Toplum 5.0 kapsamında yapay zekaya dayalı reklamların tüketici temelli marka değerine etkisi üzerine bir araştırma
A study on the impact of ai-created advertisements on consumer-based brand equity in the scope of Society 5.0
- Tez No: 781123
- Danışmanlar: DOÇ. DR. NEVİN KARABIYIK YERDEN
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: İşletme, Business Administration
- Anahtar Kelimeler: yapay zekaya dayalı reklam, reklam çekiciliği, reklam güvenilirliği, reklam tutumu, tüketici temelli marka değeri, AI-created advertising, ad attractiveness, ad credibility, ad attitude, consumer-based brand equity. Dans cette étude de thèse
- Yıl: 2022
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Galatasaray Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: İşletme Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 165
Özet
Bu tez çalışmasında, Toplum 5.0 kavramı kapsamında yapay zekaya dayalı reklamların marka değerine olan etkisinin araştırılması amaçlanmaktadır. Bu amaç ile araştırma, yapay zekaya dayalı reklamlar ve tüketici temelli marka değeri konularını içermektedir. En genel haliyle, dijital dönüşümün pazarlama dünyasındaki etkilerini ölçümlemek temel araştırma çerçevesini oluşturmaktadır. Dünyada yaşanan hızlı değişimin itici gücü olan teknolojik gelişmeler, son dönemde Toplum 5.0 kavramının ortaya çıkmasına ve 'süper akıllı toplum'ların yaratılmasına temel sunmaktadır. Toplum 5.0, Japon Hükümeti tarafından öne sürülmüş olan bir kavramdır. 2015 yılında“5. Bilim ve Teknoloji Temel Planları”doğrultusunda bir politika önerisi olarak hazırlanmış ve 2017 yılında Japonya'daki bir konferansla dünyaya duyurulmuştur. Toplum 5.0 yapısında, endüstriyel gelişimlerin sayesinde bireyin refahının ön planda tutularak sistemlerin dijitalleştirilmesi ve bu sayede toplumsal kalkınma düzeyinin artırılması hedeflenmektedir. Kavramın odak noktası, teknolojinin bir tehdit olmaktan çıkarılıp bütünsel bir biçimde toplum yararına kullanılmasını sağlamaktır. Toplum 5.0,“toplumun ihtiyaçlarının her bir bireye yönelik biçimde farklılaştırılarak özelleştirildiği ve ihtiyaç duyan kişilere, ihtiyaç duydukları anda, ihtiyaç duydukları miktarda gerekli ürünlerin sağlanarak karşılandığı; tüm insanların kaliteli hizmet alabildiği ve bir arada yaşayabildiği yeni bir toplum yapısıdır”. Bu yeni çağda, dijitalleşmeyle geliştirilen yeni teknolojiler (yapay zeka, nesnelerin interneti, büyük veri, robotik, kablosuz sensör ağları vb.) insanların hayatlarını kolaylaştırmaya yönelik şekilde kullanılacak ve bu teknolojilerin tam entegrasyonu sağlanarak 'süper akıllı toplum' yaratılacaktır. Yapay zeka teknolojisi, süper akıllı toplum yapısı oluşturulurken ağırlıklı biçimde kullanılmaktadır. Yapay zeka, insan tarafından yapılan işlerin bir bilgisayara (yazılıma) devredilmesi ve bu yazılımın zamanla yaptığı işi öğrenerek mükemmel hale getirmesi demektir. Yapay zekaya dayalı reklamlar ise bu teknolojiden yardım alınarak üretilen yeni bir reklam türüdür. Burada yapay zeka, tüketici iç görülerini araştırma, reklam yerleşimini optimize etme, kampanya etkinliğini değerlendirme ve hatta reklam mesajları oluşturma dahil olmak üzere reklam sürecinin her adımında kullanılabilir. Bu araştırma doğrultusunda, hedef kitle belirlenmesinden öte reklamın yaratım sürecinde yapay zekadan faydalanmanın önemi ölçümlenmek istenmiştir. Dünyada şimdiye kadar yapay zekaya dayalı reklam