Geri Dön

Türkiye'de uyuşturucu ve uyuşturucu maddelerle mücadele (1923-1950)

Struggle with drugs and narcotic drugs in Turkey (1923-1950)

  1. Tez No: 909061
  2. Yazar: RIDVAN KIZILKAYA
  3. Danışmanlar: PROF. DR. ASAF ÖZKAN
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Türk İnkılap Tarihi, History of Turkish Revolution
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2024
  8. Dil: Türkçe
  9. Üniversite: Atatürk Üniversitesi
  10. Enstitü: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: Atatürk İlkeleri ve İnkılap Tarihi Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 451

Özet

Bu çalışmada, tarih boyunca var olan bazı bitkilerin -haşhaş, afyon, esrar- tıp alanı dışında uyuşturucu amacıyla kullanılması sonrasında ortaya çıkan olumsuz gelişmeler üzerine odaklanılmıştır. Söz konusu maddeler, siyasi, sosyal, ekonomik, kültürel ve sağlık gibi birçok alanı ilgilendirmektedir. Başta tıbbi alanda tedavi amaçlı kullanılan bu maddeler zaman içerisinde keyif verici ve uyuşturucu olarak yaygınlaşmaya başlayınca devletler ve toplumlar için ciddi bir soruna dönüşmüştür. Kullanım gerekçesi her ne olursa olsun uyuşturucu maddelerin ekonomik bakımdan önemli bir gelir kaynağı haline gelmesi beraberinde yeni sorunlar doğurmuştur. Özellikle emperyal devletlerin doğuda ekonomik kazanç elde etmek amacıyla girişimlerde bulunmaları toplumları uyuşturucu maddeler sorunuyla karşı karşıya bırakmıştır. Hatta 19. yüzyılın ortalarında, tarihte bilinen ilk“Afyon Savaşları”nın yaşanmasına neden olmuştu. 19. yüzyılın sonlarından itibaren büyük ekonomik kar sağlayan bu bitkilerden -eroin, morfin, kokain- yeni uyuşturucu maddeler üretilmiş ve insanlığın sağlığını giderek tehdit etmeye başlamıştır. 20. yüzyılın başlarına gelindiğinde artık söz konusu maddelerin yayılması dünya devletlerini endişelendirmekle kalmamış ciddi bir şekilde mücadele edilmesi gerektiğini düşündürmüştü. İlk önce uluslararası antlaşmalarla uyuşturucu maddelerin sınırlandırılması amacıyla önemli adımlar atılmıştır. Ancak afyon ve türevlerinin sağlamış olduğu ekonomik kazançtan dolayı bu sözleşmelerden istenilen sonuç elde edilememiştir. Osmanlı Devleti, en başından itibaren uyuşturucu ile mücadelede ön planda olan ABD tarafından uluslararası mücadeleye davet edilmişti. Osmanlı, bu girişimleri desteklemiş hatta insanlık adına önemli görmüştür. Bununla birlikte davet edildiği konferanslara katılmadığı gibi sözleşmeleri de imzalamamıştır. Çünkü Osmanlı Devleti açısından afyon önemli bir tarım ürünüydü. Halkın temel geçim kaynağıydı. Dolayısıyla afyon yüzyıllardır bu bölgenin kayda değer ekonomik kazancıydı ve Osmanlı bunu kaybetmek istemiyordu. Osmanlı'dan Cumhuriyet'e uzanan süreçte aynı politikaya devam edilmişti. Türkiye Cumhuriyeti de aynı ekonomik kaygılarla 1925'te I. Cenevre Afyon Sözleşmesi'ni imzalamadı. Bunun sonucu olarak İstanbul'da tıbbi ilaç üretmek amacıyla üç tane uyuşturucu madde fabrikası kurulmuştu. Bu fabrikalar, zamanla amaçlarının aksine tıbbi ilaç dışında eroin üretimine de başlayınca Türkiye'ye yönelik kara propagandanın konusu olmuştu. Uluslararası kamuoyundan gelen baskılar sonucunda 1931'de İstanbul'daki uyuşturucu madde fabrikaları bir daha açılmamak üzere kapatılmıştır. Türkiye, 1933 yılında uluslararası anlaşmaları kabul ederek imzalamıştır. Ayrıca“Uyuşturucu Maddeler İnhisarı”kurularak uyuşturucuya yönelik her türlü girişim denetim altına alınmıştır. Türkiye, tüm kurumlarıyla uyuşturucu madde kullanımı ve ticareti ile mücadele yürütmüştür. Toplumu derinden etkileyen maddelerin üretimi, satışı denetlenmiş ve bu uğurda haşhaş ekim alanları ile afyon üretimi sınırlandırılmıştı. Bu çalışmanın şekillenmesinde; T.C. Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığı Osmanlı Arşivi, Cumhuriyet Arşivi, Birleşmiş Milletler Arşivi, ulusal ve uluslararası telif eserler, süreli yayınlar, yerli ve yabancı basın, anılar, resmi internet sitelerinden istifade edilmiştir.

