Türkiye'nin Avrupa Birliği'ne üyelik sürecinde Türk iş gücünün birliğe üye ülkelerde serbest dolaşım sorunu ve çözüm önerileri
The issue of free movement of Turkish work force in the European Union member states encountered during the acession process and solution proposals
- Tez No: 205581
- Danışmanlar: PROF.DR. AHMET NİZAMETTİN AKTAY
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Siyasal Bilimler, Uluslararası İlişkiler, Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri, Political Science, International Relations, Labour Economics and Industrial Relations
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2007
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: İş ve Sosyal Güvenlik Hukuku Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 181
Özet
AB üyeliğinde, entegrasyonun en önemli gereklerinden biri, kişilerinserbest dolaşımıdır. Kişilerin serbest dolaşımı; üye devlet vatandaşlarınındiğer üye ülkelere herhangi bir sınırlama ve yasaklama ile karşılaşmadanserbestçe girmesi, dolaşması, ikamet etmesi, işe başvurması veya mesleğiniicra edebilmesi; gittikleri ülkelerde, bu ülkenin vatandaşları ile eşit şartlardasosyal haklardan yararlanması anlamına gelmektedir.23 Kasım 1970 tarihli Katma Protokol, Ankara Anlaşması'nın yürürlüğegirmesinden en erken 12 ve en geç 22 yıl sonra (1976-1986) Türk işçilerininBirlik içinde serbest dolaşımını ve Birlikçe sağlanan tüm sosyal haklardanyararlanmasını öngörmüştür. Ancak bu gerçekleşmemiştir. Türkiye, GümrükBirliği ile beraber serbest dolaşımın gerçekleşeceğini bir kez daha ummuşama bu da olmamıştır.Bunun nedeni, AB'nin Türk iş gücünün birliğe üye diğer ülkelerdeserbest dolaşımına kaygıyla bakıyor olmasıdır. Nitekim AB'nin genişlemedensorumlu komiseri Olli Rehn; 2020'den önce Türkiye'ye serbest dolaşım izniverilmeyebileceğini, hatta serbest dolaşımın kalıcı olarak kısıtlanabileceğinibelirtmiştir.Tabiki bu gün itibariyle 450 milyon nüfusa sahip AB'nin, 72 milyonlukgenç ve dinamık nüfuslu (ki bunların önemli bir kısmı üniversite diplomalı)Türkiye'nin birliğe üyeliğini hazmetmesi, üye olsa bile işsizlerin ellerinikollarını sallayarak serbestçe dolaşmalarına izin vermesi biraz zorgörünmektedir.Bunun yanı sıra, yıllardır ekonomik durgunluk yaşayan ve 11 Eylülsaldırılarının da etkisiyle, işsizlik ve sosyal güvenlik gibi problemleri artan vebunlara çözüm arayışında olan AB üyesi ülkelerin, daha iyi bir hayatarayışında olan, kültürleri ve dinleri farklı, önemli bir kısmı üniversitediplomalı olan, milyonlarca gencin serbestçe ülkelerinde dolaşmalarındançekinmeleri gayet doğal görülebilir.Ancak, bu konu üzerinde bilimsellikten uzak spekülatif yorumlaryapılmıştır. AB üyesi ülkelerin medyalarında kimi zaman, Türkiye'den ABüyesi ülkelere olası göçün korkutucu boyutlara ulaşacağı yönündesansasyonel haberler çıkmaktadır. Kamuoyu yoklamalarını gelişigüzelyorumlayan bu haberlerde Türkiye nüfusunun % 25'inin AB'ye akın edeceğigibi bilimsellikle alakası olmayan tahminler yapılmaktadır.Bilimsel çalışmalarda ortaya çıkan rakamlar ise bunun çok altındakalmaktadır. AB Komisyonu'nun 2004 yılında hazırladığı ?Impact Study? buçalışmaları taramış ve bilimsel yöntemlerle yapılan tahminlerin Türkiye'denAB-15'e 2030'a kadar 0.5 ile 4.4 milyon arasında net göç içerdiğini raporetmiştir. ?Impact Study? aynı zamanda bu 4 milyon civarındaki üst sınıraerişebilmek için araştırmacıların varsayımları zorlamaları gerektiğini desaptamaktadır.Yani, AB tam üyelik süreci ve nihayetinde AB üyeliği, sosyo-ekonomiksorunların giderilmesinde, doğrudan yabancı yatırımların gelmesinde veistihdam olanaklarının artmasında son derece etkili olmaktadır. Dolayısıylarefah düzeyini artıran ve ekonomik istikrarı yakalayan bir Türkiye'densanıldığı gibi milyonlarca insanın göç edeceğini düşünmek yersizdir. ABüyelerinin adaylık sürecine bakıldığında da Türkiye gibi Portekiz veYunanistan'ın da göç iddialarına maruz kalmış oldukları görülmüştür. Ancaktam üyelik öncesinde diğer AB üye ülkelerine nazaran güçsüz ekonomileresahip olan bu ülkelerde beklenen olmamış ve göç endişeleri boşa çıkmıştır.Tam üyelik ile birlikte ekonomik olarak hızla kalkınan bu ülkelerdendiğerlerine sanıldığı gibi bir göç akımı yaşanmamıştır.Bunun yanı sıra Türkiye'nin AB'ye tam üye olması ve iş gücününsınırsız serbest dolaşım hakkını elde etmesi, yaşlı nüfusu hızla artan diğerüye ülkelere iş gücü anlamında katkı sağlayacağı gibi, kültürlerarasıçatışmalarında azalmasına neden olacaktır. Aksi durumda Türkiye'yeuygulanacak farklı bir tutum, AB'nin güvenirliğini zedeleyeceği gibi, ?ABHristiyan Kulübü'dür? tezlerini de güçlendirecektir.Kısaca, Türkiye için düşünülen ve serbest dolaşım hakkının söz konusuolmadığı bir üyeliğin, ekonomik entegrasyon teorisi, makro ekonomikgelişme, uluslararası ekonomik gerçekler ve sosyo-kültürel entegrasyonbağlamında ciddi bir çifte standart olacağı ve bu durumda Türkiye'ninhaksızlığa uğrayacağı bir gerçektir.
