Geri Dön

Three articles on poverty, educational mobility and human development in Iraq

Irak'ta yoksulluk, eğitimsel hareketlilik ve insani gelişme üzerine üç makale

  1. Tez No: 936264
  2. Yazar: AHMED TAHA BILAL BILAL
  3. Danışmanlar: DOÇ. DR. FİKRET KEMAL KIZILCA
  4. Tez Türü: Doktora
  5. Konular: Ekonomi, Economics
  6. Anahtar Kelimeler: Belirtilmemiş.
  7. Yıl: 2025
  8. Dil: İngilizce
  9. Üniversite: Ankara Üniversitesi
  10. Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü
  11. Ana Bilim Dalı: İktisat Ana Bilim Dalı
  12. Bilim Dalı: Belirtilmemiş.
  13. Sayfa Sayısı: 122

Özet

Bu tez, Irak'ta aile yoksulluğu, eğitimsel hareketlilik ve insani gelişmeyi üç özgün ve birbiriyle bağlantılı çalışma aracılığıyla incelemektedir. İlk çalışma, Irak'taki aile yoksulluğunun belirleyicilerini, ulusal, bölgesel ve ekonomik sektör sınıflandırmaları dahil olmak üzere farklı kategorilere dayalı ayrı analizler yaparak incelemektedir. İkinci çalışma, fırsat eşitliğinin kritik bir göstergesi olarak Irak'taki nesiller arası eğitimsel hareketlilik eğilimlerini araştırmaktadır. Bu bölüm, eğitimsel hareketlilik örüntülerini ulusal, bölgesel ve cinsiyet boyutları üzerinden kapsamlı bir şekilde ele almaktadır. Son olarak, insani gelişmeyi değerlendirmek için uydu kaynaklı aydınlanma verilerinin sağlık, eğitim ve ekonomik koşullar gibi temel göstergeleri değerlendirmek amacıyla bir vekil değişken olarak kullanıldığı bir metodoloji sunulmaktadır. İlk çalışma, Irak'taki aile yoksulluğunun belirleyicilerini, ulusal, bölgesel ve ekonomik sektör sınıflandırmaları dahil olmak üzere farklı kategorilere dayalı ayrı analizler yaparak incelemektedir. Bu çalışmada, Irak Hanehalkı Sosyo-Ekonomik Araştırması'nın (IHSES 2012) ikinci turundan elde edilen veriler kullanılmaktadır. Ailelerin yoksul olarak sınıflandırılma olasılığını etkileyen çeşitli açıklayıcı değişkenlerin etkisini değerlendirmek için lojistik regresyon tekniği uygulanmaktadır. Mutlak yoksulluk kavramı, yoksul ve yoksul olmayan aileleri ayırt etmek için kullanılmakta ve mutlak yoksulluk sınırı, Irak Planlama Bakanlığı ile Dünya Bankası uzmanlarının işbirliğiyle tanımlanmaktadır. Irak'taki hanehalkı yoksulluğu bağlamında kapsamlı bir literatür taramasına dayanarak, aile yoksulluğuna katkıda bulunan faktörleri analiz etmek için on beş açıklayıcı değişken seçilmiştir. Aile yoksulluğunu etkileyen faktörlere ilişkin ulusal düzeydeki bulgular, daha yüksek eğitim seviyesinin yoksulluk olasılığını azalttığını ve bu etkinin kırsal alanlarda kentsel bölgelere kıyasla daha belirgin olduğunu göstermektedir. Eğitimin yoksulluğu azaltma potansiyeli olsa da, Irak'ın çatışmalardan etkilenen durumu ve eğitim sektörünün kronik yetersiz finansmanı nedeniyle bu etkisi nispeten sınırlıdır. Bulgular ayrıca, kadınların başında bulunduğu hanelerin daha düşük yoksulluk oranlarına sahip olduğunu, buna karşın daha büyük aile büyüklüklerinin ve daha yüksek bağımlılık oranlarının artan yoksullukla ilişkili olduğunu ortaya koymaktadır. Ev sahipliği, yoksulluk riskini azaltma ile pozitif bir ilişkiye sahiptir. Irak Kamu Dağıtım Sistemi (PDS) kapsamında sağlanan gıda yardımının genel yoksulluk oranları üzerinde önemli bir etkisi olmamakla birlikte, kırsal alanlarda yoksulluğun azaltılmasında daha etkili olduğu görülmüştür. Çalışma, ayrıca, hane reisi istihdam durumunun önemine dikkat çekmektedir; kamu sektörü veya serbest meslek, özel sektör veya ücretli işlere kıyasla daha düşük yoksulluk oranları ile ilişkilidir. Bu etkinin kırsal bölgelerde kentsel alanlara göre daha güçlü olduğu tespit edilmiştir. Bunun yanı sıra, tarım sektöründe çalışan hanelerin, tarım dışı sektörlerde çalışanlara kıyasla daha yüksek yoksulluk seviyelerine sahip olduğu ortaya konmuştur. Kentsel yerleşim ve Kürt Özerk Bölgesi'nde (KRI) yaşamak, yoksulluk olasılığını azaltmakla ilişkilidir ve bu durum bölgesel yoksulluk risklerindeki farklılıkları ortaya koymaktadır. Irak, Kürt Özerk Bölgesi (KRI) ve Geri Kalan Irak (RI) olarak kategorize edildiğinde, eğitim düzeyinin yoksulluğu azaltma üzerindeki etkisinin KRI'da, RI'a