Geri Dön

Cyclic form, tonal ambiguity, and romantic expression in Robert Schumann's Fantasiestücke, Op. 12: A Schenkerian perspective

Robert Schumann'ın Fantasiestücke, Op. 12 eserinde döngüsel form, tonal belirsizlik ve romantik ifade: Schenker yaklaşımı

  1. Tez No: 948740
  2. Yazar: DOĞUCAN TEMİZEL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. JERFİ AJİ
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Müzik, Music
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Müzik Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 125

Özet

Rönesans'tan başlayarak erken Romantik döneme kadar Batı klasik müziğinde, döngüsel ilke (“cyclic principle”) besteciler tarafından çok bölümlü eserlerin bütünlüğünü sağlamak için giderek daha önemli bir teknik olarak gelişmiştir. Bu tarihsel süreçte, Robert Schumann'ın Fantasiestücke, Op. 12 (1837) başlıklı eseri, döngüsel yapının hem anlatı kurucu hem de birleştirici rolünü örnekleyen önemli örneklerden biridir. Bu tez çalışmasında, sekiz karakter parçasından oluşan eserleri Schenker yaklaşımı ile melodik, armonik ve motivik ilişkiler açısından inceleyip bu ilişkilerin nasıl bir yapısal bütünlük yarattığını detaylı şekilde ortaya koymaya çalıştım.“Romantizm”kavramı müzikte, artan kromatizm, biçimsel yenilik ve şiirsel anlatım ile özdeşleşir. Schumann'ın müziği de bu dönemin yenilikçi ruhunu, geleneksel formlara olan bağlılık ve anlatısal özgürlük arasındaki dengeyle yansıtır. Tez çalışmamda, Schumann'ın döngüsel form, motivik entegrasyon ve anlatı yapısını, dönemin estetik değerleriyle birlikte ele alıyor, özellikle“tonal belirsizlik”,“uzak tonal ilişkiler”ve“ifadesel piyanistik doku”gibi ögelerin, yapısal bütünlükle nasıl birleştiğini gösteriyorum. Bu çerçevede, Heinrich Schenker'in temel yapı (Ursatz) ve“dışa besteleme (Auskomponierung)”kavramlarının Romantik dönem eserlerine uygulanabilirliğini sorgulayan güncel tartışmaları dikkate alıyorum (Komar, 1971; Mccreless, 1986; Neumeyer, 1982; Kaminsky, 1989). Sonrasında, Schenker yaklaşımının tonlar arası ilişki ve organik bütünlük analizinde ne kadar işlevsel olduğunu gösteriyorum (Cadwallader, Gagné & Samarotto, 2020; Beach, 2012). Araştırmanın ikinci kısmında, Romantik dönemde döngüsel formun tarihsel gelişimi açıklanmaktadır. Burada, bu formun Schumann'ın erken piyano döngülerinde aldığı çeşitli biçimler üzerinde durulmaktadır. Bu bağlamda, Romantik dönemin yükselen bireysellik, yoğun duygusal anlatım ve biçimsel yenilik anlayışının, özellikle Schumann'ın Papillons, Op. 2, Carnaval, Op. 9 ve Davidsbündlertänze, Op. 6 gibi erken döngüsel eserlerinde nasıl somutlaştığı karşılaştırmalı olarak tartışılmıştır. Ayrıca, eserlerin bağlamsal açıdan biçimsel yapıları üzerine tarihsel bilgiler verilmiş ve Fantasiestücke, Op. 12'nin yaratımındaki estetik ve entelektüel ortam ele alınmıştır. Benzer şekilde, Schumann'ın eserlerinde romantik ifadenin nasıl ortaya çıktığı, E.T.A. Hoffmann ve Jean Paul Richter başta olmak üzere dönemin edebi ve felsefi kaynaklarıyla olan ilişkisiyle ortaya konmuştur. Son olarak, yapıtın teknik ve poetik temellerini anlamak üzere bütüncül bir yaklaşımla incelenmiştir. Üçüncü bölümde, tezin analitik yaklaşımını oluşturan kuramsal çerçeve detaylandırılmıştır. Romantik dönemin müziğinde görülen tonal belirsizlik ve artan kromatizm, hem anlatı oluşturma hem de armonik çeşitlilik sağlama bakımından çeşitli makaleler değerlendirilmiştir. Özellikle Schumann'ın eserlerinde bu unsurların yapısal ve ifade edici işlevleri üzerinde durulmuştur. Schenker analizinin temel kavramları açıklandıktan