Geri Dön

Kasten öldürme ve cinsel suçlar sebebiyle ceza infaz kurumunda bulunan erkek hükümlülerde çocukluk çağı travmaları ile dissosiyatif yaşantılar ve travma sonrası büyüme arasındaki ilişkinin incelenmesi

Examination the childhood traumas and dissociative experiences and post-traumatic growth levels of male convicts in penitentiary institutions due to deliberate murder and sexual crimes

  1. Tez No: 749339
  2. Yazar: MERVE CANSU KARADAĞ ŞAHAN
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ERDİNÇ ÖZTÜRK
  4. Tez Türü: Yüksek Lisans
  5. Konular: Adli Tıp, Psikoloji, Forensic Medicine, Psychology
  6. Anahtar Kelimeler: Suç, cinsel suç, kasten öldürme suçu, hükümlü, çocukluk çağı travmaları, dissosiyasyon, travma sonrası büyüme, psikotravmatoloji, cezaevi, kriminal psikoloji, Crime, sexual crime, wilful murder, dissociation, childhood trauma, post-traumatic growth, prison, criminal psychology
  7. Yıl: 2022
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa
  10. Enstitü: Adli Tıp ve Adli Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 152

Özet

Bu araştırmanın amacı kasten öldürme ve cinsel suçlar sebebiyle ceza infaz kurumunda bulunan erkek hükümlülerin çocukluk çağı travmaları ve dissosiyatif yaşantıları ile travma sonrası büyüme düzeylerinin değerlendirilmesidir. Araştırmanın örneklemi, Adalet Bakanlığı Ceza Tevkifevleri Genel Müdürlüğü'ne bağlı Silivri 1 No'lu L Tipi ve Silivri 3 No'lu L Tipi Kapalı Ceza İnfaz Kurumlarında bulunan 259 cinsel suç hükümlüleri ve 241 kasten öldürme suç hükümlüleri olmak üzere toplam 500 hükümlüden oluşmaktadır. Bu çalışmada; M.C.K.Ş. ve E.Ö. tarafından hazırlanmış Kişisel Bilgi Formu, Çocukluk Çağı Ruhsal Travma Ölçeği (CTQ), Dissosiyatif Yaşantılar Ölçeği (DES) ve Travma Sonrası Büyüme Envanteri (TSBE) olmak üzere dört adet veri toplama aracı hükümlülerle görüşülerek yüz yüze uygulanmıştır. Kasten öldürme ve cinsel suç hükümlülerinin 477 (%95.4)'sinin en az bir çocukluk çağı travması bulunmakta olup en çok görülen travma türü ise %88.8 (444 kişi) ile duygusal ihmaldir. Katılımcıların, 402 (%80.4)'sinin çok tip travması, 75 (%15.0)'inin ise tek tip travması bulunmaktadır. 500 hükümlünün 115 (%23.0)'inin DES kesme puanı 30 ve üzeri olarak tespit edilmiş olup bu sonuç patolojik düzeyde dissosiyatif yaşantıların varlığına işaret etmektedir. Cinsel suç hükümlüleri, kasten öldürme suçundan hükümlü olanlara göre daha fazla cinsel istismar bildirmiştir. DES kesme puan 30 ve üzeri olan hükümlülerin çocukluk çağı travmaları, DES kesme puanı 30'un altında olanlara göre istatiksel açıdan daha fazladır. Hükümlülerin CTQ ile DES'ten aldıkları puanlar arasında istatistiksel açıdan pozitif yönde bir ilişki olduğu ortaya çıkmıştır. Hükümlülerin DES ortalama puanları ile TSBE puanları arasında istatistiksel açıdan anlamlı bir ilişki bulunmamışken, CTQ puanları ile TSBE puanları arasında ise negatif yönde anlamlı bir ilişki bulunmuştur. Standart çoklu regresyon analizine göre travma sonrası büyümenin prediktörleri çocukluk çağı travmaları toplam puanı ve duygusal ihmalken, dissosiyatif yaşantıların prediktörü ise travma sonrası büyümenin alt boyutu olan başkalarıyla ilişkide değişimdir. Sonuç olarak, klinik adli psikoloji, kriminal psikoloji ve adli bilimler açısından erken yaşta başlayan kronik çocukluk çağı travmalarının etkisiyle gelişen ve bireydeki yaşam boyu psikopatolojilerden biri olan dissosiyatif bozuklukların adli psikiyatrik açıdan yapılacak olan klinik görüşmeler ve psikometrik ölçümlerle; nevroz-psikoz ayrımı, malulen emeklilik, vesayet altına alma, malpraktis, ceza ve hukuki ehliyet kriterleri bakımından değerlendirilmesi temel bir önem arz etmektedir.

