Bağlama çalıp söyleyen kadınların müzik performansının toplumsal cinsiyet açısından incelenmesi
Analysing the music performance of baglama-playing female singers in terms of gender
- Tez No: 513290
- Danışmanlar: PROF. SONGÜL KARAHASANOĞLU
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Müzik, Music
- Anahtar Kelimeler: Müzik, kadın, bağlama, çalıp söyleme, toplumsal cinsiyet, performans, müzik performansı, müzik alanı, Bourdieu, Music, woman, baglama, playing and singing, gender, performance, music performance, music field, Bourdieu
- Yıl: 2018
- Dil: Türkçe
- Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Müzikoloji ve Müzik Teorisi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Müzikoloji ve Müzik Teorisi Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 232
Özet
Performans kavramının tanımlanması birçok araştırmacı için muğlaktır. Bu kavram, kimi araştırmacılar için başarı şartı aranan, kimisi için ise canlandırıcı bir deneyim olarak sonucu değil, süreci ifade etmesi bakımından başarı şartı aranmayan bir edimselliktir. Bazı araştırmacılar ise performansı bir şeyi yapma yeteneği (hüner) olarak tanımlanmaktadırlar. Performans kavramı hangi açıdan tanımlanırsa tanımlansın, bir başı ve sonu olan edimsel bütünlüğü ifade etmektedir. Bu bütünlük, çevresinde gelişen hiçbir gerçeklikten bağımsız değildir. Çünkü performans, insanî mübadelenin asgari koşulu olarak görülmektedir. O halde toplumsal kertede performans, iletişimi de beraberinde getirir. İletişimin en etkili yöntemlerinden biri olan müzik performansı sayesinde, yaşam pratiklerine dair sosyal, kültürel ve tarihsel pek çok veri gerek açık, gerekse gizli anlamlarla bir yerden başka bir yere aktarılmaktadır. Pozitif bilimsel (biyolojik ve determinist) yaklaşımların dışında, sosyal ve kültürel bağlamlarla açıklanan toplumsal cinsiyet de genelde performansta, özelde ise müzik performansında keşfedilmeye değer veriler sunmaktadır.“Bağlama Çalıp Söyleyen Kadınların Müzik Performansının Toplumsal Cinsiyet Açısından İncelenmesi”adlı bu çalışmada performans, müzik performansı ve toplumsal cinsiyet arasındaki bağlantılar bağlama çalıp söyleyen kadınlar özelinde değerlendirilmiştir. Çalışmada bağlama çalıp söyleyen kadınlara odaklanmamın sebebi, müzik alanında uzun yıllar boyunca bu kapsamda performans gerçekleştirmemdir. Konuyla ilgili olarak, deneyim, katılım ve gözlem yoluyla elde edilen bilgiler performans ve müzikoloji disiplinlerindeki eğitimim ile sentezlenmiştir. Ayrıca, mevcut araştırma konusunun toplumsal cinsiyet ve performans olması dolayısıyla sosyoloji ve antropoloji başta olmak üzere, psikoloji, tarih gibi çeşitli disiplinlerden yararlanılmıştır. Bu durum aynı zamanda, müzik performansının dünyada artık sadece müzik iletimi olarak algılanmadığını; geçmiş ve günümüzle bağlantılı olarak sosyal ve kültürel pek çok konuda önemli veriler sağladığını kabul etmek anlamına gelmektedir. Bilindiği üzere, sosyal bilimlerde her veri, bir başka veriyle bağlantılıdır. Bir durumun ortaya çıkması, onu çevreleyen başka durumların etkisiyle mümkündür. Bu doğrultuda, bağlama çalıp söyleyen kadınlar araştırma kapsamında sadece kendi eksenlerinde oluşan performansları açısından değil, aynı zamanda geçmişten günümüze müzik alanında konumlanmaları açısından da değerlendirilmiştir. Müzik performansındaki toplumsal cinsiyet verileri ve çevresel etkenlerini ortaya koymak için performansın şemsiye terim olarak kullanılmasından yararlanılmıştır. Böylece, toplumsal cinsiyet gerek sosyal yaşam pratikleri, gerekse müzik performansındaki dışavurumlar açısından değerlendirilmiştir. Toplumsal cinsiyet verileri sağlayan iki pratiğin arasında ise müzik alanı