kıyasla anlamlı ölçüde daha az belirgin olduğu görülmektedir. KRI'da aile büyüklüğünün ve bağımlılık oranlarının yoksulluk üzerindeki etkisi, RI'a kıyasla daha düşüktür. Hükümet tarafından dağıtılan gıda yardımları KRI'da yoksulluğu etkili bir şekilde azaltırken, RI'da bu etkinin anlamlı olmadığı gözlemlenmiştir. Kamu sektöründe istihdam veya serbest meslek, her iki bölgede de yoksulluğu azaltmaktadır; ancak bu etkinin RI'da KRI'ya göre daha güçlü olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, kentsel yerleşim her iki bölgede de yoksulluk olasılığını azaltmakla birlikte, bu etkinin RI'da KRI'ya kıyasla daha belirgin olduğu ortaya çıkmıştır. Bu çalışma ayrıca, hane reisinin çalıştığı sektöre bağlı olarak aile yoksulluğunu etkileyen faktörleri incelemektedir. Bulgular, eğitimin yoksulluğu azaltma üzerindeki etkisinin, kamu sektöründe çalışan bireylerin yönettiği haneler için, özel sektörde çalışanların yönettiği hanelere kıyasla belirgin ölçüde daha büyük olduğunu ortaya koymaktadır. Aile büyüklüğü ve bağımlılık oranının, özel sektör çalışanlarının yönettiği hanelerde yoksulluk olasılığını artırma konusunda önemli bir etkisi bulunmakta; ancak bu etkinin diğer sektörlerde daha az belirgin olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca, gıda dağıtım programı, özel sektör çalışanları için yoksulluğu önemli ölçüde azaltmakta, ancak diğer istihdam sektörleri için anlamlı bir etkisi bulunmamaktadır. Bu çalışmanın bulguları, Irak'ta yoksulluğu azaltmayı hedefleyen politika yapıcılar için değerli içgörüler sunmaktadır. Eğitimin yoksulluğu azaltmadaki etkisinin artırılmasının hayati öneme sahip olduğu açıktır. Eğitimin yoksullukla mücadeledeki sınırlı etkinliği, büyük ölçüde, ardışık hükümetler tarafından uygulanan, uzun vadeli strateji ve politikalardan yoksun kısa vadeli sosyal programlardan kaynaklanmaktadır. Genellikle seçim kaygılarıyla motive edilen bu kısa vadeli önlemler, kamu eğitiminin kalitesini zayıflatan yetersiz bütçe tahsisatlarını yansıtmakta ve eğitimi hükümetin bir önceliği haline getirmemektedir. Sonuç olarak, eğitim kalitesindeki bu bozulma, eğitimin yoksulluğu azaltma potansiyelini azaltmaktadır (Tilak, 2002). Bu sorunun ele alınabilmesi için, özellikle güney bölgeler gibi daha kırılgan ve düşük okullaşma oranlarına sahip illerde, eğitim sektörüne yönelik fonların önemli ölçüde artırılması gerekmektedir. Çabalar, okul altyapısını genişleterek ve burs imkânları sağlayarak kaliteli eğitime erişimi artırmaya, öğretmen gelişimine, müfredat güncellemelerine ve gerekli kaynaklara yatırım yaparak eğitim kalitesini iyileştirmeye, ve yetişkin eğitimi ile mesleki eğitim yoluyla yaşam boyu öğrenmeyi teşvik etmeye odaklanmalıdır. Hükümetin yoksulluğu azaltmaya yönelik çabaları belli bir etki yaratmış olsa da, bu etkiler, ayrılan büyük bütçelere kıyasla görece sınırlı kalmıştır. Her yıl hükümet bütçesinin önemli bir kısmı, Sağlık ve Eğitim gibi temel sektörlerden çok daha fazla fon alan Kamu Dağıtım Sistemi (PDS) ve Sosyal Koruma Ağı'na (SPN) tahsis edilmektedir. Örneğin, Irak'ın 2023 federal bütçe yasasında SPN'ye yaklaşık 4,75 milyar dolar ve PDS'ye 1,15 milyar dolar tahsis edilirken, eğitim sektörüne yapılan yatırım için yalnızca 390 bin dolar ayrılmıştır. Dünya Bankası'nın 2018 raporuna göre, bu programlara yapılan geniş kapsamlı harcamalara rağmen, PDS ciddi verimsizliklerle boğuşmakta ve SPN'nin sosyal transferleri hedef kitleye yeterince ulaşmamaktadır (World Bank, 2011; 2018). Bu nedenle, bu programların en savunmasız aileler ve bireyleri daha iyi desteklemek için reforme edilmesi ve daha etkili bir şekilde hedeflenmesi gereklidir. Ayrıca, çalışmanın bağımlılık oranları ile ilgili bulguları önemli politika çıkarımlarını vurgulamaktadır. Yüksek bağımlılık oranlarının, aileler üzerinde önemli mali yükler oluşturduğu ve bu durumun yoksulluktan kurtulma yeteneklerini zorlaştırdığı görülmektedir. Bu zorlukların üstesinden gelebilmek için, politika yapıcıların, kamu kreşleri gibi uygun fiyatlı çocuk bakımına erişimi artırması ve uygun fiyatlı huzurevleri gibi yaşlı bakım hizmetlerini