Geri Dön

Serebral ven trombozlarında difüzyon ağırlıklı görüntülemenin yeri

The role of diffusion weighted imaging in cerebral veinthrombosis

  1. Tez No: 966379
  2. Yazar: EKİN TUNA ŞAHİN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. KAMİL KARAALİ
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Radyoloji ve Nükleer Tıp, Radiology and Nuclear Medicine
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Radyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 84

Özet

SVT nadir görülen, çok farklı klinik tablolarla ortaya çıkabilen ve ölümcül komplikasyonlara neden olabilen bir SVH türüdür. SVT tanısında altın standart yöntem DSA olmakla birlikte Günümüzde SVT tanısı genellikle MRG tabanlı tetkikler ile konmaktadır. Non invaziv altın standart yöntem MRV kabul etmektedir. Diğer MRG sekansları da SVT tanısına katkı sağlamaktadır. Çalışmamızda akut nörolojik durumlarda sık kullanılan ve oldukça önemli bir yere sahip DAG'nin SVT tanısındaki yeri araştırıldı. Akdeniz Üniversitesi Hastanesine 2014-2024 yılında başvurmuş ve SVT tanısı almış, tanısı MR sekansları ve MRV ile doğrulanmış 82 hastayı çalışmaya dahil edildi. Bu hastalarda serebral venler içerisindeki pıhtıdaki sinyal değişikliklerinin DAG ile tespiti ve zamana göre olarak değişimi araştırıldı. Bu sinyal değişikliklerinin hastaların semptom sonrası görüntüleme süresi ve tedavi sonrası kontrol görüntüleme süreleri ile değişimi değerlendirildi. Bu bulgular da başta T2 olmak üzere diğer MR sekansları ile kıyaslandı. Tanı anında hastaların %59,8'inde serebral venler içerisindeki pıhtıda DWI b1000 sinyal artışı,%74,4'ünde ise T2 sinyal artışı görüldü. Kontrol görüntülerde ise hastaların % 89,3'ünde DAG görüntüleme bulgularının normale döndüğünü görüldü. T2 sinyal artışının ise hastaların %36,6'sında normale döndüğü görüldü. Bu bağlamda DAG erken dönemde tanıda katkıda bulunabilir, geç dönemde ise trombüsün rezolüsyonu hakkında bilgi verebilir. T2 sinyal yüksekliği ise kontrol görüntülerde önemli ölçüde devam ettiği için rekanalizasyonun değerlendirilmesinde daha değerlidir. Kortikal ven trombozlarında ise 16 hastanın 14 tanesinde DAG'de pozitif bulgu görüldü. Bu değer 16 hastanın 15 tanesinde sinyal artışı görülen T1A incelemeye yakın sonuç verdi. T2A görüntülerde ise 16 hastanın sadece 4 tanesinde sinyal artışı seçilebildi. Bu nedenle kortikal ven trombozlarında DAG'nin tanıda T2A'ya göre oldukça yüksek duyarlılığı bulundu. Kortikal ven trombozlarının erken döneminde DAG görüntüleme tanıda oldukça katkı sağlayabilir. Çalışmamızda ayrıca SVT'nin önemli bir komplikasyonu olan kanama veya enfarkt gelişimi sıklığı, bunun hasta yaşı ve tutulan serebral ven lokalizasyonu ile ilişkisi araştırıldı. Tüm hasta popülasyonunda kenama veya enfarkt gelişme sıklığı %37 bulundu. Kanama veya enfarkt gelişimi sıklığı açısından erişkin ve pediatrik yaş grubu arasında anlamlı farklılık saptanmadı. Serebral ven lokalizasyonu olarak da kortikal ven tutulumu olan olgularda kanama veya enfarkt gelişimi anlamlı olarak daha yüksek bulundu.

