İdari yargılama hukukunda ehliyet
Capacity in administrative jurisdiction
- Tez No: 953941
- Danışmanlar: DOÇ. DR. SEZİN ÖZTOPRAK
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Hukuk, Law
- Anahtar Kelimeler: İdari Yargılama Hukuku, Ehliyet, İptal ve Tam Yargı Davası, Objektif Ehliyet, Subjektif Ehliyet, Administrative Jurisdiction Law, Capacity, Annulment and Full Jurisdiction Cases, Objective Capacity, Subjective Capacity
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Selçuk Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Kamu Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 245
Özet
İdarenin yargısal denetimi, hukuk devleti ilkesinin vazgeçilmez bir gereğidir. Bu denetimin yapılmasında iptal ve tam yargı davaları önemli bir yere sahiptir. Bireylerin, idarenin hukuka aykırı eylem ve işlemlerine karşı etkin bir koruma altına alınması gerektiği açık olmakla birlikte bu korumanın bazı koşullara bağlanması da mümkündür. İdarenin yargısal denetimini talep eden kimselerin dava ehliyetine sahip olması bu koşullardan biridir. Dava ehliyeti, dava açma hakkına getirilen bir sınırlamadır. Bu nedenle dava ehliyetinin bireylerin hak arama özgürlüğünü ihlal edecek şekilde dar yorumlanmasından kaçınılmalıdır. Bu çalışmada, öncelikle konunun daha iyi anlaşılması bakımından ehliyet kavramının anlam ve mahiyeti ile yargılama hukukundaki yerine değinilmiştir. Yine bu kavramın yargılama hukukunda iki farklı görünümü olan taraf ehliyeti ve dava ehliyeti hakkında açıklamalarda bulunulmuştur. Çalışmanın kavramsal alt yapısı oluşturulduktan sonra genel ehliyet koşulunun yanında iptal davalarında aranan menfaat ihlali koşulu ile tam yargı davalarında aranan kişisel hak ihlali koşulu; öğretideki görüş ve değerlendirmeler ile Danıştay kararları çerçevesinde açıklanmıştır. İdari yargılama hukukunda ehliyet koşulunun niteliğinin açıklanmasında ve bu koşulun sınırlarının çizilmesinde, hukuk devleti ilkesinin temini ve korunması göz önünde bulundurulmuştur. Yargılama usulüne ilişkin bir kavram olan ehliyet, idari yargılama hukukunda genellikle davacının taraf ve dava ehliyeti olarak anlaşılmakta olup, davalının ehliyeti ise husumet kavramıyla açıklanmaktadır. İdari yargılama hukukunda husumet, ayrıca incelenmesi gereken geniş bir konu olduğundan çalışmanın kapsamı dışında tutulmuştur. Dolayısıyla çalışmada, uyuşmazlığın yargı yerlerince esasına girilerek çözümlenmesinin koşulu olan ehliyet konusu yalnızca davacı bakımından ele alınmıştır. Nitekim bir idari uyuşmazlıkta davacı konumunda bulunabilme yeterliliği dava ehliyeti ile davalı konumunda bulunabilme yeterliliği ise husumet kavramı ile ifade edilmektedir.
Özet (Çeviri)
Judicial review of the administration is an indispensable requirement of the rule of law. Annulment and full jurisdiction cases have an important place in conducting this audit. Although it is clear that individuals should be effectively protected against the unlawful actions and transactions of the administration, it is also possible that this protection is subject to some conditions. One of these conditions is that those who request judicial review of the administration have the capacity to sue. The capacity to sue is a limitation on the right to sue. For this reason, narrow interpretation of the capacity to sue in a way that violates the freedom of individuals to seek rights should be avoided. In this study, first of all, in order to better understand the subject, the meaning and nature of the concept of license and its place in trial law are mentioned. Again, explanations have been made about the capacity of the party and the capacity to sue, which have two different aspects of this concept in trial law. After the conceptual infrastructure of the study is established, in addition to the general license condition, the condition of violation of interest sought in annulment cases and the condition of violation of personal rights sought in full jurisdiction cases; In the explanation of the qualification condition and its nature in administrative trial law and in drawing the boundaries of this condition, the provision and protection of the rule of law principle has been taken into consideration. Capacity, which is a concept related to the trial procedure,is generally understood as the plaintiff's party and litigation capacity in administrative trial law, and thedefendant's capacity is explained by the concept of hostility. Hostility in administrative trial law is excluded from the scope of the study as it is a broad issue that needs to be examined. Therefore, in the study, the issue of capacity, which is a condition for resolving the dispute by entering into its merits by the jurisdictions, was dealt with only from the point of view of the plaintiff.As a matter of fact, the ability to be in the position of a plaintiff in an administrative dispute is expressed by the concept of hostility with the capacity to sue and the ability to be in the position of a defendant.
Benzer Tezler
- İdari yargıda iptal davalarında öznel dava ehliyeti olarak menfaat ihlali koşulu
In administrative justice the condition of subjective to sue the concept of breach of interest in the actions for annulment
DENİZ KAKIRMAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Hukukİstanbul ÜniversitesiKamu Hukuku Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZEHREDDİN ASLAN
- İdari yargılama usulü kanunu'nun 31. maddesi çerçevesinde medeni yargılama hukuku-idari yargılama hukuku ilişkisi
The relation of civil procedure law and administrative jurisdiction law according to the code of administrative procedure: Clause 31
SEÇKİN YAVUZDOĞAN
- İdari yargılama usulünde Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun uygulanma kabiliyeti
The possibility to implement Code of Civil Procedure in administrative trial procedure
FİKRİ BEDİR
- İptal davalarında menfaat koşulu
The condition of 'interest' in the actions for annulment -L'intérêt à agir dans les recours pour excès de pouvoir
AHMET YAĞLI