sonra, romantik müzikteki akışkan tonal merkezlerin ve kromatik ilişkilerin yapısal çözümlemedeki rolü ortaya konmuştur. Döngüsel yapılar için Schenker yaklaşımının nasıl adapte edilebileceği ve bu yöntemin romantik dönemin karmaşık müzik dili karşısındaki sınırları tartışılmıştır. Bu kuramsal zemin, analitik bölümdeki yorumların hem geçerliliğini hem de açıklayıcılığını desteklemektedir. Dördüncü bölüm, Fantasiestücke, Op. 12'nin sekiz parçasını hem geleneksel hem de Schenker analizi ve kavramsallığı ile çok katmanlı biçimde ele almaktadır. Öncelikle, döngüdeki genel tonal yapı ve motivik ilişkiler tanımlanmış, ardından her bir parçanın yüzeydeki tematik dönüşümleriyle birlikte, bu dönüşümlerin daha derin yapısal düzeyde nasıl“dışa besteleme (composing-out)”sürecinin bir parçası olarak işlediği gösterilmiştir. Analizlerin başlangıcında, döngünün genel tonal güzergahı ve anlatısal akışı üzerinde durulmuş, D♭ majör ile başlayan dizinin F minör ve C majör üzerinden F majöre ulaşan yapısal rotası ortaya konmuştur. Eserin açılışında, Des Abends'teki inici ve çıkıcı altılı dizisel ilerleyiş ve sürekli değişen armonik renkler, Aufschwung'un hızlı senkoplarıyla kontrast oluşturur. Her bir hareketin kendine özgü piyano dokusu ve tempoları, yalnızca yüzeysel bir süsleme olarak kalmaz; aynı zamanda anlatısal derinliği ve karakterler arası diyaloğu güçlendirir. Eusebius ve Florestan'ın zıt karakterleri, döngü boyunca ortaya çıkan dramatik geçişler ve tonal belirsizliklerle müzikal anlatının temel direğini oluşturur. Bu bağlamda, harmonik yapı ise, yakın ve uzak tonal merkezleri birbirine bağlayan diatonik ve kromatik unsurlardan oluşur. Schenker yaklaşımı bakış açısıyla, bölümler arası tonal ilişkiler yalnızca biçimsel sınırları belirlemekle kalmaz, aynı zamanda arka plan bas çizgisinde ortaya çıkan yapısal birliği de destekler. Döngü boyunca tekrar eden üçüncü ilişkili tonal merkezler ve modal paralellikler, majör ve minör tonları hem yerel hem de büyük ölçekli bağlamda birbirine bağlar. Motivik düzeyde ise, açılış motifinin varyasyonları döngünün bütününde belirleyici bir rol oynar. Özellikle inici ve çıkıcı altılı diziler, hem melodik hem de armonik bağlamda tematik ilişkilendirme (“cross reference”) işlevi görür ve bölümler arası bağlantıyı güçlendirir. Her bir hareketin sonunda ortaya çıkan altılı sıçrayışlar ve tipik motifler, arka plan çizgisiyle (Urlinie) bütünleşerek eserin yapısal bütünlüğünü sağlar. Böylece, görünüşte bağımsız olan sekiz parça, temel ses ilişkileri ve motif tekrarı yoluyla organik bir birlik olarak şekillenir. Son olarak, son kısmı olan tonal ve biçimsel gözlemlerin sentezi bölümünde, elde edilen tüm bulguları bütünleştirir. Schenker yaklaşımı ve analizi yardımıyla, D♭ ve F arasındaki üçüncü ilişkisi ve F majörün tonal eksen olarak belirleyici rolü, döngüdeki yapısal birlik ve anlatı bütünlüğünü açıklamaktadır. Eserin sonunda, tonik olan F majöre ulaşılması, yalnızca tonal bir çözüm değil, paralel anlamda karakterlerin ve anlatının çözüm noktasını oluşturur. Çalışmanın sonuç bölümünde, Fantasiestücke, Op. 12'nin sekiz parçadan oluşan döngüsel yapısının, Schumann'ın hem romantik anlatım dilini hem de yapısal bütünlüğe verdiği önemi açıkça ortaya koyduğu gösterilmektedir. Schenker analiz yönteminin sağladığı bakış açısıyla, döngünün genelinde D♭ ve F majör arasındaki üçüncü ilişkili tonal eksenin ve F majör ekseninin, eserin tamamına yön veren temel unsurlar olduğu gösterilmiştir. Özellikle F majör tonunun, yalnızca bir tonal hedef olarak değil, aynı zamanda birleştirici bir perde