iyileştirmesi gerekmektedir. Irak'taki işgücü piyasasının zorlukları, istihdamda, eğitimde veya herhangi bir eğitim programında yer almayan gençlerin (NEET) yüksek oranlarıyla daha da kötüleşmektedir. Bu durum, iş arayanların sayısının mevcut iş olanaklarını aştığı kritik bir uyumsuzluğu ortaya koyan Pigeonhole (Güvercin Yuvası) İlkesi ile benzerlik göstermektedir. Johann Peter Gustav Lejeune Dirichlet tarafından 1834 yılında ortaya atılan bu ilke,“güvercin yuvalarının”(iş olanaklarının) yetersiz olması durumunda fazlalık“güvercinlerin”(çalışanların) ekonomik zorluklarla karşı karşıya kalacağını vurgular (Rittaud & Heeffer, 2014; ILO, 2018). Bu sorunun çözülmesi için hükümet, inşaat, tarım, tarıma dayalı sanayi ve mesleki beceri geliştirme alanlarına yönelik büyük ölçekli yatırımlarla istihdam yaratmaya odaklanan kısa vadeli stratejileri derhal uygulamalıdır. Bu sektörler, özellikle gençler ve kadınlar gibi savunmasız gruplar için önemli istihdam fırsatları sunabilir (Bandiera et al., 2019). Bu stratejik yaklaşım, iş arzını artan taleple uyumlu hale getirerek işsizliği hafifletebilir, yoksulluğu azaltabilir ve acil eylem ile uzun vadeli planlamanın önemini bir kez daha vurgular. İkinci çalışma, 1960-1989 yıllarını kapsayan kuşaklara odaklanarak Irak'ta kuşaklar arası eğitim hareketliliğine yönelik öncü bir araştırmayı temsil etmektedir. Bu çalışmada, aynı zamanda IHSES 2012 verilerini de kullanıyorum. Araştırma, sekiz yıl süren Irak-İran savaşı ve ardından gelen siyasi ve ekonomik istikrarsızlıktan doğrudan etkilenen bireyleri ele almaktadır. Irak'taki yüksek düzeydeki eğitim hareketliliğine rağmen, belirli dönemde hem babalar hem de anneler ile onların çocukları arasında hareketlilikte düşüş eğilimi gözlemlenmiştir. Annelerden çocuklarına aktarılan eğitim hareketliliği, babalarınkini aşarak daha hızlı ve kalıcı bir eğilim sergilemektedir. Ayrıştırma analizi bulguları, Irak'ta eğitimin kuşaklar arası aktarımında yüksek derecede bir kutuplaşmayı ortaya koymaktadır. Bu durum, daha az eğitimli veya dezavantajlı ailelerden gelen bireylerin dezavantajlı konumlarını sürdürme olasılıklarının yüksek olduğunu, buna karşılık daha avantajlı ailelerden gelenlerin ise olumlu statülerini koruma eğiliminde olduklarını göstermektedir. Ayrıca, analiz, çatışmaların ve siyasi istikrarsızlıkların daha düşük eğitim seviyesine sahip aileler üzerinde orantısız şekilde olumsuz etkiler yarattığını, bu durumun da eğitimsiz veya düşük eğitimli ebeveynlere sahip bireylerin katkısını artırdığını işaret etmektedir. Eğitimsel hareketliliği her bölge için bağımsız olarak tüm dönem boyunca hesapladım. Irak'taki bölgeler arasında eğitimsel sürekliliğin seviyesi önemli ölçüde farklılık göstermektedir ve bu farklılıklar iki faktöre dayandırılabilir: Hükümetin farklı illere yönelik eğitim politikalarındaki değişkenlik ve etnik gruplar arasındaki eğitim anlayışlarındaki farklar. Ayrıca, bu çalışma, ebeveynlerden oğullara ve kızlara doğru olan eğitimsel hareketliliğin cinsiyet temelli farklılıklarını araştırmakta olup, Irak'ta belirgin bir cinsiyet eşitsizliğini ortaya koymaktadır. Bulgularımız, kuşaklar arası eğitimsel bağın kızlar için erkeklere kıyasla daha kalıcı olma eğiliminde olduğunu göstermektedir. Bu durum, ebeveynler ile oğullar arasındaki eğitimsel hareketliliğin, ebeveynler ile kızlar arasındaki hareketliliğe kıyasla belirgin şekilde daha yüksek olduğunu göstermektedir. Aksine, kız çocukların eğitim seviyesinde kayda değer bir iyileşme gözlemlenmiş olup, ebeveynlerin kızlarıyla olan eğitimsel hareketlilikteki azalan eğilim, oğullarıyla olandan daha az belirgindir. Bu modele katkıda bulunan iki ana faktör şunlardır: Birincisi, kadınların erkeklere kıyasla çatışmalar ve savaş durumlarından daha az etkilendikleri, bu durumun, birçok erkek öğrencinin askere alınması ve okuldan çekilmesiyle ilişkili olduğu görülmektedir. İkincisi, 1970'lerdeki ücretsiz eğitim, zorunlu eğitim ve okuryazarlık karşıtı kampanya politikalarının kadınlar üzerinde daha olumlu bir etkisi olmuştur. Bu araştırma, eğitimin geleceğini güvence altına almak ve bir sonraki