Geri Dön

Contextualizing the age of Sultan Süleyman the magnificent: Perceptions of Ottoman art in The United States, 1929-1987

Muhteşem Sultan Süleyman dönemi sergisi bağlamında Amerika'da Osmanlı sanatı algıları, 1929-1987

  1. Tez No: 828273
  2. Yazar: ZEYNEP SİMAVİ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. VESİLE GÜL CEPHANECİGİL
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Sanat Tarihi, Art History
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: İstanbul Teknik Üniversitesi
  10. Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Sanat Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Sanat Tarihi Bilim Dalı
  13. Sayfa Sayısı: 404

Özet

2000'li yılların başlarından beri Amerika ve Avrupa'da İslam sanatı alanında tarih yazımı üzerine çok sayıda akademik çalışma yapılagelmektedir. Bu çalışmaların ana konusu müze ve özel koleksiyonların tarihçeleri; koleksiyonerler, küratörler ve akademisyenlerin İslam sanatı algısının şekillenmesinde oynadıkları rollerin incelenmesi; ve büyük çaplı uluslararası sergilerin irdelenmesi olarak özetlenebilir. Her ne kadar bu çalışmalar İslam sanatının akademik bir disiplin olarak oluştuğu döneme (1850-1950) ışık tutmayı hedeflese de genellikle belli başlı koleksiyonları, kişileri ve sergileri bir arada özetleyen çalışmalar ya da tek bir koleksiyon, şahıs ya da sergi üzerinde odaklanan vaka çalışmalarıyla sınırlı kalmaktadır. Tarih yazımı üzerine bu tarz çalışmaların sayısı son yirmi yılda giderek artsa da Amerika Birleşik Devletleri'nde Osmanlı sanatının algılanması üzerine yapılmış geniş çaplı bir çalışma bulunmamaktadır. Bu doktora tezinin amacı literatürdeki bu eksikliği gidermek için Amerika'da İslam sanatının akademik bir disiplin olarak oluştuğu 20. yüzyılın ilk çereğinden 1987 yılına kadar olan dönemi ele alarak Osmanlı sanatı çalışmalarının ve algısının bu dönem içinde nasıl bir dönüşüme uğradığını tespit etmektir. Çalışmanın ana kaynaklarını Amerika Birleşik Devletleri'nde bulunan ve Osmanlı sanatı üzerine sergiler düzenlemiş müzelerin arşiv belgeleri oluşturmaktadır. İslam sanat tarihi yazımı üzerine yapılmış akademik çalışmalar, Osmanlı sanatı üzerine yayınlanmış kitap ve makaleler, sergi katalogları, basında çıkan sergi eleştiri yazıları ve konunun uzmanlarıyla yapılan mülakatlar da yine bu çalışmada başvurulan kaynaklar arasındadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde İslam sanatı akademik disiplininin oluşumu Avrupa'ya nazaran daha geç gerçekleşmiştir. İlk olarak 1800'lerin sonlarında düzenlenen Dünya Fuarları'nda İslam sanatı örnekleri teşhir edilmiş ardından da Orta Doğu'ya seyahat eden koleksiyonerlerin bölgeden edindikleri eserleri sergileme amacıyla müzelere ödünç vermesiyle Amerika'da İslam sanatına ilgi oluşmaya başlamıştır. 1920'li yıllara gelindiğinde Amerika Birleşik Devletleri'nde İslam sanatı üzerine uzman sadece üç kişi (Ernst Diez, Maurice S. Dimand, ve Rudolf M. Riefstahl) bulunmaktaydı ve üçü de uzmanlıklarını Avrupa'daki üniversitelerden almışlardı. Böyle bir kültürel iklimde Michigan'da bulunan Detroit Institute of Arts'ın müdürü William R. Valentiner müzenin koleksiyonunu İslam sanatı alanında genişletmek amacıyla bir küratör arayışına girmiş ve bu pozisyona o dönem İstanbul'da bulunan ve Evkaf Müzesi küratörü olan Mehmet Aga-Oglu önerilmiştir. 