Bürokratik elitizmin sağ popülizm bağlamında incelenmesi: ABD'de Donald Trump ve Brezilya'da Jair Bolsonaro örnekleri
An analysis of bureaucratic elitism in the context of right-wing populism: The cases of Donald Trump in The USA and Jair Bolsonaro in Brazil
- Tez No: 925937
- Danışmanlar: DOÇ. DR. VEHBİ ALPAY GÜNAL
- Tez Türü: Doktora
- Konular: Kamu Yönetimi, Siyasal Bilimler, Public Administration, Political Science
- Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Akdeniz Üniversitesi
- Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
- Sayfa Sayısı: 251
Özet
Elitizm, toplumu nitelikli azınlık ve niteliksiz çoğunluk olarak iki sınıflı yapı olarak gören, bunun doğallığını ve aşılamazlığını savunan görüştür. Popülizm ise kuramsal anlamda üzerinde uzlaşılamayan muğlak bir kavram olarak ifade edilebilir. Populizmi inceleyen kuramcıların büyük çoğunluğunun üzerinde uzlaştığı konu ise popülizmin, popülist siyasetçinin elit karşıtı argümanları kullanmasıdır. Elit karşıtlığı populizmin en belirgin ana eksenidir. Popülist siyasetçi, kendini halkın gerçek temsilcisi olarak tanıtırken, elitleri halk düşmanı olarak ilan eder. Popülist siyasetçi ortaya koyduğu bu karşıtlığa uygun olarak, halkın çıkarlarını korumak için elitlerle savaşan, kötüye karşı iyinin yanında olan bir kahraman rolüne bürünür. Bu söylem üzerinden kalabalık kitlelerin desteğini alan popülist siyasetçi aynı zamanda halkın dilinden konuşur. Sade, basit ve doğrudan iletişimi seçer. Halkla doğrudan iletişim kurmak popülist siyasetçinin önceliğidir. Popülist siyasetçi görkemli ve gürültülü bir siyasal propaganda yürüterek seçimleri kazandığında ise siyasal söylemine uygun bir tavır takınarak popülist ajandasını iktidara taşır. Bu noktada popülist siyasetçi bürokratları, halk nezdinde elitlerle örtüştürecek bir dil kullanır. Elit karşıtı popülist söylem, bürokrasi karşıtlığına dönüşür. Popülist siyasetçinin, siyasal söyleminin ana argümanı olan bürokrasi karşıtlığının temel hedefi ise kendine sadık yeni bir bürokrat tipi yaratmaktır. Bu çalışmada ABD'de Donald Trump ve Brezilya'da Jair Bolsonaro örnekleri incelenerek popülist aktör ile bürokratlar arasındaki ilişkinin güncel görünümü populizm ve elitizm eksenleri bağlamında değerlendirilecektır. Her iki lider de aynı dönemde, birbirine benzer popülist söylemleri kullanarak iktidara gelmiştir. Her ikisinin de tipik bir popülist lider olduğu konusunda büyük bir kuramsal uzlaşı söz konusudur. Her iki lider de bürokratlarla çatışma içerisine girerek bürokraside yapı ve kaynakların merkezileşmesi, normların siyasallaşması, personelin siyasallaşması ve hesap verilebilirliğin ortadan kaldırılması bağlamında büyük bir hasar yaratmıştır. Her iki liderin iktidardayken sergilediği tutumlardan ve aldıkları idari kararlardan bürokrasinin nasıl baskı altına alındığını, hasar gördüğünü tespit etmek mümkündür. Bu konuda en belirgin olgusal örneklerden biri de Covid-19 salgınında her iki popülist liderin yürüttüğü popülist siyaset ve bu bağlamda sergiledikleri bürokrasi karşıtı tutumlardır. Bu çerçevede düşünüldüğünde ABD'de Donald Trump ve Brezilya'da Jair Bolsonaro örnekleri kapsamında bürokrasinin popülist aktör karşısındaki konumu analiz edilmeye çalışılacaktır.
