suç fırsatı teorisi doğrultusunda incelenmesi
Rural and crime from the ecological perspective: Analysing thefts from agricultural irrigation systems in accordance with crime opportunity theory
MURAT MADENÜS
Yüksek Lisans
Türkçe
2016
Kamu YönetimiKara Harp Okulu KomutanlığıGüvenlik Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DOLUNAY ŞENOL
- Türkiye'de imar aflarının etkileri: İmar barışı örneği
Effects of zoning amnesties in Turkey: The case of zoning peace
ÖZKAN YAŞAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2019
HukukAnkara ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. AYŞEGÜL MENGİ
- Kadın suçluluğunun sosyo-kültürel konumla ve bu konumdaki değişmelerle ilişkisi: Sivas Yarı Açık Cezaevi'nde bir uygulama
Başlık çevirisi yok
ASLIHAN ÖĞÜN
- Orman suçlarının sosyoekonomik analizi: Düzce ili Yığılca örneği
Determination of socioeconomic causes of forest crimes: A case study of Yığılca district forest villagers
ABDURRAHMAN RECEP SEZGİN
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Ormancılık ve Orman MühendisliğiDüzce ÜniversitesiOrman Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ YAŞAR SELMAN GÜLTEKİN
- Kentleşme ve kentleşme sürecinde göçün suç olgusu üzerindeki etkileri
The Effects of migration on the phenomenon of crime in urbanisation and in the process of urbanisation
AZİZ YILDIRIM
Yüksek Lisans
Türkçe
2004
Kamu YönetimiAnkara ÜniversitesiKamu Yönetimi ve Siyaset Bilimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. CAN HAMAMCI