ve yapısal eksen olarak döngü boyunca nasıl işlev gördüğü, motivik tekrarlar ve büyük ölçekli ses örgüleriyle desteklenmiştir. Tezde ulaşılan bir diğer önemli sonuç, Eusebius ve Florestan karakterlerinin döngü boyunca karşılıklı etkileşimlerinin, uzaktaki tonal merkezlere yapılan modülasyonlar, tonal belirsizlik ve armonik yenilikler aracılığıyla hem anlatısal hem de biçimsel bütünlüğe katkıda bulunmasıdır. Bu karakterler arasındaki zıtlık ve dönüşüm, anlatı akışının yanı sıra, eserin formal yapısının da temelini oluşturmaktadır. Tartışma bölümünde ortaya konan analizler, bu anlatısal ikiliğin yalnızca yüzey düzeyinde değil, aynı zamanda orta ve arka plan ses örgülerinde de yapılandırıldığını göstermektedir. Schumann'ın Florestan ve Eusebius karakterleri üzerinden geliştirdiği bu karşıtlık, özellikle artikülasyon, ritmik yapı, armonik yönelim ve tekstürel katmanlar üzerinden şekillenmekte, fakat bu farklılıkların ötesinde,“Master Raro”figürü aracılığıyla yapısal bir bütünlüğe ulaşmaktadır. Bu sentez, özellikle ses yönelimlerinde görülen karşılıklı hareketler, lineer simetri ve kontrapuntal denge aracılığıyla açık hale gelmektedir. Ayrıca, parçalar arası üçüncü ilişkili tonal yönelimlerin akorsal ilişkiler (Tonnetz) diyagramıyla haritalandırılması, Schumann'ın döngüsel yapı içerisinde hem lokal hem de geniş ölçekli armonik geçişlerle anlatısal bir süreklilik yarattığını göstermektedir. Bu bağlamda, Schenker yaklaşımıyla post-Riemannian analizlerin birlikte kullanılması hem tarihsel formların organik gelişimini hem de romantik dönemin armonik ifade olanaklarını aynı yapıda birleştiren özgün bir analiz perspektifi sunmaktadır. Bununla birlikte, tezde öne çıkan bir diğer bulgu, temelde var olan altılı aralıkların yalnızca motivik tekrarlar düzeyinde değil, aynı zamanda derin yapısal bir örgüleme unsuru olarak kullanılmasıdır. Başta“Clara”temasının transpoze olmuş bir çeşitlemesi olarak tanımlanan“G♭–B♭”seslerinin altılı aralıklarala oluşan varyantları, özellikle Des Abends, Grillen, Warum? ve In der Nacht gibi parçalarda hem yüzeysel figürasyon hem de temel çizgi (Urlinie) ile uyumlu orta katman (Mittelgrund) yönelimleri aracılığıyla yapısal sürekliliği sağlamaktadır. Bu motivik altılılar, özellikle Florestan ve Eusebius karşıtlığını güçlendirirken, aynı zamanda tonal yönelimlerin gelişiminde temel bir örgü olarak işlev görmektedir. Altılı aralık ilişkilerine dair bu bulgular, Schachter'ın (2016) J.S. Bach'ın“Partita No. 1, B♭ major, Sarabande”ve Mozart'ın“Sonata for Violin and Piano, K. 481, Adagio”analizlerinde gösterdiği yapısal yayılım ilkeleriyle de örtüşmekte; böylece, Schumann'ın romantik anlatımı, klasik dönem yapısallığı ile analitik bir devamlılık içinde yeniden okunmaktadır. Sonuç olarak, bu analitik çalışmanın sağladığı özgün katkı, on dokuzuncu yüzyıl müziği analizine üçlü ilişkili tonal çiftlerin ve romantik kromatizm biçimsel yenilik ortamında dahi yapısal bütünlüğü nasıl koruduğunu göstermektedir. Ayrıca, yapısal indirgeme yönteminin, Schenker yaklaşımının, motivik ve armonik ilişkileri analiz etmede değerli bir araç olduğu görülmektedir. Gelecekte, bu yaklaşımla Schumann'ın Kreisleriana, Op. 16, Novelletten, Op. 21 ya da Nachtstücke, Op. 23 gibi diğer döngüsel eserleri üzerine yapılacak analizlerin, döngüsel bütünlük, tonal birlik ve anlatısal ifade gibi kavramların farklı örneklerini de ortaya çıkaracağı düşünülmektedir. Son olarak, bu türden analizlerin, edebi ve anlatısal modellerin romantik biçim üzerindeki etkisini anlamada da müzikoloji literatürüne katkı sunacağı görülmektedir.

