Geri Dön

Pulmoner tromboembolide warfarinin heparine erken veya geç eklenmesinin koagülasyon üzerine etkileri

The effects of early and late onset warfarine on coagülation in pulmonary thromboembolism

  1. Tez No: 953558
  2. Yazar: OLCAY AYÇİÇEK
  3. Danışmanlar: PROF. DR. TEVFİK ÖZLÜ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Göğüs Hastalıkları, Chest Diseases
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2007
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Karadeniz Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Göğüs Hastalıkları ve Tüberküloz Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 60

Özet

Pulmoner tromboemboli tüm dünyada yaygın olarak görülen ve mortalitesi yüksek bir hastalıktır. ABD'de yıllık insidansı 600 bin vakadır ve her yıl yaklaşık 60 bin insan pulmoner tromboemboli nedeni ile ölmektedir (1). Terdavi edilmeyen olgularda mortalite oranı yaklaşık %30 civarında iken, yeterli antikoagülan tedavi ile bu oran %2-8'e kafar indirilebilmektedir. (2). Masif olmayan pulmoner tromboemboli tedavisinde kullanılan ilaçlar heparinler ve oral antikoagülanlardır. Tedaviye standart heparin ile başlanmakta ve takiben oral Warfarine geçilmektedir. Warfarinin tedaviye eklenmesi konusunda iki farklı yaklaşım söz konusudur. Birinci yaklaşım; standart heparin tedavisi başlandıktan sonra hastanın Aktive Parsiyel Tromboplastin Zamanı (aPTZ) değeri, bazal değerinin 1,5-2,5 katına ulaştığında oral antikoagülan tedaviye geçilmesi şeklindedir (3). İkinci yaklaşım ise, aPTZ değerine bakılmaksızın heparin tedavisiyle eş zamanlı olarak oral antikoagülana başlamaktır (2, 4). Oral antikoagülanlar etkilerini vitamin K bağımlı pıhtılaşma faktörleri olan faktör II (Protrombin), faktör VII, faktör IX ve faktör X sentezini inhibe ederek gösterirler. Bu faktörler tedavi tedavi başlangıcından dört ya da beş gün sonra istenilen düzeye inmektedir. Paradoksal olarak oral antikoagülanlar, antikoagülan proteinler olan Protein C ve Protein S'in inaktivasyonunun vitamin K bağımlı pıhtılaşma faktörlerinin inaktivasyonundan daha önce meydana geldiği bilinmektedir (5). Sınırlı sayıda yapılan çalışma oral antikoagülanların tedaviye erken ya da geç ilave edilmesinin benzer klinik etkinlikte olduğunu göstermektedir (6, 7). Ancak oral antikoagülana erken başlanan olgularda Protein C ve Protein S inaktivasyonu nedeniyle koagülasyon riskinde bir artış olup olmadığı açık değildir. Oral antikoagülanlara erken geçilmesi, daha erken sürede etkin ve güvenli doza erişilmesini sağlamakta ve hastanede kalış süresini azaltmakta, maliyeti düşürmektedir. Bunun yanında heparine bağlı gelişen trombositopeni gibi ciddi yan etkilerden hastayı korumaktadır. Diğer yandan, warfarine erken dönemde başlamak hastayı artmış tromboz riski ile karşı karşıya bırakıyorsa mortalite ve morbiditenin artma riski ile karşı karşıya bırakıyorsa mortalite ve morbiditenin artma riski söz konusudur. Bu çalışmada heparin ile eş zamanlı, aPTZ henüz terapötik seviyeye ulaşmadan başlanan warfarin ile, aPTZ terapötik seviyeye (bazalin 1,5-2,5 katına ) ulaştıktan sonra başlanan warfarin koagülasyon üzerine etkileri araştırılmıştır. Bu amaçla; her iki yöntemle tedavi başlanan olgularda tedavi öncesi (Bazal), tedaviye başlandıktan sonra, altıncı, yirmidördüncü ve kırksekizinci saatlerde Protein C, Protein S, D-Dimer seviyeleri ölçülmüş ve bu değerlerdeki değişmenin heparin tedavisi altındaki hastada uzaması beklenen aPTZ değeri ile ve aynı saatlerde yapılan tromboelastogramla ne derecede korelasyon gösterdiği incelenmiştir. Böylece eş zamanlı başlanan oral antikoagülanın erken dönemdeki koagülan etkisinin klinik anlamı olup olmadığının ortaya konması hedeflenmişti.

