Çok katmanlı yönetişim kuramı çerçevesinde Avrupa Birliği'nde ikincillik ilkesi
The principle of subsidiarity in the European Union within the framework of multi-level governance approach
- Tez No: 962084
- Danışmanlar: DOÇ. DR. MURAT ALAKEL
- Tez Türü: Yüksek Lisans
- Konular: Uluslararası İlişkiler, International Relations
- Anahtar Kelimeler: Avrupa Birliği, Bütünleşme Süreci, Çok Katmanlı Yönetişim Kavramı, İkincillik İlkesi, Yerel ve Bölgesel Yönetimler, European Union, Integration Process, Multi-Level Governance, Subsidiarity Principle, Local and Regional Governments
- Yıl: 2025
- Dil: Türkçe
- Üniversite: Yalova Üniversitesi
- Enstitü: Lisansüstü Eğitim Enstitüsü
- Ana Bilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Ana Bilim Dalı
- Bilim Dalı: Uluslararası İktisadi İlişkiler Bilim Dalı
- Sayfa Sayısı: 94
Özet
Avrupa Birliği (AB), ulus-devlet sınırlarının ötesinde, çok katmanlı ve çok aktörlü yönetişim yapısı ile tanımlanan ulusüstü bir kuruluştur. Bu yapının işleyişini anlamak ve açıklamak için geliştirilen kuramsal çerçevelerden biri olan Çok Katmanlı Yönetişim (ÇKY) kuramı, AB'nin karmaşık karar alma süreçlerini analiz etmekte etkili bir araç sunmaktadır. Bu kuram AB bütünleşme sürecinde yerel, ulusal ve ulusüstü aktörlerin birlikte ve çoğu zaman birbirleriyle rekabet hâlinde politika üretmelerini temel bir yönetişim biçimi olarak ele almaktadır. Çok katmanlı yönetişim yapısının merkezinde yer alan konulardan biri de ikincillik ilkesidir. Birçok uluslararası kuruluşun ve ulus devletin yönetiminde etkin bir yere sahip olan ikincillik ilkesi, özellikle 1992 yılından bu yana, AB hukukunun genel bir ilkesi olmuş ve AB'nin işleyişinde önemli bir rol oynamıştır. Çok katmanlı ve katılımcı bir yönetişim yapısına sahip olan Avrupa Birliği'nde, karar alma ve politikalar üretme süreçlerinde yerel ve bölgesel yönetimlerin önemli bir rolü vardır. İkincillik ilkesine göre, AB merkezi yönetimi tarafından bir karar alınmadan önce, ilgili politikanın üye devletler veya daha alt idari birimler tarafından etkin bir biçimde yürütülüp yürütülemeyeceğinin değerlendirilmesi gerekmektedir. İkincillik ilkesi AB'nin karar alma süreçlerinde temel bir ilke olarak yer almakta olup, merkezi yönetimlerin üye devletlerde yerel yönetimlerin işleyişine müdahil olmaması gerektiğini, sadece yerel ya da bölgesel düzeyde daha etkili bir şekilde çözüme kavuşturulabilecek konularda müdahale edebileceğini savunmaktadır. Bu ilke, AB içerisinde sadece yetki dağılımının teknik bir yönü değil, aynı zamanda AB'nin demokratik meşruiyeti, hesap verebilirliği ve etkinliği açısından da merkezi bir rol oynamaktadır. Bu çalışmada, ikincillik ilkesinin Avrupa Birliği'nin kurumsal yapısı içindeki yeri ve işlevi Çok Katmanlı Yönetişim Kuramı bağlamında incelenmiştir. Çalışma kapsamında özetle, çok katmanlı yönetişim yapısına sahip olan, yetki ve sorumluluğun birden fazla düzeydeki yönetim birimleri arasında paylaşıldığı Avrupa Birliği ve üye devletler üzerinde, 1991 yılında kabul edilen Maastricht Antlaşması ile AB'nin yasal temelinin bir parçası olan ikincillik ilkesinin oldukça etkili olduğu; ancak o zamandan bu yana AB Hukuku'ndaki en belirsiz ve tartışmalı kavramlardan birisi olduğu ve sürekli olarak çeşitli değişikliklere ve güncellemelere gereksinim duyduğu tespit edilmiştir. Ayırt edici özelliği egemenlik devrine dayanan AB'nin bütünleşme sürecinin ilerlemesi ve derinleşmesi ile birlikte üye devletlerin birçok alanda egemenliklerini merkezi yönetime devretmesi gerektiği, ancak bununla birlikte kendi egemenliklerini de korumak istedikleri görülmüştür. Bu noktada ikincillik ilkesinin üye ülkeler, AB vatandaşları ve merkezi yönetimi arasında güven konusunda bir köprü teşkil ettiği anlaşılmıştır. Sonuç olarak, çok katmanlı yönetişim yapısı içerisinde, ikincillik ilkesinin Avrupa Birliği içindeki demokratik meşruiyeti ve yönetişim etkinliğini artırma potansiyeline sahip olduğu ve AB'nin geleceğinde var olacağı görülmektedir. Ancak bu potansiyelin gerçekleşebilmesi, kurumsal reformlarla desteklenen daha şeffaf, katılımcı ve hesap verebilir bir yönetişim anlayışının benimsenmesi ile mümkün olabilecektir. Bu açıdan bakıldığında, ikincillik ilkesi, AB'nin gelecekteki yönetişim vizyonunun şekillenmesinde stratejik bir öneme sahiptir ve ilkenin AB üzerinde gelecekteki etkinliği ve rolü, ortaya konulacak yeni politikalar ve AB'nin gelecekteki kurumlar arası yapısı ile belirlenmiş olacaktır.
