Geri Dön

Çok hukuklu düzenden Laik Hukuka (Türk Hukuk devrimi)

Turkish law revolution

  1. Tez No: 99742
  2. Yazar: SAİM NERGİZ
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. KEMAL ARI
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Hukuk, Türk İnkılap Tarihi, Law, History of Turkish Revolution
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2000
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Dokuz Eylül Üniversitesi
  10. Enstitü: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 145

Özet

ÖZET Osmanlı Devleti, bulunduğu coğrafyada kendinden önceki diğer Türk-İslam Devletleri gibi şer'i hukuk ve örfî hukuku birlikte uyguladı. Şer'i hukuku tatbik eden Osmanlı Devleti kaynağını“Medine Vesikası”ndan alan çok hukukluluk anlayışını, kabul ettiği hukukun zorunlu bir sonucu olarak uyguladı. Çok hukukluluk anlayışı üç ayrı kaynaktan beslenmekteydi: Azınlık hukuku, Patrikhane hukuku ve Kapitülasyonlar. Osmanlı Vatandaşı gayrimüslimler zimmi statüsüne tabi vatandaşlar olarak şer'i hukuk dışında yaşıyorlardı, ki zaten bu dini anlayışın gereğiydi. Bu gayrimüslim unsurları yargılama işlemi ise“Patrikhane”makamına bırakılmıştı. Bu durum özel hukuk alamnda yargı ayrıcalığı olan gayrimüslim sınıfın ortaya çıkmasına neden olmuştur. Kendi ülkesinde gayrimüslim vatandaşlarına şer'i hukuku uygulayamayarak bunlara kendi hukuklarını tatbik etme hakkı tanıyan Osmanlı Devleti bir başka ülke vatandaşı gayrimüslimin şer'i hukuka tabi olmasını isteyemezdi. Bu durumda bu unsurlara uygulanacak hukukun kapsamını tayin etmek ancak devletler arasındaki antlaşmalarla mümkün olabilecektir. İşte devletler arasında gayrimüslim vatandaşlara uygulanacak hukuk düzenini tespit eden bu antlaşmalara kapitülasyon adı verilecektir. Değişen dünya koşullan altında hukuk kurallarının laik nitelik kazanması ve devlet kavramının yeniden tanımlanması Osmanlı Devletinin uyguladığı hukuk düzenini değiştirmesi gerçeğini ortaya koyuyordu. 19.ncu yüzyılda devlet egemenliğini zedeleyen mevcut durumun tasfiyesi maksadıyla reform çalışmaları yapıldıysa da hukuk düzeninin temel nitelikleri reformun başarıya ulaşmasını engelliyordu. Çok hukukluluğu tasfiye çabalan böylece sonuçsuz kalmış oluyordu. Lozan, Türk Hukuk devriminin hangi esaslar üzerinde olması gerektiği yolundaki kanaatlerin belirmesinde önemli bir aşama oldu. Lozan görüşmelerinde İtilaf devletleri temsilcilerinin üzerinde en fazla durdukları konu Osmanlı Devleti'nin şer'i hukuk uyguladığını bu sebeple gayrimüslimlere kendi hukuklannı uygulama hakkını tamdıklannı şayet yeni Türk devleti de şer'i hukuku uygulayacak olursa gayrimüslimlere hukuki ayncalık tanınması zorunluluğuydu. Türk heyeti temsilcileri ise Hukuk devriminin gerçekleştirileceğini, devrimin laik nitelikte olacağını beyan etmişlerdir. Sonunda Türk tarafının talepleri doğrultusunda Lozan Antlaşması imzalanmış oldu. Böylece Osmanlı Devletinin gerçekleştirmek isteyip de başaramadığı çok hukukluluğu tasfiyenin en büyük aşaması gerçekleştirilmiş oldu. Siyasal ve toplumsal alanda gerçekleştirilen devrimlerin ardından toplum yaşamını ve devletin niteliğini doğrudan etkileyen hukuk devriminin gerçekleştirilmesi sırası gelmişti. Bu maksatla öncelikle hayatın her alanına tesir eden Medeni Kanun İsviçre Medeni Kanununun resepsiyonu yolu ile kabul edildi ve ardından diğer alanlarda da aym usulde kanunlaştırmalar gerçekleştirildi.Bütün bu gelişmeler sonucunda çağdaş dünyanın kabul edemeyeceği çok hukukluluk uygulaması tasfiye edilmiş oluyordu. Dinsel nitelikteki hukuk anlayışı yerine laik hukuk anlayışı hakim oluyordu. VI

Özet (Çeviri)

SUMMARY Ottoman Empire, practiced the law of sheria and common law together like the other islamic- Turkish state. The understanding of law based on more than one law had three main fundementals: Law of minority, Patriarchate law, Concessience Law of sheria was not practiced for the religious obedients of other religious because of the religious understanding (The religious autheriter) had the Judicial power on these religious communities. This division in judicial power was the reason of the non- islamic communitier who had privilege in private law ytrials it was impossible to practice the law of sheria for the non- islamic people of other states obedients for Ottoman Empire Who did not practis this law even for it's obedients of other religious for this reason. Ottoman Empire and these states which signed of treaties were called concessions to determinate the law to be practiced to those people. Changing world conditions and especially the secularism in legislation forced the Ottoman Empire to change it's law system. But despite the law religions to abolish the rules harming the sovereignty did not achieve any success because of the basic characteristics of the Ottoman Empire law system Lozan, treaty was a very important step that shows the basic characteritics of the Turkish Law Revolution the main subject of the discussions on the civil life was about the law to be practiced for minorities The declaration of the secular character of the Turkish Law Revolution during the Lozan treaty prevented the possible claims about the minority law. After the social and political revolutions the law revolution that effects social life and the character of the state was implemented. First, Swis Civil law was adopted as Turkish Civil law by the method of reception and then the subjects legislations about the different subjects were done by the same method. After these devolepments the practice of more than one law in state was abolished and secular law took effect instead of religious laws of any kind VII

Benzer Tezler

  1. Atatürk Dönemi kadın eğitimi

    Başlık çevirisi yok

    SUNA ÖZTOPRAK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1999

    Eğitim ve ÖğretimYıldız Teknik Üniversitesi

    Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. HÜLYA BAYKAL

  2. Laik Türkiye devletinde Diyanet İşleri Başkanlığı

    Başlık çevirisi yok

    İŞTAR B. TARHANLI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1992

    Hukukİstanbul Üniversitesi

    PROF.DR. İLHAN ÖZAY

  3. Maurice Hauriou'da İdare Hukuku ve Genel Kamu Hukuku ilişkisi

    The relationship between Administrative Law and General Public Law according to Maurice Hauriou

    NİLDA ÇİÇEKLİ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    HukukGalatasaray Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BİRDEN GÜNGÖREN BULGAN

  4. Suçun sosyolojik açıdan temellendirilmesi üzerine bir deneme

    Başlık çevirisi yok

    NİHAT AYCAN

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    1991

    Sosyolojiİstanbul Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KORKUT TUNA

  5. Çok uluslu şirketlerin uluslararası hukuk kişiliği

    International legal personality of multinational corparations

    DENİZ BARAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    Hukukİstanbul Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. CÜNEYT YÜKSEL