nesil için daha iyi eğitimsel hareketliliği teşvik etmek amacıyla, Irak hükümetindeki politika yapıcılarının kuşaklar arası artan eğitimsel sürekliliği ve cinsiyet dengesizliklerini ele almalarının çok önemli olduğunu önermektedir. Bu, kamu eğitim sektörü için desteklerin güçlendirilmesi ve kadın ve erkek bireyler için yüksek kaliteli eğitim fırsatlarına tarafsız erişimin garanti altına alınmasını gerektirmektedir. Eğitim sektörüne yapılan yatırımlar için ayrılan bütçenin artırılması ve verimli bir şekilde kullanılması zorunludur; çünkü mevcut durumda bu bütçe, ulusal bütçenin yalnızca yüzde 5'ini oluşturmaktadır. Ayrıca, eğitimin doğrudan etkisi dışında, ebeveynlerin çocuklarına hem eğitim hem de genetik yoluyla yetenekler aktararak sağladıkları dolaylı bir etki de söz konusudur. Eğitimin dolaylı etkisi, ebeveynlerin çocuklarının eğitimiyle ilgili değişkenler üzerinde etkili olmalarını içerir; bu değişkenler, çocuklarının eğitimsel çabalarına yapılan yatırımlar ve genel eğitim ortamını kapsamaktadır (Wang, vd., 2022). Çocukların beşeri sermayesine yapılan yatırımlar, onların gelecekteki kazançlarını ve sosyoekonomik statülerini belirlemede önemli bir rol oynamaktadır. Ebeveynler, aile kültürü gibi faktörler ve beceriler, yetenekler, inançlar ve davranışları şekillendiren çeşitli parasal ve parasal olmayan yatırımlar aracılığıyla, çocuklarının yaşam boyu kazanç potansiyellerini dolaylı bir şekilde etkileyebilirler (Corak, 2013). Üçüncü çalışma, gece zamanındaki ışıklılık ile insan gelişimi arasında farklı analitik yaklaşımlar doğrultusunda güçlü ve istatistiksel olarak anlamlı bir pozitif korelasyon kurmak için çeşitli yöntemler kullanmaktadır. Meteorolojik uydu kayıtlarından elde edilen gece zamanındaki ışıklılık, resmi istatistik kurumlarından elde edilen ayrıntılı verilerin eksik olduğu bölgelerde ekonomik faaliyet veya kalkınma ilerlemesini ölçmek için sosyal bilimciler tarafından giderek daha fazla bir ikame ölçütü olarak kullanılmaktadır. Özellikle Irak ile ilgili olarak, bu ölçüt, son çatışmaların etkilediği bölgelerdeki sonuçları izlemek amacıyla kullanılmıştır. Bu çalışma, Irak'taki yerel gece ışığı ile insan gelişimi arasındaki etkileşimi incelemekte olup, yıllık küresel VIIRS gece ışıklılık verilerini ve İnsan Gelişimi Endeksi'ni (HDI) kullanmaktadır. Hem Sabit Etkilerle Olasılık En Küçük Kareler (OLS) hem de Arellano ve Bond'un (1991) Farklar Genelleştirilmiş Moment Yöntemi (DGMM) tahmin tekniklerini kullanan bu çalışma, gece ışıklılığının, ulusal alt düzey insan gelişimini değerlendirmek için geçerli bir proxy (göstergelik ölçüt) olarak hizmet ettiğini doğrulayan mevcut literatüre katkıda bulunmaktadır. Analiz, Irak'taki gece ışıklılığı yoğunluğu ile HDI seviyeleri arasında güçlü bir pozitif korelasyon olduğunu vurgulamaktadır. Pozitif sonuçlar, gece ışıklılığının, ekonomik refah, eğitim düzeyi ve genel iyilik hali gibi insan gelişiminin çeşitli yönlerinin bir yansıması olarak hizmet ettiğini doğrulamaktadır. Diğer bir deyişle, daha parlak gece ışıklarıyla aydınlatılan bölgeler, genellikle daha varlıklı, eğitimli ve sağlıklı toplumlarla ilişkilendirilmektedir. Dahası, bu keşif, güvenilir veri kaynaklarının yokluğunda ve HDI'nin sabit standartlar kullanmasının, hızlı ya da beklenmedik değişimleri yeterince yakalayamayabileceğini vurgulamaktadır. İnsan gelişimi ve bununla ilgili boyutlardaki ulusal alt farkları araştıran gelecekteki çalışmalar, gece ışıklığı verilerini geçerli bir proxy olarak etkin bir şekilde kullanabilir ve ülkenin farklı bölgelerinde ani olayların etkilerini doğrudan ölçen bir araç sunabilir. Son dört on yıldır devam eden olayların kalıcı sonuçları, Irak vatandaşlarının yaşamlarını doğrudan etkileyerek derin bir iz bırakmıştır. Dünya Bankası'na (2017) göre, bu dönemdeki sürekli şiddet ve istikrarsızlık, Irak'taki insan gelişimi ve hizmet sunumunda ilerlemeyi engellemiştir. Bu çalışma, gece ışıklılığının hükümetin izleme süreçlerinde değerli bir araç olarak kullanılmasını savunmakta ve ek hizmetler ve kaynaklara ihtiyaç duyan bölgelerin belirlenmesini kolaylaştırmaktadır.

