Geri Dön

Yeni kalkınmacılık anlayışında bölgesel kalkınma ajanslarının önemi ve AB'den seçilmiş ülke uygulamaları

The importance of regional development agencies in the new development approach and the applications for selected European Union countries

  1. Tez No: 277325
  2. Yazar: NİHAL GÖKÇE
  3. Danışmanlar: YRD. DOÇ. DR. METİN SARAÇOĞLU
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2010
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Gazi Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Bölümü
  12. Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 239

Özet

Bu çalışma, dengeli bir kalkınmayı hedefleyen ülkelerin yaşadığı bölgesel dengesizlik sorununu çözebilmek için günümüzde nasıl bir kalkınma anlayışı benimsediğini ve bu anlayış çerçevesinde hangi politika araçlarını geliştirdiğini incelemek ve bu anlayışın Türkiye yansımalarını irdelemek için yapılmıştır.1980'li yıllara kadar etkisi devam eden Neo-klasik anlayış ve öncesinde politikalara yön veren Keynezyen iktisadın, yaşanan ekonomik krizlere ve küreselleşme olgusuyla birlikte iyice derinleşen bölgesel dengesizliklere kalıcı çözümler üretememesi bu anlayışların yerini ?Yeni Kalkınmacılık? anlayışına bırakmasına neden olmuştur. Gelişmiş ve gelişmekte olan bölgelerin kendine özgü özelliklerini ve potansiyellerini ortaya çıkararak birbiriyle yarışan bölgeler yaratma çabası içinde olan yeni kalkınmacılık anlayışı, bu çabasını gerçekleştirmede bölgenin yerel aktörlerinin katkısını sağlayarak katılımcı bir görüntü çizmektedir.Yeni kalkınmacılık anlayışının temel politika aracı bölgesel kalkınma ajanslarıdır. Avrupa Birliği'ne üye ve aday ülkelerde İstatistiki Bölge Birimleri Sınıflandırmasına uygun olarak kurulan kalkınma ajanslarının amacı, kuruldukları her bir bölgenin kendi özelliklerine uygun olarak kalkınma stratejisi oluşturmak ve bunun uygulanmasını sağlamaktır. Ajansların tek bir merkezde kurulmak yerine sınıflandırmaya uygun olarak bölgelerde kurulmasının nedeni bölgeyi yakından tanıyan yerel aktörlerle işbirliği içerisinde kalkınma stratejisini belirlemektir. Bu yapılanma tek bir planın ülkedeki tüm bölgeler için doğru plan olamayacağı, her bir bölgenin kalkınma dinamiklerinin farklı olduğu argümanına dayanmaktadır.AB ülkelerinde uzun zamandır hizmet veren bölgesel kalkınma ajanslarını incelediğimizde, gelişmiş bölgelerde kurulanların zaten bulundukları bölgenin potansiyeli yüksek olduğu için çalışmalarında başarılı oldukları gözlenmektedir. Dolayısıyla bilgi ve teknolojinin yoğun olduğu ve Ar-Ge çalışmalarının ön plana çıktığı bu bölgeler küresel rekabet gücünü ellerinde tutmaktadır. Ancak Türkiye örneğinde olduğu gibi gelişmekte olan bölgelerde kurulan kalkınma ajansları için durum aynı değildir. Henüz altyapı, ulaşım, eğitim gibi temel sorunlarını çözememişken bu bölgelerden sağlıklı işleyen rekabetçi bir pazar ekonomisi oluşturmalarını beklemenin ne derece gerçeğe yakın olduğu kanaatimce tartışma konusudur.Dolayısıyla Türkiye'den bu aşamada bölgelerarasındaki farklılıklarını gidererek küresel pazarda iyi bir yer edinmesini beklemek yerine ajanslar aracılığıyla bölge içi dengesizlikleri gidermesini beklemek daha uygun olacaktır. Bölge içi dengesizliklerin giderilmesi elbette bölgelerarasındaki farklılıkları azaltmada yardımcı olacaktır. Günümüze değin uyguladığı merkezden yönetimli kalkınma politikalarında başarılı bulunamayan Türkiye'de kalkınma ajansları, bölgelerin kendi yapısına uygun planlar hazırlayarak, potansiyellerini ortaya çıkarma açısından bir yenilik yaratacaktır. Ancak ülkemizde kalkınma ajanslarının kamu ağırlıklı tasarlanması, koordinasyon görevinin DPT'ye verilmesi ve ajansların yönetim kurullarına valilerin başkanlık ederek merkeziyetçi yapının terk edilememesi gibi sorunlar, AB'de daha çok özel sektörün dinamizmiyle hareket eden ajansların başarılı örneklerinden şimdiden uzaklaşıldığının göstergesidir.

