Perkütan Dilatasyonel Trakeostomi'nin intrakraniyal basınç üzerine olan etkisinin incelenmesi

Investigation of the effect of Percutaneous Dilatation Tracheostomy on intracranial pressure

PDF İndir

Tez No: 957425
Yazar: MERYEM SEDEF DEMİR
Danışmanlar: PROF. MURAT YILMAZ
Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
Konular: Anestezi ve Reanimasyon, Anesthesiology and Reanimation
Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
Yıl: 2025
Dil: Türkçe
Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
Enstitü: Tıp Fakültesi
Ana Bilim Dalı: Anestezi ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
Sayfa Sayısı: 68

Özet

Perkütan Dilatasyonel Trakeostominin İntrakraniyal Basınç Üzerine Olan Etkisinin İncelenmesi Giriş: İntrakraniyal basınç (ICP) ölçümü, kritik bakım hastalarında perkütan dilatasyonel trakeostomi (PDT) dahil herhangi bir işlem uygulanırken izlenmesi gereken hayati bir parametredir. ICP'nin izlenmesi amacıyla invaziv yöntemlerin kullanımı altın standart olarak kabul edilmekle birlikte enfeksiyon riski ve kanama gibi sınırlamalara sahip olması nedeniyle günümüzde ICP değerlendirmesinde birçok merkezde ultrasonografi (USG) aracılığıyla optik sinir kılıf çapı ölçümü (ONSD) kullanılmaktadır. Bu çalışmanın amacı, PDT işleminin farklı aşamalarının ICP üzerine olan etkisini USG eşliğinde yapılan ONSD ölçümü ile değerlendirmek ve PDT'nin ICP artışı ile sonuçlanan ve sonuçlanmayan hastalar arasındaki farklılıkları incelemektir. Gereç ve Yöntem: Bu çalışma yoğun bakım ünitesinde takip edilen ve PDT planlanan 18 yaş ve üzeri hastaların dahil edildiği prospektif gözlemsel bir çalışma olarak tasarlanmıştır. Hastalara ait demografik veriler (yaş, cinsiyet, vücut kitle indeksi), ek hastalık durumu ve Charlson Komorbidite İndeksi (CCI), hastaların YBÜ yatışındaki Akut Fizyoloji ve Kronik Sağlık Değerlendirmesi II (APACHE II), intrakraniyal patoloji varlığı, intrakraniyal cerrahi varlığı, travma öyküsü, PDT öncesi mekanik ventilasyonda geçen gün sayısı, PDT endikasyonu, PDT işlemindeki kullanılan pozisyon, işlemden hemen önce ve sonrası da dahil olmak üzere hastanın hemodinamik verileri kayıt altına alınmıştır. Ultrasonografi ile ONSD ölçümleri istatistiksel değerlendirme için kayıt altına alınmıştır. İntrakraniyal basınçta yükseklik tespit edilen hastalarda ICP'nin bazal seviyesine gelme süresi de gözlemlenmiştir. Bulgular: Çalışma dönemi boyunca, toplam 74 hasta değerlendirilmiş ve dahil edilme kriterlerini karşılayan hastaların 58'ine PDT hazırlığı yapılmış ve 5'inde orbita travması, 3'ünde glokom, 2'sinde USG görüntü kalitesinin yetersiz olması, 1'inin periorbital selülit tanısı bulunması nedeniyle çalışma dışı bırakılmıştır. Sonuç olarak 47 hastanın verileri çalışma protokolüne uygun olarak toplanmış ve analiz edilmiştir. Hastaların yaş ortalaması 58,11±18,26 (minimum-maximum: 19-87) olup %72,3 (34 hasta)'ünü erkekler oluşturmaktaydı. Cerrahi operasyon ihtiyacı oluşan 29 hastanın 14'üne dekompresif kraniektomi (DCC) uygulanmış ve 4'ünde EVD mevcuttu. İşlem öncesi ve işlem sonrası PCO2, pH, HCO3 ve laktat değerleri arasında anlamlı farklılık saptanmamış (p>0,05) olup PO2 değeri işlem öncesine göre işlem sonrası daha yüksek tespit edilmiştir (p=0,01). Sistolik, diyastolik ve orta arter kan basıncı ile kalp hızı gibi hemodinamik parametreler PDT prosedürünün farklı aşamalarında önemli değişiklikler göstermiştir. İncelemede hemodinamik parametrelerin hepsi PDT öncesi (Hastanın nötr pozisyonunda) en düşük, işlem sırasında (PDT işlemine başlangıçtan trakeostomi kanülünün takıldığı ana kadar geçen sürede ölçülen değerlerin ortalaması) en yüksek tespit edilmiştir. İşlemden hemen sonra ölçülen değerlerde işlem sırasına göre düşüş tespit edilmiş olsa da başlangıç değerlerinden daha yüksek olduğu gözlemlenmiştir. Tespit edilen sol ONSD ve sağ ONSD değerlerinin üç farklı zaman dilimi (İşlemden hemen önce hasta nötr pozisyonda iken- PDT pozisyonu sonrası-PDT'den hemen sonra PDT'ye başlangıç pozisyonunda) arasında yapılan tüm ikili post hoc kıyaslamalarda ONSD'nin bazal değerine göre anlamlı şekilde arttığı görülmüştür (p0,05). İntrakraniyal patoloji bulunan hastalarda PDT sonrası ICP yüksekliğinin intrakraniyal patoloji bulunmayan hastalara kıyasla daha fazla olduğu tespit edilmiştir (p=0,003). İntrakraniyal patolojilerin PDT sonrası ICP yüksekliği durumlarına göre dağılımsal farklılıkları değerlendirildiğinde PDT sonrası ICP yüksekliği tespit edilmeyen hasta grubunda %53,33 oranında intrakraniyal patoloji görülmezken, PDT sonrası ICP yüksekliği tespit edilen hasta grubunda bilateral intrakraniyal patoloji görülme oranı daha yüksek bulunmuştur (%47,07) (p=0,005). Yapılan cerrahi prosedürlerin PDT sonrası ICP yükseklik durumuna göre yapılan değerlendirmesinde DCC yapılan hastaların tamamında PDT sonrası ICP yüksekliği saptanmamış olup kraniyal cerrahi öyküsü (DCC hariç) bulunan hastaların tamamında ise PDT sonrası ICP yüksekliği tespit edilmiştir (p