1929 yılında Mehmet Aga-Oglu'nun Detroit Institute of Arts'da Yakın Doğu sanatı küratörü olarak çalışmaya başlamasından Amerika'da vefat ettiği 1949 yılına kadar olan dönem bu doktora tezinin ikinci bölümünü oluşturmaktadır. Aga-Oglu Amerika'da bulunduğu 20 yıl içerisinde İslam sanatı disiplininin akademik temellere oturtulmasında öncü rol oynamış, çeşitli kurumlara bağlı olarak çalıştığı 1929 ile 1938 yılları arasında Amerika'da birçok ilke imza atmıştır. Detroit Institute of Arts'ın İslam sanatı koleksiyonunu genişletmiş, İslam sanatının tüm dönemlerini ve bölgelerini içeren eserlerden oluşan ilk kapsamlı sergisini 1930 yılında Detroit'de, ardından 1937 yılında Amerika'nın batı yakasında, San Francisco'da düzenlemiş, 1933 yılında Michigan Üniversitesi'nde İslam sanatı dersleri vermeye başlayarak kısa sürede Research Seminary in Islamic Art programını kurmuş ve 1935 yılında da Amerika'nın ilk İslam sanatı kürsüsü olan bu programda profesör olmuştur. Tüm bu çalışmalara ilaveten kurucu editörlüğünü yaptığı Amerika'nın İslam sanatı alanındaki ilk akademik dergisi olan Ars Islamica'nın ilk sayısını 1934 yılında yayımlamış ve günümüzde Türk ve İslam Eserleri Müzesi'nin koleksiyonunda bulunan İran kitap ciltleri üzerine araştırmasıyla Michigan Üniversitesi'nin Güzel Sanatlar Fakültesi'nin yeni yayın serisinin ilk kitabının yazarı da yine Aga-Oglu olmuştur. 1938 yılında ayrıldığı Michigan Üniversitesi'ndeki görevinden 1949'da ölümüne kadar geçen süre zarfında Aga-Oglu bağımsız araştırmacı olarak çalışmalarına devam etmiş ve 12 ciltten oluşan kapsamlı bir İslam metal eserleri kitabı hazırlamakla meşgul olmuştur. Ani ölümü nedeniyle tamamlayamadığı bu eserde Aga-Oglu İslam sanatında artık genel çalışmalardan belirli alanlara odaklanan detaylı çalışmalara geçiş yapmanın ve araştırmalarda sadece görsel malzemeden değil yazılı kaynaklardan da faydalanmanın İslam sanatı disiplininin daha sağlam akademik temellere oturtulması için elzem olduğu yönünde görüş bildirmiştir. Aga-Oglu, Amerika'da bulunduğu 20 yıl zarfında Osmanlı sanatı üzerine bir çalışma yapmamış olsa da İslam sanatı disiplininin bu ülkede akademik temellere oturtulmasında önemli bir yeri vardır. Tezin 1950 ve 1960'lı yıllara odaklanan üçüncü bölümünde ise Türkiye'den Amerika'ya giden ilk büyük çaplı gezici sergi olan Art Treasures of Turkey'e (Türkiye'nin Sanat Hazineleri) yer verilmektedir. Türkiye'deki koleksiyonlardan oluşan gezici bir sanat sergisi düzenleme fikri ilk olarak 1950'lerde Metropolitan Museum of Art küratörleri tarafından öne sürülmüştür. Her iki ülkenin hem sergi içeriğine yaklaşımlarının farklılığı hem de daha önce böyle büyük çapta bir uluslararası sergi hazırlığı deneyiminin eksikliği nedeniyle 1950'li yıllarda bu proje hayata geçirilemediyse de 1960'lı yılların başında Walter Heil (San Francisco M. H. De Young Müzesi Müdürü), Richard Ettinghausen (Freer Gallery of Art İslam Sanatı Küratörü), ve John Walker'dan (National Gallery of Art Müdürü) oluşan bir ekiple bu sergi fikri yeniden ortaya atılmış ve Türkiye'den gerekli izinlerin alınmasıyla Anadolu'nun 8000 yıllık sanat tarihini Amerikalılara aktarmayı amaçlayan Art Treasures of Turkey sergisi 1966 ile 1968 yılları arasında Amerika'nın 10 farklı müzesinde teşhir edilmiştir. Tezin bu bölümünde planlanan sergi ile hayata geçirilen serginin hazırlıklarıyla ilgili yazışmalardan yola çıkarak bu iki serginin içeriği, Amerikalı organizatörler ile Türk yetkililerin uluslararası bir sergiden beklentileri ile bu dönemde Türk sanatının nasıl tanımlandığı irdelenmiştir. Ayrıca gerçekleştirilen Art Treasures of Turkey sergisinin basın ve Amerikan halkı tarafından nasıl algılandığına da yer verilmiştir. Dördüncü bölümde 1970'li yılların Osmanlı dönemi Türk sanatı açısından Amerika'da yeni bir dönemin başlangıcı olduğu savı 1973 yılında Türkiye Cumhuriyeti'nin 50. yıldönümü vesilesiyle Boston, Washington, DC ve New York'ta düzenlenen 3 küçük çaplı yerel sergi ve 1970'li yıllarda Amerika'nın önde gelen Türk sanatı koleksiyoneri olarak öne çıkan Edwin Binney, 3rd ve onun Türk sanatı koleksiyonun oluşumu üzerinden anlatılmıştır. 