XI. yüzyıla kadar Orta Asya Türk Devletleri'nin Çin ile ticaret ilişkileri
Commercial relations between central Asian and China till XI. century
- Tez No: 97406
- Danışmanlar: PROF. DR. ÖZKAN İZGİ
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Tarih, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2000
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Hacettepe Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 116
Özet
ÖZET Türkler, ortaya çıktıkları tarihten itibaren birçok devletle siyasi, dini ve kültürel ilişkilerde bulunmuşlardır. Bu ilişkilerin yanı sıra, bir de ticari alanda kurulan ilişkiler vardır. Aynı coğrafyayı paylaşmaları nedeni ile uzun süre devam eden Türk- Çin ilişkileri, tarih boyunca her iki topluluk içinde büyük bir öneme sahiptir. Bu öneme binaen çalışmamızın konusu da, başlangıcından XI. yüzyıla kadar Orta Asya Türk Devletleri 'nin Çin ile ticari ilişkilerinin incelenmesidir. Çin, tarih içerisinde dünyanın en eski devletleri arasında yer alan bir siyasi oluşumdur. Medeniyet tarihi içerisinde de birçok yeniliklerin yapıldığı bir ülke olarak yerini almıştır. Özellikle ipek, porselen ve kağıdın bulunduğu ülke olarak medeniyet tarihine katkıda bulunmuştur. Eski ve Ortaçağlar boyunca Çin'in tekelinde bulunan ipek, sırrı çözülünceye kadar dönemin güçleri tarafından aranan bir ticari meta olmuş ve doğu-batı ticaretinde önemli bir yer işgal etmiştir. Eski ve Ortaçağlarda doğu ile batı arasında, adını ipekten alan ve daha çok da bu ürünün taşındığı yollar, ticaret yolları olarak kullanılmıştır. Bu ticaret yollarına“İpek Yolu”adı verilmiştir. Üç kol halinde Çin'in en önemli merkezi durumunda olan T'ung-huang'da birleten bu yollar sadece ticari faaliyetlerin gerçekleştiği değil aynı zamanda da kültürel ve dini etkileşimlerin yaşandığı yollar olarak önemli bir yer tutmuştur. Türkler ve Çinlilerden başka dönemin en belirgin güçleri İranlılar, Romalılar- Bizanslılar, Hintliler ve Araplardır. Bu siyasi oluşumlardan Romalı ve Bizanslılar, doğudan gelen ve kendilerinin bilmedikleri ürünler nedeni ile doğunun zenginliğine inanmışlar ve bu zenginliklerin sırlarını uzun süre çözememişlerdir. Hindistan'danRoma'ya kadar uzanan birçok baharat, mücevher vb. mallar ve Çin'den gelen ipek batının güçlerini doğu ile ticari ilişkilere sevketmişdir. Bu ticari ilişkilerde İpek Yolu'nu ya da bu yol üzerinde ki bazı ticaret merkezlerini kontrollerinde bulundurmaları nedeni ile İranlılar ve Türkler önemli yer teşkil etmişlerdir. İpek bu unsurlar aracılığı ile doğudan batıya nakledilmiş ve burada tanınmıştır. Bu nedenle İpek Yolu birçok devlet tarafından ele geçirilmek ve kontrol altında tutulmak istemiştir. VI. yüzyılda yaptıkları fetihlerle Araplar'da Orta Asya'daki bu mücadelelere katılmışlardır. Bu devletler arasındaki ilişkilerin bilinmesi ve konumuzun anlaşılması açısından önemlidir. Bu nedenle de birinci bölüm bu Türkler ve Çinliler ağırlıklı olmak üzere bu altı siyasi oluşuma ayrılmıştır. ikinci bölüm, Türk-Çin ticari ilişkilerinin incelenmesini içermektedir. Bu ilişkilerin anlaşılması için de Türklerin ve Çinlilerin devlet felsefelerinin bilinmesi gerekmektedir. Türk tarihi içerisinde ilk siyasi oluşum olması nedeni ile bu bölümde Hunlardan başlanmış Göktürkler ve Uygurlar döneminde Çin ile yapılan ticari ilişkiler tartışılmıştır. Çin'in ilk defa Huıılarla ticari ilişkileri sırasında onların güçlerini azaltmak ve İpek Yolu'nu kontrol altına almak için uyguladığı haraç sistemi ve Ho-chan sistemi de bu bölümde yer verilen konular arasındadır. Üçüncü bölüm ise doğu-batı ticaretinin yapıldığı ipek yolu ve bu yol çevresindeki ticaret merkezlerine ve bunların konumuz açısından önemine ayrılmıştır. İpek Yolu sadece tüccarlar tarafından değil, birçok misyoner, budist hacılar, müslüman fetihçiler ve coğrafyacılar tarafından da kullanılmıştır. Bu yollar, sadece ticari ilişkilerin değil birçok medeniyetin kaynaştığı bir bölge olmuş ve ön plana çıkmıştır. Türkler ve Çinliler arasındaki ticari faaliyetler siyasi ilişkilerle paralel olarak yürütülmüştür. Gücü elinde tutan ticarete de hakim olmuştur. İki toplum arasındaki en büyük mücadeleler her ne kadar siyasi olarak görülmüşse de bunların çoğununaltından ticari-ekonomik nedenler çıkmıştır. Bu nedenle de dönemin toplumları arasındaki siyasi ilişkileri anlamak açısından onların ekonomilerinin ve ticari aktivitelerinin bilinmesi gerekmektedir. Türkler ve Çinliler arasındaki ticari ilişkiler Kao-çang Uygurları döneminde Çin'e gönderilen 1004 yılındaki elçilik heyeti ile sona erer. Bu tarihten sonra Orta Asya'da birtakım değişikliler yaşanmıştır. XI. yüzyılda güç dengeleri değişmiş ve büyük bir güç olarak Moğollar ortaya çıkmış ve Orta Asya'ya hakim olmuşlardır. Moğol dönemi ile birlikte siyasi, kültürel ve ekonomik yapılar değiştiği gibi ticari ilişkilerin yönü ve tarzı da değişmiştir. Bu nedenle bir başka açıdan bakıldığında konumuzun sınırını Moğol istilâsı oluşturmaktadır Bu istilaya kadar Türkler ve Çinliler arasındaki ilişkilerin incelenmesi konumuzu teşkil etmektedir.