Özet (Çeviri)

This study has been performed with the aim of examining the political tools in smoothing out regional imbalances of developing countries, and the applicability of these tools in abating the regional growth discrepancies in Turkey.That the neoclassical approach prolonged until the 1980s and the Keynesian thought before that could not provide with the satisfying resolutions to the current regional growth imbalances in today?s globalized world has arised the need for a new policy which is called new development approach. This new concept has the feature of detecting the unique characteristics and endowments of developed and developing regions, and make them compete with each other and participate in the development process.The basic policy tool of the new development approach is the regional development agencies. The aim of the regional development agencies that has been established accordance with the statistical regional units classification in the European Union member and candidate states is to come up with the proper development strategies and apply them to the relevant regions. The reason why these agencies are established in various regions instead of in a central location is that these development agencies are expected to cooperate with the local actors who know the regions close-up in order to develop well-designed growth strategies. This body is based to the argument that a single development plan will not be convenient for all of the regions of a country and that the dynamics of development will vary by each region.In the examination of the long-time served development agencies in the European Union countries, it is usually observed that the successful agencies are doing so due to their locations in high growth potential area. In this context, the regions where intensely invested in R&D (Research and Development) are holding a global competitive power over other regions. However, the similar outcome cannot be observed for the agencies established in the developing countries such as Turkey. Yet, these developing countries has been struggling with the basic infrastructure, the fact is that, it is highly discussable how they will create a sustainable market economyAs a result, at this stage, it is more reasonable to expect Turkey eliminating inter-regional imbalances via development agencies instead of expecting her capturing global competitive power by reducing regional discrepancies. Of course, reducing inner-regional imbalances will be helpful in an effort in abating inter-regional discrepancies. The development agencies will implement new tactics in exploring the development limits in Turkey in where the development strategies are centrally planned so far. Unfortunately, there are clear indications that Turkey is getting far away in these early stages from the initially planned structure and increasingly centralized by assigning the State Planning Organization the duty of coordinating agencies and having the governers lead to the board of development agencies, which are heavily and successfully operated by the private agencies in European Union.

Benzer Tezler

  1. Rethinking agricultural communication in the context of power/knowledge: Socialization of digital agriculture in Geyve

    Tarımsal ı̇letı̇şı̇mı̇ bilgi/iktidar bağlamında yenı̇den düşünmek: Geyve'de dı̇jı̇tal tarımın sosyalleşmesı̇

    KÜBRA SULTAN YÜZÜNCÜYIL

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2024

    İletişim BilimleriGalatasaray Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. HALİME YÜCEL BOURSE

  2. Popülist kalkınma söyleminin sağ ideolojiye yakın yazılı basında kurgulanışı

    The fictionalisation of populist development discourse at the printed media that close to the right ideology

    MEHMET ŞEKER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    İletişim BilimleriGaziantep Üniversitesi

    İletişim ve Toplumsal Dönüşüm Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MESUT YÜCEBAŞ

  3. Transformation from national developmentalism to global developmentalism: The case of Turkey

    Ulusal kalkınmacılığın küresel kalkınmacılığa dönüşümü: Türkiye örneği

    OLTAN EVCİMEN

    Doktora

    İngilizce

    İngilizce

    2011

    SosyolojiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Sosyoloji Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ERDOĞAN YILDIRIM

  4. The rise and decline of neo-developmentalism in Brazil: Why is Brazilian neo-developmentalism on the decline?

    Brezilya'daki yeni kalkınmacılık modelinin yükselişi ve düşüşü: Neden Brezilya yeni kalkınmacılığı düşüşe geçti?

    OBEN BENOL MUMCUOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2018

    EkonomiKoç Üniversitesi

    Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ŞAKİR ZİYA ÖNİŞ

  5. The evolution of the idea of development: From developmentalism to financialisation in a comparative perspective

    Kalkınma fikrinin gelişimi: Kalkınmacılıktan finansallaşmaya karşılaştırmalı bir bakış

    MEHTAP TUĞBA KAYNAK

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    EkonomiOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. ASUMAN GÖKSEL