Özet (Çeviri)

Pulmonary thromboembolism (PTE) is a common disease worldwide with high mortality. In the United States, its annual incidence is approximately 600,000 cases, and about 60,000 people die each year due to pulmonary thromboembolism (1). In untreated cases, the mortality rate is around 30%, whereas with adequate anticoagulant therapy, this rate can be reduced to 2–8% (2). In the treatment of non-massive pulmonary thromboembolism, the main drugs used are heparins and oral anticoagulants. Therapy is usually initiated with standard heparin, followed by oral warfarin. There are two different approaches regarding the initiation of warfarin therapy. The first approach is to start oral anticoagulation once the patient's activated partial thromboplastin time (aPTT) has reached 1.5–2.5 times the baseline value after starting standard heparin therapy (3). The second approach is to start oral anticoagulation simultaneously with heparin, regardless of the aPTT level (2,4). Oral anticoagulants exert their effects by inhibiting the synthesis of vitamin K-dependent clotting factors, namely factor II (prothrombin), factor VII, factor IX, and factor X. The levels of these factors reach the desired therapeutic range approximately 4–5 days after the initiation of therapy. Paradoxically, it is known that oral anticoagulants cause the inactivation of anticoagulant proteins C and S earlier than that of vitamin K-dependent clotting factors (5). A limited number of studies have shown that early or late initiation of oral anticoagulants has similar clinical efficacy (6,7). However, it remains unclear whether there is an increased risk of coagulation due to protein C and protein S inactivation in patients who start oral anticoagulation early. Early initiation of warfarin allows patients to reach an effective and safe therapeutic dose sooner, shortens hospital stay, and reduces costs. In addition, it may protect the patient from serious side effects such as heparin-induced thrombocytopenia. On the other hand, if early initiation of warfarin increases the risk of thrombosis, there is also a potential risk of increased mortality and morbidity. In this study, the effects of warfarin on coagulation were investigated in patients who were started on warfarin simultaneously with heparin, before aPTT reached the therapeutic level, compared to those in whom warfarin was initiated after aPTT had reached the therapeutic range (1.5–2.5 times baseline). For this purpose, in both treatment groups, Protein C, Protein S, and D-dimer levels were measured at baseline, and at the 6th, 24th, and 48th hours after initiation of therapy. The changes in these values were evaluated in correlation with aPTT, which is expected to be prolonged under heparin therapy, and with thromboelastogram findings obtained at the same time points. Thus, the study aimed to determine whether the early procoagulant effect of simultaneously initiated oral anticoagulation has any clinical significance.

Benzer Tezler

  1. 4PEPS ve tam kan viskozitesinin pulmoner emboli tanısını dışlamadaki etkinliği

    The effectiveness of 4PEPS and whole blood viscosity excluding the diagnosis of pulmonary embolism

    BURAK ÖZÇELİK

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Acil TıpSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Acil Tıp Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BURCU GENÇ YAVUZ

  2. Pulmoner tromboembolili (PTE) hastalarda antikoagülan tedavinin trombosit ve eritrosit reolojisi üzerine etkisi

    The effects of anticoagulant therapy in the patients with pulmonary thromboemboli on rheologic properties of erythrocytes and thrombocytes

    DİLEK ÖREN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2012

    FizyolojiErciyes Üniversitesi

    Fizyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SAMİ AYDOĞAN

  3. Venöz tromboemboli hastalarında apiksaban, rivaroksaban, edoksaban, dabigatran tedavilerinin 6 aylık sonuçlarının karşılaştırılması

    Comparison of 6 months outcomes of patients with venous thromboembolism who were treated with apixaban, rivaroxaban, edoxaban or dabigatran

    ABDULKADİR YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ZEKİ ÇATAV

  4. Venöz trombo-embolizm tedavisinde hangi yeni oral antikoagülan?

    Which new oral anticoagulant in the treatment of venous thrombo-embolism?

    YASİN YILMAZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Göğüs Kalp ve Damar CerrahisiErciyes Üniversitesi

    Kalp ve Damar Cerrahisi Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ OSMAN OKAN ÖZOCAK

    DR. ÖĞR. ÜYESİ HALİS YILMAZ

  5. Pulmoner tromboemboli tanısı alan hastaların taburculuk sonrası tedavi uyumunun, tedaviye bağlı gelişebilecek komplikasyonların ve tedavi maliyetlerinin araştırılması

    Investigation of treatment compliance, treatment-related complications and treatment costs after discharge of patients diagnosed with pulmonary thromboembolism

    ERSİN ERGÜL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Göğüs HastalıklarıAtatürk Üniversitesi

    Göğüs Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ELİF YILMAZEL UÇAR