Özet (Çeviri)

Investigation of the Effect of Percutaneous Dilatation Tracheostomy on Intracranial Pressure Introduction: Intracranial pressure (ICP) measurement is a vital parameter that must be monitored during any procedure, including percutaneous dilatation tracheostomy (PDT), in critically ill patients. Although invasive methods are considered as gold standard for monitoring intracranial pressure, their limitations, such as the risk of infection and bleeding, have led many centres to use optical nerve sheath diameter (ONSD) measurement via ultrasound (USG) for ICP assessment. The aim of this study is to evaluate the effect of different stages of PDT on ICP using ONSD measurements performed with USG and to examine the differences between patients who experienced ICP increase and those who did not following PDT. Materials and Methods: This study was designed as a prospective observational study that included patients aged 18 years and older who were followed up in the intensive care unit and scheduled for PDT. Demographic data (age, gender, body mass index), comorbidities, and the Charlson Comorbidity Index (CCI) were recorded for the patients. Additionally, the Acute Physiology and Chronic Health Evaluation II (APACHE II) score at ICU admission, the presence of intracranial pathology, history of intracranial surgery, and history of trauma were documented. Number of days spent on mechanical ventilation prior to PDT, indication for PDT, position used during the PDT procedure, and the patient's haemodynamic data, including immediately before and after the procedure, were recorded. ONSD measurements obtained via ultrasonography were recorded for statistical evaluation. In patients with elevated intracranial pressure, the time taken for ICP to return to its baseline level was also observed. Results: During the study period, a total of 74 patients were evaluated, and PDT preparation was performed on 58 patients who met the inclusion criteria. Five patients were excluded from the study due to orbital trauma, three due to glaucoma, two due to poor ultrasound image quality, and one due to a diagnosis of periorbital cellulitis. As a result, data from 47 patients were collected and analyzed in accordance with the study protocol. The mean age of the patients was 58.11±18.26 (minimum-maximum: 19-87 years), and 72.3% (34 patients) were male. Of the 29 patients who required surgical intervention, 14 underwent decompressive craniectomy (DCC) and 4 had EVD. No significant differences were found between pre- and post-procedure PCO2, pH, HCO3, and lactate values (p>0.05), while the PO2 value was found to be higher post-procedure compared to pre-procedure (p=0.01). Hemodynamic parameters such as systolic, diastolic, and mean arterial blood pressure, as well as heart rate, showed significant changes at different stages of the PDT procedure. In the study, all hemodynamic parameters were found to be lowest before PDT (when the patient was in a neutral position) and highest during the procedure (the average of the values measured from the start of the PDT procedure until the tracheostomy cannula was inserted). Although a decrease was observed in the values measured immediately after the procedure compared to those during the procedure, they were still higher than the initial values. In all pairwise post hoc comparisons between the three different time periods (immediately before the procedure while the patient was in a neutral position, after the PDT position, and immediately after the PDT in the starting position of the PDT), the left ONSD and right ONSD values were found to be significantly higher than the baseline ONSD value (p0.05). It was determined that ICP elevation after PDT was higher in patients with intracranial pathology compared to patients without intracranial pathology (p=0.003). When the distribution differences of intracranial pathologies were evaluated according to ICP elevation after PDT, intracranial pathology was not observed in 53.33% of the patient group in which ICP elevation was not detected after PDT, while the rate of bilateral intracranial pathology was found to be higher in the patient group in which ICP elevation was detected after PDT (47.07%) (p=0.005). In the evaluation of surgical procedures according to ICP elevation after PDT, ICP elevation was not detected in all patients who underwent DCC, while ICP elevation was detected in all patients with a history of cranial surgery (excluding DCC) after PDT (p