1973 yılında Türkiye'de eski eser kanununda yapılan değişiklikler Türkiye'de bulunan koleksiyonlardan eserlerin yurtdışına sergi amacıyla ödünç verilmesini yasaklamış, bu kanunun yürürlükte kaldığı 1983 yılına kadar Türkiye'den yurtdışına hiçbir eser çıkarılmamıştır. Aynı yıl, Amerika Birleşik Devletleri'nde Türkiye Cumhuriyeti'nin 50. yıldönümünü kutlama amacıyla Walter B. Denny Boston'da Fogg Art Museum'da, Esin Atıl Washington, DC'de Freer Gallery'de, Richard Ettinghausen ise New York'ta bulunan Metropolitan Museum of Art'ta birer sergi organize etmişlerdir. Boston'da düzenlenen sergi hem Fogg müzesinden hem de Amerika'daki diğer müze ve özel koleksiyonlardan eserlerle desteklenmiş, Washington'da düzenlenen sergi ise sadece Freer Gallery'nin koleksiyonunda bulunan kitap sanatları ve seramik örneklerinden oluşmuştur. Metropolitan Museum'da organize edilen sergi ise hem müzenin kendi koleksiyonundan hem de Türk kitap sanatları alanındaki koleksiyonunu10 yıldan daha kısa süre zarfında kapsamlı bir koleksiyon haline getirmeyi başarmış Edwin Binney'in eserlerine yer vermiş, Edwin Binney bu sergi aracılığıyla Türk sanatı koleksiyonunun ilk kataloğunu 1973 yılında yayımlamıştır. Bu serginin ardından Binney Türk sanatı koleksiyonunu hem Amerika'nın çeşitli bölgelerindeki müzelere ödünç vererek birçok sergi organize etmiş hem de Türk sanatında kitap sanatları dışında seramik, metal eserleri ve tekstil gibi diğer alanlara da ilgi göstermeye başlamıştır. Edwin Binney 20 yıldan kısa bir süre içerisinde Osmanlı sanatının en erken dönem eserlerinden 20. yüzyıla kadar örneklerini içeren kapsamlı ve ansiklopedik bir koleksiyon oluşturmayı başarmış ve ölümünden bir yıl önce 1985 yılında koleksiyonunu ikiye bölerek Harvard Art Museums ile Los Angeles County Museum of Art'a bağışlamıştır. Özellikle Türkiye'den yurtdışına eser çıkarılamayan bir döneme rastlayan Binney'in Türk sanatına olan ilgisi ve sergi çalışmaları o dönem Amerikan koleksiyonlarında çok sayıda yer almayan ve fazla bilinmeyen bir alan olan Türk sanatının Amerikalı müze ziyaretçilerine tanıtılmasında önemli bir eksikliği gidermiştir. 1970'li yıllarda Osmanlı sanatı Avrupa ve Amerika sanat pazarında daha fazla yer almaya başlamış, ilk başlarda fazla rağbet görmediği için düşük fiyatla elde edilebilen bir alan iken zaman içerisinde Türk sanatına olan ilginin artmasıyla sanat piyasasında rekabetin ve onunla beraber de fiyat artışlarının, özellikle de 1980'lere gelindiğinde, hızlı bir ivme kazandığı bir sanat dalına dönüşmüştür. Sanat piyasasında yaşanan bu değişim Binney'in Los Angeles County Museum of Art'ın İslam sanatı departmanında bulunan özel defterlerinde tuttuğu notlar üzerinden değerlendirilirken, tezin bu bölümünde akademik araştırma alanında 1970'lerde meydana gelen değişiklikler ise Türk sanatı üzerine basılan yayınların incelenmesiyle irdelenmiştir. 1960'lı yıllardan itibaren özellikle Türk kitap sanatları üzerine yapılan akademik çalışma sayısı artmaya başlamış, 1973 yılına gelindiğinde ise Esin Atıl'ın Freer Gallery için düzenlediği Turkish Art of the Ottoman Period (Osmanlı Dönemi Türk Sanatı) sergisinin kataloğu özellikle nakkaşhane ve onun Osmanlı sanatındaki kilit rölünün aktarılmasında öncül bir rol üstlenmiştir. Bu sergi üzerine araştırma yapmak için İstanbul'da bulunduğu dönemde Atıl, Nurhan Atasoy ve Filiz Çağman tarafından yazılan ve 1974 yılında Turkish Miniature Painting adıyla basılan kitabı İngilizce'ye çevirmiştir. 1973 yılında yayımlanan sergi kataloğunda Atıl'ın verdiği Osmanlı resim sanatı tarihinin kısa bir özeti ve nakkaşhanenin sanat üretimindeki rolü, Atasoy ve Çağman'ın kitabında detaylı bir şekilde anlatılan Osmanlı resim sanatı tarihine paralellikler göstermekte ve daha 1970'li yıllarda Türkiye'de bulunan sanat tarihçileri ile Amerika'da çalışan sanat tarihçileri arasında yakın ilişkilerin kurulmaya başlandığı ve bu yakın ilişkilerin ileride başarılı çalışmaların yapılmasına zemin hazırlayacağına işaret etmektedir. 