Eskiçağ'da Önasya'da yazı ve diller
Writing and languages in prehistoric era in Asia minor
- Tez No: 348035
- Danışmanlar: DOÇ. DR. ESMA REYHAN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Eski Çağ Dilleri ve Kültürleri, Tarih, Ancient Linguistics and Cultures, History
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2013
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Gazi Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Tarih Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Eskiçağ Tarihi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 252
Özet
Bu çalışmamda gündelik hayatı kolaylaştırmak için yapılan hesaplar neticesinde pratik bir nedenden dolayı ortaya çıkan yazının serüveni, ele alınmıştır. İlkçağ insanının mağara duvarlarına yaptığı resimlerden günümüz Latin harflerine kadar geçen süreç incelenmiştir. Yazı bir günde oluşmamıştır. Uzun, yavaş ve karmaşık bir tarih olmuştur. Mağara resimlerinin yazı için bir ön adım olduğu düşünülürse, yazının insan tarihi kadar eski olduğu görülmektedir. Eskiçağ'da insanlar hesap yapmak, kayıt altına almak, iletişim kurmak için birtakım yollar geliştirmişlerdir. Bunlar mesaj çubuk ve değnekleri, quippu denilen düğüm yazısı, çakıl taşları gibi maddelerdir. İnsanların kullandığı bu küçük çakıl taşları sonradan kutulara ya da çerçevelere yerleşmiş, Doğu'dan Batı'ya her yönde hâlâ kullanılan abaküslere dönüşmüştür. Yazıya geçmek için gerekli son adımı M.Ö. 3200 civarında Sümerler attı. Bu dönemde piktografik özellik gösteren yazı zamanla gelişerek çivi yazısı özelliğini kazandı. Çivi yazısı bir memleketten ötekine geçerken uluslar kendi kültürlerinden de bir şeyler ekliyordu. Yazının bu gezisi sadece memleketler üzerinde olmuyordu. Yazı aynı zamanda taştan papirüse, papirüsten kâğıda geçiyordu. Yazının taştan kâğıda geçtiği süreçte görünüşleri ve biçimlerini de değişmiştir. Taş üzerinde dik ve dümdüz yükselirken, kâğıdın üzerinde yuvarlaklaşıyordu. Yazı memleketten memlekete değişiklik gösterdiği gibi kullanılan malzemeye göre de değişiklikler göstermekteydi. Kullanılan malzeme yazıya yön verdiği gibi yazının kalıcı olması konusunda da etki bir unsurdur. Kimi diller ve yazılar hiçbir iz bırakmadan zamanın yıkıcı gücüne karşı koyamamışlar ya da ufak tefek kalıntılarla günümüze kadar gelebilmeyi başarmışlardır. İlk olarak piktografik özelliği ile boy gösteren yazı Mısır'da bu özelliğini korumayı başarmış ve burada hiyeroglif yazı şeklinde kalabilmiştir. M.Ö. 3000 civarında hiyeroglifler resim geleneğine dayanmaktaydı. Sonuç olarak çivi yazısından tamamen farklıdır. Kullanılan piktograflar gündelik kullanım için fazla zahmetli olduğundan bu yazı çok geçmeden hiyeratik demotik ve kıpti şeklinde üç varyant halinde gelişti. Bu durum yazının koşullara ve ihtiyaca göre değişim gösterdiğinin güzel bir örneğidir. Yazı Mezopotamya'da piktografik özelliğini koruyamayarak çivi yazısı haline dönüşmüş ve gelişimini bu şekliyle tamamlamıştır. Anadolu'da ise, hem çivi yazısı hem de hiyeroglif yazı halinde gelişimini sürdürmüştür. M.Ö. 1200 civarında Deniz Kavimleri Göçü neticesinde yaşanan altüstlükte o dönemde kullanılan Ugarit çivi yazısı kaybolup gitti. Ön- Kenan yazısı kaybolmadı, değişti, gelişti ve basitleştirilip standartlaştırıldı. M.Ö. 1000 yıllarında bu yazı Fenikelilerin ünsüz harflerden oluşan alfabesi haline geldi. Ticaret vasıtasıyla Greklere ulaşan bu alfabe M.Ö. 800 civarında Grekçeye uygulandı. Böylece doğudan batıya giden alfabe Yunan alfabesi biçiminde tekrar doğuya doğru yayıldı. Yunan alfabesi de Latin alfabesine yol açacaktır. Kısacası, bugün dünyada kullanılmakta olan alfabelerin hemen hemen hepsi Fenike alfabesinin az çok doğrudan torunlarıdır. Anahtar Sözcükler 1. Hesap taşları 2. Piktografi 3. İdeogram 4. Çivi yazısı 5. Hiyeroglif yazı 6. Hiyeratik yazı 7. Demotik yazı 8. Fenike Alfabesi 9. Latin Alfabesi
Özet (Çeviri)
