Prolaktinomada aromataz ekspresyonu ve klinik gidiş ile ilişkisi
Aromatase expression and its relationship with the clinical course in prolactinoma
- Tez No: 337271
- Danışmanlar: PROF. DR. PINAR KADIOĞLU
- Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
- Konular: Endokrinoloji ve Metabolizma Hastalıkları, Endocrinology and Metabolic Diseases
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2011
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Üniversitesi
- Enstitü: Cerrahpaşa Tıp Fakültesi
- Ana Bilim Dalı: İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 40
Özet
Amaç: Prolaktinomalı hastaların hipofiz tümör dokularında, aromataz ekspresyonunun varlığını saptamak ve aromataz ekspresyonunun klinik gidiş ile ilişkisini incelemek.Hastalar ve Metod: Bizim çalışmamızda, prolaktinoma tanısıyla adenomektomi yapılmış, 2000-2009 yılları arasında hipofiz tümör dokularında histolojik olarak prolaktinoma tanısı kanıtlanmış olan ve Cerrahpaşa Tıp Fakültesi Patoloji Anabilim Dalı, Patoloji laboratuarından parafin doku bloklarına ulaşılan 35 erkek, 29 kadın hasta retrospektif olarak çalışma kapsamına alındı. Hipofiz dokularından alınan kesitler, aromataz, östrojen reseptör alfa (ER alfa) ve östrojen reseptör beta (ER beta) subunitlerinin immunohistokimyasal boyama yöntemine tabi tutuldu. İmmunhistokimya sonuçları; remisyon, direnç ve invazyon durumlarına ve hasta yaşı ve cinsiyetine göre karşılaştırmalı olarak değerlendirildi.Bulgular: Hastaların hepsinde aromataz enzimi saptanmıştır. Prolaktinomada, aromataz ekspresyonunda cinsler arası fark saptanmamıştır (p = 0,28). Direnç ve remisyonda, aromataz enziminin şiddetinin etkisinin olmadığı gösterilmiş (p değerleri sırasıyla 0,44 ve 0,45) fakat 40 yaş üstünde, aromataz değeri düştükçe remisyon olasılığında artma eğilimi gözlenmiştir. Dirençte, ER beta'nın etkisi olduğu sonucuna varılmıştır (p = 0,049). Hastalar, kadın-erkek olarak ayrılarak tetkik edildiğinde; aromataz ekspresyonunun invaziv adenomlu erkeklerde, invaziv olmayan adenomlu erkeklerden daha yüksek olduğu gösterilmiştir (p = 0,048).Sonuç: Kırk yaş üstü hastalarda aromataz seviyesi düştükçe remisyon oranının artması ve invaziv olmayan adenomlu erkeklere göre, invaziv adenomlu erkeklerde daha yüksek aromataz ekspresyonu saptanması, testosteronun östrojene aromataz ile lokal dönüşümünün prolaktinomanın agresifliği ve gelişimi açısından olası bir parakrin faktör olduğunu düşündürmektedir.
Özet (Çeviri)
Objective: The objective of the study was to evaluate the presence of aromatase expression in tumor tissues of the patients with prolactinoma and to examine the association of the aromatase expression with clinical outcome.Patients and Method: Thirty-five male and 29 female patients who had adenectomy after prolactinoma diagnosis, histologically confirmed in pituitary tumor tissues, between 2000 ? 2009 and whose paraphine tissue blocks could be obtained from Cerrahpasa Medical Faculty pathology laboratories were retrospectively included in this study. The slices from pituitary tissues underwent immunohistochemical staining method for aromatase, estrogen receptor alpha (ER alpha) and estrogen receptor beta (ER beta) subunits. Immonuhistochemistry results were comparatively evaluated according to their remission, resistance and invasion status and patient age and sex.Results: Aromatase enzyme was detected in all of the patients. There was no difference between genders in terms of aromatase expression in prolactinoma (p = 0,28). Aromatase enzyme intensity (p = 0,44 and p = 0,45 respectively) had no effect on resistance and remission, however in cases above 40 years of age there was a tendency for increase in remission probability as the aromatase level decreased. ER beta was found to be effective on resistance (p = 0,049). When the cases were divided into two subgroups according to their gender the subgroup analysis showed that the men with invasive adenoma had higher aromatase expression compared to the men without invasive adenoma (p = 0,048).Conclusion: The increased rates of remission as the levels of aromatase decreased in the patients over 40 years old and the detection of higher aromatase expression in the men with invasive adenoma compared to the men without invasive adenoma suggest that the local conversion of testosterone to estrogen is a potential paracrine factor for development and aggressiveness of prolactinoma.
Benzer Tezler
- Kabergolin kullanan prolaktinoma tanılı hastalarda prolaktin düzeyi ile kitle boyutunun incelenmesi
Investigation of prolactin level and mass size in patients with prolactinoma using cabergoline
DUYGU BAHARÖZÜ
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıBezm-i Alem Vakıf Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ÖZCAN KARAMAN
- Sıçanlarda dietilstilbestrol ile deneysel hipofiz adenomu (prolaktinoma) oluşturulması ve tümör transplantasyonu
Başlık çevirisi yok
ÖMER SELÇUK PALAOĞLU
Doktora
Türkçe
1993
NörolojiHacettepe ÜniversitesiNörolojik Bilimler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ŞEVKET RUACAN
- Prolaktinoma tanılı hastalarda medikal ve cerrahi tedavilerin etkinlik karşılaştırması
Efficiency comparison of medical and surgical treatments in patients diagnosed with prolactinoma
GULDANA ZULFALIYEVA
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2022
İç Hastalıklarıİstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşaİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
PROF. DR. PINAR KADIOĞLU
- Hiperprolaktinemi tedavisinin kalp üzerindeki etkileri
Effects of hyperprolactinemia treatment on the heart
SUAT ŞEN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2020
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesiİç Hastalıkları Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. FETTAH ACIBUCU
- Hipofiz adenomu ve diğer sellar tümörlerin operasyon sonrası klinik takibi
The clinical follow-up of pituitary adenoma and other sellar tumors after surgery
ERSİN ÖZASLAN
Tıpta Uzmanlık
Türkçe
2012
Endokrinoloji ve Metabolizma HastalıklarıErciyes ÜniversitesiDahili Tıp Bilimleri Bölümü
PROF. DR. FAHRİ BAYRAM