konumlanmaktadır. Yani, hem sosyal yaşam pratikleri, hem de müzik alanı ve performansı birbirleriyle bağlantılı olarak toplumsal cinsiyet verileri sunmaktadırlar. Cinsiyet kimliği ile ilgili toplumsal normlar performans sayesinde belleğe taşınmakta ve bellek vasıtasıyla performansa dönüşmektedir. Her performans zaman ve mekâna bağlı olarak farklı derecelerde değişkenlik gösterse de – ki bununla birlikte performansın yorumlanabilme özelliği ortaya çıkmaktadır- birçok konuda olduğu gibi cinsiyet kimlikleri ile ilgili düzene kazılı sessiz çağrıların ve aynı zamanda kültürel kodların benzer biçimde kuşaktan kuşağa aktarılmasında en önemli etkendir. Genelde performansı özelde ise müzik performansını meydana getiren unsurlardaki cinsiyet kimliklerine ait davranış biçimleri şüphesiz her alanda görülmektedir. Bu bakımdan, müzik alanı ve performansında ortaya çıkan davranış biçimlerinin analiz edilmesinde Bourdieu'nun alan teorisi ve alan eşmantığından yararlanılmıştır. Alandaki ve alan pratiğindeki toplumsal cinsiyet verilerine dâir sebep-sonuç ilişkileri alan ve habitus ortaklığıyla açıklanmıştır. Bu ortaklık içerisinde doxa, sermaye türleri ve etkinliği, nepotizm, sembolik güç, simgesel şiddet gibi çeşitli meseleler, toplumsal cinsiyetin müzikteki ve bağlama çalıp söyleyen kadınların müzik performanslarındaki görünümüyle ilgili ipuçlarını ortaya koymaktadır. Müzik alanında iktidar ve tabî alan ilişkileri, bu ilişkilere bağlı olarak ortaya çıkan yıkım ve muhafaza stratejileri, kadının ve müzik performansının değeri açısından büyük öneme sahiptir. Alan mücadeleleri içerisinde kadının konumu müzikal davranış biçiminin yanısıra, sanatının estetik değerinin ve bu değerle bağlantılı yeterlilik anlayışının da belirleyicisidir. Sosyal yaşam pratiğinden müzik alanındaki pratiğe uzanan“erkek yapar, kadın destek verir”,“kadın erkeğin arkasında yer almalıdır”gibi toplumsal rolleri belirleyen doxalar, kadınların hâkimiyet alanından çekilmelerine sebep olmakta, müzik alanındaki yetkinliklerini ciddi oranda azaltmaktadır. Şüphesiz, bu durumun dünyada çok sayıda örneği bulunmaktadır. Türkiye'de müzik performansını meydana getiren unsurlardaki cinsiyet kimliğine dair yargılar, şüphesiz dünyadaki örneklerden bağımsız değildir. Yine de, geleneksel müziklerin üretiminde; bu üretim koşullarını oluşturan yaşamın iki uç noktasında; yani, doğumdan ölüme ve ninnilerden ağıtlara kadar pek çok repertuar türünün üretiminde ve aktarılmasında kadınların birincil derecede etkin oldukları belirtilebilir. Buna rağmen, 1920'li yıllardan günümüze kadar gerek resmî ve özel kurumlar tarafından, gerekse bireysel olarak yapılan derleme çalışmalarında kadınların özel alanla sınırlandırılmaları nedeniyle, çoğu zaman kayıtlara geçmedikleri anlaşılmaktadır. Yani, yapılan derleme çalışmalarında geleneksel ezgileri aktaran kişiler kaynak kişi adıyla ezici çoğunlukla erkeklerden oluşmaktadır. Geleneksel ezgilerin kamusal alana taşınması, gelecek nesillere aktarılmasından, müzik performansını oluşturan öğelere kadar pek çok konuda- ki buna çalgılar da dâhildir- kadınların simgesel şiddet ya da rızalık yoluyla alandan uzaklaştırıldığı ya da uzaklaştığı açıktır. Dolayısıyla, tüm dünyada sıklıkla rastlanılan“neden büyük kadın sanatçı yoktur”sorusunun cevabı, kadına biçilen ve kadının rızalığıyla kalıcı hale dönüşen, düzene kazılı sessiz çağrılarda, doxalarda ve toplumsal rollerde aranmalıdır. Bu değerlendirmelerle bağlantılı olarak, çalışma 4 bölümden oluşmaktadır. 