1983 yılında değiştirilen kanunla yeniden Türkiye koleksiyonlarından eserlerin sergiler için yurtdışına ödünç verilmesine izin çıkmış ve Esin Atıl'ın Washington, DC'de bulunan National Gallery of Art için planladığı The Age of Sultan Süleyman the Magnificent (Muhteşem Sultan Süleyman Dönemi) sergisi yurtdışı izni alan ilk sergilerden biri olmuştur. Atıl, daha 1973 yılındaki Türk sanatı sergisini hazırlarken Türkiye'den ödünç eser almadan Osmanlı sanatının yurtdışında tam olarak temsil edilemeyeceğini ve o dönemki araştırma konusu olan nakkaşhaneyi bir sergi çerçevesinde Amerika'daki müze ziyaretçilerine anlatmayı düşündüğünü fakat o yıl değişen kanun nedeniyle bu sergi projesinin gerçekleşmesi için 10 yıl beklemesi gerektiğini ama bu 10 yıl içerisinde de serginin kavramsallaştırmasını nakkaşhaneden tek bir hami üzerinden Osmanlı sanatını Amerikalılara anlatma yönünde değiştirdiğini belirtmiştir. 1970 yılında Freer Gallery of Art'ta İslam sanatı küratörü olarak çalışmaya başlayan Atıl, 1980'li yıllara gelindiğinde Amerikan halkını ve müze ziyaretçilerini daha yakından tanımış ve Amerikalı bir kitleye daha önce fazla bir bilgileri olmayan bir hanedanın sanatını bir kişi üzerinden anlatmanın daha etkileyici olacağı kanısına varmıştır. Bu nedenle de Osmanlı nakkaşhanesindeki sanat üretimini Kanuni Sultan Süleyman'ın hamiliği dönemine odaklanarak sergiyi kurgulamayı tercih etmiştir. 1987'de yılında National Gallery of Art'ta ilk olarak açılan, ardından da Art Institute of Chicago ve Metropolitan Museum of Art'ta teşhir edilen sergi, sadece Washington'daki gösterimi sırasında 122 gün içerisinde 393,709 ziyaretçi tarafından görülmüş ve Amerika'da bu derece ilgi gören genel olarak ilk İslam sanatı ve özel olarak da ilk Osmanlı sanatı sergisi olmuştur. 1970'li yıllarda Atıl'ın Türkiye'deki sanat tarihçileriyle yaptığı işbirliği bu sergide de yine devam etmiştir. 1983 yılında İstanbul'da açılan Avrupa Konseyi 18. Avrupa Sanat Sergisi olan Anadolu Medeniyetleri'nin hazırlandığı 1981-1982 yıllarında Atıl the Age of Süleyman sergisi için İstanbul'da araştırma yaparken Filiz Çağman'la yakından çalışmış, Anadolu Medeniyetleri sergisinin Selçuklu ve Osmanlı dönemi kataloğunu İngilizce'ye çevirmiştir. Anadolu Medeniyetleri sergisinin Osmanlı bölümü için Çağman, Saray ve sanat ilişkisinin ön plana çıkarıldığını belirttiği ve the Age of Süleyman sergisinde teşhir edilen eserlerden Türkiye'den gelen toplam 133 eserin 75'inin Anadolu Medeniyetleri sergisinde de bulunduğu göz önüne alınırsa the Age of Süleyman sergisinin Türkiye'de sanat tarihi yazımına büyük etkisi olan Anadolu Medeniyetleri sergisinin bir nevi takipçisi olduğunu ileri sürülebilir. Tezin beşinci bölümünde ele alınan The Age of Süleyman sergisinin sanat tarihi açısından hem düzenlenme koşullarının hem de Amerika'daki Osmanlı sanatı algısına etkisinin değerlendirilmesinin yanı sıra serginin siyasi ve ticari sponsorları ve sergiye gösterilen büyük ilgiye bu sponsorlukların olası etkisi de irdelenmiştir. Daha önce Türk sanatı üzerine düzenlenen hiçbir sergi the Age of Süleyman sergisine verilen çapta destek görmemiştir. Her ne kadar düzenlenen çok sayıda basın toplantısı, özel etkinlik ve reklamların bu serginin basında adından çokça bahsedilmesine olan katkısı kuşku götürmese de serginin ziyaretçiler üzerinde bıraktığı etki asıl olarak serginin sanatsal içeriği ve incelikli tasarımından kaynaklandığı ortaya çıkarılmıştır. Esin Atıl'ın uzun yıllar Amerika'da küratör olarak edindiği deneyim ve Türkiye'deki sanat tarihi çalışmalarını yakından takip etmesi, Türkiye'de çalışan sanat tarihçisi meslektaşlarıyla kurduğu yakın ilişkiler ve yurtdışına eser çıkarılmasını yasaklayan kanunun değiştirilmesi yönünde verdiği çabanın sonucu olan the Age of Süleyman sergisi Osmanlı sanatının şaheserleri, Kanuni Sultan Süleyman'ın kişiliği ve Topkapı Sarayı'na mekansal olarak yaptığı göndermelerle Amerikan müze ziyaretçilerinin pek de aşina olmadığı 16. yüzyıl Osmanlı kültür dünyasına rahat giriş yapmalarını sağlayarak onlara unutulmaz bir sergi deneyimi yaşatmıştır.