uygulamalarında iki farklı sektör örneği görülmüştür. Bu uygulamayı kullanan şirketler, otomotiv sektöründen Lexus ve yiyecek sektöründen Burger King'tir. Her iki şirket de yapay zekaya binlerce eski reklamı izlettirip analiz ettirerek ondan bir reklam senaryosu yazmasını talep etmiştir. Bu örnekler neticesinde yapay zekaya dayalı reklamların sektörü yeniden şekillendirebileceğini söylemek mümkündür. Marka değeri kavramı, 1980'li yıllarda ortaya çıkmıştır ve günümüze kadar popülerliğini giderek artıran pazarlama kavramlarından biri olarak literatürde yerini almıştır. Marka değeri hem üreticiler hem de tüketiciler açısından farklı bakış açılarıyla ele alınmıştır. Üretici bakış açısına göre olan yaklaşımda marka değerinin daha çok sayısal verilerle ölçüldüğü görülmektedir. İşletmeler marka değerini, bir markayı kendi ürünleriyle ilişkilendirmekten kaynaklanan nakit akış hızındaki artış oranıyla ölçebilir. Ancak marka değeri, işletmelerin yalnızca daha çok karlılık elde etmesine yarayan bir enstrüman değildir. Marka değeri, bir işletmenin o markaya sahip olmasının firmaya sağladığı katma değerlerin bütünü olarak algılanmalıdır. Literatürdeki güncel tanımlamalara göre marka değeri, özellikle ilişkisel pazarlama çerçevesinde tüketici odaklı değerlendirilen bir varlıktır. Tüketici temelli marka değeri, bir marka pazarlanırken markanın bilinmesinin tüketiciler üzerindeki farklılaştırıcı etkisi olarak adlandırılmıştır. Markanın tüketicilere sunduğu katma değer ifade edilmektedir. Literatür incelemesi sonucunda yapay zeka ve marka değeri konuları hakkında çeşitli araştırmaların yürütüldüğü görülmüştür. Özellikle marka değeri ve tüketici temelli marka değeri kavramları hakkında çok sayıda çalışma mevcuttur. Yapay zeka konusunda da benzer şekilde farklı disiplinlerde ve disiplinler arası yüksek sayıda çalışmanın yürütüldüğü görülmüştür ancak yapay zekaya dayalı reklamlarla ilişkili literatürde az sayıda çalışma mevcuttur. Ancak, Toplum 5.0 kavramı doğrultusunda yapay zekaya dayalı reklamların tüketici temelli marka değerine olan etkisi alanında bugüne değin yürütülmüş herhangi bir çalışma bulunmamaktadır. Bu nedenle bu çalışmada, yapay zekaya dayalı reklamların tüketici temelli marka değeri üzerindeki etkisi ilk kez araştırılmış olacaktır. Çalışmanın Türk tüketiciler üzerinden yürütülmesi bu araştırmanın özgün değerini ortaya koymaktadır. Araştırma modeli doğrultusunda yapay zekaya dayalı reklam, bağımsız değişken olarak; tüketici temelli marka değeri ise bağımlı değişken olarak belirlenmiştir. Yapay zekaya dayalı reklamların marka değeri üzerindeki etkisi incelenirken; bağımlı ve bağımsız değişken için farklı ölçeklerden faydalanılmıştır. Araştırmanın bağımsız değişkeni olan yapay zekaya dayalı reklam ölçeği oluşturulurken Waddell (2008)'in sezgisel makine ölçeği, Ho ve MacDorman (2017)'ın yapay zekaya dayalı reklamlarda algılanan esrarengizlik ölçeği, Van Rompay ve Valkant (2014)'ın yapay zekaya dayalı reklamlarda beğenilme ölçeği ve son olarak Bakpayev ve diğ. (2022)'nin reklam tutumu ölçeği kullanılmıştır. Ölçekte 4 adet sezgisel makine, 6 adet yapay zekaya dayalı reklamlarda algılanan esrarengizlik, 5 adet yapay zekaya dayalı reklamlarda beğenilme ve 3 adet reklam tutumu ifadesi yer almaktadır. Bağımlı değişken olan marka değeri için ise Yoo ve Donthu (2001)'nun literatürde sıklıkla kullanılan tüketici temelli marka değeri ölçeğinden