Geri Dön

Metabolik sendrom hastalarında sol ventriküler mekanik dispersiyon ile kardiyak elektrofizyolojik denge indeksi arasındaki ilişkinin değerlendirilmesi

Evaluation of the relationship between left ventricular mechanical dispersion and cardiac electrophysiological balance index in metabolic syndrome patients

  1. Tez No: 908107
  2. Yazar: MİRAÇ KARAAĞAÇ
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. ADİL BAYRAMOĞLU
  4. Tez Türü: Tıpta Uzmanlık
  5. Konular: Kardiyoloji, Cardiology
  6. Anahtar Kelimeler: Metabolik sendrom, Kardiyak elektrofizyolojik denge indeksi, Pik sistolik dağılım, Mekanik dağılım, Metabolic syndrome, Cardiac-electrophysiological balance index, Peak systolic dispersion, Mechanical dispersion
  7. Yıl: 2023
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: İnönü Üniversitesi
  10. Enstitü: Tıp Fakültesi
  11. Ana Bilim Dalı: Kardiyoloji Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 65

Özet

Giriş ve Amaç: Metabolik sendrom (MetS), abdominal obezite, hipertansiyon (HT), düşük yüksek yoğunluklu lipoprotein kolesterol (HDL-C), hiperglisemi ve hipertrigliseridemi dahil olmak üzere hem metabolik hem de fizyolojik bileşenlere sahip endokrinolojik bir hastalıktır. MetS tanısı, bu bileşenlerden en az üçünün aynı anda bulunması ile koyulur. MetS prevalansı erişkinlerde ortalama %22 civarındadır ve yaşla birlikte sıklığı artmaktadır. Önceki çalışmalar MetS ile sol ventrikül (SV) disfonksiyonu arasında bir ilişki olduğunu göstermiştir. Biz bu çalışmada, MetS hastalarında subklinik kardiyak disfonksiyonu öngörebilecek yeni belirteçler olan; sol ventriküler mekanik dağılım (SoVMD) ile kardiyo-elektrofizyolojik denge indeksinin (KEFDİ) MetS'i olan ve olmayan hasta grubunda farklı olup olmadığını ve birbiri arasındaki ilişkiyi değerlendirmeği amaçladık. Metod: Prospektif veri toplama yönteminin kullanıldığı çalışmamıza İnönü Üniversitesi Turgut Özal Tıp Merkezi Kardiyoloji polikliniğine başvuran 18-65 yaş arasında çalışmanın dahil edilme ve dışlanma kriterlerine uygun ardışık 58 MetS hastası ve yaş/cinsiyet açısından eşleştirilmiş 56 kontrol dahil edildi. Her iki grubun sosyo-demografik özellikleri incelendi. Standart elektrokardiyogramları değerlendirildi, QT mesafesi, Bazett formülüne göre düzeltilmiş QT değeri, QRS süresi hesaplandı. QT ve düzeltilmiş QT değerleri QRS süresine bölünüp kardiyak elektrofizyolojik denge indeksi ile düzeltilmiş kardiyak elektrofizyolojik denge indeksi hesaplandı. Grupların konvansiyonel ekokardiyografik incelemesi yapıldı, 2 boyutlu (2B) speckle tracking (benek izleme) ekokardiyografi ile SoVMD değerlendirildi. KEFDİ ile SoVMD'nin korelasyonuna ve MetS hastaları ile kontrol grubu arasındaki farklılığına bakıldı. Bulgular: Bu çalışma ile MetS hastalarında KEFDİc değerinin sağlıklı kontrol grubuna göre daha yüksek olduğu gözlemlendi (5,11 ± 0,35 vs 4,65 ± 0,56, p < 0,001). Yine MetS hastalarında 2B strain ile elde edilen SoVMD'nin daha yüksek olduğu izlendi (41,1 ± 9,6 vs 20,1 ± 6,4, p < 0,001). SoVMD ile KEFDİc arasında orta derece korelasyon olduğu gösterildi (r = 0,488, p < 0,001). MetS komponentlerinden özellikle bel çevresindeki artışın KEFDİc ve SoVMD ile daha korele olduğu tespit edildi (r=0,523, p < 0,001). Trigliserit düzeyi ile KEFDİc arasında düşük-orta derecede korelasyon (r = 0,360, p = 0,006) olduğu saptandı. HDL düzeyi ile KEFDİc arasında düşük-orta derecede korelasyon (r = -0,270, p = 0,040) olduğu saptandı. Multiple lineer regresyon analizinde HT (ß = 7,443(3,371-11,515), bel çevresi (ß = 0,195(0,043-0,346) ve TG (ß = 11,055(6,889-15,221) varlığı KEFDİc 'nin, DM (ß = 0,297(0,088-0,505) ve TG (ß = 0,242(0,040-0,443) varlığının SoVMD'nun bağımsız ön gördürücüleri olduğu gösterildi. Sonuç: Sonuç olarak biz bu çalışmada MetS hastalarında KEFDİ ve SoVMD değerlerinin daha yüksek olduğunu tespit ettik. KEFDİ değerinin MetS hastalarında yüksek olması LV disfonksiyonu göstergesi olabilir ve bu nedenle yakın takip edilmesi gerekir.

