Karpal tünel sendromu olgularında açık, mini-açık ve karpal tünel bıçağı ile gevşetme tekniklerinin sonuçlarının karşılaştırılması
Comparison of outcomes of open, mini-open and knife-light release techniques in carpal tunnel syndrome cases
- Tez No: 949303
- Danışmanlar: DOÇ. DR. İSMAİL EMRE KETENCİ
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Ortopedi ve Travmatoloji, Orthopedics and Traumatology
- Anahtar Kelimeler: Karpal tünel sendromu, açık cerrahi, mini-açık cerrahi, karpal tünel bıçağı, klinik sonuçlar, Carpal tunnel syndrome, open surgery, mini-open surgery, carpal tunnel knife, clinical outcomes
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Sağlık Bilimleri Üniversitesi
- Enstitü: İstanbul Haydarpaşa Numune Eğt. ve Arş. Hastanesi
- Ana Bilim Dalı: Ortopedi ve Travmatoloji Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 126
Özet
Amaç: Karpal tünel sendromu (KTS), median sinirin el bileğindeki karpal tünelden geçerken sıkışmasıyla ortaya çıkan bir tuzak nöropatidir. Genellikle tekrarlayan el hareketleri veya el bileğine yönelik mikrotravmalar sonucunda gelişir. Başlangıçta sinir çevresinde hafif bir inflamasyon oluşur; zamanla bu tablo dejeneratif değişikliklere ve sinir fonksiyonunda bozulmaya yol açar. KTS'nin en tipik belirtileri, başparmak ve ilk üç parmakta uyuşma, karıncalanma ve bazen gece artan ağrıdır. Hastaların çoğunda konservatif tedavi ile belirgin düzelme sağlanırken, uzun süreli ve şiddetli olgularda cerrahi tedavi gerekebilir. Bu çalışmada, KTS tanısı almış ve en az altı aylık konservatif tedaviye rağmen iyileşme göstermeyen hastalarda uygulanan üç farklı cerrahi gevşetme tekniğinin 'Açık Gevşetme (AG), Mini-açık Gevşetme (MG), Karpal Tünel Bıçağı ile Gevşetme (KTBG)' klinik, fonksiyonel ve elektrofizyolojik sonuçlarının karşılaştırılması amaçlanmıştır. Çalışmanın nihai hedefi; cerrahi teknikler arasında başarı oranı, komplikasyon gelişimi, iyileşme süresi ve hasta memnuniyeti açısından anlamlı farklılık olup olmadığını belirlemek ve klinik uygulamaya kanıta dayalı katkı sağlamaktır. Hastalar ve Yöntem: Haydarpaşa Numune Eğitim ve Araştırma Hastanesi 'Ortopedi ve Travmatoloji' polikliniğine başvuran KTS tanısı ile en az altı aylık konservatif tedaviye yanıt vermeyen ve cerrahi tedavi yapılan hastalar; AG, MG ve KTBG yapılanlar olmak üzere üç gruba ayrıldı. Çalışmamıza AG cerrahisi uygulanan grupta 3 erkek, 30 kadın olmak üzere 33 hasta (42 el); MG cerrahisi uygulanan grupta 2 erkek 29 kadın olmak üzere 31 hasta (34 el); KTBG cerrahisi uygulanan 4 erkek 23 kadın olmak üzere 27 hasta (27 el); toplamda 9 erkek 82 kadın olmak üzere 91 hasta (103 el) dahil edildi. Hastaların ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 3. ay, 6. ay ve 12. ay takiplerinde Vizüel Analog Skala (VAS), Kol, Omuz ve El Sorunları Hızlı Anketi (Q-DASH), Boston Karpal Tünel Sendromu Anketi (BCTQ), Michigan El Sonuçları Anketi (MHQ), kavrama ve çimdik kuvveti ölçümleri yapıldı. Ameliyat öncesi ve ameliyat sonrası 12. ayda elektromiyografik (EMG) değerlendirme yapıldı. Elde edilen veriler istatistiksel olarak karşılaştırıldı ve cerrahi tekniklerin klinik, fonksiyonel ve nörofizyolojik etkinlikleri analiz edildi. Bulgular: Hastaların yaş ortalaması 57,4 (24-83) idi. Çalışmada cerrahi uygulanan 103 elin, 57'si sağ taraf, 46 tanesi sol taraf idi. Çalışma grupları hasta sayısı, yaş, cinsiyet ve taraf bakımından istatistiksel olarak homojen bulunmuştur (p>0.05). Her üç cerrahi grupta da en büyük hasta kitlesini“Ev Hanımı”grubu oluşturmaktadır. Üç cerrahi teknik arasında meslek dağılımı açısından istatistiksel olarak anlamlı fark yoktur (p = 0,091). En kısa turnike süresi KTBG grubundadır; AG ve MG grupları biraz daha uzundur. Gruplar arasında turnike süresi açısından anlamlı fark vardır (p=0.00075). Ortalama ameliyat süresi; AG grubunda en yüksek (14.5 dk), MG grubunda orta (11.5 dk), KTBG grubunda ise en kısadır (7.9 dk). Gruplar arasında ameliyat süresi açısından anlamlı fark vardır (p0.05). AG grubunda erken dönemde skar hassasiyeti ve pillar ağrı oranı daha yüksek izlenmiş, ancak bu komplikasyonların sıklığı 12. ayda anlamlı düzeyde azalmıştır. Sonuç: AG, MG ve KTBG tekniklerinin tümü, KTS tedavisinde etkin ve güvenilir yöntemlerdir. Minimal invaziv teknikler erken dönemde hasta konforunu artırsa da uzun dönem klinik ve fonksiyonel sonuçlar açısından teknikler arasında anlamlı bir farklılık bulunmamıştır. Cerrahi yöntem seçimi; hasta özellikleri, cerrahın deneyimi ve erken iyileşme süreci göz önünde bulundurularak bireyselleştirilmelidir.