faydalanılmıştır. Bu ölçek algılanan kalite, marka bağlılığı, marka farkındalığı/çağrışımları ve genel marka değeri olmak üzere dört boyuttan oluşmaktadır. Çalışma kapsamında yapay zeka tarafından senaryosu yazılmış olan Lexus marka otomobil reklamı katılımcılara izletileceği ve sorulara Lexus markası düşünülerek yanıt verileceği için marka bağlılığı sorularından tutarlı ve anlamlı sonuçlar elde edilemeyeceği öngörülmüş; bu nedenle, ilgili ifadeler ölçekten çıkarılmıştır. Ölçekte 2 adet algılanan kalite, 6 adet marka farkındalığı/çağrışımı ve 4 adet genel marka değeri olmak üzere toplam 12 ifade yer almaktadır. Araştırma verileri, nicel araştırma yöntemlerinden biri olan anket sorularının hazırlanarak örnekleme uygulanmasıyla elde edilmiştir. Araştırmada veri toplama yöntemi olarak çevrim içi anket uygulaması kullanılmıştır. Google Forms aracılığıyla oluşturulan anket sorularıyla veriler temin edilmiştir. Veri toplama aşamasına geçmeden önce bir ön test yapabilmek için oluşturulan anket formu, 33 kişiye iletilmiş ve ölçeklerin güvenilirlik testleri yapılmıştır. Güvenilirlik testleri, ölçeklerden herhangi bir ifadenin çıkarılıp çıkarılmayacağına karar verilmesinde etkili olmuştur. Yapılan analiz sonucunda yapay zekaya dayalı reklamlarda algılanan esrarengizlik ölçeğinden iki ifade, yapay zekaya dayalı reklamlarda beğenilme ölçeğinden ise bir ifade çıkarılmıştır. Belirtilen düzenleme sonrası oluşturulan anket kapsamında katılımcılara toplam 32 soru yönetilmiştir. Bu sorular gruplandırılarak üç ana kategori şeklinde sunulmuştur. Anketin birinci bölümünde sezgisel makine, yapay zekaya dayalı reklamlarda algılanan esrarengizlik ve yapay zekaya dayalı reklamlarda beğenilme ile ilgili 12 soru bulunmaktadır. İkinci bölümde ise tüketici temelli marka değerine yönelik 12 soru ve reklam tutumuna yönelik 3 soru yer almaktadır. Katılımcılar, bu bölümleri“1:Kesinlikle katılmıyorum”ve“5:Kesinlikle katılıyorum”olmak üzere 5'li Likert ölçeğine göre cevaplamıştır. Anketin üçüncü bölümünde, tüketicilerin sosyo-demografik özelliklerini içeren kapalı uçlu 5 adet soru sorulmuştur. Sosyodemografik özellikler sırasıyla yaş, cinsiyet, eğitim düzeyi, meslek grubu ve aylık ortalama gelir seviyesi şeklinde bölümlenmiştir. Veriler, 2022 yılının Nisan ayında toplanmıştır. Bu araştırma, on sekiz yaş ve üzeri gönüllü bireyler üzerinde gerçekleştirilmiştir. Çalışma doğrultusunda oluşturulan anket sorularına başlamadan önce katılımcılara yapay zeka tarafından senaryosu yazılmış bir reklam filmi izletileceği yazılı metinde belirtilmiş ve Lexus markasına ait olan reklam filmi anket sorularının başına eklenmiştir. Katılımcıların bu reklam filmine göre anket sorularını cevaplaması istenmiştir. Katılımcılara anket soruları Google Docs üzerinden çevrim içi olarak iletilmiştir. Zaman, maliyet ve ulaşılabilirlik kısıtları nedeniyle tesadüfi olmayan örnekleme yöntemlerinden biri olan kolayda örneklem yöntemiyle ön teste katılan 33 kişi haricinde katılımcılardan toplam 471 adet anket formu toplanmıştır. Analiz yapılırken 11 katılımcıya ait olan anket verileri, tutarsız yanıtlar nedeniyle elenmiştir. Dolayısıyla, 460 anket formu analizlere dahil edilmiştir. İlk olarak örneklemin sosyo-demografik yapısı incelenmiştir. Cinsiyete göre dağılım neticesinde katılımcıların %53'ünün erkek, %47'sinin kadın olduğu görülmüştür. Dolayısıyla, katılımcıların cinsiyete göre dağılımı dengeli