Özet (Çeviri)
The European Union (EU) is a supranational organization defined by its multi-level governance structure beyond the borders of the nation-state. One of the theoretical frameworks developed to understand and explain the functioning of this structure, the Multi-Level Governance (MLG), provides an effective tool for analyzing the complex decision-making processes of the EU. This theory is a governance system based on the joint production of policies by local, national and supranational actors in the EU integration process. One of the issues at the center of the multi-level governance structure is the principle of subsidiarity. The principle of subsidiarity, which has an active place in the management of many international organizations and nation states, has become a general principle of EU law, especially since 1992, and has played an important role in the functioning of the union. In the European Union, which has a multi-level and participatory governance structure, local and regional governments have an important role in the decision-making and policy-making processes of the union. According to the principle of subsidiarity, before a decision is taken by the EU central government, it is necessary to assess whether the relevant policy can be effectively implemented by member states or lower administrative units. The principle of subsidiarity is a fundamental principle in the EU's decision-making processes and advocates that central governments should not interfere with the functioning of local governments in member states and can only intervene in issues that can be resolved more effectively at the local or regional level. This principle is not only a technical aspect of the distribution of authority within the union, but also plays a central role in terms of the democratic legitimacy, accountability and effectiveness of the European Union. In this study, the place and function of the principle of subsidiarity within the institutional structure of the European Union is examined in the context of the Multi-Level Governance approach. In the study, it has been determined that the principle of subsidiarity, which has a multi-level governance structure and is a part of the legal basis of the EU with the Maastricht Treaty adopted in 1991, is quite effective on the European Union and its member states; however, it is one of the most controversial concepts in EU Law and requires various changes.With the progress and deepening of the integration process of the union, the distinguishing feature of which is based on the“transfer of sovereignty”, it has been seen that the member states need to transfer their sovereignty to the central government in many areas, but at the same time they want to protect their own sovereignty. At this point, it has been understood that the principle of subsidiarity constitutes a bridge in terms of trust between the member states, EU citizens and the union. As a result, within the multi-level governance structure, it is seen that the principle of subsidiarity has the potential to increase democratic legitimacy and governance effectiveness within the European Union and will exist in the future of the EU. However, the realization of this potential will be possible by adopting a more transparent, participatory and accountable governance approach supported by institutional reforms. From this perspective, the principle of subsidiarity has a strategic importance in shaping the EU's future governance vision, and the principle's future effectiveness and role in the EU will be determined by the new policies to be put forward and the future inter-institutional structure of the union.
Benzer Tezler
- Kentsel dönüşümün lokomotifi olarak Tuna ve Sava nehirleri – Belgrad kıyısının gelişim süreci
Danube and Sava rivers as locomotives of urban transformation – development process of the Belgrade coast
MAJA LUBURA
Yüksek Lisans
Türkçe
2025
Şehircilik ve Bölge PlanlamaAkdeniz ÜniversitesiŞehir ve Bölge Planlama Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. KIVANÇ ERTUĞAY
- Örgüt topluluklarında yeni örgüt formlarının oluşumu: Türkiye ve Avrupa bağlamında bir araştırma
Formation of new organizational forms in organizational populations: A study in the context of Türkiye and Europe
SENCER ÖZEL
Doktora
Türkçe
2024
İşletmeGalatasaray Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. NACİYE AYLİN ATAAY SAYBAŞILI
- Hybrids in making: Developing a processual perspective on hybridization of organizations
Melezlerin oluşumu: Örgütlerin melezleşme sürecine yönelik süreçsel bir perspektifin geliştirilmesi
MERVE ARIOĞLU
Doktora
İngilizce
2025
İşletmeİstanbul Teknik Üniversitesiİşletme Ana Bilim Dalı
PROF. DR. DENİZ TUNÇALP
- Suriyeli sığınmacı kadınların kentsel toplumsal hayata katılımlarının kesişimsellik kuramı bağlamında değerlendirilmesi: Konya örneği
An evaluation of the participation of Syrian asylum-seeking women in urban social life within the framework of intersectionality theory: The case of Konya
GAMZE BİRK
Yüksek Lisans
Türkçe
2024
Kamu YönetimiSelçuk ÜniversitesiSiyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Ana Bilim Dalı
DOÇ. DR. HAYRİYE SAĞIR
- Güvenlik odaklı stratejik iletişim: Tarihsel karşılaştırmalı bir analiz
Security oriented strategic communication: A historical comparative analysis
RIZA GÜLER
Doktora
Türkçe
2015
Uluslararası İlişkilerKara Harp Okulu KomutanlığıGüvenlik Bilimleri Ana Bilim Dalı
PROF. DR. ZAKİR AVŞAR