Geri Dön

Okul öncesi çocuklarda problemli medya kullanımı ilişki kalitesi ve ebeveyn tükenmişliğine çocuk ebeveyn müdahale programının etkisi

The effect of child-parent intervention program on child problematic media use, relationship quality and parental burnout in preschool children

  1. Tez No: 962891
  2. Yazar: RAMAZAN ÇOK
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. METEHAN ÇELİK
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Eğitim ve Öğretim, Psikoloji, Education and Training, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Çocuk ebeveyn ilişkisi terapisi, ebeveyn tükenmişliği, problemli medya kullanımı, okul öncesi çocuklar, oyun terapisi, Child-parent relationship therapy, parent burnout, problematic media use, preschool children, play therapy
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Çukurova Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 304

Özet

Ebeveyn çocuk arasında işlesevsel olmayan ilişkiyi oyun terapisi yoluyla geliştirme, ikili arasında dinamik bir bağ kurarken ebeveyni terapötik araç olarak gören yaklaşım literatürde çocuk ebeveyn ilişkisi terapisi diğer adıyla filial terapi modeli olarak geçmektedir. Bu modelde, ebeveyne çocuk merkezli oyun terapisi (ÇMOT) konusunda psikoeğitim verilir ve ebeveynler öğrendikleri becerileri kullanarak çocuklarıyla evde özel zamanlarda oyun seansları uygulayıp, oyunla çocuk ebeveyn arasındaki ilişkiyi güçlendirmektedirler. Oyun terapisinin iyileştirici gücü ile birlikte çocuk problem davranışlar azalırken, ebeveyn ve çocuk ilişkisi güçlenir. Bu amaçla bu araştırmada çocuk ebeveyn ilişkisi terapisi programı, okul öncesi çocuklarda problemli medya kullanımı çocuk ebeveyn ilişkisi ve ebeveyn tükenmişliğine etkisi iç içe karma desende incelenmiştir. Araştırmanın ilk aşamasında Gaziantep ilinde okul öncesi eğitiminin uygulandığı üç bağımsız anaokulunda 514 ebeveyne okul öncesi çocuklarda problemli medya kullanımı ebeveyn formu, anne baba iletişim değerlendirme aracı ve ebeveyn tükenmişliği ölçekleri uygulanarak kesitsel veri alınmıştır. Seçkisiz örnekleme metoduyla ulaşılan 514 ebeveynden alınan veriler analiz edilmiş, ölçeklerden elde edilen puanlara göre deney ve kontrol grupları belirlenmiştir. Araştırmanın yarı deneysel aşamasında ölçüt örnekleme kullanılmıştır. Ölçütler PMKÖ ve ETDÖ yüksek puan alanlar, ABÇİDA düşük puan alanlar, KVKK metnini imzalayıp 10 haftalık programa katılmaya gönüllü olanlar şeklindedir. Veriler edildikten sonra, ölçütleri karşılayan 15 ebeveyn deney grubu için belirlenmiştir. Ebeveynlerin ve üzerinde çocuk merkezli oyun terapisi uygulaması yapılacak olan