Özet (Çeviri)

From the Renaissance through the early Romantic period, the cyclic principle evolved as a compositional tool in Western classical music. In this tradition, Robert Schumann's Fantasiestücke, Op. 12 (1837), represents how cyclic organization can create a musical narrative in a multi-movement work. Building on recent scholarship, I situate Schumann's approach to“cyclic form”and motivic integration along with the evolving aesthetic values of his era. The language of“Romanticism,”in a defined context, embodies increased chromaticism, poetic expression, and experimentation in musical form. My thesis aims to examine the underlying melodic and harmonic relationships of Fantasiestücke, Op. 12. The Schenkerian approach, therefore, helps understand how this collective form achieves structural unity by connecting diverse character pieces and embracing tonal ambiguity within its formal framework. For this analytical approach, some music scholars, such as Arthur Komar (1971), Patrick McCreless (1986), David Neumeyer (1982), and Peter Kaminsky (1989), debate whether Schenkerian analysis applies to the music of the Romantic era. In this regard, my analytical research suggests that Schenker's concept of fundamental structure (Ursatz) and composing-out (Auskomponierung) is still valid for the Romantic repertoire since it can illustrate the tonal structures and the organic unity, even in fragmented music with“Romantic expression”. The stylistic aspects of Fantasiestücke, Op. 12, balance resonant sonorities with dynamic piano texture while utilizing a blurred harmonic language that expands conventional tonal hierarchies. Moreover, Schumann's original title, Phantasien, in which Brown (2001) indicates that there is an allusion made to E.T.A. Hoffmann's Fantasiestücke in Callots Manier (1814–15), positions the piece in a broader nineteenth‐century fantasia tradition. This literary association, therefore, shows his intent in relating individual movements in an organized whole, following on in a process evident in earlier cycles such as Papillons, Op. 2 (1829–31), Carnaval, Op. 9 (1834–35), and Davidsbündlertänze, Op. 6 (1837). Schenkerian theory provides the analytical framework for my thesis research. I used the textbooks on this topic by Cadwallader, Gagné, & Samarotto (2020) and Beach (2012), which helped me apply detailed graphing for the foreground (Vordergrund), middleground (Mittelgrund), and background (Hintergrund-Ursatz) levels across all eight pieces in Schumann's formal plan. Apart from that, the recurring third-related tonal axis (D♭–F) and the prevalence of the fundamental line (Urlinie) of 3 ̂–2 ̂-1 ̂ are articulated clearly as integrative features together. In addition, the distinctive motivic contours within each set, especially the descending and ascending sixths, defining the concept of linear progression (Zug), function as“cross references”both in melodic and harmonic context, which develop connections among at all the levels of structure. As a result, the detailed voice-leading graphs of middle ground and background reveal the implementation of fairly disguised harmonic progressions through sections and of the prolongation of substituted tonic harmony of F major through its subordinate chromatic mediant transformations. From a programmatic perspective, the interplay of contrasting duality of Eusebius and Florestan, on the other hand, appears in through tonal ambiguity and remote key relationships, heightening the cycle's narrative character with the dynamic layering in piano texture. Building upon the Schenkerian framework outlined in this study, the analytical findings reveal how Schumann's Fantasiestücke, Op. 12, achieves expressive and structural coherence through the integration of motivic duality, tonal direction, and contrapuntal design. The contrast between Eusebius and Florestan, initially perceived through rhythmic profiles, articulation, and texture, is mirrored at deeper structural levels, where their dialogue shapes the tonal and formal trajectory of the cycle. Unified by the mediating voice of“Master Raro,”this expressive polarity supports a broader compositional logic in which narrative and structure are inextricably linked. A central aspect of this synthesis lies in the recurring use of sixth intervals, both descending and ascending as well as a leap, within linear progressions (Zug) that operate across pieces and support the Urlinie descent. The“Clara”motive, exemplified by dyads such as E–G♯, and its transposed transformation of G♭-B♭ apparent in the beginning of Des Abends, functions as a motivic“cross-reference”that reinforces tonal connections between distant key areas, which contributes to voice-leading continuity throughout the work. Furthermore, the analysis in the discussion chapter maps out third-related tonal shifts between D♭ major and F minor/major, A♭ and E major using post-Riemannian Tonnetz models alongside Schenkerian middleground (Mittelgrund) graphs, revealing how chromatic mediants, enharmonic modulations, and modal mixture enhance both local contrast and global cohesion. In this context, tonal ambiguity is not treated as structural instability but as an expressive device embedded in Romantic aesthetics, where fluid tonality and formal unity are maintained in mutual dialogue. The resulting reading positions Fantasiestücke, Op. 12 not as a loose collection of independent character pieces, but as a cyclically integrated work shaped by symbolic dualism and tonal transformation. To conclude, my analytical research contributes to broader musicological discourse by clarifying how third-related tonal pairs sustain coherence within Romantic chromaticism and compositional innovation. By illustrating the value of Schenkerian analysis in revealing deep motivic and harmonic relationships, the findings might open a new understanding for analysis of Schumann's other cyclic works, such as Kreisleriana, Op. 16, the Novelletten, Op. 21, or Nachtstücke (Night Pieces), Op. 23 and, encourage continued research into the intersection of literary narrative, tonal structure, and structural expressivity in nineteenth-century music.