1. bölüm, araştırma konusunun tanıtımının yapıldığı, günümüze kadar yapılan çalışmalar ve alan içindeki gözlemler neticesinde araştırmanın sınırlarının belirlendiği giriş bölümüdür. Giriş bölümünde araştırma ile ilgili yapılan çalışmaların analitik değerlendirmelerinin yanı sıra, araştırmanın amacı, sorusu, sınırları, yöntemi, hipotezi ortaya konmuştur. Araştırmanın sınırları performans, kültür ve toplumsal cinsiyet ilişkisine dikkat çekilerek, genelden özele doğru daraltılmıştır. Bu doğrultuda, Türkiye'de Halk Müziği'nin özellikle yaklaşık son yüzyıllık tarihsel sürecinin bağlama çalıp söyleyen kadınlar üzerindeki etkisi incelenmiştir. Yani, tabiri caizse bu bölümde bağlama çalıp söyleyen kadınların tarihsel süreci değerlendirilmiştir. Bu kapsamda, 13. yüzyıldaki Bacıyân-ı Rûm (Anadolu Bacılar Teşkilâtı) adı verilen derviş kadınlar topluluğunun Türkiye'deki kadın mücadelesine etkisine değinilmiş; 20. yüzyılda kaynak kişiler, kadın âşıklar, resmî ya da özel icra ve eğitim kurumları ve popüler kültürün kadın mücadelesine etkisi ele alınmıştır. Çalışmanın 2. ve 3. bölümleri araştırmanın gövdesini oluşturmaktadır. Girişte son yüzyıllık tarihsel sürecin kısaca ele alınmasının ardından, 2. bölümde araştırmanın teorik çerçevesi irdelenmiştir. Bu kapsamda, düzene kazılı sessiz çağrılar üzerine kurulan kadın kimliği ve bağlama çalıp söyleyen kadınlar, performans, toplumsal cinsiyet ve Bourdieu'nun alan teorisi açısından ele alınmış; kültürel bellek, müzik alanı ve performansı ilişkisi içerisinde değerlendirilmiştir. Araştırmanın teorisi, bir sonraki bölümde değerlendirilecek olan pratiğinin de habercisidir. Teori ve pratiğin birlikte değerlendirilmesinde sırasıyla müzikoloji, performans ve sosyoloji disiplinlerinin ağırlığı görülmektedir. Çalışmanın 3. bölümünde bağlamanın toplumsal cinsiyet açısından temsili 2. bölüm ile bağlantılı olarak incelenmiştir. Bu doğrultuda, bağlamanın toplumsal cinsiyet açısından ne ifade ettiği alan, alandaki performans ve tarihsel süreci kapsamında ele alınmıştır. Bu bölümde ayrıca, toplumsal biri odak grup olmak üzere 17 performans sanatçısının hem saha çalışmasından hem de sosyal medyadan elde edilen en az 5'er müzik performansı (konser, dinleti, TV programı vs) incelenmiştir. Müzik performansları doğrultusunda toplumsal cinsiyet verileri elde edilebilecek unsurlar belirlenmiştir. Bu unsurların belirlenmesinde hem literatürden, hem de alan içerisinden tarafımca ve katılımcı gözlem yoluyla elde edilen verilerden yararlanılmıştır. Dolayısıyla, kimi bulgular her ne kadar yoruma açık olsa da - ki Sosyal Bilimler disiplini araştırmacıyı ve okuyucuyu yoruma açık kılabilmektedir - bağlama çalıp söyleyen bir kadın olarak yaklaşık 24 yıldır tarafımca elde edilen deneyim araştırmayı güvenilir kılmaktadır. Çalışmanın 3. bölümünde bağlamanın yanısıra, çalgı düzeni, karar sesi, melodik işleme, repertuar gibi müzik performansını oluşturan ve toplumsal cinsiyet ile ilgili veri sağlayan unsurlar ele alınmıştır. Bağlama çalıp söyleyen kadınların çalgı düzeni ve karar sesleri tercihlerinin dağılımı 75 eser üzerinden elde edilmiştir. Bu tercihlerin nedenleri, toplumsal cinsiyetin müzik performansına yansımasının ortaya konmasında önemlidir. Müzik performansını oluşturan unsurlardaki tercihlerin nedenleri arasında erkek kaynak kişiye, popüler icracıya ya da ustaya uyumlanma ve onları taklit etme biçiminde görülen davranış kalıpları gerek orantısal bulgular, gerekse melodik işlemeler ve transkripsiyonları üzerinden incelenmiştir. Tüm bu davranış biçimlerinin işaret ettiği,“erkek egemen zevk”üzerine oluşturulan estetik yargılar değerlendirilmiştir. Çalışmanın 4. bölümü ise teori ve pratiğin sentezlenmesi ve analizi ile birlikte ortaya konan sonuç bölümüdür. Bu bölümde araştırma kapsamındaki örneklemler üzerinden elde edilen tüm veriler toplumsal cinsiyet açısından değerlendirilerek, sonuca ulaşılmıştır.