Özet (Çeviri)

This thesis provides a comprehensive analysis of critical socio-economic issues in Iraq by examining family poverty, educational mobility, and human development through three interconnected studies, each contributing unique insights to the field. The first study explores an in-depth analysis of the determinants of family poverty in Iraq by conducting separate analyses based on different categories, including national, regional, and economic sector classifications. This research utilizes data from the second Iraq Household Socio-Economic Survey (IHSES 2012) and applying logistic regression analysis. Findings at the national level suggest that higher educational attainment of the household head, female-headed households, access to food rations, and employment in the government or self-employment sectors, as well as urban or KRI residency, are associated with reduced family poverty. Conversely, larger family size, higher dependency ratios, employment in the private or agricultural sectors, and rural residency are linked to increased poverty risk. The analysis further highlights regional and sectoral variations in the effectiveness of these determinants, with factors such as household head education, family size, dependency ratios, and food rations exhibiting differential impacts based on the family's region of residence and the economic sector of the household head's employment. This thesis subsequently investigates trends in intergenerational educational mobility in Iraq as a critical indicator of equality of opportunity and a critical factor in poverty reduction. It pioneers an examination of intergenerational educational mobility in Iraq, focusing on cohorts from 1960 to 1989, and employs data from the IHSES 2012. It provides a comprehensive analysis of intergenerational educational mobility across national, subnational, and gender-specific dimensions. The findings reveal a high level of intergenerational educational mobility from parents to their descendants, yet indicate a discernible diminishing trend over time. It further decomposes the intergenerational correlation, revealing a persistent polarization effect. It means that descendants from less educated or disadvantaged families are more likely to remain in a disadvantaged position, while those from highly educated or privileged families often retain their elevated levels of educational attainment. Notably, while educational mobility is higher between parents and sons compared to daughters, there is a marked improvement in the educational attainment of female descendants. The regional analysis demonstrates that the persistence of education varies significantly across Iraqi provinces. Ultimately, this thesis introduces a robust methodology for evaluating human development by leveraging satellite-derived luminosity data as a proxy for assessing essential indicators, such as health, education, and economic conditions, across Iraqi provinces from 2013 to 2020. Iraq's history of conflict has led to damaged infrastructure, weakened institutions, and a challenging socio-political environment, impacting citizens' access to basic services. To support recovery and improve human development, it is essential to systematically monitor and evaluate key development indicators across provinces. This research integrates nighttime lights data from the Visible Infrared Imaging Radiometer Suite (VIIRS) with the Human Development Index (HDI). Using both ordinary least squares (OLS) with fixed effects and the difference generalized method of Moments (DGMM) techniques, the analysis reveals a strong, positive correlation between nighttime luminosity and human development. The findings confirm that areas with higher-intensity nighttime lights are indicative of more affluent, well-educated, and healthier populations.