Özet (Çeviri)

The past two decades witnessed an increased interest in the historiography of Islamic art. Multiple academic convenings and publications addressed issues such as histories of public and private collections and exhibitions, along with the people, mainly collectors, curators, dealers and scholars, that shaped this young academic field. While these studies offer insights to the workings of the field in its formative period, that is 1850-1950, they tend to be either descriptive, listing the significant turning points in its history, or serve as case studies, focusing on a certain personage, a particular exhibition, or a single collection. Despite the rise of this type of historiographical studies, which serve to understand how certain conventions came to be in the field of Islamic art, there has been neither any comprehensive study on the important exhibitions and figures of Turkish art nor any assessment of how Turkish art came to be known, studied, and perceived in the United States in the 20th century. This dissertation aims to fill this gap in literature by treating the subfield of Turkish art and its perception in the United States in the context of Islamic art historiography. The second chapter outlines the studies on the formative years of this burgeoning field in the United States until the 1950s through the work of a Turkish scholar, Dr. Mehmet Aga-Oglu, who was one of the pioneering figures in the United States to establish Islamic art history as an academic discipline. The third chapter, through the case study of the first exhibition that travelled from Turkey to the United States, namely Art Treasures of Turkey (1966-68), discusses the intentions, planning, organization, and perception of this exhibition to understand the discourses on Turkish art in the 1950s and the 1960s. The fourth chapter explores the transformations taking place in the 1970s through the emerging scholarship and formation of a private collection in the United States. Focusing on the 1973 exhibitions of Turkish art organized by Dr. Walter B. Denny, Dr. Esin Atıl, and Dr. Richard Ettinghausen as well as the collecting practices of Edwin Binney, 3rd, who emerged as the major American collector of Turkish art, this chapter aims to demonstrate scholars' and an individual collector's efforts in raising awareness on Turkish art and its appreciation in the 1970s. The fifth chapter deals with the second travelling exhibition from Turkey to the United States in the 1980s, which was truly transformative in the appreciation and understanding of Turkish art. Curated by Dr. Esin Atıl for the National Gallery of Art in Washington, DC, the Age of Sultan Süleyman the Magnificent exhibition (1987) is a true“blockbuster”and gamechanger for both the fields of Islamic art and Turkish art. By looking into the field of Islamic art from its beginnings in the United States to the end of 1980s, this dissertation aims to assess and understand how the scholarship on Turkish art has evolved in the 20th century through travelling exhibitions and the work of important personages such as curators and collectors.