Özet (Çeviri)
Conceptualizing the notion of performance is considered ambiguous for many researchers. This concept, for some researchers, stands for performative acts which have to result in success whereas for some others the same acts don't have to bring about any success since they refer not an end but to a process of refreshing experiences. Some scholars, on the other hand, define performance as the ability to accomplish something, namely talent. Whatever the perspective might be employed to describe the concept of performance, it stands for a performative integrity which has a beginning as well as an end. It is such an integrity that it encompasses all surrounding realities; for, the idea of performance is considered as the minimum condition for mutuality between human beings. This being the case, performance at social level brings about communication. It is through musical performance, which is one of the most efficient methods of communication that a great deal of social, cultural and historical data on daily practices is transmitted by means of either implicit or explicit references from one source to another. Other than biological and determinist approaches relying on positive sciences, the concept of gender, which is defined in social and cultural contexts, provides worth-exploring data about performance in general and musical performance in particular. In this work titled Analysing the Music Performance of Baglama-Playing Female Singers in terms of Gender connections between performance, musical performance and gender are assessed particularly in the example of ladies with an ability to both play the musical instrument called baglama and also sing in accordance with it. The underlining reason behind my focus on the aforementioned women is that I have personally performed in the same musical tradition for many years. I have managed to get my performance and education in the area of musicology complemented by all of the subject-related knowledge I could obtain mainly by means of experience, participation and observation. What is more, since the current research subject is about gender and performance, there has been drawn upon a variety of disciplines such as sociology and anthropology and psychology and history; the first couple being of paramount importance. Given the interdisciplinary context employed in this research, it wouldn't be an exaggeration to claim that musical performance is no longer considered across the globe only as a means of musical transmission, but rather it provides lots of valuable social and cultural knowledge about the past and the present. As widely acknowledged, each data is linked to another in social sciences. Emergence of a phenomenon is all about the impact of surrounding conditions around that phenomenon. In this regard, baglama-performing women surveyed in the present research are evaluated not only by their individual performances, but also by the way they have been conditioned in the area of music throughout the history. The present research has drawn upon performance as an umbrella concept in order that it divulges performance as a tool of measurement in presenting both gender statistics and surrounding factors in musical performance. Music field exists right in between of two practical areas that provide social gender data. Meaning, both social life practices and music field, along with the performance produce social gender data. Social norms related to the gender identity are stored in memory by means of performans and they later turn into performance via memory itself. Even though each performance can show a change to a certain extent depending on time and place, it has the most significant influence on the transferring of cultural codes to different ages. Nevertheless, it leads to an interpretative qualification of the performance. Undoubtedly, behavioral patterns relating to the gender identity which consist of both general meaning of the performance and specifically musical performance are seen in every field. Bourdieu's field theory and homologies within the fields were therefore used in analyzing the behavioral patterns that emerge in the musical field and performance. The causal link between the field and the social gender data in the field practice was explained through a cooperation between the field and habitus. Within this cooperation, the different types of topics such as doxa, capital types and efficacy, nepotism, nominal value and symbolic violence etc. disclose the social gender issue regarding the musical performance of women who play baglama and sing. The relation between power domain and its dependent in the music field, and the destruction as well as protection strategies that rise from this relation, have a significant importance for women and their musical performance. Women's role and musical behavioral patterns in the struggle between fields are the main determinants of the aesthetic value of their art and sufficiency perception led by this value. The dogmas of the social life and the musical practice such as 'men do, women support it' and 'women should stand with men,' force women to depart from the masculine social life and reduce their efficiency in the musical field. There are many examples of this. Turkey is pretty much the same with the countries mentioned above when it comes to interpretation of the gender identity that comes to produce musical performance. Nevertheless, in the course of the production of traditional music and at the two endpoints that constitutes the conditions thereof, namely from birth to death or lullabies to mournings, it can be asserted that women