Özet (Çeviri)
Elitism is the view that sees society as a two-class structure with a qualified minority and an unqualified majority and defends the naturalness and insurmountability of this structure. Populism, on the other hand, is a vague concept that lacks theoretical consensus. Most analysts agree that populism is characterized by a populist politician's use of anti-elite arguments. The primary axis of populism is anti-elitism. Populist politician presents themselves as the true representative of the people while declaring the elites as enemies of the people. In line with the opposition, the populist politician takes on the role of a hero who battles with the elites to protect the interests of the people, and who takes a stand for righteousness against malevolence. The populist politician who receives the support of the masses through this discourse also speaks the language of the public. They choose plain, simple, and direct communication. Directly communicating with the public is the priority of the populist politician. The populist politician conducts a grand and loud political campaign, and upon winning the elections, implements their populist agenda by embodying the same approach as their political rhetoric. Thus, populist politics utilizes a language that will align bureaucrats with the elites in the eyes of the public. The anti-elite populist discourse turns into anti-bureaucracy. The main goal of the populist politician's anti-bureaucracy, which is the main argument of his political discourse, is to create a new type of bureaucrat loyal to themselves. This study analyzes the cases of Donald Trump in the USA and Jair Bolsonaro in Brazil to evaluate the current outlook of the relationship between populist actors and bureaucrats in the context of the axes of populism and elitism. Both leaders rose to power in the same period, using similar populist rhetoric. There is a widespread theoretical agreement that they are both typical populist leaders. Both leaders clashed with the bureaucrats, causing significant damage to the bureaucracy through centralization of structure and resources, politicization of norms and staff, and elimination of accountability. It is conceivable to determine how both presidents' methods and administrative decisions weakened and injured the bureaucracy while they were in office. One of the most significant factual examples in this regard is the populist politics practiced by both populist leaders during the COVID-19 epidemic, along with the anti-bureaucratic views they displayed. Considering this perspective, the position of the bureaucracy against the populist actor will be examined in the context of Donald Trump in the USA and Jair Bolsonaro in Brazil.
Benzer Tezler
- Türk siyasetinde milliyetçi popülizm: Demirel ve Ecevit'in sağ ve sol popülist söylemleri üzerinden bir analiz
Nationalist populism in Turkish politics: An analysis of Demirel's and Ecevit's right-wing and left-wing populist discourses
MELİK KARAGÖZ
Doktora
Türkçe
2025
Siyasal Bilimlerİstanbul ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
PROF. DR. HİKMET KIRIK
- Türk siyasetinde din eğitimi politikaları (1923-1960)
Religious education policies in Turkish politics (1923-1960)
UĞUR PEKCAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
TarihBolu Abant İzzet Baysal ÜniversitesiTarih Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. ARDA BAŞ
- Türkiye'de ?kamu reformu? sürecinde uygulanan eğitim politikalarının çözümlenmesi
Analyzing educational policies applied during ?public reform? in Turkey
TARIK SOYDAN
Yüksek Lisans
Türkçe
2006
Eğitim ve ÖğretimAnkara ÜniversitesiEğitim Yönetimi, Teftişi, Planlaması ve Eko. Ana Bilim Dalı
PROF. DR. L. IŞIL ÜNAL
- Türkiye'de sivil bürokratik elitlerin dönüşümü (1960-1980)
Transformation of civil bureaucratic elites in Turkey (1960-1980)
ÖZGÜR ÖNDER
Doktora
Türkçe
2009
Kamu YönetimiGazi ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bölümü
PROF. DR. KEMAL GÖRMEZ
- Türkiye'de basın ve demokrasi: 28 Şubat sürecinde Hürriyet Gazetesi (28 Şubat 1997 - 28 Şubat 1998)
Media and democracy in Turkey: Hürriyet newspaper during february of 28 (28 february 1997 - 28 february 1998)
DAMLA SEVİMLİ
Yüksek Lisans
Türkçe
2013
Gazetecilikİstanbul Ticaret ÜniversitesiUluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
PROF. DR. MİM KEMAL BÜLENT ÖKE