bir yapıdadır. Kuşak dağılımlarına göre ankete katılan kişilerin çoğunluğunun %44,7 oranla Y kuşağı ve %32,4 oranla X kuşağı olduğu saptanmıştır. Bunun ardından %12,2 oranla baby boomer kuşağı ile %10,7 oranla Z kuşağı gelmektedir. Eğitim düzeyine göre katılımcıların %55,9'u lisans, %23,9'u yüksek lisans, %8,3'ü lise, %6,1'i ön lisans, %4,9'u doktora, %0,9'u ise ilköğretim mezunudur. Dolayısıyla, örneklemin %90,8'i ön lisans ve üzeri mezuniyet derecesine sahip olarak yüksek eğitim seviyesine sahip kişilerden oluştuğu saptanmıştır. Meslek gruplarına göre katılımcıların %47,8'i özel sektör çalışanı, %24,1'i kamu sektörü çalışanı, %15,7'si emekli, %7'si öğrenci, %5,4'ü ise ev hanımı ve çalışmayan kişilerdir. Verilerin %94,6'lık bir oranla büyük çoğunluğu, öğrencilerden ve çalışma hayatını bilen kişilerden oluşmaktadır. Son olarak katılımcıların %49,8'inin aylık gelir düzeyi 0-10.000 TL arası, %36,4'ünün aylık gelir düzeyi 10.000-25.000 TL arası, %13,4'ünün aylık gelir düzeyi 25.000 TL ve üzeri şeklindedir. Katılımcıların yarısının aylık gelir düzeyi 10.000 TL ve altı iken kalan yarısının aylık gelir düzeyi 10.000 TL ve üzerindedir. Sosyo-demografik özelliklerin ölçülmesi sonrası veriler gerekli istatistiki analizlerden geçirilmiştir. Bu aşamada ilk olarak ölçeklerin güvenilirlik analizi yapılmıştır. Ardından, bağımsız değişken için yapay zekaya dayalı reklam ölçeği geliştirilmiştir. Ölçek, 3 faktör ve 13 ifadeden oluşturulmuştur. Yapay zekaya dayalı reklam ölçeğinin faktörleri reklam çekiciliği, reklam güvenilirliği ve reklam tutumu olarak adlandırılmıştır. Tüketici temelli marka değeri ölçeği ise 3 faktör ve 11 ifadeden oluşturulmuştur. Faktörler genel marka değeri, marka farkındalığı/ çağrışımları ve algılanan kalite şeklinde adlandırılmıştır. Bu analizler sonrasında araştırma modeli güncellenmiş ve hipotezlerin alt başlıkları oluşturulmuştur. Araştırmanın ana hipotezi“Hipotez 1: Yapay zekaya dayalı reklamlar, tüketici temelli marka değeri üzerinde olumlu bir etkiye sahiptir”şeklindedir. Birinci hipotezin alt başlıkları, yapay zekaya dayalı reklam ölçeği faktörlerinin tüketici temelli marka değeri ölçeği faktörleri üzerinde olumlu bir etki yarattığını önermektedir. Araştırmanın birinci hipotezinin ve tüm alt başlıklarının ölçülmesi için basit doğrusal regresyon testleri uygulanmıştır ve hipotez tüm alt başlıkları ile kabul edilmiştir. Kuşak farklılığının ölçülmesi noktasında ise bağımsız tek yönlü varyans analizleri uygulanmıştır. Bulgulara göre, X ve Z kuşağı arasında anlamlı bir farklılık tespit edilmiştir. Diğer kuşaklar için ise bu reklamlardan daha fazla ya da daha az etkilenerek yüksek/düşük marka değeri geliştirdiği sonucu tespit edilememiştir. Sonuç olarak, bu çalışma ile yapay zekaya dayalı reklamların tüketici temelli marka değeri üzerinde olumlu bir etki yarattığı belirlenmiştir. Profesyonel hayatta reklam sektörünü kökten etkileyebilecek güce sahip olan bu yeni reklam türünün şirketler tarafından kullanılması önerilmektedir. Markalar, yapay zeka teknolojisi sayesinde reklam oluşturma sürecinde zaman, maliyet ve yaratıcılık açısından kendilerine fayda sağlayabilir. Pazarlama uzmanlarının yapay zekaya dayalı reklamları kullanarak başarılı reklam kampanyaları yürütebileceği kanısına varılmıştır. Şirketlerin ilerleyen yıllarda pazarlama stratejilerini geliştirirken bu konuyu göz önünde bulundurması tavsiye edilmektedir.