Özet (Çeviri)
Additional protocol dated 23 November 1970 has provisioned thatTurkish workers would benefit from free labor movement and all social rightsprovided by the European Union to workers earliest 12 to latest 22 yearsafter Ankara Agreement (1976-1986). Turkey has expected that free labormovement would be realized with the Customs Union, but this did not happeneither.This is because EU is afraid of the free movement of Turkish labor inother member states. Nevertheless, EU commissioner charged withenlargement Olly Rhen said that Turkey would not be given free labormovement right before 2020, or that even free labor movement could berestricted forever.It is understandable that European Union member states, suffering fromeconomic recession for many years, and trying to solve increasedunemployment and social security problems that are worsened after 9/11attacks, are suspicious of the possibility of free movement of millions ofyoung workers with different cultural and religious background and mostlyhaving university degrees, who will seek better living standards in theircountries.However, many speculative interpretations are done on this subjectwithout supporting scientific evidence. There is sometimes exaggerated newsin the media of EU member states proclaiming migration from Turkey toEurope would reach unprecedented dimensions. These news interpret publicpolls without care and without scientific ground, and even claim that 25% ofTurkey?s population will migrate to EU after membership.The numbers revealed by scientific studies are far below these claims.An EU commission ?impact study? prepared in 2004 by reviewing scientificstudies reported that, estimates made scientifically forecast a net migration ofbetween 0.5 and 4.4 million from Turkey to EU-15 until 2030. This study hasalso concluded that, in order to reach the higher estimate of 4.4 million,researches had to force boundaries of their imagination.In other words, EU accession process and an eventual full membershipis very influential for solving social-economic problems, for attracting foreigndirect investments, and for increasing employment rates. As a result, it isunnecessary to think that millions of people would migrate from a Turkey thathas increased welfare levels and has achieved economical stability. Whenthe membership talks of other EU members like Portugal and Greece arelooked at, it will be seen that these countries also faced migration claims.However, the expected migration from this countries that had weakereconomies before full membership did not happen, and fears of migrationwere unnecessary. Expected migration levels from these countries, whoquickly developed during accession process, to the others did not happen.As a conclusion, a membership planned for Turkey without freemovement of workforce would be a serious double standard in terms ofeconomic integration theory, macro economical development, internationaleconomic realities, and socio-cultural integration. It is a reality that thissituation will be unfair to Turkey.
Benzer Tezler
- Avrupa Birliğine katılım sürecinde Türk tarımında meydana gelen değişmeler ve fındık üretiminde rekabet gücünün analizi
Changes occured in Turkish agricultural structure and an analysis of competitive power of hazelnut production during Turkey's accession period into the European Union
HAKAN ŞIK
Yüksek Lisans
Türkçe
2010
EkonomiMarmara Üniversitesiİktisat Bölümü
YRD. DOÇ. DR. JALE YALINPALA ÇOKGEZEN
- Gümrük Birliği sürecinde Türk imalat sanayinin rekabet gücü
Başlık çevirisi yok
M.HAKAN YALÇINKAYA
Yüksek Lisans
Türkçe
1997
İşletmeCelal Bayar Üniversitesiİktisat Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HÜSEYİN KARAKAYALI
- İç tehdit algısının dış politika üzerindeki etkisi; arap baharı sürecinde Türkiye ve İran örneği
Influence of the internal threat on foreign policy: cases of Turkey and İran during arab spring times
MEHMET ALİ GÖNGEN
Doktora
Türkçe
2020
Uluslararası İlişkilerAkdeniz ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ RAMAZAN İZOL
- A comparative analysis of the Turkish banking sector with the European Union while copleting the Customs Union and in the process of full EC accession
Tam üyelik sürecinde ve Gümrük Birliği'ne girildiği sırada, Türk bankacılık sektörünün, topluluk bankacılık sektörü ile karşılaştırmalı analizi
ÜMİT ALTINAY
- Türkiye'nin AB'ne katılım sürecinde süt sektöründe ortak tarım politikası'na uyum öncesi ve sonrası alınması gereken önlemler
Measures,required to be taken before and after harmonization to common agricultural policy(CAP)within milk sector during admission period of Turkey to EU
HAKAN GÜLER
Doktora
Türkçe
2006
Veteriner HekimliğiAnkara ÜniversitesiHayvan Sağlığı Ekonomisi ve İşletmeciliği Ana Bilim Dalı
PROF.DR. SADİ ARAL