Benzer Tezler

  1. The Liszt Piano Sonata in B Minor: A precursor of 20th century tonal progression and compositional techniques

    Lıszt Si Minor Piyano Sonatı: 20. yüzyıl tonalitesi ve kompozisyon teknikleri üzerine bir çalışma

    YAĞMUR DAYSALI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2016

    MüzikYaşar Üniversitesi

    Sanat ve Tasarım Ana Sanat Dalı

    YRD. DOÇ. DR. PAOLO SUSANNI

  2. Cyclic and corrosion behavior of nickel titanium shape memory alloys modified with various biocompatible coatings

    Başlık çevirisi yok

    GÖRKEM MUTTALİP ŞİMŞEK

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2023

    BiyomühendislikÖzyeğin Üniversitesi

    Makine Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜNEY GÜVEN YAPICI

  3. Dihidroksipropilteofilin' in elektrokimyasal yöntemlerle miktar tayini

    Determination of dihydroxypropyl theophylline by electrochemical techniques

    DİLAY SUBAŞI

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Eczacılık ve FarmakolojiAnkara Üniversitesi

    Analitik Kimya Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURCU DOĞAN TOPAL

  4. Effect of cyclic prefix on multiple input,multiple output (MIMO) systems

    Çoklu giriş, çoklu çıkış (MIMO) sistemlerinde döngülü önekin etkileri

    PROSPER MURWANASHYAKA

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2025

    Elektrik ve Elektronik MühendisliğiTürk Hava Kurumu Üniversitesi

    Elektrik ve Bilgisayar Mühendisliği Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ZEYNEL DEPREM

  5. CLTD metoduyla soğutma yükü hesabı

    Başlık çevirisi yok

    OKTAY ÖZATAY

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1996

    Makine Mühendisliğiİstanbul Teknik Üniversitesi

    PROF.DR. A. RASİM BÜYÜKTÜR