Benzer Tezler

Tez No
914844
Yoğun bakım ünitesinde konvansiyonel yöntemle, fiberoptik bronkoskopi kılavuzluğunda ve ultrason kılavuzluğunda elektif perkütan dilatasyonel trakeostomi açılan hastaların prospektif olarak karşılaştırılması
Prospective comparison of patients undergoing elective percutaneous dilatational tracheostomy with conventional, fiberoptic bronchoscopy-guided and ultrasound-guided method in the intensive care unit
SALİHA ERKAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2024
Anestezi ve Reanimasyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SÜHEYLA ABİTAĞAOĞLU
DR. FATİH KILIÇ
Tez No
688721
Perkütan dilatasyonel trakeostomi uygulanan hastalarda endotrakeal tüpün geri çekilmesi esnasında ultrasonografi, videolaringoskop ve direk laringoskop kullanımının karşılaştırılması
Comparison of use of ultrasonography, videolaringoscopes and direct larngoscopes during endotracheal tube retraction in patients who were percutaneus dilatational tracheostomy
MEHMET BAY
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2021
Anestezi ve Reanimasyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. SERDAR DEMİRGAN
Tez No
932353
Yoğun bakımda vertikal veya horizontal cilt insizyonu ile açılan perkütan trakeostomilerde erken dönem komplikasyonların karşılaştırılması
Comparison of early complications in percutaneous tracheostomies performed with vertical or horizontal skin incision in the intensive care unit
KÜBRA ÇANAKÇI
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Anestezi ve Reanimasyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MEHMET GAMLI
DOÇ. DR. ŞERMİN EMİNOĞLU
Tez No
923569
Erişkin yoğun bakım ünitesinde kör, ultrasonografi ve bronkoskopi ile perkütan dilatasyonel trakeostomi yöntemlerinin retrospektif karşılaştırılması
A retrospective comparison of blind, ultrasonography and bronchoscopy with percutaneous dilatational tracheostomy in an adult intensive care unit
ELİF SELVA TAŞ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2025
Anestezi ve Reanimasyon Sağlık Bilimleri Üniversitesi
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. MEHMET SALİH SEVDİ
Tez No
844990
Morfolojik yapının dilatasyonel trakeostomi girişim yeri ve komplikasyonlarına etkisinin ultrasonografi ve fiberoptik bronkoskopi ile değerlendirilmesi
Morphological evaluation of the dilational tracheostomy procedure site and its impact on complications assessed by ultrasonography and fiberoptic bronchoscopy
ESİN BULUT
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2023
Anestezi ve Reanimasyon Akdeniz Üniversitesi
Anesteziyoloji ve Reanimasyon Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MELİKE CENGİZ

Geri Dön