Özet (Çeviri)

Introduction and Aim: Metabolic syndrome (MetS) is an endocrinologic disorder with both metabolic and physiologic components, including abdominal obesity, hypertension (HT), low high-density lipoprotein cholesterol (HDL-C), hyperglycemia and hypertriglyceridemia. The diagnosis of MetS is based on the presence of at least three of these components at the same time. The prevalence of MetS is approximately 22% in adults and increases with age. More than half of individuals who develop CAD also have MetS. Previous studies have shown an association between MetS and left ventricular (LV) dysfunction. In this study, we aimed to test whether left ventricular mechanical dispersion (SoVMD) and cardio-electrophysiologic balance index (CEBI), which are new markers that may predict subclinical cardiac dysfunction in MetS patients, are different in patients with and without MetS and to test the correlation between each other. Method: In this prospective data collection study, 58 MetS patients aged 18-65 years and 56 age/sex-matched controls aged between 18 and 65 years who applied to the Cardiology outpatient clinic of Inonu University Turgut Özal Medical Centre were included. Socio-demographic characteristics of both groups were analysed. Standard electrocardiograms were evaluated, QT distance, corrected QT value according to Bazett formula and QRS duration were calculated. QT and corrected QT values were divided by QRS duration and cardiac electrophysiological balance index and corrected cardiac electrophysiological balance index were calculated. Conventional echocardiographic examination of the groups was performed and left ventricular global strain (LVGS) and LVMD were evaluated by 2-dimensional (2D) speckle tracking echocardiography. The correlation between CEBİ and LVMD and the differences between MetS patients and the control group were analysed. Results: In the present study, it was observed that the value of CEBİc was higher in MetS patients compared to the healthy control group (5,11 ± 0,35 vs 4,65 ± 0,56, p < 0,001). LVMD obtained with 2D strain was also higher in MetS patients (41,1 ± 9,6 vs 20,1 ± 6,4, p < 0,001). There was a moderate correlation between LVMD and CEBİc (r = 0,488, p < 0,001). Among the components of MetS, especially the increase in waist circumference was found to be more correlated with CEBİc and LVMD (r = 0,523, p < 0,001). There was a low-moderate correlation (r = 0,360, p = 0,006) between triglyceride level and CEBİc. There was a low-moderate correlation (r = -0,270, p = 0,040) between HDL level and CEBİc. Multiple linear regression analysis showed that the presence of HT (ß = 7,443(3,371-11,515), waist circumference (ß = 0,195(0,043-0,346) and TG (ß = 11,055(6,889-15,221)) were independent predictors of CEBİc, while the presence of DM (ß = 0,297(0,088-0,505) and TG (ß = 0,242(0,040-0,443) were independent predictors of LVMD. Conclusion: In conclusion, in this study, we found that the values of CEBİc and LVMD were higher in patients with MetS. Higher values of CEBİc in patients with MetS may be an indicator of LV dysfunction and should therefore be followed closely.

Benzer Tezler

  1. Non-alkolik yağlı karaciğer hastalarının atriyal ve ventriküler fonksiyonlarının iki-boyutlu speckle-tracking ekokardiyografi ile değerlendirilmesi: Yeni bir parametre olarak mekanik dispersiyonun yeri

    Evaluation of atrial and ventricular functions with 2-dimensional speckle tracking echocardiography in patients with non-alcoholic steatohepatitis: Mechanical dispersion as a new parameter

    İPEK YILDIZ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2020

    KardiyolojiMarmara Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. NURTEN SAYAR

  2. Metabolik sendromlu hastalarda Kardiyotropin-1 düzeyleri; Statin ve/veya Anjiyotensin reseptör blokerlerinin Kardiyotropin-1 düzeyine ve ilişkili kardiyovasküler risk faktörlerine etkisinin araştırılması

    Cardiotrophin-1 (Ct-1) levels in metabolic syndrome; effect of Angiotensin receptor blockers and Statins to Cardiotrophin-1 level and related risk factors

    OBEN ARI

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2008

    Kardiyolojiİstanbul Üniversitesi

    Kardiyoloji Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. LALE KOLDAŞ

  3. Tip 2 DM'si ve kalp yetmezliği olan hastalarda serum ürik asit seviyelerinin sglt2 inhibitörü tedavisi sonrası değişiminin sol ventrikül hipertrofisiyle ilişkisinin incelenmesi

    The relationship between left ventricular hypertrophy and changes in serum uric acid levels after SGLT2 inhibitor treatment in patients with type 2 DM and heart failure

    MERVE GÜNEŞ

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    Aile HekimliğiSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Aile Hekimliği Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. DENİZ DEMİRCİ

    DOÇ. DR. YALÇIN HACIOĞLU

  4. Kronik böbrek yetmezliği hastalarında kardiyorenal sendromda Natriüretik Peptid NT-ProBNP, Kardiyak Troponin T ve inflamasyonun yeri

    The roles of Natriuretic Peptid Nt-ProBNP, Cardiac Troponin T and inflammation in determination of cardiorenal syndrome in chronic renal failure patients

    MEHMET HİLMİ DOĞU

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    NefrolojiPamukkale Üniversitesi

    İç Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. BELDA DURSUN

  5. Kalp yetersizliği tedavisi alan ventriküler septal defektli süt çocuklarında aldosteron ve galektin 3 arasındaki ilişki ve klinik önemi

    The relationship between aldosterone and galectin-3 and its clinical importance in infant with ventricular septal defect treated heart failure

    CEYLAN CURA

    Tıpta Uzmanlık

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    Çocuk Sağlığı ve HastalıklarıSağlık Bilimleri Üniversitesi

    Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MUSTAFA ARGUN