Özet (Çeviri)

The aim of this research is to evaluate the childhood traumas and dissociative experiences and post-traumatic growth levels of male convicts in penitentiary institutions due to deliberate murder and sexual crimes. The sample of the research consists of a total of 500 convicts, 259 of whom are convicts of sexual crimes and 241 of whom are convicts of wilful murder, in Silivri No 1 and 3 type L. In this study conducted M.C.K.Ş. and E.O., Four data collection tools, namely the Personal Information Form, Childhood Trauma Questionnaire Scale (CTQ), Dissociative Experiences Scale (DES) and Post Traumatic Growth Inventory (TSBE) with convicts. 477 (95.4%) of the willful killing and sexual crime sentences have at least one childhood trauma, and the most common type of trauma is emotional neglect with 88.8% (444 people). Of the participants, 402 (80.4%) had multiple types of trauma and 75 (15.0%) had single type of trauma. DES cut-off score of 115 (23.0%) of 500 convicts was determined as 30 and above, which indicates the presence of pathological dissociative experiences. Sexual offenders reported more sexual abuse than those convicted of willful murder. Childhood traumas of convicts with a DES cut-off score of 30 and above are statistically higher than those with a DES cut-off score of less than 30. It has been revealed that there is a statistically positive correlation between the scores of the convicts from the Childhood Trauma Questionnaire (CTQ) and the Dissociative Experiences Scale (DES). While no statistically significant relationship was found between the Dissociative Experiences Scale (DES) scores of the convicts and the Post Traumatic Growth Inventory (PTSI) scores, a negative significant relationship was found between the Childhood Psychological Trauma Scale scores and the Post Traumatic Growth Inventory scores. According to the standard multiple regression analysis, the predictors of posttraumatic growth are total childhood trauma scores and emotional neglect, while the predictor of dissociative experiences is change in relationships with others, a sub-dimension of posttraumatic growth. As a result, in terms of clinical forensic psychology, criminal psychology and forensic sciences, dissociative disorders, which develop with the effect of chronic childhood traumas that start at an early age and are one of the lifelong psychopathologies in the individual, can be determined by clinical interviews and psychometric measurements to be made in forensic psychiatry; it is of fundamental importance to evaluate it in terms of neurosis-psychosis distinction, disability retirement, custody, malpractice, criminal and legal capacity criteria.

Benzer Tezler

  1. COVİD-19 pandemisi ve kırsal alanda işlenen suçlar

    COVID-19 pandemic and crimes committed in rural areas

    ADEM ÖRS

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2023

    Kamu YönetimiBayburt Üniversitesi

    Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. ESMERAY ALACADAĞLI

  2. Yaşlılarda beden bütünlüğüne yönelik şiddeti etkileyen etmenler

    The factors that effect the violence to physical integrity in elderly inpatients

    ÇEZAR ATASOY

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    PsikiyatriSağlık Bakanlığı

    Psikiyatri Ana Bilim Dalı

    DR. MELTEM EFE SEVİM

  3. 2018, 2019 ve 2020 yıllarında İstanbul ilinde meydana gelen adam öldürme suçlarının araştırılması ve suç veri tabanı model önerisi

    Investigation of murder crimes at İstanbul in 2018, 2019 and 2020 and crime database model

    EMRE ÇAMUR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Adli TıpÜsküdar Üniversitesi

    Adli Bilimler Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. KAAN YILANCIOĞLU

  4. Kasten adam öldürme ve teşebbüs suçlularında psikososyal özelliklerin incelenmesi: Suç analizi

    The research of psychosocial properties in homicide: Crime analysis

    MERVE NAZLIDIR

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2010

    Adli TıpAnkara Üniversitesi

    Disiplinlerarası Adli Tıp Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. H. GÜLSEN ERDEN

  5. Tasarlayarak kasten öldürme suçunun kadın cinayetleri bağlamında değerlendirilmesi

    Evaluation of the crime of premeditated murder in the context of femicides

    AYŞE AYLİN BARCIN AKBULUT

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Hukukİstanbul Bilgi Üniversitesi

    Hukuk Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ ÖZNUR SEVDİREN SEVİMLİ