Benzer Tezler

  1. Motivational teaching methods for the ESL composition course

    ESL öğrencilerine akademik kompozisyon dersinin verilmesinde motivasyonel öğretim tekniklerinin kullanılması

    DANE FOUNTAİN

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2004

    Eğitim ve ÖğretimEge Üniversitesi

    İngiliz Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DİLEK DİRENÇ

  2. Mind in metal: Contextualizing Late Bronze Age metal artifacts from Tarsus-Gözlükule, Turkey

    Madende akıl: Tarsus-Gözlükule, Türkiye'den Geç Tunç Çağı maden eserlerine dair bağlamsal bir çalışma

    MARTA KOUMARI

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2020

    ArkeolojiBoğaziçi Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. ASLI ÖZYAR

  3. Okul müdürlerinin yönetsel etkililiklerinin sergiledikleri yönetim tarzı ve okullarda değişime karşı direnişi giderme düzeylerinin incelenmesi

    Okul müdürlerinin yönetsel etkililiklerinin sergiledikleri yönetim tarzi ve okullarda değişime karşi direnişi giderme düzeylerinin i̇ncelenmesi

    ŞEVİN TAŞ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    Eğitim ve ÖğretimAğrı İbrahim Çeçen Üniversitesi

    Eğitim Bilimleri Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ SERDAR SAFALI

  4. Hava aracı bakım teknisyenlerinin çalışma hayatında karşılaştıkları zorluklar

    Difficulties that aircraft maintenance technicians encounter in business life

    BURAK GÜLER

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2021

    Sivil HavacılıkErciyes Üniversitesi

    Sivil Havacılık Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. PINAR ÇİVİCİOĞLU BEŞDOK

  5. Alman eğitim romanında avangard dönüşümler

    Başlık çevirisi yok

    DALIM ÇİĞDEM ÜNAL

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2003

    Alman Dili ve EdebiyatıAnkara Üniversitesi

    Alman Dili ve Edebiyatı Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. GÜRSEL AYTAÇ