çocukların programa alınma kriterlerini belirlemek adına deney grubundaki ebeveynlerin çocuklarının gelişim değerlendirmeleri ve peodagojik/psikososyal gelişim öyküleri alınmıştır. Değerlendirme sonucunda 15 ebeveyn deney grubuna atanamış ve 9 ebeveyn ise kontrol grubunda yer almıştır. Deney grubuna 10 haftalık çocuk merkezli oyun terapisi temelli çocuk ebeveyn ilişkisi terapisi uygulanmış, 5 ebeveyn program ölçütlerine uymadıkları için son test ve izleme testine dâhil edilmemiş ve deney grubu 10 ebeveyn ile sonlandırılmıştır. Uygulama bittikten sonra her iki gruba son test, son testten 12 hafta sonra ise izleme testleri uygulanmıştır. Programın bitiminden sonra deney grubundaki ebeveynlere programın uzun dönemli etkilerini belirlemek ve ebeveynlerin deneyim ve görüşlerini öğrenmek için nitel odak grup görüşmeleri yapılmıştır. Benzer deneyimlerden geçen bu grup amaçlı örnekleme yöntemlerinden benzeşik örneklemeye temsil etmişlerdir. Nicel verilere SPSS 28.00 programı kullanılarak, nonparametrik testlerden Mann-Whitney U testi, friedman testi yapılmış, puanları anlamlı derece farklılaşan gruba da Wilcoxon işaretli sıralar testleri yapılmıştır. Nitel veriler analiz edilirken ise tematik analiz kullanılmıştır. Analiz sonucunda okul öncesi çocuklarda problemli medya, anne baba çocuk iletişimi değelerdirme aracı ve ebeveyn tükenmişliği değerlendirme ölçeği puanlarında ön test, son test ve izleme teslerinde deney grubu lehine anlamlı sonuçlar elde edilmiştir. Kontrol grubunda ise PMKÖ son test ve izleme ölçümleri deney grubunun aksine anlamlı düzeyde artış gösterirken; ABÇİDA ve ETDÖ ise anlamlı bir değişim görülmemiştir. Bu açıdan psikoeğitim programının incelenenen değişkenlerde etkili olduğu tespit edilmiştir. Nitel bulgulara bakıldığında ise deney grubu katılımcılarının çocuklarında duyguları ifade etme, duygusal farkındalık ve duygu düzenleme, oyun davranışlarında olumlu değişimler, okul ve sosyal yaşamında davranışsal değişimler ve becerilerin artması şeklinde deneyimler edindikleri görülmüştür. Nitel bulguların çocuk ebeveyn etkileşiminde bağlanma, güven, sevgi bağı, keyifli ve nitelikli vakit geçirme, ebeveynin zorlayıcı duygular karşındaki kendini düzenlemesi şeklinde yansımaları olmuştur. Ebeveynlerin problemli dijital medya kullanımı ve problemli davranışlara yaşa ve bağlama uygun sınılar koyma davranışları, farkındalık ve iç görü, aile içi iletişimin artması, ebeveyn yetkinliği, ebeveynin bireysel gelişimi şeklinde katkıları olduğu görülmüştür. Bulgular, karma yöntem araştırmasının doğası, değişkenlerle ilgili alanyazın dikkate alınrak tartışılmış ve yorumlanmıştır.