have the primary role in the production and transmission of many kinds of repertoire as such. Even if their productive role is evident, it is safe to argue that the role of women has not been recorded by any official or private institution since the 1920s due to the fact that women had been confined to private area. In fact, in individual compilation studies, the vast majority of the people called'reference person' who conveyed the traditional songs were masculine. Women had been removed from many fields such as transferring traditional music to the public area, handing down to next generation and factors consist of the musical performance (include instruments) by way of consent of women or symbolic violence. Thus, the answer of the question 'why have there been no great women artists?' is a debatable issue all around the world, should be sought among dogmas, social roles and silenced calls that are embedded with the masculine rules and permanent with consent or stigmatization of the women. The thesis consists of four chapters in associate with all of these explanations mentioned above. The first chapter is the introductory part which set a framework for the study by examining the existing literature review in this field. In addition to the analytical evaluation of the related studies, this section also reveals the main goal, question, limits, method and hypothesis of this thesis. The scope of the study has been narrowed down from the general to the specific with a specific focus on the relations between musical performance, culture and gender relations. In this regard, the influence of the Turkish Folk Music during the period of the last century on women who play and sing baglama has been analyzed. In other words, a historical process of women playing and singing baglama has been studied. Within this context, the impact on feminism in Turkey of the importance of the first Turkish-Muslims Union in Anatolia (Bacıyân-ı Rûm) in 13.century has been touched upon. Additionally, the impact of the leading scholars of the 20thcentury, female minstrels, officials or private educational institutions and popular culture on feminism have been discussed. The second and third sections compose the main body of the study. At the outset, the theoretical framework has been studied. Within this scope, a feminine identity which was built upon the silenced calls that are embedded with the hegemonic rule and women who play baglama has been discussed in the context of musical performance, gender, and field theory by Bourdieu. Moreover, by doing this, cultural memory, musical field and performance have been evaluated. In the third part, representation of the baglama in the perspective of gender has been studied in conjunction with the second part. In this point, what the baglama means for thesocial gender has been analyzed in the context of the field as well as performance and the historical process. Additionally, at least fives performances (concert, tv shows and audition etc.) by seventeen artists have been examined. Gender data' points that can be possessed has been determined regarding those musical performances. While doing this, both literature review and fieldwork inputs have been used. Therefore, even if some of the outcomes are open for comment, as an insider, many practices experienced by myself for 24 years has made the research reliable. Furthermore, in the third section of the dissertation, components that support gender and composes the musical performance such as instrument (baglama) types and accord preference, melodic features, reference tone, and repertoire has been studied. Divisions of preferences of the instrument types, accord preference and reference tone of the women who play baglama have been examined among from 75 works of art. The reason for these preferences is important as gender can reflect musical performance. Beside, existing among the reasons for factors constituting musical performance, behavioral patterns, which have been observed in the form of imitation of the main male figure, popular performer or master as the source of inspiration, have been examined in terms of both proportional facts and also melodic intonations and their transcriptions. In addition to this, aesthetic judgments, which was placed on 'masculine pleasure' and all of these behavioral patterns point out has been examined. Last section of the thesis is the conclusion part in which the theory and the practice have been synthesized and analyzed. In this section, the entire data that has been acquired through the samples within the scope of the research has been evaluated in terms of gender.
Benzer Tezler
- Türkiye denizcilik sektöründe çalışma şartları (monografik bir etüd)
Başlık çevirisi yok
A.MURAT ASLANER
Yüksek Lisans
Türkçe
1988
İşletmeİstanbul ÜniversitesiÇalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. TURAN YAZGAN
- Türkü kültüründe değişim süreci ve Musa Eroğlu
The process of change in the culture of Turkish folk song and Musa Eroglu
MEHMET ÇEVİK
Doktora
Türkçe
2012
Halk Bilimi (Folklor)Gazi ÜniversitesiTürk Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. İBRAHİM DİLEK
- Türk halk müziği çalıp söyleme geleneği içerisinde bağlama eşlik uygulamasının analizi: Neşet Ertaş ve Ali Ekber Çiçek örneği
Analysing the practice of baglama self-accompaniment in Turkish folk music playing and singing tradition: Neşet Ertaş and Ali Ekber Çiçek example
GAMZE BAYRAKDAR
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
MüzikYıldız Teknik ÜniversitesiSanat ve Tasarım Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. BEKİR ŞAHİN BALOĞLU
DOÇ. DR. ALİ KAZIM AKDAĞ