Özet (Çeviri)
In this thesis study, the aim is to investigate the effect of artificial intelligencecreated advertisements on brand equity within the scope of the concept of Society 5.0. To this end, the research includes the topics of AI-created advertisements and consumer-based brand equity. In general, measuring the effects of digital transformation on the marketing world forms the basic research framework. Technological advancements, which are the driving force behind the rapid changes taking place in the world, have recently led to the emergence of the concept of Society 5.0 and the creation of“super-smart societies”. Society 5.0 is a concept proposed by the Japanese government. It was prepared as a policy proposal in 2015 under the“5th Science and Technology Basic Plan”and was announced to the world at a conference in Japan in 2017. In the structure of Society 5.0, the goal is to digitize systems by prioritizing the well-being of the individual through industrial developments, thereby increasing the level of social development. The focus of the concept is to transform technology from a threat into something that is used for the benefit of society. Society 5.0 is a new social structure in which“the needs of society are customized to individual needs, and the necessary products are provided to those who need them at the time they are needed; a society where all people can receive quality service and live together”. In this new era, new technologies developed through digitalization (such as artificial intelligence, the internet of things, big data, robotics, wireless sensor networks, etc.) will be used to improve the lives of people and the full integration of these technologies will create a super-smart society. Artificial intelligence technology is heavily used in the creation of a supersmart society. Artificial intelligence is the process of transferring tasks performed by humans to a computer (software) and having the software learn and improve over time. AI-created advertisements are a new type of advertising that uses this technology. Here, artificial intelligence can be used at every step of the advertising process, including researching consumer insights, optimizing ad placement, evaluating campaign effectiveness, and even creating ad messages. In this research, the aim is to investigate the effect of AI-created advertisements on brand equity within the scope of the concept of Society 5.0. To this end, the research includes the topics of AI-created advertisements and consumer-based brand equity. In general, measuring the effects of digital transformation on the marketing world forms the basic research framework. The concept of brand equity emerged in the 1980s and has become one of the most popular marketing concepts in literature to date. Brand equity has been approached from different perspectives by both producers and consumers. The approach from the producer perspective is seen to be more quantitatively measured, with companies being able to measure brand equity by the rate of increase in cash flow resulting from associating a brand with their own products. However, brand equity is not just a tool for businesses to increase profitability. It should be perceived as the sum of the added value that owning a brand brings to a company. According to current definitions in the literature, brand equity is a variable that is evaluated from a consumer-oriented perspective, especially within the context of relationship marketing. Consumer-based brand equity refers to the differentiating effect that a brand has on consumers when it is marketed. It reflects the added value that a brand offers to consumers. A review of the literature showed that various studies have been conducted on the topics of artificial intelligence and brand equity. There are many studies on the concepts of brand equity and consumer-based brand equity. Similarly, a high number of studies have been conducted in different disciplines and interdisciplinary studies about artificial intelligence. However, there is a limited number of studies in the literature related to AI-created advertisements. To date, there has been no study on the effect of AI-created advertisements on consumer-based brand equity within the scope of the concept of Society 5.0. Therefore, this study will be the first to investigate the effect of AI-created advertisements on consumer-based brand equity. The study will be conducted on Turkish consumers, which gives it original value. According to the research model, AI-created advertisements are identified as the independent variable, while consumer-based brand equity is identified as the dependent