Özet (Çeviri)

The approach of developing dysfunctional parent-child relationships through play therapy, establishing a dynamic bond between the two, and viewing the parent as a therapeutic tool is referred to in the literature as the child-parent relationship therapy, also known as filial therapy model. In this model, psychoeducation is provided to parents on child-centered play therapy, and parents use the skills they learn to implement play sessions with their children at home at special times, strengthening the relationship between the child and the parent through play. With the healing power of play therapy, child problem behaviors decrease, and the parent-child relationship is strengthened. For this purpose, in this study, the child-parent relationship therapy program, the effects of problematic media use in preschool children on the child-parent relationship and parent burnout were examined in a mixed design. In the first stage of the study, cross-sectional data were obtained by applying the problematic media use in preschool children parent form, parent communication assessment tool and parent burnout scales to 514 parents in three independent kindergartens where preschool education is provided in Gaziantep province. Data obtained from 514 parents reached by random sampling method were analyzed, and experimental and control groups were determined according to the scores obtained from the scales. Criterion sampling was used in the quasi-experimental phase of the study. The criteria were those who received high scores on PMKÖ and ETDÖ, those who received low scores on ABÇİDA, and those who signed the KVKK text and volunteered to participate in the 10-week program. After the data were collected, 15 parents who met the criteria were determined for the experimental group. In order to determine the criteria for inclusion in the program of the parents and the children on whom child-centered play therapy would be applied, the developmental evaluations and pedagogical/psychosocial development stories of the children of the parents in the experimental group were taken. As a result of the evaluation, 15 parents were assigned to the experimental group and 9 parents were in the control group. 10-week child-centered play therapy based child-parent relationship therapy was applied to the experimental group, 5 parents were not included in the post-test and follow-up test because they did not meet the program criteria, and the experimental group was terminated with 10 parents. Post-test was applied to both groups, and follow-up tests were applied 12 weeks after the post-test. After the end of the program, qualitative focus group interviews were conducted with the parents in the experimental group to determine the long-term effects of the program and to learn the experiences and opinions of the parents. This group, which had similar experiences, was represented by the analogous sampling method from the purposeful sampling methods. Mann-Whitney U, Friedman, Wilcoxon signed-rank tests were applied to the group whose scores differed significantly. Thematic analysis was used while analyzing the qualitative data. As a result of the analysis, significant results were obtained in favor of the experimental group in the pre-test, post-test and follow-up tests in the problematic media, parent-child communication assessment tool and parent burnout assessment scale scores of preschool children. In the control group, while the post-test and follow-up measurements of PMKÖ showed a significant increase in contrast to the experimental group, no significant change was observed in ABÇİDA and ETDÖ. In this respect, it was determined that the psychoeducation program was effective in the variables examined. When the qualitative findings are examined, it is seen that the experimental group participants gained experiences in the form of expressing emotions, emotional awareness and emotion regulation, positive changes in play behaviors, behavioral changes in school and social life and increased skills. The qualitative findings were reflected in the child-parent interaction as attachment, trust, love bond, spending enjoyable and quality time, and the parent's self-regulation in the face of challenging emotions. It was observed that the parents' problematic digital media use and behaviors of setting age and context-appropriate limits for problematic behaviors contributed to awareness and insight, increased family communication, parental competence, and the parent's individual development. The findings were discussed and interpreted.

Benzer Tezler

  1. Investigating preschool children's parents' perception of problematic media use and internet parenting styles in terms of various demographics

    Okul öncesı çocukların ebeveynlerinin problemli medya kullanımı ve internet ebeveynlik stillerine ilişkin algılarının çeşitli demografik değişkenler açısından incelenmesi

    KÜBRA MERTER TÜRÜNG

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    Eğitim ve ÖğretimBahçeşehir Üniversitesi

    Eğitim Teknolojileri Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAVUZ SAMUR

  2. Okul öncesi dönemi çocuklarda teknoloji kullanma durumlarının ebeveynlerinin teknoloji kullanım alışkanlıkları temelinde değerlendirilmesi

    Assessing preschoolers' technology use based on their parents' technology use habits

    ARİFE ÖĞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Eğitim ve ÖğretimAnadolu Üniversitesi

    Bilgisayar ve Öğretim Teknolojileri Eğitimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ÖZCAN ÖZGÜR DURSUN

  3. 60-72 aylık çocukların medya araçları kullanımı ile yaratıcılık düzeyleri ve sosyal becerileri arasındaki ilişkinin incelenmesi

    Examination of the relationship between media tools use, creativity levels and social skills of 60-72 months children

    BÜŞRA GÜZEL DURNA

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Eğitim ve ÖğretimBursa Uludağ Üniversitesi

    Temel Eğitim Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ELVAN ŞAHİN ZETEROĞLU

  4. 4-6 yaş çocukların problemli medya kullanımının gelişim düzeyleri, dikkat, öz düzenleme ve yürütücü işlev becerileri üzerindeki etkisinin incelenmesi

    Examining the impact of problematic media use on developmental levels, attention, self-regulation and executive function skills in 4-6 year-old children

    BİLGENUR BİLİCİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Eğitim ve Öğretimİstanbul Gelişim Üniversitesi

    Çocuk Gelişimi Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. MAKBULE MEZİYET ARI

  5. Problemli teknoloji kullanımının okul öncesi eğitim alan çocukların gelişimine etkisi: Uykunun aracı rolü

    The effect of problematic technology use on the development of preschool children: The mediating role of sleep

    NAGEHAN ÇELİK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2025

    Eğitim ve ÖğretimKastamonu Üniversitesi

    Temel Eğitim Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ATİLA ÇAĞLAR