Özet (Çeviri)

This study focuses on the negative developments that emerged after some plants that have existed throughout history -hashish, opium, marijuana- were used for drugs outside the medical field. The substances in question concern many fields such as politics, social, economic, cultural and health. These substances, which were initially used for therapeutic purposes in the medical field, turned into a serious problem for states and societies when they became widespread as recreational and narcotic drugs over time. Whatever the reason for use, the fact that drugs have become an important source of economic income has created new problems. In particular, the attempts of imperial states to make economic gains in the east have confronted societies with the problem of drugs. In the mid-19th century, it even led to the first known“Opium Wars”in history. From the late 19th century onwards, new drugs -heroin, morphine, cocaine- were produced from these plants that provided great economic profit and began to threaten the health of humanity. By the early 20th century, the spread of these substances not only worried the states of the world, but also made them think that they needed to be fought seriously. First, important steps were taken to limit the use of narcotics through international treaties. However, due to the economic gain provided by opium and its derivatives, the desired results could not be obtained from these agreements. The Ottoman Empire was invited to the international struggle by the USA, which was at the forefront of the fight against drugs from the very beginning. The Ottoman Empire supported these initiatives and even considered them important for humanity. However, it did not attend the conferences to which it was invited, nor did it sign the conventions. Because opium was an important agricultural product for the Ottoman Empire. It was the main source of livelihood for the people. Therefore, opium was the significant economic gain of this region for centuries and the Ottoman Empire did not want to lose it. The same policy continued from the Ottoman Empire to the Republic. The Republic of Turkey did not sign the First Geneva Opium Convention in 1925 due to the same economic concerns. As a result, three narcotics factories were established in Istanbul to produce medical drugs. When these factories started to produce heroin as well as medicinal drugs, contrary to their purpose, they became the subject of black propaganda against Turkey. As a result of pressure from international public opinion, the narcotics factories in Istanbul were closed in 1931, never to be reopened. In 1933, Turkey accepted and signed international agreements. In addition, the establishment of the“Drug Enforcement Administration”brought all kinds of drug-related initiatives under control. Turkey fought against the use and trade of drugs with all its institutions. The production and sale of substances that deeply affected the society were controlled and for this purpose, poppy cultivation areas and opium production were restricted. This study was shaped by the Ottoman Archives of the Presidency of the Republic of Turkey State Archives, the Republican Archives, the United Nations Archives, national and international copyrighted works, periodicals, local and foreign press, memoirs, and official websites.

Benzer Tezler

  1. Uyuşturucu ve uyarıcı madde bağımlılığının ortadan kaldırılmasına yönelik kamu sosyal politikaları

    State social policies to overcome drug and stimulant addiction

    ALPER KARAYEL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2018

    Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriÇanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi

    Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileri Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. SUAT UĞUR

  2. Türk Ceza Hukukunda uyuşturucu veya uyarıcı madde suçları

    Crimes related to narcotic drugs or psychotropic substances in the Turkish Penal Code

    AYTEN HARMAN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2022

    HukukAnkara Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. TÜRKAN YALÇIN

  3. Uyuşturucu madde alışkanlığının hukuki ve cezai yönleri

    Legal and criminal aspects of drug addiction

    ERGİN ERGÜL

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    1993

    Adli Tıpİstanbul Üniversitesi

    Sosyal Bilimler Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. FERİDUN YENİSEY

  4. Bağımlılık yapıcı madde tüketimini engellemeye yönelik örgütsel etkinlik analizi: Kütahya ili örneği

    Consumption of addictive substances to prevent the organizational effectiveness analysis: Example of Kütahya province

    ERDEM EYLENEN

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2011

    İşletmeDumlupınar Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    PROF. DR. AHMET KARAASLAN

  5. Uyuşturucu veya uyarıcı madde suçlarında iştirak ve suçun örgüt faaliyeti kapsamında işlenmesi

    Participation i̇n drug or stimulant offenses and commitment of the criminal offense as part of an organizational activity

    VEYSEL BOLLUK

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2019

    HukukMarmara Üniversitesi

    Kamu Hukuku Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. MEHMET EMİN ALŞAHİN