Özet (Çeviri)
Objective: Carpal tunnel syndrome (CTS) is an entrapment neuropathy resulting from the compression of the median nerve as it passes through the carpal tunnel at the wrist. It generally develops due to repetitive hand movements or microtraumas to the wrist. Initially, mild inflammation occurs around the nerve, which may gradually lead to degenerative changes and impairment of nerve function. The most typical symptoms of CTS include numbness, tingling, and pain—often increasing at night—affecting the thumb and the first three fingers. While most patients experience significant improvement with conservative treatment, surgical intervention may be required in cases that are prolonged and severe. This study aimed to compare the clinical, functional, and electrophysiological outcomes of three different surgical release techniques—Open Release (OR), Mini-Open Release (MOR), and Carpal Tunnel Knife Release (CTKR)—in patients with CTS who did not show improvement after at least six months of conservative treatment. The ultimate goal was to determine whether there were significant differences among these surgical techniques in terms of success rate, complication development, recovery time, and patient satisfaction, thereby providing evidence-based contributions to clinical practice. Materials and Methods: Patients diagnosed with CTS who were referred to the Orthopedics and Traumatology outpatient clinic of Haydarpaşa Numune Training and Research Hospital, had not responded to at least six months of conservative treatment, and subsequently underwent surgical treatment were included and divided into three groups according to the surgical technique: OR, MOR, and CTKR. The study comprised 33 patients (42 hands) in the OR group (3 males, 30 females), 31 patients (34 hands) in the MOR group (2 males, 29 females), and 27 patients (27 hands) in the CTKR group (4 males, 23 females)—making a total of 91 patients (103 hands), including 9 males and 82 females. Preoperative and postoperative follow-ups at 3, 6, and 12 months included Visual Analog Scale (VAS), Quick Disabilities of the Arm, Shoulder, and Hand (Q-DASH), Boston Carpal Tunnel Syndrome Questionnaire (BCTQ), Michigan Hand Outcomes Questionnaire (MHQ), grip and pinch strength measurements. Electromyographic (EMG) evaluation was performed preoperatively and at the 12th postoperative month. The data obtained were statistically compared, and the clinical, functional, and neurophysiological efficacy of the surgical techniques was analyzed. Results: The mean age of the patients was 57.4 years (range: 24–83). Of the 103 operated hands, 57 were on the right side and 46 on the left. The study groups were statistically homogeneous in terms of patient number, age, sex, and side (p>0.05). The majority of patients in all surgical groups were housewives. No statistically significant difference was found between the groups regarding occupational distribution (p=0.091). The shortest tourniquet time was observed in the CTKR group, followed by the MOR and OR groups. There was a significant difference among the groups regarding tourniquet time (p=0.00075). The mean operative time was longest in the OR group (14.5 min), intermediate in the MOR group (11.5 min), and shortest in the CTKR group (7.9 min), with a statistically significant difference among the groups (p0.05). In the early period, scar tenderness and pillar pain were more frequent in the OR group, but these complications decreased significantly by the 12th month. Conclusion: All three techniques (OR, MOR, and CTKR) are effective and reliable methods for the treatment of CTS. Although minimally invasive techniques provide increased patient comfort in the early period, no significant differences were found among the techniques in terms of long-term clinical and functional outcomes. The choice of surgical technique should be individualized according to patient characteristics, surgeon experience, and considerations regarding early recovery.
Benzer Tezler
- Karpal tünel sendromu cerrahi tedavisinde sınırlı insizyon uygulamalarımız
Our limited incision applications in the surgical treatment of carpal tunnel syndrome
ANVAR AHMEDOV
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Plastik ve Rekonstrüktif Cerrahiİstanbul ÜniversitesiPlastik ve Rekonstrüktif Cerrahi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TÜRKER ÖZKAN
- Tek taraflı karpal tünel sendromu olgularında karpal tünel hacmi ve içindeki yapıların mr görüntülerinin kesitsel olarak incelenmesi
Sectional observation of magnetic resonance images of structures in canalis carpi on unileteral carpal tunnel syndrome events
MUHAMMET MUSTAFA GÜLAÇTI
- Vitamin D düzeyinin düşük olduğu karpal tünel sendromu olgularında D vitamin replasmanının karpal tünel sendromu semptom ve bulgularına etkisinin değerlendirilmesi
The evaluation of the effect of vitamin D replacement on the symptoms of carpal tunnel syndrome in patients with low vitamin D levels
AYŞE GÜL KORKUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2018
Fiziksel Tıp ve RehabilitasyonSağlık Bilimleri ÜniversitesiFizik Tedavi ve Rehabilitasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ŞEBNEM KOLDAŞ DOĞAN
- Kronik inflamatuar demiyelinizan polinöropati ve karpal tünel sendromu olgularında median sinir distal motor yanıtının süre ve alan ölçümlerinin karşılaştırılması
Comparison of duration and area measurements of median nerve distal motor responses in patients with chronic inflammatory demyelinating polyneuropathy and carpal tunnel syndrome
ZEHRA AKTAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2017
NörolojiSağlık Bilimleri ÜniversitesiNöroloji Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. EREN GÖZKE