Özet (Çeviri)
IV ABSTRACT Turks, since they appeared at the scene of the history, have had politic, religios and cultural relations with various states. Besides these relations, there were also relations in the area of trade. Chinese-Turkish relations which was sustained for a long time due to fact that they share the same geographical area, gained a great importance throughout the history. Subject of our study is examination of commercial relations between Central Asian Turkish States and China till eleventh century. China is a political formation which is amongst the oldest world states throughout the history. It is also a country where several innovations have been discovered throughout the civilisation history. This country acted in the history as a country where especially silk, porcelain and paper were discovered. The silk which is under the monopoly of China, throughout the Ancient and Mediaval Ages, was a valuable commodity by the predominant kingdoms of that period till its secret was revealed and played an importent role in the trade of western-eastern contries. During the ancient and mediaval ages, the roads which were between west and east named for the sake of silk, and on which silk is frequently transported were used as trade roads. These trade roads were called as“Silk Road”. These road which after seperating into three branches, join each other in the city of T'ung-huang which was one of the most important roads as where not only commercial activities are experienced but also cultural and religious interactions took place. Included in the most significant powers of that period other than Chinese and Turks, are Persians, Romans, Byzantines, Indians and Arabs. Of these political formations, Romans and Byzantines believed in the richness of the East due to products which came from there and they did not know and could not solve secrets of these products. Such goods as various spices, jewels etc. coming from India to Roma and silk coming from China lead the western powers to have commercial relationswith the east. In these commercial relations, Turks and Persians have an important position since they held Silk Road or some commercial centers on this road under their control. Silk was transferred from east to west by means of these factors and recognized there. For this reason, Silk Road was wanted by various contries to be acquired and held under their control. Arabs who had several conquest in 6l century were also involved in these struggles taking place in Central Asia. Recognition of the relations between these countries are important for understanding our topic. For this reason, Chapter One is reserved for these six political formations mainly Turks and Chinese. Chapter Two involves Silk Road where western-eastern trade takes place, and commercial centers around it and their importance with respect to our of view. Silk Road was used not only by tradesmen but also missioners, Islamic conquerors and geographic explorers. These roads became a region where not only commercial relations but also several civilization met and a outstanding place. Chapter Three contains discussion of Turkish- Chinese commercial relations. For understanding these relations, it is necessary to know state philosophy of Turks and Chinese. In this section first we started discussing with Huns since they are the first political formation in the history of Turks, commercial relations with China during the era of Göktürks and Uygurs are discussed. Included in the subject of these chapter are protection money system and Ho-chan system that Chinese implemented for the purposed of impairing powers of Huns and taking Silk Road under their control during their commercial relations with Huns. Commercial activities between the Chinese and Turks were conducted in parallel with political relations. He who held the power, was also predominant in the trade. Although the great struggles between the two societies had been regarded as political, commercial-economic reasons underlaid these struggles. Therefore, for theVI purpose of understanding the political relations between the societies of this era, it is necessary to their economies and commercial activities. Commercial activities between the China and Turks were lasted After a group of ambassador send from Kao ch'ang Uygurs to China in 1004. After 11th century, power balance was changed, and Mongolians who appeared as a great power has become dominant in Central Asia. While political, cultural and economic structures were changed with Mongolian period, direction and manner of the commercial relations were also changed. For this reason, Mongolian invasion is taken as a limit for this study. Our topic includes examination of the relations between Turks and Chinesse till this invasion.
Benzer Tezler
- Oğuz grubu Türk dillerinin karşılaştırmalı fonolojisi
Başlık çevirisi yok
HYOJOUNG CHOİ
Doktora
Türkçe
1992
Türk Dili ve EdebiyatıHacettepe ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TALAT TEKİN
- XI. -XIII. yüzyıllarda Anadolu'da İslâmiyet
Islam in Anatolia during the XI-XIIIth centuries
MUHAMMET KEMALOĞLU
- Selçuklu dönemi madeni eserleri yapım ve süsleme özellikleri (Ankara Etnografya, İstanbul Türk ve İslam eserleri Müzeler)
Başlık çevirisi yok
AYDIN ERKEK
Yüksek Lisans
Türkçe
1994
El SanatlarıGazi ÜniversitesiUygulamalı Resim Eğitimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TACİSER ONUK
- XI. yüzyıldan XIV. yüzyıla kadar Anadolu'da Oğuzlar/Türkmenler
The Turkmens/ Oghuz i̇n Anatolia from the XI. to the XIV. century
MELEK KAYMAK
- XI-XIV. yüzyıllarda Sır Derya yöresinin siyâsi ve sosyo-kültürel tarihi
Başlık çevirisi yok
DANA MOLDAYEVA