In this work, the journey of writing, which emerged practically as a result of calculations made to make life easier, has been discussed. The timeline ranging from the drawings of the ancient people on cave walls to letters in modern Latin alphabet has been examined. Writing is not created in one day. A long, slow and deep history has been created. If cave drawings are considered to be first steps towards writing, the history of writing can be perceived to be as long as the history of men. In prehistoric ages, men has created ways for calculation, recording and communication. These were consisting of materials like message sticks and staffs, knot technique called quippu and pebbles. Later, these pebbles that men used have been seated into boxes and frames, transforming into abacuses which are still used widely from East to West. Sumerians took the last step to pass onto writing circa 3200 B.C. . Writing, having pictographic characteristics in this period, later gained cuneatic features. When cuneiform passing from place to place, nations added features from their cultures. This journey of writing's was not made over places only. Writing was, at the same time, was being carried from stone to papyrus, then from papyrus to paper. In the process in which it was carried into paper from stone, appearance and from of writing changed as well. When it raised straightly and vertically on stone, it became round on paper. As writing varied according to place, it also varied according to material that was used. As well as material directed writing, it was also important for its permanence and durability. Some languages and scripts have not been able to stand up to destructive effects of time or they prevailed to survive with a few small fragments. Writing showing up with its pictographic characteristics preserved this feature in Egypt and could stay in hieroglyphic writing form. Around 3000 B.C. hieroglyphics still relied on painting tradition. As a result, it was different from cuneiform. Since pictographs that was used were too troublesome for daily use, this writing form soon developed into three variant which are hieratic, demotic and Coptic. This is a fine example for how writing changes according to needs and conditions. Writing evolved into cuneiform as it could not keep its pictographic characteristic in Mesopotamia and completed its evolution in this form. In Anatolia, it continued its development both in cuneiform and hieroglyphic form. Around 1200 B.C. Ugaritic cuneiform was forgot after disturbances caused by the great migrations of the Sea People. Fore-Canaan (Ön-Kenan) cuneiform did not get lost; it changed, developed and was standardized by simplifying. This script became the alphabet of the Phoenicians, which did not have consonants, around 1000 B.C. . This alphabet which was passed to Greeks via trade around 800 B.C. was adjusted to Greek language. Travelling from east west, this alphabet later spread to the east again, this time in Greek alphabet form. Afterwards, Greek alphabet would result in Latin alphabet. In short, almost all alphabets used today are the grandchildren of Phoenician alphabet in one way or another. Keywords 1. Calculation Stones 2. Pictography 3. Ideogram 4. Cuneiform 5. Hieroglyphic Writing 6. Hieratic Writing 7. Demotic Writing 8. Phoenician Alphabet 9. Latin Alphabet
Benzer Tezler
- Vazo resimlerinin ışığında Eskiçağ'da Akdeniz dünyasında araba tasvirleri ve arabanın gelişimi (2. CİLT)
Descriptions and developement of chariot in ancient mediterranean world according to vase pictures (2. VOLUME)
GAYE ŞAHİNBAŞ ERGİNÖZ
Doktora
Türkçe
2003
Felsefeİstanbul ÜniversitesiFelsefe Ana Bilim Dalı
PROF. DR. OĞUZ TEKİN
PROF. DR. ALİ DİNÇOL
- Roma İmparatorluğu Önasyası'nda büyü ve büyücülük (MS I-IV.YY)
Magic and witchcraft in Roman Near East (1st - 4th Centuries AD)
AHMET TÜRKAN
- Eski Ön Asya'da siyasi evlilikler
Political marriages in ancient fore Asian
HANIM HANDE DUYMUŞ
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Eski Çağ Dilleri ve KültürleriPamukkale ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
Y.DOÇ.DR. YUSUF KILIÇ
- Urartularda kentleşme ve yol ağı
Urbanization and road network in Urartian period
DIDAR OTHMAN RASOOL RASOOL