Özet (Çeviri)

Cerebral venous thrombosis (CVT) is a rare subtype of stroke that can present with a wide range of clinical manifestations and may lead to life-threatening complications. Although digital subtraction angiography (DSA) is considered the gold standard for diagnosis, CVT is most commonly diagnosed today using MRIbased imaging techniques. Among non-invasive modalities, MR venography (MRV) is accepted as the gold standard. Other MRI sequences also contribute significantly to the diagnosis. In our study, we investigated the role of diffusion-weighted imaging (DWI), a widely used and essential sequence in acute neurological conditions, in the diagnosis of CVT. A total of 82 patients who presented to Akdeniz University Hospital between 2014 and 2024 and were diagnosed with CVT—confirmed by MRI sequences and MRV—were included in the study. We evaluated signal changes within cerebral venous thrombi on DWI, as well as their temporal evolution. These signal alterations were assessed in relation to the time from symptom onset to imaging and the timing of follow-up scans after treatment. The findings were also compared with other MRI sequences, primarily T2-weighted images. At the time of diagnosis, DWI (b1000) hyperintensity within the thrombus was observed in 59.8% of the patients, while T2 hyperintensity was noted in 74.4%. In follow-up imaging, DWI findings normalized in 89.3% of patients, whereas T2 hyperintensity resolved in only 36.6%. These results suggest that DWI may aid in early diagnosis and provide insights into thrombus resolution in later stages. However, since T2 hyperintensity persists in a significant proportion of cases on follow-up imaging, it may be more valuable for assessing recanalization. In cases of cortical vein thrombosis, positive findings were seen on DWI in 14 out of 16 patients. This is comparable to T1-weighted images, where hyperintensity was observed in 15 out of 16 patients. In contrast, T2-weighted signal increase was noted in only 4 out of 16 cases. Therefore, DWI appears to have significantly higher sensitivity than T2-weighted imaging for detecting cortical vein thrombosis. DWI may provide substantial diagnostic support, especially in the early phase of cortical vein involvement. Our study also investigated the frequency of hemorrhage or infarction, which are major complications of CVT, and their relationship with patient age and the localization of venous involvement. Across the entire patient population, the rate of hemorrhage or infarction was found to be 37%. There was no statistically significant difference between adult and pediatric age groups in terms of complication rates. However, hemorrhage or infarction was significantly more frequent in patients with cortical vein involvement.

Benzer Tezler

  1. Serebral sinüs ven trombozlarında 64 kesitli ÇKBT ile yapılan serebral bt venografinin tanısal değeri

    The value of cerabral CT venography with 64-MDCT in the diagnosis cerebral venous sinus thrombosis

    ROJBİN CEYLAN TEKİN

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Radyoloji ve Nükleer TıpDicle Üniversitesi

    Radyodiagnostik Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. YAŞAR BÜKTE

  2. Behçet hastalığında görülen ven ve arter trombozlarında prokoagülan gen mutasyonlarının sıklığı ve bu mutasyonların tromboz lokalizasyonu ile ilişkisi

    The frequency of procoagulant gene mutations in Behçet's disease patients with venous and/or arterial thrombosis and the association of these mutations with the site of the thrombosis

    SONGÜL ÖNDER (ÇELEBİ)

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2001

    Romatolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ.DR. AHMET GÜL

  3. Antifosfolipid sendromunda trombosit membran glikoprotein polimorfizmlerinin sıklığı ve klinik etkileri

    Clinical outcomes and frequencies of platelet membrane glycoprotein polymorphisms in antiphosphospholipid syndrome

    İPEK YÖNAL

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Hematolojiİstanbul Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    PROF. MELİHA NALÇACI

  4. Serebral venöz trombozların klinik, etiyolojik ve topografik tutulum açısından değerlendirilmesi

    Clinical,etiologicalandtopographic evaluation of cerebral venous thrombosis

    ÖZGE ÖZEN GÖKMUHARREMOĞLU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2016

    Nörolojiİzmir Katip Çelebi Üniversitesi

    Nöroloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET ÇELEBİSOY