variable. While examining the effect of AI-created advertisements on brand equity, different scales are used for the dependent and independent variables. To create the scale for the independent variable of AI-created advertisements, the machine heuristic scale by Waddell (2008), the perceived eeriness of AI advertising scale by Ho and MacDorman (2017), the appreciation of AI-created advertisements by Van Rompay and Valkant (2014), and the ad attitude scale by Bakpayev et al. (2022) were used. The scale includes 4 machine heuristic items, 6 perceived eeriness of AI advertising items, 5 appreciation of AI-created advertisements items and 3 ad attitude items. For the dependent variable of brand equity, the consumer-based brand equity scale frequently used in the literature by Yoo and Donthu (2001) was used. This scale consists of four dimensions: perceived quality, brand loyalty, brand awareness/associations, and overall brand equity. Since the Lexus brand automobile advertisement, written by artificial intelligence, will be shown to the participants and they will be asked to respond to the questions by considering the Lexus brand, it is anticipated that consistent and meaningful results cannot be obtained from the brand loyalty questions. Therefore, the relevant statements have been removed from the scale. The scale includes 2 items of perceived quality, 6 items of brand awareness/association, and 4 items of overall brand equity, for a total of 12 statements. The research data was obtained by preparing and sampling survey questions, one of the methods of quantitative research. An online survey application was used as the method of collecting data in this study. The survey questions were prepared through Google Docs and the data was collected. Before the data collection stage, a pilot test was conducted by sending the survey form to 33 people and the reliability tests of the scales were carried out. The reliability tests were effective in deciding whether to remove any statements from the scales. As a result of the analysis, two statements were removed from the scale of perceived eeriness of AI advertising, and one statement was removed from the scale of appreciation of AI-created advertisements. After the mentioned regulation, a total of 32 questions were administered to the participants within the scope of the survey. These questions were grouped and presented in three main categories. The first part of the survey includes 12 questions related to the machine heuristic, perceived eeriness of AI advertising and appreciation of AI-created advertisements. The second part includes 12 questions related to consumer-based brand equity and 3 questions related to ad attitudes. Participants answered these sections based on a 5-point Likert scale ranging from“1: Definitely disagree”to“5: Definitely agree”. In the third part of the survey, 5 closedended questions on the socio-demographic characteristics of consumers were asked. Socio-demographic characteristics are divided into age, gender, education level, occupation group and monthly average income. The data was collected in April 2022. This research was conducted on volunteers over the age of eighteen. Before starting the survey questions created for the study, it was stated in the written text that a commercial film written by artificial intelligence would be shown to the participants and the Lexus brand commercial film was added to the beginning of the survey questions. Participants were asked to answer the survey questions based on this commercial film. The survey questions were sent to the participants online through Google Docs. Due to time, cost and accessibility constraints, a total of 471 survey forms were collected from the participants, excluding the 33 participants who participated in the pilot test using the convenient sampling method, which is one of the non-random sampling methods. In the analysis, data from 11 participants were eliminated due to inconsistent responses. Therefore, 460 questionnaires was included in the analysis. The socio-demographic structure of the sample was first examined. It was observed that 53% of the participants were male and 47% were female in terms of gender distribution. Therefore, the distribution of participants according to gender has a balanced structure. According to the generation distribution of the participants, 44.7% of the participants were from Generation Y and 32.4% were from Generation X. Then, 12.2% are baby boomers and 10.7% are from Generation Z. According to education level, 55.9% of the participants are bachelor's, 23.9% are master's, 8.3% are high school, 6.1% are associate's, 4.9% are doctorate, and 0.9% are primary school graduates. Therefore, it has been determined that 90.8% of the sample consists of people with high education levels who have associate's or higher degree. According to occupational groups, 47.8% of the participants work in the private sector, 24.1% work in the public sector, 15.7% are retired, 7% are students, and 5.4% are housewives and non-working individuals. 