Benzer Tezler

  1. Trust in family context: The case of Turkey

    Aile bağlamında güven: Türkiye örneği

    MUHAMMED ALPEREN YAŞAR

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    EkonomiGalatasaray Üniversitesi

    İktisat Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. SEZGİN POLAT

  2. Role of small businesses on poverty alleviation in developing countries

    Gelişmekte olan ülkelerde küçük işletmelerin yoksulluğun azaltılmasındaki rolü

    TAWFIQ IBRAHIM QARUSH

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2019

    Çalışma Ekonomisi ve Endüstri İlişkileriİstanbul Okan Üniversitesi

    İşletme Ana Bilim Dalı

    Prof. Dr. UĞUR YOZGAT

  3. Türk basınında düzensiz göçün görsel temsili: Taliban yönetimi sonrası Afgan göçü

    Visual representation of irregular migration in the Turkish press: Afghan migration after the Taliban regime

    ZİNDAN ÇAKICI

    Doktora

    Türkçe

    Türkçe

    2024

    GazetecilikGalatasaray Üniversitesi

    Radyo Televizyon ve Sinema Ana Bilim Dalı

    DOÇ. DR. EMİNE NAZLI AYTUNA

  4. Potentialities for and limits to inclusion by education: The case of Syrian children's education in Turkey and child labour

    Eğitim tarafından içermede potansiyeller ve limitler: Türkiye'deki Suriyeli çocukların eğitimi ve çocuk işçiliği

    YASEMİN KIZILOĞLU

    Yüksek Lisans

    İngilizce

    İngilizce

    2021

    Sosyal HizmetOrta Doğu Teknik Üniversitesi

    Sosyal Politika Ana Bilim Dalı

    DR. ÖĞR. ÜYESİ MEHMET OKYAYUZ

  5. Bediüzzaman Said Nursî'nin İttihad-ı İslâm düşüncesi

    Thoughts of Bediüzzaman Said Nursi about İslamic unity

    ERDAL BOZ

    Yüksek Lisans

    Türkçe

    Türkçe

    2015

    DinMardin Artuklu Üniversitesi

    Tarih Ana Bilim Dalı

    YRD. DOÇ. DR. AHMET KÜTÜK