Geri Dön

Kadın bakış açısından 20. yüzyıl tiyatrosundaki yansımaları

Reflections of women point of view in the theatre of 20 th century

  1. Tez No: 94532
  2. Yazar: GÜZİN YAMANER
  3. Danışmanlar: PROF.DR. MİNE TAN
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Sahne ve Görüntü Sanatları, Sosyoloji, Performing and Visual Arts, Sociology
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 173

Özet

163 ÖZET Kadınlar, tiyatro tarihinin öznesi olarak çok genç yaştalar. Çünkü binlere yıllık tiyatro tarihine ancak son birkaç yüzyılda, oyuncu ve yazar olarak girmeyi başardılar. Daha teknik görevlere ise neredeyse son bir-iki yüzyıldır adaylıkları kabul edilir oldu. Şimdilerde dünya tiyatrosunda çok“parlak”kadın temsilciler var; oyuncular, yazarlar, yönetmenler... Ama bugün ulaşılan mutlu son, tüm sorunları çözüyor mu? Kadınların tarihsel olarak görünür olmayışları, bugün farkında olduğumuz ya da olmadığımız birçok kalıpyargıyı yeniden üretip duruyor: Kadınlar sahnede kendi bedenleriyle yoklardı, onların rollerini erkekler oynuyordu. Hayatın diyalektiğinde cinsel/bedensel... bütün rolleri gerçekti, ama sahnede bunların ancak erkekler tarafından canlandırılmış kopyalan vardı. Kadınlar, iyi anne/iyi eş iseler karakterleri de iyi idi. Aksi halde, fahişe, cadı, üvey anne ya da aldatan kadınlardı. Sahneye çıkıp bu rolleri oynamak için bile yine ağır bedelleri ödemek zorundaydılar. Başlarda kadın için oyunculuk fahişelikle eşdeğerdi. Ya şimdilerde? Ödünlerin içeriği değişse de, kurgusu çok farklı değil. 20.yüzyılda kadınlar tiyatroda kendi kimliklerini sorun ettikleri yerde hala kıyısallar. Bir görüş, çağdaş tiyatronun eşitlikçi ve salt sanatın gelişimine odaklı“mutlu son”u ile oyalanabilir. Ama durum bunun ötesinde ve kadınlar“kadın bakış açısıyla”, tarihten katlanarak gelen kalıpyargılan ortaya koyabiliyorlar, kendi varlıklarının koşulsuz olarak kendilerine ait tiyatrosunu yaratmaya çalışıyorlar. Dünya tiyatrosu, kıyısal olanların dışında da sürüp gidiyor ve çok parlak başyapıtlar üretmeye devam ediyor. Tiyatronun yeri hala sağlam. Bizim ülkemizde de bu bakış geçerli. Sorun yok! Ama yalnızca bir görüş açısı için... Bu çalışmanın, kadın ve tiyatro ilişkisindeki gömülmüş ve gizlenmiş olanlara karşı ciddi duyarlığı var. Ve aynı duyarlığı paylaşan, onlara ses ve görüntü vermeye çalışan örneklerin altını çizmeye çalışıyor: kadınlar tiyatroda, geleneğin koyduğu sınırlara mahkum değiller! Kendi bilinçaltlanm, arzularım, hedeflerini, tutkularını164 ve bastırdıklarını... sahneye çıkarabilirler. Araçları da yalnızca kendi bedenleri ve kendi sanatsal gözleri olabilir. Dünya kadınları bu özgürlüğü yaşıyor. Dilek, aynı tadı daha çok kadının dünyasına taşımak!

Özet (Çeviri)

165 ABSTRACT Women as a subject of the history of theatre are yet so young. Because, they managed to join as a player or playwriter to the history of theatre which is thousands of years old, for just last few hundred years. For much technical duties their candidacies have been accepted nearly for one or two centuries. Nowadays, there are many“brilliant”woman representatives in the world theatre as players, playwriters or directors... But, does today's“happy end”solve all the problems? Women's historical non- visibility today reproduce many stereotypes that we are aware or not: Women were not on the stage with their bodies, their roles were acted by men. In the dialect of life all their sexual or physical roles are real but on the stage there were copies of them acted by men. If good mother/good wife they were, their characters were also good. Otherwise, they were whore, witch, step mom or they were unfaithfull. Even to get on the stage and to act these characters they had to pay for that heavily. In the beginning acting was the same as prostituting for women.. What about today? Even if concessions' content change, assembly is not so different. In twentieth century, women in theatre are still marginal where they trouble about their identity. One opinion could be with“a happy end”which is focused on equating and absolute growth of contemporary theatre. But the situation is beyond this, and women can bring up stereotypes coming increasingly from the past“with the woman point of view”and they try to create a theatre with which their presence absolutely belong to their own. World theatre, apart from marginal ones still produce its brilliant masterpieces. Theatre is still well built. Same point of view is valid also in our country. No problem! But only for one point of view.166 This study has a serious sensitivity against buried and hidden things in woman and theatre relationship. And it tries to underline the examples that shares the same sensitivity and tries to send their voices and images: Women in theatre can not be sentenced with the borders put by tradition! They stage their subconsciousnesses, their desires, their targets, their passions and those they suppressed. And their tools can only be their bodies and their artistic eyes. Women on the earth can live this freedom. The wish is to carry this taste to the world of more women.

Benzer Tezler

  1. The Witch, The Witch of Edmonton, Vinegar Tom ve Byrthrite oyunlarında cadı imgesinin feminist analizi

    A feminist analysis of the Witch Imagery in The Witch, The Witch of Edmonton, Vinegar Tom and Byrthrite

    ESRA ÜNLÜ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2017

    Karşılaştırmalı EdebiyatAnkara Üniversitesi

    Batı Dilleri ve Edebiyatları Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ZEYNEP ZEREN ATAYURT FENGE

  2. Barbara Frischmuth'un die Mystifikationen der Sophie Silber, Amy oder die Methamorphose ve Kai und die Liebe zu den Modellen adlı romanlarında kadının özgürleşme sorunsalı

    The problem of women's emancipation in Barbara Frischmuth's Novels Die Mystifikationen der Sophie Silber, Amy oder die Methamorphose and Kai and die Liebe zu den Modellen

    EMİNE İLKE KORKMAZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Alman Dili ve EdebiyatıSakarya Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FUNDA KIZILER EMER

  3. The representation of Eurydice Myth in Sarah Ruhl's play Eurydice and Kathy Acker's Eurydice in the underworld

    Sarah Ruhl'un Eurydice Oyununda ve Kathy Acker'ın Eurydice Yeraltında Oyununda Eurydice karakterinin sunumu

    EZGİ DERE

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    İngiliz Dili ve EdebiyatıTekirdağ Namık Kemal Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. TATİANA GOLBAN

  4. Adalet Ağaoğlu'nun roman ve hikâyelerinde zaman ve eğitim

    Time and education in Adalet Ağaoğlu's novels and stories

    SANİYE ŞAHİN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Eğitim ve ÖğretimDokuz Eylül Üniversitesi

    Sosyal Bilgiler ve Türkçe Eğitimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ÖZLEM FEDAİ

  5. Kathe Kollwitz'in sanatçı kişiliği, dünya sanatındaki yeri ve '1890-1938' yılları arasında yapmış olduğu baskı çalışmalarının incelenmesi

    The Artistic personality, the place in the world art and the study of printing works made between 1890-1938 of Kathe Kollwitz

    AYŞEGÜL TURAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1998

    Güzel SanatlarMimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi

    Grafik Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AYŞEGÜL İZER DRAHŞAN