94.6% of the data consists of students and people who know the working life. Finally, 49.8% of the participants' monthly income level is between 0-10,000 TL, 36.4% is between 10,000-25,000 TL, and 13.4% is 25,000 TL and above. Half of the participants have a monthly income level of 10,000 TL and below, while the other half has a monthly income level of 10,000 TL and above. After measuring the socio-demographic characteristics, the data was subjected to the necessary statistical analyses. In this stage, the reliability analysis of the scales was first carried out. Then, an AI-created advertising scale was developed for the independent variable. The scale consists of 3 factors and 13 statements. The factors of the AI-created advertising scale were named as ad attractiveness, ad reliability and ad attitude. The consumer-based brand equity scale is also composed of 3 factors and 11 statements. The factors are named as overall brand equity, brand awareness/associations and perceived quality. After these analyses, the research model was updated, and the sub-titles of the hypotheses were created. The main hypothesis of the research is“Hypothesis 1: AI-created advertisements have a positive effect on consumer-based brand equity”. The sub-titles of the first hypothesis suggest that the factors of the AI-created advertising scale have a positive effect on the factors of the consumer-based brand equity scale. Simple linear regression tests were applied to measure the first hypothesis and all its sub-titles. To sum up, the hypothesis was accepted with all its sub-titles. In terms of measuring generation differences, independent one-way variance analyses were applied. According to the findings, a significant difference was detected between the Generation X and Generation Z. It was not possible to determine that the other generations developed high/low brand equity by being more or less affected by these advertisements. In conclusion, it has been determined that AI-created advertisements have a positive effect on consumer-based brand equity through this study. It is recommended that this new type of ad, which has the potential to fundamentally affect the advertising industry in professional life, be used by companies. Brands can benefit from artificial intelligence technology in terms of time, cost, and creativity in the process of creating ads. It is believed that marketing professionals can conduct successful advertising campaigns using AI-created advertisements. It is recommended that companies consider this issue when developing their marketing strategies in the coming years.
Benzer Tezler
- Dijitalleşen sanayinin Toplum 5.0 kapsamında dış ticaret firmaları üzerine etkisi: Kütahya ili örneği
The effect of digitalized industry on foreign trade companies within the scope of Society 5.0: The case of Kütahya
MİNE YAVUZ
Yüksek Lisans
Türkçe
2023
İşletmeKütahya Dumlupınar ÜniversitesiUluslararası Ticaret Ve Finansman Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ EMİNE OYUR
- Toplum 5.0 ve yapay zekâ bağlamında gerçekleşen toplumsal dönüşümün sosyolojik analizi
Sociological analysis of social transformation in the context of society 5.0 and artificial intelligence
SILA KOZACIOĞLU
Yüksek Lisans
Türkçe
2022
Eğitim ve ÖğretimNevşehir Hacı Bektaş Veli ÜniversitesiSosyoloji Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ ÇAĞDAŞ ÜMİT YAZGAN
- Eğitim 4.0 bağlamında bir okul modeli önerisi
A school model proposal in the context of Education 4.0
TAHİR GÜLER
Doktora
Türkçe
2024
Eğitim ve ÖğretimAkdeniz ÜniversitesiEğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ALİ SABANCI
- Akıllı sözleşmelerin Avrupa Birliği veri hukuku çerçevesinde değerlendirilmesi
Evaluation of smart contracts within the framework of European Union data law
AYBİKE BERBER
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
HukukBahçeşehir ÜniversitesiÖzel Hukuk Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ELİF KÜZECİ EROL
- Toplumsal davranışın etmen temelli modellemesi: Organ bağışı örneği
Agent based modeling of social behaviour: The case of organ donation
ZAFER EREN
Doktora
Türkçe
2021
Endüstri ve Endüstri Mühendisliğiİstanbul Teknik ÜniversitesiEndüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı
DR. ÖĞR. ÜYESİ CAFER ERHAN BOZDAĞ